Sakat İktidar, Sakat Anayasa, Sakat Referandum! / E.KONGAR

Sakat İktidar, Sakat Anayasa, Sakat Referandum! / E.KONGAR

İletigönderen TÜRKK » Prş Ağu 12, 2010 23:28

SAKAT İKTİDAR, SAKAT ANAYASA, SAKAT REFERANDUM!

1982 Anayasası’nı referanduma sunan “iktidar, sakat bir iktidardı”.

Askerlerin bir darbe iktidarıydı.

Türkiye’deki demokrasiyi, siyaseti, solu, yargıyı, üniversiteleri, sendikaları, medyayı ezdi geçti:

Ülkeyi antikomünist bir ılımlı İslam iktidarına hazırladı.

***

Bu iktidarın hazırladığı “1982 Anayasası, sakat bir anayasaydı”.

Vatandaş, devletin karşısında savunmasız bırakılıyor, hükümetin ve devletin işleyişi Cumhurbaşkanının ve başta YÖK olmak üzere, onun atadığı kişi ve kurumların otoriter denetimine veriliyordu.

Anayasa taslağı 13 haberlerinde açıklanmıştı.

Saat 17’de taslakla ilgili bir toplantı vardı.

Toplantıyı, anayasa taslağını Kurucu Meclis’te hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı yapıyordu.

Eleştiriler üzerine, “Taslak daha birkaç saat önce açıklandı. Burada yapılan eleştiriler, konuşmacıların ne kadar önyargılı olduğunu gösteriyor. Çünkü daha kimsenin bu anayasa taslağını inceleyecek yeterli vakti olmamıştır” dedi.

Bunun üzerine ben söz aldım:

“Bu anayasa taslağı bir hilkat garibesidir. Bir bebek doğduğunda zekâ özürlü ise onu anlamanız uzun zaman alabilir. Ama üç gözü veya dört kulağı varsa hilkat garibesi olduğu hemen anlaşılır. Bu taslak da işte öyle” dedim.

***

1982 Anayasası’nın kabul edildiği “referandum sakat bir referandumdu.”

Her şey bir yana referandum kampanyası sürecinde “Hayır” propagandası yapmak yasayla yasaklanmıştı.

Yani baskı filan değil…

Resmen yasa çıkarılarak, demokrasinin ırzına geçilmişti.

Sevgili Oktay Akbal “Hayır” diyeceğini yazdığı için, yargılanmış, mahkûm olmuş ve hapse atılmıştı.

Ayrıca referandumda “Evet” diyenlerin Kenan Evren’i Cumhurbaşkanı seçmiş olacakları gibi garip bir hüküm daha vardı.

Zarflar şeffaftı, beyaz renkli “Evet” oyu ile mavi renkli “Hayır” oyu dışarıdan açıkça görülüyordu.

Darbe iktidarı, referandumda “Hayır” çıkarsa, askeri yönetimin belirsiz bir süre daha devam edeceğini ilan etmişti.

Yıllar sonra bir Taksim Toplantısı’nda konuşmacı olan, eski Meclis Başkanı Ferruh Bozbeyli’ye, bunları hatırlatarak, “1982 Anayasası gayri meşru değil midir” diye sormuştum.

Bütün o seçkin dinleyicilerin önünde açıkça “Evet, gayri meşrudur” yanıtını vermişti.

***

O sakat iktidar tarafından, sakat bir referandumla, halka dayatılan sakat 1982 Anayasası, bugüne kadar 16 kez değiştirildi.

Şimdi 17’nci değişiklikte, sanki daha demokratik hükümler varmış izlenimi verecek bazı anlamsız önlemler araya serpiştirilerek, sakat 12 Eylül Anayasası’nın, vatandaşı devlet karşısında savunmasız bırakan hükümleri daha da kötüye doğru değiştirilmek isteniyor:

Değişiklik önerilerinin Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ye ilişkin olanları, yüksek yargıyı iyice sakatlamaktadır.

