Bireylerin cepheleşmesine de izin vermez


Ancak, tartışmalara belli ölçüde izin verir.

Avrasya, Tahrik edici konuşurken nerdeydin?
Avrasya'nın Tüm konuşmaların iyi incelenmesini talep ediyorum!

eskopatj1 yazdı:Bireylerin cepheleşmesine de izin vermez


Ancak, tartışmalara belli ölçüde izin verir.

Avrasya, Tahrik edici konuşurken nerdeydin?
Avrasya'nın Tüm konuşmaların iyi incelenmesini talep ediyorum!

Birincisi; bir istemde bulunacak durumda değilsin. Çiğnediğin kurallar süs değildir.

İkincisi; herhangi bir partinin yerilmesine karşı bir tutumumuz yoktur. Bir partiyi veya üyesini savunmak yahut övmek bir ulusal dava değildir. Bu unsurların, cepheleşme oluşturmadıkça övülmesine ve yerildikçe savunulmasına karşı bir tutumumuz yoktur.

Bu üçünçüsünü ise genele yazıyorum, iyice anlaşılsın: Örneğin ben bu tartışmaya katılıp bir parti genel başkanı olan Pamukoğlu'nu över veya yerersem, bu benim bireysel görüşümdür.

Dördüncüsü; ihanet partileri bu görüşlerin dışındadır.

Osman Pamukoglu , cok zeki biri olmasina ragmen malesef hala sozlu olarak kendini yeterince ifade edemiyor. Ayrica duygularini kontrol edemiyor , burada sakin olmaya calismis iyice batirmis. Osman pasa'nin Hepar sitesinde ki videolarinin ozelik ile tek basina katildigi sansursuz veya teke tek programlarinin izlenmesini siddetle tavsiye ediyorum .Bu programi olmamis sayiyorum , oyum gene Hepar'a ....Genel olarak soylemek istedigi seyler esasinda yalnis degil ama dogru ifade edemiyor ...

28 subat'ta Ergenekonda hatta Balyozda Amerikan tezgahlari . Bu ulkede Amerikanci pasalara ; gazetecilere veya politikacilara hic bir zaman bisey olmadi olmazda .

Hani nerde Cevik Bir ; Dogan Gunes ;Evren veya Hocamiz ... Bu ulkede zaten Anti-emperyalist olan pasayi kolay kolay orgeneral bile yapmiyorlar ...

Öncelikle, öncelikli derdimize karar vermemiz gerektiğini düşünüyorum:

Dert 1. Desteklenen partinin TBMM'ye girmesi / iktidara gelmesi.
Dert 2. AKP'nin iktidardan uzaklaştırılıp, verdiği tikel zararın hesabını Yüce Divan'da vermesi.

Ben yukarıdaki her ileti ile daha da dallanıp budaklanan derdimi, tuşum bastıkça anlatmaya çalıştım.

HEPAR ile ilgili olarak son eklemek istediğim nokta:

Sayın Osman Pamukoğlu'nu -bir partidaşının deyimi ile- derdini anlatamadığı halde siyasete soyunup, muhalefeti bölen bir siyasetçi olarak değil, vatanı için canını hiçe sayıp dişine takmış bir devlet adamı olarak anımsamak istediğimdir.

Veysel sapma sağa sola,
Sen Allah'tan birlik dile.
İkilikten gelir bela,
Dava insanlık davası.

Aşık Veysel Şatıroğlu

Haydar bey
Sormak istediğim birşey var Deniz baykal chp'nin başında olduğu müddetçe sence bu millet chp'ye oy verir mi?

Tüm varsayım ve kamuoyu yoklamalarını bir yana bırakırsak, ben -bir başına bir değeri olmayan- oyumu, başında günahım kadar sevmediğim Deniz Baykal ve çetesinin bulunmasına karşın adına-kurucusuna hürmeten, muhalefet anlayışı ya da parti izlencesine bakmaksızın Cumhuriyet Halk Partisi'ne vereceğim.

Benim derdim particilik yapmak değil, AKP'nin iktidardan bir an önce indirilmesidir. Bu bağlamda yarın iktidar olmaya en yakın partilerin -tüm kısırlık ve aymazlıkları ile- bugün TBMM'de sandalye bulmuş CHP ve MHP olduğunu düşüyorum.

