Said-i Kürdinin Ütopyaları Gerçek mi Oluyor?
5 Kasımda başbakanın ABD başkanı Bush ile yaptığı görüşmeden sonra ülkemizin doğu ve güneydoğu sorunu farklı bir ivme kazandı.
Bu öyle bir ivme ki sanki Said Kürdi'nin yıllar önce hayal ettiği bütün ütopik düşünceleri gerçekleşiyor.
Aynı kefeye koymak belki yanlış olur ama bu gün İmralı da ki piyonun avukatları aracılığıyla duyurduğu düşünceleri de neredeyse Said Kürdi'nin düşünceleri ile örtüşüyor.
Tek bir farkla; İmralı da ki avanağın biraz daha dini inanç yönü zayıf kalıyor.
Said-i Kürdi'nin ütopyası ne idi?
O gün için gerçekleşmesi imkansız olan ancak bu gün artık demokrasi adına neredeyse kabullenilmek üzere olan doğu ve güneydoğu da Kürtçe eğitim yapan okullar.
Kürt kimliğinin ayrı bir millet olarak tanınması vs.
Peki bu gün İmralı da ki cani ne diyor?
İfadeleri farklı olsa da Said Kürdi den pek farklı bir şey söylemiyor.
Mevcut iktidarın kadrolarının büyük çoğunluğu CIA etkisinde olan ve Said-i Kürdi'nin talebesi, bu günün büyük mürşidi! olarak bazı kesimlerce kabul gören Fethullah Gülen cemaatinin elemanlarıyla dolmuş durumda.
Fethullah Gülen efendi anlayacağınız şu anda iktidar.
Kürdi'nin hayallerini gerçekleştirmek için ABD ile işbirliği içerisinde bütün gayretini gösteriyor.
Fikirlerini empoze edebilmek ve toplumun geniş kesimlerine hitap edebilmek amacıyla her elemanına en az 10 tane Zaman gazetesi abonesi bulmayı zorunlu hale getirmiş.
Böylece hem kendi sesini geniş gariban halk kitlelerine duyururken hem de kendi isteği doğrultusunda hareket eden iktidarı aklamak için zemin oluşturuyor.
Kisve din kisvesi'
Her dönem Gülen gibi bir takım muhteremler çıkacaktır. Ne yazık ki kerameti kendinden menkul bu muhteremler Müslümanları ve milletimizi bir takım fırkalara bölmekten başka bir işe yaramamışlardır.
İktidarın doğu ve güneydoğu sorunu ile ilgili attığı her adım Anadolu'nun binlerce yıl sonra alacağı durumu etkileyecektir.
Askerle entegre olarak yaptıklarını söyledikleri birtakım çalışmalar görünen o ki tarihte hiç var olmamış bir millet oluşturmak ve hiçbir dönemde izlerine rastlanılmayan bir devlet oluşturmaya doğru gidiyor.
Son dönemlerde kasıtlı olarak ihale usulü ile makale yazan bazı bilim adamı müsveddeleri de zaten Türk diye bir milletin Anadolu da yaşamadığını tarihte ki tek kendine Türk diyenlerin Göktürk devleti olduğunu söyleyip yazıyor.
İster adı terör olsun, ister bilim olsun, isterse din kisvesi altında olsun birileri bu güzelim ülkeyi ve milletini bölmek için dört koldan psikolojik bir savaş yürütülüyor.
Bu öyle bir psikolojik savaş ki boyutları tarihin görmediği düzeyde.
Tarih böyle bir psikolojik savaşı kaydetmemiştir belki ancak gaflet ve dalalet içerisinde olanları kaydetmiş ve sonlarını apaçık biçimde sergilemiştir.