Ayrıca referandum sürecinde gözlemlenen sakatlıklar kampanyanın demokratik niteliğini bozmaktadır:

İktidarın, devlet ve hükümet olanaklarını Başbakan’ın ve bakanların “Evet” kampanyası için seferber etmiş olması…

Valilerin devletin değil, iktidarın valileri gibi hareket etmesi, MHP’nin afişine, TKP’nin standına idari kararlarla engel olunması…

Seçmen sayıları ve listeleri konusundaki tutarsızlık, kuşku ve eleştiriler…

Tarafsız olması gereken kamu kuruluşu TRT’nin açıkça taraf tutan yayınları…

Ve daha birçok baskı, manipülasyon, afişleme ve benzeri olaylar…

Bu referandumun da demokratik meşruiyetine gölge düşürmektedir.

Dilerim bu referandum da hukuk, demokrasi ve tarih karşısında 1982 referandumunun utanç verici durumuna düşmez.

Tabii, AKP’nin ne kadar demokratik olduğu da, bu referandum kampanyası sırasında iyice ortaya çıkmıştır!


EMRE KONGAR, Cumhuriyet, 12 Ağustos 2010
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44

Re: Sakat İktidar, Sakat Anayasa, Sakat Referandum! / E.KONGAR

İletigönderen İrfan Tuna » Cum Ağu 13, 2010 14:38

Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlık koltuğunda bir BOP eşbaşkanının oturması da sakat...

Bu BOP eşbaşkanının; demokrasiyi, inmeyi amaçlardıkları durak geldiğinde inecekleri bir tramvay olarak görmesi de sakat...

BOP eşbaşkanı Recep Bey'in, 8 Ağustos 2010'da, Afyon'da yaptığı konuşmada, yargıda dernekleşmenin olmaması gerektiğini belirtmesi ve "YARSAV bir boşluktan yararlanarak geldi. Bunu en yakın zamanda halletmemiz lazım". ''12 Eylül'den sonra kimse yargıda "at oynatamayacak" demesi de sakat...(http://www.gercekgundem.com/?p=302525)

Evet, herşey sakat olmasına sakat da, Recep Bey'i sırtından atan at pek sağlıklıydı...
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Sakat İktidar, Sakat Anayasa, Sakat Referandum! / E.KONG

İletigönderen TÜRKK » Cum Ağu 13, 2010 22:53

Sayın Tuna,

Evet, herşey sakat olmasına sakat da, Recep Bey'i sırtından atan at pek sağlıklıydı..



Resim Resim

Anımsatmanız vesilesiyle, şerefli "CİHAN" Bey'in anısı önünde saygıyla eğiliyorum...

Işıklar içinde yatsın...

Kadirşinas Türk milleti, tepkesindeki "azizliği" asla unutmayacaktır...!!!
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44

Re: Sakat İktidar, Sakat Anayasa, Sakat Referandum! / E.KONG

İletigönderen TÜRKK » Sal Ağu 17, 2010 22:26

REFERANDUMU DA KAZANABİLİRSİNİZ SEÇİMİ DE, AMA DEMOKRAT OLAMAZSINIZ!

Türkiye’nin azgelişmiş demokrasisi ne yazık ki sağ iktidarlar tarafından sürekli tasalluta uğruyor:

‘Çok Partili Rejim’e geçtiğimizden beri iktidara gelen sağ iktidarlar demokrasiyi hep çoğunluğun mutlak baskısı ve sadece sandık sonuçları olarak algılamışlar, temel hak ve özgürlükleri, özellikle de ifade özgürlüğünü, medya özgürlüğünü ve kendileri gibi düşünmeyenlerin haklarını ihmal etmişlerdir.

Ayrıca iktidarın gücünü ve nimetlerini seçimleri etkilemek için bol bol kullanmakta hiç tereddüt etmemişlerdir.

Şimdi, sekiz yıllık iktidarı süresinde sadece hükümet bürokrasisinin değil, devlet bürokrasisinin de tüm kadrolarını yandaş personelle dolduran AKP, fütursuzca referandum oylaması için baskılarını arttırmış görünüyor.

Örneğin bazı valiler genellikle devletin tarafsız valisi gibi değil, AKP’nin valisi olarak hareket ediyorlar.

Bu yüzden ceza alanları bile var.

Başbakan ve bakanlar genellikle devlet olanaklarını referandum propagandası için kullanmakta sakınca görmüyorlar.

Ama unutuyorlar ki, bu ülkede yüzde 90’dan fazla oy desteği alarak yürürlüğe giren 1982 Anayasası bile, bu oy oranına karşın hem hazırlanış hem de oylanış sırasındaki eksik ve yanlışlardan dolayı gayrimeşrudur!