Ülkemizin en yaşamsal ihtiyacı; Amerikancı partilerden, Amerikancı politikalardan kurtulmak, aşağıdaki politikaları acilen hayata geçirecek bir Milli Hükümet seçeneğini ortaya çıkarmaktır.

Bu Milli Hükümet'in acilen gerçekleştirmesi gereken politikalar aşağıdadır.

*NATO'dan çıkmak.

*ABD ile yapılmış tüm ikili anlaşmaları yırtıp atmak.

*AB kapısında ''AB'ye üyelik'' hayaliyle metres olma alçaklığına son vermek. Gümrük Birliği Anlaşmasını yırtıp atmak.

*Bölge ülkeleriyle ticaretimizi ve dostluğumuzu geliştirmek.

*Artık ödenemez duruma gelen iç ve dış borçları taksite bağlayıp uzun vadelere yaymak.

*Nereden Buldun Yasası'nı çıkarıp kararlılıkla uygulamak. Ülkemizin çalınan zenginliklerinin izini sürmek, hortumcunun, vurguncunun malına el koymak.

*Türk Parasını koruma Kanunu çıkararak ülkemizde Dolar egemenliğine son verip, Türk Lirası'nı yeniden egemen hale getirmek.

*Ülkemize para giriş çıkışlarını sıkı bir kontrol altına almak. Dışarıdan kontrolsüz bir biçimde ülkemize girip çıkarak büyük vurgunlar vuran ''sıcak para''nın, Soros'ların önüne geçmek.

*Özelleştirme ve yağma politikalarına son vermek. Ülkemizin yeraltı-yerüstü zenginliklerini, yetişmiş insan gücünü, genç nüfusunu planlı bir üretim ekonomisiyle halkçı amaçlar için kullanmak.

*Türkiye'mizi Mustafa Kemal'in Halkçı-Devletçi-Devrimci-Milliyetçi-Laik-Cumhuriyetçi Türkiyesi yapmak...

Haydar bey ve İrfan tuna Size canı gönülden katılıyorum
Haydar bey
Bu millet fullbright'ların ismet inönü milletin yiceklerini toplaması ve savaşa girmekten kurtulduktan sonra o yiyecekleri denize dökmesinin husumeti sürenler var Adam dtp oy veririm ama chp'ye vermem diyor bu zihniyet olan adama diyecek kelimelerin varmıdır haydar bey?
İrfan tuna
Bu dedikleri iki parti yapar Chp-Hepar;)
http://www.turkbirdev.org/
Hepinizin Destek vermesini istiyorum
Saygı ve sevgılerımle

İrfan Tuna yazdı:Türkiye'mizi Mustafa Kemal'in Halkçı-Devletçi-Devrimci-Milliyetçi-Laik-Cumhuriyetçi Türkiyesi yapmak...

Kısıtlı alana sığdırdığınız önerilerinize canı gönülden katılıyor; buradaki hiçbir üyenin herhangi biri ile ters düşeceğine inanmıyorum. İsmet İnönü edebiyatını, DTP'ye oy verme gizline iye kişileri bir yana bırakırsak, sıraladığınız önerilerin, son tümcenizdeki altı ok ile özetlenebileceğini düşünüyorum.

Altı okun/ilkenin bugünkü CHP'ye egemen olmadığını bilmem kaçıncı kez yinelemeye gerek yok. Ancak bir kez daha yinelemek isterim ki, benim öncelikli derdim AB-D'ci CHP değil, AKP'dir. O yüzden önümüzdeki seçimde başa gelme gizline iye oluşumların desteklenmesi gerektiği düşüncemin arkasında durmayı sürdürüyorum.

İsmet İnönü edebiyatını
Ben demiyorum agbi halk diyor...
Ben değilim o edebiyatı yapan agbi chp'ye bu konulardan dolayı zıtlaşmış bissürü insan var

Haydar Bey, “kurucusuna hürmeten” oy vermek ne demektir? Eğer kurucuya bakacaksanız, TKP’yi de Atatürk kurmuştur. Lütfen bir defa daha düşünün.

