ŞAMPİYONLAR LİGİ'NİN ŞAMPİYONU AKP



Ülkemizde 31 yıldır 24 Ocak Kararları adıyla bilinen neoliberal politikalar uygulanıyor.

31 yıldır uygulanan ABD güdümlü bu neoliberal politikalar, ülkemize Amerikancı Turgut Özal aracılığıyla ve 12 Eylül 1980 Amerikancı faşizminin sopasıyla yerleştirilmişti.

Bu neoliberal politikaların uygulamaya konduğu 1980 yılından bu yana, değişen hükümetlere, işbaşına gelip giden adı sanı farklı partilere, politikacılara karşın hep aynı politikalar uygulanmıştır...

‘Seçimler’ sadece bu politikaları uygulayacak olan partileri ve politikacıları değiştirmiştir..

Ülkemizde 31 yıldır uygulanan bu politikaların esasını; özelleştirme, borçlanma, düşük ücret-yüksek faiz, sermayenin serbest dolaşımı, sıcak para hareketlerine tanınan serbestlikler, paradan para kazananları vergi dışı tutup vergi yükünü dolaylı vergilerle halkın sırtına yıkma gibi temel ilkeler oluşturmaktadır.

Son 8,5 yılda, tefecileri-vurguncuları daha zengin, işçiyi, emekçiyi, esnafı, emekliyi daha yoksul yapan ABD güdümlü bu neoliberal politikaları, hem de öncekilerden çok daha acımasız biçimde işbaşındaki AKP uygulamaktadır...

***

Bu neoliberal politikalarla, varlıklarımız birer birer küresel haydutların eline geçti... Cumhuriyetin ilk yıllarında yokluk ve yoksulluk içinde kurulmuş olan göz bebeği üretim tesislerimiz, sanayi kuruluşlarımız, arazi değerlerinin bile altında haraç mezat satıldı, ‘özelleştirme’ vurgunlarıyla kapatıldı, yok edildi... Tarımımız, hayvancılığımız çökertildi... İletişim, enerji ve finans sektöründeki stratejik kuruluşlarımız birer birer yok pahasına yabancılara satıldı... Su kaynaklarımız, madenlerimiz, kıyılarımız, limanlarımız, topraklarımız satıldı... Hazinemiz, ormanlarımız yağmalandı...

Özet olarak, ülkemiz üreten bir ülke olmaktan çıkarıldı, borçlanarak tüketen bir ülke durumuna sokuldu... Sürekli dünyanın en yüksek borç faizini ödediğimiz halde borçlar katlanarak arttı.

***

Ekonomimizi daha çok emperyalist merkezlere bağımlı hale getiren bu politikaları, 8,5 yıldır büyük bir ’’imanla’’ uygulamakta olan AKP, ülkemizi bakın hangi alanlarda şampiyonlar liginin ‘şampiyonu’ yapmış.

Dünyanın en pahalı elektriğini kullanıyoruz... Elektrik fiyatlarında ‘şampiyonuz’...

Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz... Akaryakıt fiyatlarında ‘şampiyonuz’...

Doğalgaz fiyatlarında, temel gıda fiyatlarında ‘şampiyonuz’...

Toplanan vergilerin yüzde 70’i; ÖTV (Özel Tüketim Vergisi), KDV (Katma Değer Vergisi) gibi satın aldığımız mal ve hizmetlerin fiyatına yüksek oranlarda bindirilen dolaylı vergilerle toplanıyor... Vergi yükünü dolaylı vergilerle halkın sırtına yıkma konusunda ‘şampiyonuz’...

***

2009 yılında, Macaristan bütçesinin yüzde 9’u borç faizine gitmiş. İtalya’da bütçenin yüzde 8,9’u, Portekiz’de 5,8’i, Polonya’da 5,7’si, Almanya’da 5,5’i, Fransa’da 5,3’ü, Hollanda’da 4,3’ü, İspanya’da 3,9’u, Romanya’da 3,8’i, İngiltere’de 3,7’si, Slovenya’da 2,8’i, Bulgaristan’da 1,9’u, Estonya’da 0,7’si borç faizine gitmiş

Peki, Türkiye bütçesinin kaçta kaçı borç faizine gitmiş?

2009 yılında Türkiye bütçesinin yüzde 14,3’ü borç faizine gitmiş... 312,5 milyar TL olarak planlanan 2011 yılı bütçe harcamalarının da 47,5 milyar TL’sı, yani yüzde 15,2’si faiz ödemelerine gidecekmiş...

