GENELKURMAY BİR KÖSTEBEK OYUNU İLE KARŞI KARŞIYADIR
Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI askeri bir plan olamaz. Neden mi?
(Taraf gazetesinde yayınlandığı şekliyle söz konusu kağıt parçası tarafımdan incelenmiştir)
1. Aşağıdaki kelime, tanım, kavram ve ifade şekilleri askeri karargahta kullanılmaz:
“Ergenekon adı altında TSK’ya büyük emekleri geçmiş”……..
“ emekli ve muvazzaf askeri personele yersiz ithamlarda bulunularak lekelenmeye çalışılmaktadır.”…..
Askeri ifade tekniğinde “büyük emekleri geçmiş” yersiz ithamlarda” “lekelenmeye” şeklinde terimler kullanılmaz, bunlar yerine “üstün hizmetler” “asılsız iddialar” “yıpratılmaya çalışılmakta” şeklinde kavramlar kullanılır.
2.
“Elde ettikleri TSK’yı yıpratıcı bilgi ve belgeleri”
( TSK’yı yıpratıcı bilgi ve belge olmaz, bir takım iddialarla TSK’yı yıpratmaya çalışmak” şeklinde ifade edilir.)
“Halkın yoğun ilgi gösterdiği birlik ve beraberlik mitinglerini Ergenekon tarafından maksatlı olarak planlanmış gibi göstermekte.”
( birlik ve beraberlik mitingi değil “kamuoyunda Cumhuriyet mitingleri olarak ifade edilen gösteriler” şeklinde ifade edilir).
3.
“Basın ve yayın organları kanalıyla irticai grupların iç yüzünü gösteren”
( irticai grupların gerçek amaçlarını ortaya çıkaracak), şeklinde ifade edilir.
“İskender Evrenesoğlu, Ömer Öngüt gibi hazırda beklettiğimiz elemanlara”
( hazırda beklettiğimiz elemanlar) şeklinde bir ifade olmaz.
“Yakalanan veya çözülen TSK personelinin bizim belirlediğimiz temalar doğrultusunda beyanda bulunmaları”
( Çözülen TSK personeli)( bizim belirlediğimiz) şeklinde bir ifade olamaz.
4. Aşağıdaki ifadeler askeri karargahlarda hi,ç kullanılmaz:
“Ergenekon kapsamında yapılan yıpratıcı kampanyaların etkisini azaltmak”
“şeriata dayalı bir İslam devleti kurma hayalinde bulunan AKP Hükümeti “
“FG’ci maskesi altında konuşmalar yapılarak tahrik olmuş bir FG’ci gibi”
“bizi haklı bulacağı tarzda ses kayıtları düzenlenecektir”
5. BELKİ DE EN ÖNEMLİSİ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ KONUSU AÇIKÇA TÜRK CEZA KANUNU’NA GÖRE SUÇ TEŞKİL EYLEMLERİN YAPILMASINI ASLA BİR PLANDA GÖSTERMEZ, GÖSTEREMEZ, HİÇ BİR KOMUTAN DA BÖYLESİ, BİR PLANA İMZA ATMAZ, ATAMAZ: Aşağıdaki ifadeler bir askeri planda yer almaz:
- İhbara dayalı ev baskınları yaptırılarak, buralarda silah ve mühimmatın yanı sıra, FG’ciler ile irtibat kurulması istenen oluşumlara ( Yahudilik, CIA, MOSSAD, Moon Tarikatı, Humeyni vb. ) ait objelerin aynı ortamda bulunması sağlanacaktır.
- Ev baskınları kapsamında Alevi düşmanlığını körükleyici bilgi ve belgelerin bu evlerde bulunması sağlanacaktır.
Askeri suç kapsamında yapılacak Işık Evleri baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; silah, mühimmat, plan vb. materyal bulunması sağlanarak, FG grubu “Silahlı Terör Örgütü” “Fettullahçı Silahlı Terör Örgütü”, (FSTÖ) kapsamına aldırılacak ve soruşturmaları askeri yargı kapsamında yürütülecektir.
SONUÇ:
1. Konusu suç teşkil eden eylemlerin yapılmasını isteyen bir askeri plan olamaz. Olursa eğer bu bir askeri plan değil bir yer altı örgüt eylem planı olur ki Türk Silahlı Kuvvetleri böyle bir plan yapmaz.
2. Medyada bize yansıyan bilgiler çerçevesinde, böylesi bir plan Genelkurmay Karargahında hazırlanmış ise eğer, bu plan Türk subayları tarafında değil Ordumuza sızdırılmış köstebekler tarafından hazırlanarak medyaya yansıtılmıştır.
3. Bu durumda Ordumuza düşen görev bu köstebekleri bulmak ve hak ettikleri şekilde yargılanmalarını sağlamaktır.
4. BALYOZ GÜVENLİK PLANI hakkında da düşüncelerimiz aynıdır; Türk Ordusu cami bombalamaz, kendi uçağını düşürmez. Bu yine köstebek işidir; mevcut plana bu şekil yalan ve alçakça eklemeler yapılarak gerçekmiş süsü verilmiştir.
5. Diğerleri için de düşüncemiz aynıdır, konusu suç teşkil hususları ihtiva eden ve Türk Ordusuna aitmiş gösterilen her belge, her plan, her doküman köstebek işidir, köstebekler bu iş için yetiştirilmiştir.
6. Hepimiz soğukkanlılığımızı korumalı, sabırla Genelkurmay’dan yapılacak resmi açıklamaları beklemeli, asla ve asla Ordumuzdan şüpheye düşmemeliyiz.
Türk milleti bu zorlu süreçleri de kendi sağduyusu ile aşmasını bilecek, Ordumuza leke sürmeye kalkan, Ordumuzu küçük düşürmeye kalkan ve Ordumuz ile milletimiz arasına girmeye kalkışanlara günü geldiğinde adalet önünde hesap sormasını da bilecektir.
Erdal SARIZEYBEK, 2 Mart 2010