Ergenekon davasında savunmasını yapan Gürcihan, Gladyo iddianameyi hazırlayanlara minnettardır dedi.
Ergenekon davasında iddianamedeki suçlamalara yanıt veren tutuklu sanık Halil Behiç Gürcihan, devletin birçok kademesindeki gladyo yapılanmasına dikkat çekti. Savcı Zekeriya Özün ise iki yıl öncesine kadar gladyoyu İtalyan ayakkabı markası zannettiğini söyleyen Gürcihan, Zekeriya Özün hukuk dışı usulsüz uygulamalarla bir örgüt yarattığını savunarak Bir bakmışsınız Ergenekon siz olmuşsunuz dedi. Gürcihan iddianameyi hazırlayan savcıların, Nobel Ebediyat Ödülüne aday olabileceklerini söyledi. Mahkeme heyeti yazar Orhan Pamuku öldürme teşebbüsü içinde oldukları iddia edilen sanık avukatlarının istediği üzerine Pamukun Aralık 2007 ve Ocak 2008 ayı içerisindeki yurtdışına giriş-çıkış kayıtlarının Emniyetten sorulmasına karar verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevindeki duruşma salonunda görülen davaya, tutuklu sanıkların sorgu ve savunmalarıyla devam ediliyor. İddianamenin 6 Nolu sanığı Gazi Güder, Türk Silahlı Kuvvetlerinde yüzbaşı rütbesiyle görev yaparken istifa ettiğini belirtti. Emniyet tarafından saatlerce kendisine ait işyerlerinde arama yapılmasına karşın hiçbir suç unsuru bulunmadığını belirten Güder, beylik tabancasına el konulduğunu ancak herhangi bir olayda kullanılmadığının anlaşıldığını söyledi.
İRTİBATIM ÖRGÜTSEL DEĞİL
Cezaevinde rahatsızlanan ve tahliyesinden kısa bir süre sonra yaşamını yitiren Kuddusi Okkırda bulunduğu iddia edilen dokümanların kendisinde bulunmadığını anlatan Güder, iki bilgisayarına el konurken kopyasının verilmediğine dikkat çekti. Yazılım geliştiren bir şirketin sahibi olduğunu belirten Güder, örgüt üyesi olmakla suçlanmasına karşın sanıklardan yalnızca Kuddusi Okkır ve Ayşe Asuman Özdemiri tanıdığını, Bekir Öztürk ile de bayram nedeniyle mesajlaştıklarını anlattı.
Şirketinde KOSGEB ile ilgili bir yazılım üzerinde çalıştığını bu konuda Kuddusi Okkırdan danışmanlık aldığını belirten Güder, Ayşe Asuman Özdemir ile moderatör yardımcılığını yaptığı Demokrasi Platformunun internet üzerindeki yazışma grubundan tanıştığını söyledi. Güder, iki kişiyle olan ilişkilerimde suçlamalar e-maillere (elektronik posta) dayalı. Benim karargâhta olmalısınız sözlerime anlam yüklemeye çalışılmış. Asker kökenli olduğum için karargâh sözünü kullanmamdan kuşkulanıldı herhalde. Ama İngilizce head quarter sözcüğünün karşılığı yönetim anlamında kullandım ve örgütsel bir kastım yok diye açıklamalarda bulundu.
ÇAPRAZ SORGU
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Güdere Ayşe Asuman Özdemirin gönderdiği Türkan Saylan ile ilgili maili sordu. Güder, Asuman Hanım tatile gittiğinde yaşadıklarını yazmış dedi. Size gelen her maili Kuddusi Okkıra gönderme amacınız nedir? sorusuna, Her maili göndermiyordum yanıtını verdi. Maillerdeki kısaltmalarla ilgili sorulara karşılık da Varsa bir iki mailde vardır. Hatırlamıyorum. Yazan ben değilim. Asuman Hanım bana göndermiş yanıtını verdi. Ayşe Asuman Özdemir neden bu mailleri size gönderdi sorusu üzerine Güder, Bunlarla ilgili bilgi talebim olmadı. Başka mailler de geldi. Gönderme diyemeyeceğime göre... diye konuştu. Güder, bilgisayarındaki ayrık otu adlı belgeyi görmediğini ifade etti. Tutuksuz sanık Kemal Alemdaroğlu, Güdere bilgisayar kasası alındıktan sonra içine bilgi koymak mümkün mü diye sordu. Güder de Son derece basit, 14 yaşındaki çocuklar bile yapabilir yanıtını verince, Alemdaroğlu, Benim de bilgisayarıma el konuldu, kopyalanmadı. Bu suç değil midir? dedi.
