Sarkozy’nin Askeri Planları ‘Bağımsızlığı Tehlikeye Atıyor’

Fransa’nın sol muhalif kanadı, Başkan Nicolas Sarkozy’yi Nato’nun askeri kanadına tekrar girme arayışları yüzünden ve Afganistan’a daha fazla birlik gönderme sözü vermesinden dolayı Fransa’nın ‘bağımsızlığını’ tehlikeye atmakla suçladı.

Ulusal meclisin Sosyalist, Komünist ve Yeşil üyeleri, Sarkozy’nin başkanlığına karşı ilk ‘kınama’ ya da ‘güvensizlik’ oyunu vermek için bir araya geldiler. Bu oylamanın hiçbir şekilde başarılı olma şansı olmadığı halde, sol liderler bunun dikkatleri Fransız dış ve savunma politikasındaki bu ‘çok tehlikeli dönüm noktasına’ çekmek için çok önemli olduğunu belirttiler.

Sosyalist Parti’nin birinci sekreteri, François Hollande, iki saatlik bir tartışmanın ardından, ‘eğer Fransa “özerk kararlar alma hakkını terk ederse” bütün Avrupa kendini Amerika Birleşik Devletleri ile birleşmiş bir şekilde bulacaktır’ dedi. Ve ardından ‘Nato’ya doğru bu yönelim Fransa’nın milli çıkarlarına ters olmakla beraber aynı zamanda da tüm dünyanın dengesini bozacaktır’ diye ekledi.

Başkan Sarkozy de Nato’nun askeri kanadına tekrar katılma konusundaki kararını yıl sonunda vereceğini açıkladı.
Fransa, halen Kuzey Atlantik Birliği’nin üyesi olmakla beraber, Başkan Charles de Gaulle, Amerika’nın birlik üzerindeki nüfuzundan şikayet ederek 1966 yılında Fransa’yı birliğin askeri kanadından çıkarmıştı.

Eski Başbakan Dominique de Villepin’nin de içlerinde bulunduğu, Sarkozy’nin merkez-sağ partisinin birkaç gelenekçi de Gaulle’cü üyesi, Başkan’ın Fransız askerini Nato’nun emrine verme konusundaki görüşlerine şiddetle karşı çıktılar. Ancak onların muhalefetle birlikte Başkan aleyhinde yapılan oylamaya katılmaları beklenemezdi ve nitekim yapılan güvensizlik oylaması da sadece bir formaliteden ibaret oldu.

François Hollande, ayrıca Başkan Sarkozy’nin Afganistan’daki Taliban’a karşı Nato birliklerine destek vermek amacıyla daha fazla Fransız askeri birliğini (yaklaşık 800 kadar) gönderme kararını da eleştirdi ve bununla Fransa’nın kendisini hiçbir çıkış yolu olmayan boşuna bir amaç için riske attığını belirtti.

Buna karşılık, Başbakan François Fillon da Fransız solunun “coşkulu Amerikan karşıtlığı” ve zayıf hafızalarıyla alay ederek 2001 yılında Afganistan’a ilk Fransız askeri birliklerini gönderenin Sosyalist Başbakan Lionel Jospin olduğunu belirtti. Kendisine göre, acaba sol şu anda Afgan halkına işler zora girince Fransa’nın kaçtığını söylemeye hazır mıydı?

Fillon ayrıca Fransa’nın her zaman olduğu gibi yani “Waşington’un vasalı ya da astı değil fakat müttefiki ve destekçisi” olmaya devam edeceğini söyledi.

John Lichfield, The Independent
9 Nisan 2008
http://www.independent.co.uk/news/europ ... 806328.htm l

Fransa’nın sol muhalif kanadı, Başkan Nicolas Sarkozy’yi Nato’nun askeri kanadına tekrar girme arayışları yüzünden ve Afganistan’a daha fazla birlik gönderme sözü vermesinden dolayı Fransa’nın ‘bağımsızlığını’ tehlikeye atmakla suçladı.

Elin muhalefeti nasıl da duyarlı..

Ulusal meclisin Sosyalist, Komünist ve Yeşil üyeleri, Sarkozy’nin başkanlığına karşı ilk ‘kınama’ ya da ‘güvensizlik’ oyunu vermek için bir araya geldiler. Bu oylamanın hiçbir şekilde başarılı olma şansı olmadığı halde, sol liderler bunun dikkatleri Fransız dış ve savunma politikasındaki bu çok tehlikeli dönüm noktasına çekmek için çok önemli olduğunu belirttiler.

Elin muhalefeti nasıl da hemfikir oluveriyor..

Sosyalist Parti’nin birinci sekreteri, François Hollande, iki saatlik bir tartışmanın ardından, ‘eğer Fransa “özerk kararlar alma hakkını terk ederse” bütün Avrupa kendini Amerika Birleşik Devletleri ile birleşmiş bir şekilde bulacaktır’ dedi. Ve ardından ‘Nato’ya doğru bu yönelim Fransa’nın milli çıkarlarına ters olmakla beraber aynı zamanda da tüm dünyanın dengesini bozacaktır’ diye ekledi.

Elin muhalefeti nasıl da ABD karşıtı ve millî...

Başkan Sarkozy de Nato’nun askeri kanadına tekrar katılma konusundaki kararını yıl sonunda vereceğini açıkladı.
Fransa, halen Kuzey Atlantik Birliği’nin üyesi olmakla beraber, Başkan Charles de Gaulle, Amerika’nın birlik üzerindeki nüfuzundan şikayet ederek 1966 yılında Fransa’yı birliğin askeri kanadından çıkarmıştı.

Elin başkanı nasıl da basiretli..

Eski Başbakan Dominique de Villepin’nin de içlerinde bulunduğu, Sarkozy’nin merkez-sağ partisinin birkaç gelenekçi de Gaulle’cü üyesi, Başkan’ın Fransız askerini Nato’nun emrine verme konusundaki görüşlerine şiddetle karşı çıktılar. Ancak onların muhalefetle birlikte Başkan aleyhinde yapılan oylamaya katılmaları beklenemezdi ve nitekim yapılan güvensizlik oylaması da sadece bir formaliteden ibaret oldu.

Elin iktidar üyeleri nasıl da temkinli..

François Hollande, ayrıca Başkan Sarkozy’nin Afganistan’daki Taliban’a karşı Nato birliklerine destek vermek amacıyla daha fazla Fransız askeri birliğini (yaklaşık 800 kadar) gönderme kararını da eleştirdi ve bununla Fransa’nın kendisini hiçbir çıkış yolu olmayan boşuna bir amaç için riske attığını belirtti.

Elin ecnebisi nasıl da açık sözlü..

Buna karşılık, Başbakan François Fillon da Fransız solunun “coşkulu Amerikan karşıtlığı” ve zayıf hafızalarıyla alay ederek 2001 yılında Afganistan’a ilk Fransız askeri birliklerini gönderenin Sosyalist Başbakan Lionel Jospin olduğunu belirtti. Kendisine göre, acaba sol şu anda Afgan halkına işler zora girince Fransa’nın kaçtığını söylemeye hazır mıydı?

Elin başbakanı nasıl da hazır cevap..

Fillon ayrıca Fransa’nın her zaman olduğu gibi yani “Waşington’un vasalı ya da astı değil fakat müttefiki ve destekçisi” olmaya devam edeceğini söyledi.

Elin adamı nasıl da menfaatçi..

Pek tabii. Ayrıca 'bağımsızlık' da hiç de öyle modası geçmiş bir sevda türküsü değilmiş