SAKAT İKTİDAR, SAKAT ANAYASA, SAKAT REFERANDUM!
1982 Anayasası’nı referanduma sunan “iktidar, sakat bir iktidardı”.
Askerlerin bir darbe iktidarıydı.
Türkiye’deki demokrasiyi, siyaseti, solu, yargıyı, üniversiteleri, sendikaları, medyayı ezdi geçti:
Ülkeyi antikomünist bir ılımlı İslam iktidarına hazırladı.
***
Bu iktidarın hazırladığı “1982 Anayasası, sakat bir anayasaydı”.
Vatandaş, devletin karşısında savunmasız bırakılıyor, hükümetin ve devletin işleyişi Cumhurbaşkanının ve başta YÖK olmak üzere, onun atadığı kişi ve kurumların otoriter denetimine veriliyordu.
Anayasa taslağı 13 haberlerinde açıklanmıştı.
Saat 17’de taslakla ilgili bir toplantı vardı.
Toplantıyı, anayasa taslağını Kurucu Meclis’te hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı yapıyordu.
Eleştiriler üzerine, “Taslak daha birkaç saat önce açıklandı. Burada yapılan eleştiriler, konuşmacıların ne kadar önyargılı olduğunu gösteriyor. Çünkü daha kimsenin bu anayasa taslağını inceleyecek yeterli vakti olmamıştır” dedi.
Bunun üzerine ben söz aldım:
“Bu anayasa taslağı bir hilkat garibesidir. Bir bebek doğduğunda zekâ özürlü ise onu anlamanız uzun zaman alabilir. Ama üç gözü veya dört kulağı varsa hilkat garibesi olduğu hemen anlaşılır. Bu taslak da işte öyle” dedim.
***
1982 Anayasası’nın kabul edildiği “referandum sakat bir referandumdu.”
Her şey bir yana referandum kampanyası sürecinde “Hayır” propagandası yapmak yasayla yasaklanmıştı.
Yani baskı filan değil…
Resmen yasa çıkarılarak, demokrasinin ırzına geçilmişti.
Sevgili Oktay Akbal “Hayır” diyeceğini yazdığı için, yargılanmış, mahkûm olmuş ve hapse atılmıştı.
Ayrıca referandumda “Evet” diyenlerin Kenan Evren’i Cumhurbaşkanı seçmiş olacakları gibi garip bir hüküm daha vardı.
Zarflar şeffaftı, beyaz renkli “Evet” oyu ile mavi renkli “Hayır” oyu dışarıdan açıkça görülüyordu.
Darbe iktidarı, referandumda “Hayır” çıkarsa, askeri yönetimin belirsiz bir süre daha devam edeceğini ilan etmişti.
Yıllar sonra bir Taksim Toplantısı’nda konuşmacı olan, eski Meclis Başkanı Ferruh Bozbeyli’ye, bunları hatırlatarak, “1982 Anayasası gayri meşru değil midir” diye sormuştum.
Bütün o seçkin dinleyicilerin önünde açıkça “Evet, gayri meşrudur” yanıtını vermişti.
***
O sakat iktidar tarafından, sakat bir referandumla, halka dayatılan sakat 1982 Anayasası, bugüne kadar 16 kez değiştirildi.
Şimdi 17’nci değişiklikte, sanki daha demokratik hükümler varmış izlenimi verecek bazı anlamsız önlemler araya serpiştirilerek, sakat 12 Eylül Anayasası’nın, vatandaşı devlet karşısında savunmasız bırakan hükümleri daha da kötüye doğru değiştirilmek isteniyor:
Değişiklik önerilerinin Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ye ilişkin olanları, yüksek yargıyı iyice sakatlamaktadır.
Ayrıca referandum sürecinde gözlemlenen sakatlıklar kampanyanın demokratik niteliğini bozmaktadır:
İktidarın, devlet ve hükümet olanaklarını Başbakan’ın ve bakanların “Evet” kampanyası için seferber etmiş olması…
Valilerin devletin değil, iktidarın valileri gibi hareket etmesi, MHP’nin afişine, TKP’nin standına idari kararlarla engel olunması…
Seçmen sayıları ve listeleri konusundaki tutarsızlık, kuşku ve eleştiriler…
Tarafsız olması gereken kamu kuruluşu TRT’nin açıkça taraf tutan yayınları…
Ve daha birçok baskı, manipülasyon, afişleme ve benzeri olaylar…
Bu referandumun da demokratik meşruiyetine gölge düşürmektedir.
Dilerim bu referandum da hukuk, demokrasi ve tarih karşısında 1982 referandumunun utanç verici durumuna düşmez.
Tabii, AKP’nin ne kadar demokratik olduğu da, bu referandum kampanyası sırasında iyice ortaya çıkmıştır!
EMRE KONGAR, Cumhuriyet, 12 Ağustos 2010