Geçen perşembe günü yazdığım “Sakat İktidar, Sakat Anayasa, Sakat Referandum” başlıklı yazım bu çerçevede büyük yankı uyandırdı.

Gelen mektuplardan biri de eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’tandı:

“Sayın Kongar, perşembe günkü yazınızda 1982 Anayasası’nın meşru olmadığını söylüyorsunuz. Haklısınız. Ben de yaptığım üç adli yıl açış konuşmasında ve yazılarımda bunun nedenlerini açıklamıştım. %93 oyla kabul edildiği iddiası ise sahtedir. Bu konudaki ayrıntılı yazılarım ektedir.”

Eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk 1999 yılında yaptığı adli yıl açılış konuşmasında 1982 Anayasası’nın niçin gayrimeşru olduğunu hem biçimsel meşruluk açısından altı maddede sıralıyor, hem de maddi meşruluğunun olmadığını anlatıyordu.

6 Eylül 2000 tarihinde yaptığı adli yıl açılış konuşmasında ise yeni bir anayasa yapılmasının koşullarını şöyle sıralıyordu:

“Birincisi, kurucu meclisin yapısıyla ilgilidir. Meclis; üniversitelerin, meslek kuruluşları, sendikalar gibi sivil toplum örgütlerinin, seçim barajı altında kalanlar dahil, nesnel ölçütlere göre, bütün siyasal partilerin ve benzerlerinin temsilcilerinden oluşmalı, katılım olabildiğince geniş tutulmalı; bu konuda geçmişteki yanılgılara düşülmemelidir.

İkincisi, anayasa yapılırken karşılaştırmalı hukuktan, insan haklarına ve özgürlüklerine ilişkin evrensel bildirilerden, Avrupa Birliği’yle ilgili sözleşmelerden, yerel ve uluslararası mahkeme kararlarından esinlenilmelidir.

Üçüncüsü, kamuoyunun eğilimleri gözetilmeli, açık tartışmalar sonucu kotarılan
‘toplumsal sözleşme’ halkoyuna sunulmalıdır.

Elbette toplumca üzerinde uzlaşılan böyle bir anayasa; bu kez, Philadelphia’da, Paris’te, Berlin’de, Madrid’de değil, Ankara’da kotarılacak, hiç kuşkusuz hem demokratik ve hem de hepimizin ortak ürünü bulunduğu için güçlü olacak; Türk toplumu anayasasına kavuşacak, Türkiye de anayasal bir devlet olmanın kıvancını yaşayacaktır.

Çünkü demokrasiye geçiş, toplumdaki bütün kesimleri ve kümeleri kapsayan bir diyalog ve görüşmeler dizisidir.”

***

Yukardaki satırlardan da açıkça anlaşılacağı gibi 12 Eylül’de referanduma sunulacak olan Anayasa Değişiklikleri Paketi’nin hazırlanış biçimi zaten demokratik değildir.

Ayrıca, değişikliklerin ekseni, Yüksek Yargıyı siyasal iktidarın denetimine almak üzerinedir.

Bir AKP önerisi olarak oldubittiye getirilen bu değişikliklerin “Milli İradeyi” yansıttığını ileri sürmek olanaksızdır.

Üstelik referandum kampanyası sırasında iktidarın uyguladığı baskıcı ve demokrasiye uymayan yöntemler de bu oylamayı daha şimdiden sakatlamıştır.

Bu nedenle önerilen değişikliklerin şu veya bu oranla (isterse yüzde 99’la olsun) kamuoyu tarafından onaylanması da fazla bir anlam taşımayacaktır:

1982 Anayasası örneği önümüzdedir!

Onun için diyorum ki:

Referandumları ve seçimleri kazanabilirsiniz...

Ama gerek hazırlık gerekse propaganda aşamalarında kullandığınız yöntemler ve getirdiğiniz hükümler demokratik değilse...

Kazandığınız bu oylamalar sizi demokrat yapmaz...

Tarih önünde sorumlu olursunuz!



EMRE KONGAR, Cumhuriyet, 17 Ağustos 2010
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44


Şu dizine dön: Halk Oylaması Yazıları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x