“Atatürkçü olmayan bir partiye Atatürk kurdu diye oy vermek” ile “Atatürkçü olan bir partiye Atatürk kurmadığı halde oy vermek” arasında daha iyi bir mukayese yapmanız lazım.

Hepar dışında başka bir parti olsa, HEPAR ile beraber onu da kıyaslardık. Ancak diğer alternatif olarak ortaya çıkan Hulki Cevizoğlu, artık alternatif değil, istifa etti. Dolayısıyla bir parti propagandası olarak görmezseniz sevinirim. Kimse çıkmıyordu diye Pamukoğlu ortaya çıktı. Eğer ilk Banu Avar çıksa onu destekleyecektik. Ama artık elini taşın altına koyan birisi olduğuna göre, diğerlerine yakışan onu takip etmektir.

Niçin CHP yazmadınız da partim yazdınız sorusuna Atatürk şöyle dememiş miydi “CHP’nin benim partim kalacağını nereden bileyim” (Kaynak Falih Rıfkı Atay olabilir, ancak bir Cüneyt Arcayürek yazısında da geçiyor: http://www.radyomalatya.net/Yazar_Oku.a ... 80%99.html)

Milli hükümet derken.. Sarızeybek defalarca bahsetti, ama CHP ve MHP’den bir beraberlik tepkisi yok, ülke gerçekten yıkılsa da olmayacak. İrfan Bey, o saydığınız listedekileri ancak HEPAR yapar. (Vahdettin'den milli davaya katkı gelmese de bir lider etrafında kenetlenen tek bir grup tarafından davanın halledilmesi gibi.) Burada liderin özelliği, hareketi güvenilir kılmasıdır. Atatürk'ü iyi hatip diye seçmediler.

(Eskopatj, sana Metin Aydoğan'ın "Türkiye Üzerine Notlar, Yönetim Gelenekleri ve Türkler" kitapları ile Nihat Genç’in “Karanlığa Okunan Ezanlar” kitabını öneriyorum.)

İrfan Tuna yazdı:Ülkemizin en yaşamsal ihtiyacı; Amerikancı partilerden, Amerikancı politikalardan kurtulmak, aşağıdaki politikaları acilen hayata geçirecek bir Milli Hükümet seçeneğini ortaya çıkarmaktır.

Bu Milli Hükümet'in acilen gerçekleştirmesi gereken politikalar aşağıdadır.

*NATO'dan çıkmak.

*ABD ile yapılmış tüm ikili anlaşmaları yırtıp atmak.

*AB kapısında ''AB'ye üyelik'' hayaliyle metres olma alçaklığına son vermek. Gümrük Birliği Anlaşmasını yırtıp atmak.

*Bölge ülkeleriyle ticaretimizi ve dostluğumuzu geliştirmek.

*Artık ödenemez duruma gelen iç ve dış borçları taksite bağlayıp uzun vadelere yaymak.

*Nereden Buldun Yasası'nı çıkarıp kararlılıkla uygulamak. Ülkemizin çalınan zenginliklerinin izini sürmek, hortumcunun, vurguncunun malına el koymak.

*Türk Parasını koruma Kanunu çıkararak ülkemizde Dolar egemenliğine son verip, Türk Lirası'nı yeniden egemen hale getirmek.

*Ülkemize para giriş çıkışlarını sıkı bir kontrol altına almak. Dışarıdan kontrolsüz bir biçimde ülkemize girip çıkarak büyük vurgunlar vuran ''sıcak para''nın, Soros'ların önüne geçmek.

*Özelleştirme ve yağma politikalarına son vermek. Ülkemizin yeraltı-yerüstü zenginliklerini, yetişmiş insan gücünü, genç nüfusunu planlı bir üretim ekonomisiyle halkçı amaçlar için kullanmak.

*Türkiye'mizi Mustafa Kemal'in Halkçı-Devletçi-Devrimci-Milliyetçi-Laik-Cumhuriyetçi Türkiyesi yapmak...

Sayın İrfan Tuna , sizin ana hatlarıyla kısaca özetlediğiniz bu program, Türkiye'nin önündeki tek seçenek , tek çözümdür.

