gönderen gerçeği arayan » Pzr Şub 14, 2010 23:06
Sinir bozucu bir program, çünkü sonuçta ortaya çıkan şey izleyiciyi bilgilendirme amacına hizmet etmiyor. Bir tarafın derdi doğruların ortaya çıkması değil, ne olursa olsun üste çıkalım, AKP’nin aleyhine olabilecek söylemleri gargaraya getirelim derdi.
Dikkat ettim, ne zaman birisi AKP’nin aleyhinde %100 doğru bir şey söylese Mehmet Metiner sözü kesip konuyu değiştirdi. Örneğin Cüneyt Ülsever, daha gerçekliği hukuksal olarak anlaşılmamış, sadece bir iddia olan Balyoz planı hakkında başbakanın televizyonlarda gerçek bir planmış gibi söz edip şikayet ettiğini söyleyince hemen araya girip konuyu değiştirdi. Bunun tartışma heyecanı içinde yapılmış kasıtsız bir müdahale olduğunu düşünmüyorum. Son derece sinsi ve kasıtlı. Böyle insanlarla tartışmak çok zordur, adeta cehennemi dünyada yasamaktir, hiç bir yere varılmaz.
Mehmet Metiner önce Baykal’ın "ben Ergenekon’un avukatıyım" dediğini, Erdoğan’ın bunun üzerine "ben de savcısıyım" dediğini iddia etti. Ben tersi zannediyordum. Hangisi doğru?
Yine türban maduriyeti gündeme getirilmiş. Halbuki bu tartışmada hiç yeri yoktu, tamamen politik, tamamen maduriyet oyunu. Fakat her zaman olduğu gibi tek yönlü ele alınmış. Aile ve çevre zoruyla, kendileri istemediği halde türbana zorlanan kızların maduriyetinden nedense söz edilmiyor. Ayrıca belli cemaatlerde kadını ikinci sınıf ve cinsel meta gören erkeklerin dikte ettiği başı açık sokağa çıkma yasağının neresi özgürlük oluyor? Bu yasakçilik neden vurgulanmiyor?
Osman Altuğ, Metiner’e "sen de AKP’nin uygulamaları hakkında bir iki kötü şey söyle ki inandırıcılık düzeyini anlayalım" demeliydi. Ancak bu gibi tartışmalarda genellikle bilgisi zayıf olanlar ve hiçbir bilimsel etik kaygı taşımayanlar daha cabbar oluyor, daha iyi propaganda yapıyorlar. Evrim antievrim tartışmalarında da benzer şeyler gözlemiştim. Bilimsel düşünen bilgiye önem veriyor, bilimsel düşünmeyen ise bilgi boşluğunu politik propaganda ve demagoji yeteneğiniyle dolduruyor. Üstelik hiçbir dürüst tartışma etiğiyle kısıtlanmadan. Bilgisiz dinleyici kandırılabildiği sürece onlara her yöntem mübah.