Görüldüğü gibi, tüm Avrupa ülkeleri içinde, bütçeden borç faizine en yüksek payı ayırma konusunda da açık ara farkla ‘şampiyonuz’...

Durun daha bitmedi.

Ekmekten süte, etten peynire, elektrikten akaryakıta dek aldığımız her mal ve hizmetin içine dolaylı vergiler sokuşturularak cebimizden çekilen paralar; bütçeden tıkır tıkır tefecilerin kasasına borç ve borç faizi ödemesi olarak akıtılırken, vergi alınıyor mu?

Elbette hayır.

Yani, Hazine Bonosu ve Devlet İç Borçlanma Senedi satın alarak, devlete yüksek faizlerle borç veren, paradan para kazanan, tefecilerden vergi almama konusunda da ‘şampiyonuz’...

***

TÜİK, enflasyon rakamlarını tek haneli rakamlara indirdi ama çarşı-pazardaki fiyatlar hiç de öyle demiyor.

2009 yılından bu yana elektrik yüzde 40, mazot yüzde 35, benzin yüzde 28 artmış... 2009 yılında 13 lira 50 kuruş olan dana eti, 2010 yılı sonunda 30 TL olmuş... Artış yüzde 122,2... 2009 yılında 19 lira 50 kuruş olan Koyun eti, 2010 yılı sonunda 35 TL olmuş... Artış yüzde 79,4

Görüldüğü gibi en iyimser hesaplamayla fiyatlar ortalama yüzde 70 artarken, enflasyonu tek haneli gösterme ve rakamlarla oynama konusunda da ‘şampiyonuz’

***

Peki, 2009 ile 2010 sonu itibariyle, fiyatlar en iyimser hesapla ortalama yüzde 70 artarken, aynı dönemde asgari ücret ne kadar arttırılmış?

2009 sonu itibariyle 16 yaşından büyükler için net asgari ücret, 496 lira 53 kuruş. 2010 sonu itibariyle 16 yaşından büyükler için net asgari ücret 544 lira 44 kuruş... Artış oranı yüzde 9,6.

Yani, işçiyi, emekçiyi, ortalama yüzde 70 oranında artan fiyatlar karşısında, sadece son 2 yılda, yüzde 60,4 oranında yoksullaştırma konusunda da ‘şampiyonuz’...

***

Durun, daha bitmedi.

Bunca adaletsizlik içinde ‘adli’, sistemimizdeki ‘şampiyonluğa’ değinmesek olmaz.

Kendine hukuk devletiyim diyen tüm ülkelerde, hakkında dava açılan bir sanığı, eğer kaçma ve hakkındaki delilleri karartma şüphesi varsa, tutuklu yargılamanın bir üst sınırı var.

Bu üst sınır, İngiltere’de 56 gün ile 112 gün arasında değişiyor... Fransa’da 1 yılla 4 yıl arasında değişiyor... İspanya’da 3 ayla 2 yıl arasında değişiyor... Almanya ve Belçika’da ise 1 yıl...

Peki, AKP tarafından ‘demokratikleştirilmekte’ olan ülkemizde bu üst sınır kaç yıl deniyor?

10 yıl.

Yani tutuklu yargılama süresinde de açık ara farkla ‘şampiyonuz’.

Bu konuda bir ‘şampiyonluğumuz’ daha var ki...

Kaçma ve hakkındaki ‘delilleri’ karartma şüphesi olmayan rektörleri, bilim adamlarını, aydınları, parti önderlerini, sendikacıları, askerleri, ‘darbe yapacaklardı’ iddiasıyla yıllarca tutuklu yargılayıp; haklarındaki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükmü, yargıtayda kesinleşme aşamasına gelmiş katilleri serbest bırakma konusunda da ‘şampiyonuz’...

***

Ama henüz şampiyon olamadığımız alanlar da var.

Örneğin, 110 ülkenin yer aldığı Refah Endeksi’nde, ülkemizi ortalamada 80’inci yapmışlar... Yani biraz daha dişlerini sıkarlarsa, ülkemizi bu alanda da sondan ‘şampiyon’ yapmalarına 30 ülke kalmış...

Bir de, Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Endeksi’nde 155 ülke içinde ülkemizi 126’ıncı yapmışlar... Henüz burada da ‘şampiyon’ olamamışız...

Ama ha gayret... ’’Durmayın, yola devam edin’’, sondan şampiyon olmamıza şunun şurasında 29 sıra kalmış...

Size değil, yüzde 47, yüzde 77 oy feda olsun canlarım benim...

İrfan Tuna - 11 Ocak 2011

Yeni Türkü - Candan Erçetin / Maskeli Balo