Şaşırmam...
ANAYASA Mahkemesinin kararına kızan AKPye şaşırmam.
O "Ne pahasına olursa olsun" amacına ulaşmak istiyor. Onun amacı, bir örtülü din devleti kurmak. Elbette bunu yapmak isterken kendisine engel olan her şeye kızıyor.
(.........)
AKPye oy vermiş insanların tepki duymalarına da şaşırmam.
Doğaldır...
AKPyi ülkesi için "yararlı" görmüş insanların saflığına veriyorum.
Onlar bir zamanlar Demireli, Tansu Çilleri, Mesut Yılmazı "memleket için çok yararlı" görmüşlerdi, şimdi de tümünü suçlayan AKPyi görüyorlar, şaşırılacak bir şey yok.
(.........)
Televizyon televizyon dolanıp, AKPye şirin gözükmek isteyen akademisyenlere, bilim adamlarına da şaşırmam.
"Dinci" zihniyetin; müspet bilim, ilim, düşünce ve bilimsel özgürlük tanımadığını bile bile "dincilere" çanak tutmaları, akademik cinliklerindendir.
Keşfedilmeyi bekliyorlardır.
Bir projede görev, bir heyette yer, bir kurulda sandalye, bir fondan avanta...
(.........)
AKP yandaşı medyaya da şaşırmam.
Çünkü herkesin medyası kendine göredir.
O medyadaki insanların savundukları bir zihniyet, ilk kez devleti ele geçiriyor ve ilk kez arzu ettikleri sisteme bu kadar yakınlar.
Bu yüzden kalemlerini kılıç gibi kullanıp "savaş" çığlıkları atmalarına şaşırmam.
(.........)
Bizim dönek takımına da şaşırmam.
Onlar her dönemin adamı olmayı ne yapıp yapıp başardılar. Her dönem Başbakanın uçağına, Cumhurbaşkanının sofrasına oturmayı becerdiler.
Şimdi darbe karşıtı üfürüklerine bakmayın, ben onları 12 Eylül'de Kenan Evrenin yanında yalakalık yaparken gözlerimle görmüştüm. Özalın da yanında yerlerini almışlardı, Demirelin de, Tansu Çillerin de, Mesut Yılmazın da...
Şimdi AKPnin yanındalar.
Ve televizyonlara çıkıp yargıyı, hukuku, laikliği, cumhuriyeti, hatta Atatürkü yerden yere vurabiliyorlar.
Asla utanmazlar.
Şaşırmam...
Şaşırmam...
Kaynak