Hortumlanan kamu kaynaklarının tekrar kamunun yani Milletin kasasına koymak ve hortumcudan hesap sormak.

Özelleştirilen Kamu malları ve kaynaklarını Kamulaştırmak.

Mustafa Kemal Osmanlının sattıklarını geri almıştı. Milli Hükümetle aynen böyle olacak.

Tam Bağımsız ve gerçekten demokratik ,
Bölgesinde ve Dünyada saygın , Mazlum Milletlere yeniden örnek Türkiye

Bu program, yani Milli Hükümet Programı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Var olma ve bekası için önündeki tek seçenektir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Millet ,ABD_AB ci hükümetlerle yok olma durumuna getirilmiştir.

Çözüm ; Tüm yurtseverlerin , Millicilerin, antiemperyalistlerin Milli Hükümet programında buluşup ,birleşmesidir.

Emperyalistler ve işbirlikçilerin karşısında, Tüm millet , hangi siyasi parti tabanından olursa olsun Milli Hükümet programında buluşacaktır.

Bu program Milletin de var olma programıdır.

Bu programı kaynağından okumak ve öğrenmek için :
http://www.ip.org.tr/lib/pages/detay.as ... idhaber=53

22-23-24 Aralık 2006 günlerinde, Ankara’da “Millî Hükümet Programı’yla iktidara” hedefiyle toplananan 7. Genel Kongre’de (Suphi Karaman Kongresi) kabul edilmiştir.
.............

CHP ; AB'den yana degil mi ? ya da Baykal iktidar olursa ilk olarak ABD'ye gitmeyecek mi ? ; ya da ozellestirme yapmayacak mi!

Dostlar CHP iktidar olsun , AKP kadar olmasada tabi yine kuresel sermayenin yoluna gitmeyecek mi ? Apdullah Gul ; AB hristiyan kulubudur demiyormuydu ; simdi halini goruyoruz. Isler degissin AKP muhalefet olsun , simdinin tersine eminim ki son derece farkli bir politika izleyecek . Ozellestirmeyi , AB'yi elestirecek . Turkiye'de isler boyle yuruyor malesef .

Cunku hangi fikirden olursa olsun , Anti-emperyalist cesur siyasetcimiz yok , Osman Pasa tertemiz vatansever birisi ; bence ona sans verilmeli. CHP 2 donemdir , ana muhalefet , ne yaptilar oylari ne kadar degisti ? MHP bile oyunu artiriyor CHP dusuyor ; biseyler yalnis . Bence AKP ye oy veren kimse CHP ye oy vermez . Degisim filan numara CHP degismez yuzde 23 oyda onlara yeter ... Osman Pasa ya da hain olmadigi acik yeni bir harekete sans verilmeli .

hakucan yazdı:Haydar Bey, “kurucusuna hürmeten” oy vermek ne demektir?

Yanıtlamaya çalışayım sayın Hakucan:

Görünen ülkenin bugün, üç aşağı-beş yukarı ikiye ayrılmış olduğudur: AKP'nin iktidarından rahatsız olanlar ve olmayanlar. Tıpkı 1950'lerde Vatan Cephesi'ne katılanlar ve katılmayanlarda olduğu gibi... (Zaten AKP ile Demokrat Parti arasındaki benzerlikler, en az -Meluncan olduğu savlanan- Abraham Lincoln ile John F. Kennedy arasındakiler kadar ilgi çekici değil midir?)

Vatana, ulusa, hakikate sadık kalanlar şu anda bu ayrışımda muhalefettedir. En yalın, "AKP karşıtları" biçiminde tanımlayabileceğimiz bu geniş kesimin sesinin dile gelebilmesi için, AKP-DTP ikilisinin alacağı toplam oydan fazlasına gereksinim vardır. Ancak ne yazıktır ki önümüzdeki seçimde de birçok AKP karşıtının oyu "baraj" nedeni ile, yine boşa gitmiş olacaktır.

