Salda ihalesini niye saklıyorsunuz?
Biri size “Şuraya tek çivi çakılmayacak” dediğinde, o alanın korunmasını anlarsınız değil mi?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un koruma anlayışı biraz farklı. O dünya harikası benzersiz Salda Gölü'nü Millet Bahçesi yaparak koruyacaklarını söylüyor.
Donatılar ahşap olacakmış kıyıdan uzak olacakmış.
Asıl önemlisi vatandaşın tuvalet duş mescit ihtiyaçlarını giderecekmiş.
Kuşkusuz duş, tuvalet ve mescit yıllardır Salda'nın en önemli ihtiyaçları arasında yer alıyordu…
31 Temmuz'da halktan saklı bir de ihale yaptılar. Habercileri kapıdan çevirdiler. Hayır, şu meşhur 21/b maddesine göre kimselere ilan etme mecburiyetinin olmadığı yöntemi seçseler yine bir derece. AA'ya bakarsanız Salda Millet Bahçesi ihalesi Kamu İhale Kanunu'nun açık ihale usulüne göre yapıldı.
Açık usul bir ihaleyi (üstelik adında Millet olan) millete niye kapattınız?
Sayın Bakan, bilinmesini istemediğiniz şeyler mi var?
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Salda Gölü'nün neden yangından mal kaçırırcasına apar topar ihale edildiği sorusuna yanıt alamadı.
Karaca, Bakan Kurum'un 300 metre içeride yapılacağını söylemesine karşın Salda Millet Bahçesi'nin kıyaya çok yakın bir çizgide yapılacağını vurguluyor.
24 milyona Salda'ya kim kıyacak?
Salda Millet Bahçesi ihalesi tuhaf bir telaşla yapıldı. Geçen çarşamba TOKİ'nin İstanbul şubesindeki 7 isteklinin katıldığını sonra AA açıkladı. Yaklaşık maliyet ile ihaleye verilen teklif ve indirim oranlarına ulaştık.
Kesin olmayan sonuçlara göre firmaların bir kısmı Ankara merkezli firmalar. Melih Gökçek dönemi belediye ihalelerinin katılımcıları. Listedeki Enam İnşaat, TOKİ'nin birkaç ay önce Trabzon'daki eski Avni Aker Stadı yerine yapılacak Ortahisar Millet Bahçesi ihalesini de Aslanlar İnşaat ile birlikte kazanmıştı. 21 milyon 956 bin TL teklifin iki ihalede de aynı olması enteresan. (Eğer isim benzerliği yoksa Enam'ın sahibi MKE Ankaragücü'nün yakın zamana kadar yöneticiliğini yapan Osman Kandaş.)
Alamos Gold'un sözleşmeli madenciliği
Kazdağları'na yakın Kirazlı'da onbinlerce ağacı devlet himayesinde kesen Alamos Gold “sözleşmeli madencilik” yapıyor. Bu ifadeyi bizzat şirket CEO'su John McCluskey kullanmıştı. Önceki yazıda değindiğimiz, Türklerin hafriyatta çok iyi olduğunu söylediği yayında.
Sektörü yakından bilen bir okurum, “Sözleşmeli madencilik” ne demek anlatıyor: “Bu tür açık çukur madencilikle en büyük harcama hafriyata gider. Hem can güvenliği bakımından risklidir. Hem de çok pahalı makina ve teçhizata ihtiyaç vardır. Her biri milyon dolara ulaşan kamyonlar kepçeler, kazıcılar. Makina teçhizat ve işgücünü taşeronlar sağlıyor. Alamos Gold'a bu hizmetleri satıyorlar. Şirket bu işe para harcamadığını gibi maden kazaları ile işçi haklarından da sorumlu değil.”
TEŞVİK TAŞERONLAR İÇİN Mİ?
Sektör uzmanı okurum, hal böyleyken projeye verilen büyük teşvikin nedeninin sorgulanmasını istiyor. Bu teşvikten Alamos Gold'dan ziyade yerli taşeronların yararlanacağını vurguluyor. Taşeronların kimler olduğu araştırmaya değer.
Öte yandan bugün yapılacak nöbette, STK'lar ve alanında üretkenliğiyle öne çıkmış isimlerin, sanatçı, politikacıların varlığı önemli. Yöre halkının bu meseleye sahip çıkması ise çok daha önemli.
AÇIK AÇIK YAZMIŞLAR
Alamos Gold kendi internet sitesinde Kirazlı altın madeninin neden cazip olduğunu gayet açık yazmış. “Yüzde 39 olan vergi sonrası iç karlılık oranıyla birlikte düşük maliyet, düşük sermaye, düşük teknik risk.”
Çiğdem TOKER, 5 Ağustos 2019