O yüzden ben, ihsas-ı reyci Eskopatj1'in, "bu millet CHP'ye oy verir mi" sorusuna yanıt olarak, her ne kadar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün G'sine yaraşır olmasa da, oyumu bir yurttaş olarak adına hürmeten (Cumhuriyet Halk), bayrağına hürmeten (altı ilke/altı ok), kurucusuna hürmeten (Gazi Mustafa Kemal Atatürk) CHP'ye vereceğimi söyledim. Şu anda bana göre AKP'nin iktidara yeniden gelememesi için seçmenin desteklenmesi -ya da daha doğrusu partilerin altında birleşmesi gereken- iki parti CHP ve MHP'dir.

hakucan yazdı:Eğer kurucuya bakacaksanız, TKP’yi de Atatürk kurmuştur. Lütfen bir defa daha düşünün.

Türkiye Komünist Partisi'nin kurucusunun Atatürk olduğuna ilişkin bir kanıt gösterebilir misiniz? Siz TKP deyince bakın benim aklıma ne geldi... Doğruluklarını tıpkı Kennedy-Lincoln benzerliklerindeki gibi kanıtlayamayacağım birkaç bigiyi sizlerle paylaşmak isterim:

Baron Rudolf von Sebottendorf, 20. yüzyılın başında İstanbul'a gelip Osmanlı tebaasına geçmiş, Bektaşi ve Mason olmuş bir Alman'dır. Ezoterik geleneğe, batıni düşünceye ve gizli bilimlere merak sarmış; Kabala, Mu, Atlantis, Agarta ile kafa yormuş; diğer doğu felsefelerini incelemiş. Sonra tutmuş, 1924 yılında Eski Türk Masonlarının Uygulamaları: Bektaşi, Gülhaç ve Simya Sırları adlı kitabını yayınlamış. Sonra Almanya'ya dönüp, ileride Adolf Hitler'in tepesine konacağı Thule örgütünü kurmuş. Ancak 1934 yılında Hitler'in emriyle Gestapo tarafından tutuklanıp toplama kampına gönderilince, Türk vatandaşı olduğu için Türkiye'ye sığınmış ve burada ölmüş.

TKP'nin ezberbozan tarihinden örnek verip yeniden ve belki de biraz daha derin düşünmemi istediğinizde, aklıma neden Baron Rudolf von Sebottendorf adının geldiğine gelince... TKP deyince benim aklıma Atatürk değil de, nedense Dr. Şefik Hüsnü gelir. Ve tabii bir de kendisinin Baron ile aynı kişi olduğunu savlayan şu çalışma.

Tüm bu kafa karışıklığının yanına, 12 Tibet rahipli Hitlerin öldürdüğü Musevilerin çoğunun -aslında Musevilerin yüzde 92'sini oluşturan- Hazar Türkleri'nden oluştuğunu; Karamanoğulları ile Ergenekon'a ait olduğu savlanan bayrağı; Sebatay Sevi'nin de koynundan çıkan oynu; oyun içindeki oyunu; Bilge Kağan'ın gök çökmedikçe bozulmayan töresini, ABD'nin hamurunu karan Osmanlı Devleti'nin "ebed müddet devlet" düsturu ile Teşkilatı Mahsusacı Gazi Kemal Atatürk'ün kurduğu "Türk" devletindeki "ilelebet" vurgusunu; "Yeni Dünya Düzeni"ni kurmak için kurulan ABD'nin kutuplaştıran kaosunu; tüm olumsuzluklara karşın insanlığın emin adımlarla Atatürk'ün sözünü etiiği "Türk"e gelişini; Kova/Demir Çağı'na girerken Ergenekon'un bilgi ile eriyen demir dağını; İsrail'in, Afganistan'ın kuruluşunu; eli kulağındaki 3. Dünya Savaşı ile yaklaşan dünyevi kıyameti; özüne yabancılaşıp helak olan kavimleri; kuantum "göz"cülerini ve daha nice birbirinden bağımsızmış gibi gözüken olguyu-olayı-durumu ekleyince, sıradışı düşünceler ile ilginç sonuçlara ulaşılabiliyor insan. Hele ki evren rastlantıya yer olmadığına iman ediyorsa...

Lütfen bu kez de siz, bu açıdan bir defa daha düşünün.

[mod="YASAKLAMA"]7 Gün Uzaklaştırıldı[/mod]