Savcı Pekgüzel, O zaman şunu da yanıtlayın kopyası (image) alınmış bilgisayarda sonradan bir harf dahi değişebilir mi? diye sordu. Güder, hash değerinin değişebileceğini ancak sonradan neyin yüklendiğinin anlaşılamayacağını, bu durumun bilgisayarıyla oynanmadığı anlamına gelmeyeceğini söyledi. Güder, bilgisayara el konulmadan da istenilen virüsün her zaman uygulanabileceğini belirtti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevindeki duruşma salonunda
görülen davaya, tutuklu sanıkların sorgu ve savunmalarıyla devam ediliyor.
En salak üye ben miyim?
Silahlı terör örgütüne üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etmek suçlarından yargılanan iddianamedeki 8. Nolu sanık Halil Behiç Gürcihan, hakkındaki suçlamaların asılsız olduğunu söyledi. Hukuki delil tanımından uzak olgularla adil yargılanma hakkını, kişisel özgürlük ve güvenlik hakkını bizzat çiğneyen savcılar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Gürcihan, Şahsım hakkındaki kararınız ne olursa olsun, hukuku, aklı ve vicdanı bu kadar ayaklar altına alan bu zihniyet virüsünün hukuk sistemimize sızmasına izin vermemenizi ve bu mahkemede karantina altına almanızı özellikle rica ediyorum dedi. Gürcihan, iddianamenin, anayasal düzen açısından zehirli bir mantık ile örüldüğünü savunarak, Bu hepimiz açısından bir fırsattır. Yeter ki panzehirinin de aynı yılandan elde edildiğinin bilincinde olalım dedi.
İKTİDARIN İSİNE BİLE DOKUNULMADI
Gürcihan, savunmasını yaparken Ergenekon terimini değil, gladyo ismini kullanacağını söyleyerek, Türk milleti değerinin terör örgütü ile özdeşleşmesine içim elvermiyor dedi. Bu ülkede gladyo ve devşirdiği yapı mevcut. Bu yapı ile mücadele edilecekse önce zihniyeti doğru tespit etmek lazım diyen Gürcihan, Danıştay saldırısının türban yüzünden işlendiğine inanmadığını, yazılarında da bu saldırının ülkede kaos çıkarmak adına yapıldığını savunduğunu kaydetti. Soruşturma savcısı Zekeriya Özün bu yapıdan yeni haberdar olduğunu ileri süren Gürcihan, Öze okuması için kitap tavsiye ettim. Bu örgüt telefon tapesi okumakla anlaşılmaz. Şunu anladım ki Özün karşısındaki sokağa gladyo dükkânı açılsa, İtalyan marka ayakkabı mağazası zannederdi dedi. Gürcihan sözlerini şöyle sürdürdü: Hukuk firavunu değil. Gayrimeşru yapıya karşı gayrimeşru yöntem kullanırsanız, sonra gelir ayağınıza dolaşır, bütün kozları eline verirsiniz. Bu iddianame buna neden oluyor. Bizim savcı iktidarın isine bile dokunmadı. İktidar sadece iktidar partisi değildir. Siyasi ve bürokratik iktidarı kastediyorum. Bu iddianamede ne NATO, ne masonlar, tarikatlar, yabancı istihbarat servisleri yok. Bu saydıklarımın isine dokunulmamış durumda.
Halil Behiç Gürcihan, yıllarca aleyhinde yazılar yazdığı zihniyet yerine kendisinin yargılandığını söyledi. Gürcihan, bu operasyonun gladyoyu perdelediğini ifade ederek, Yabancı istihbarat servislerinin milyonlarca dolar ve yıllar harcayarak elde edeceği bilgi kümesini alenen kamuoyuna servis etti dedi.
İLK DEŞİFRE EDENLERDENİM
Dosyanın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde görevli polisleri deşifre ettiğini söyleyen Gürcihan, Bir terör örgütünün peşine böyle gidemezsiniz. Gladyo bu iddianameyi hazırlayan zihniyete fazlası ile minnettardır diye konuştu. İddianamede Gladyoya mektuplar: Lobi kurmuşsun, hayırlı olsun başlıklı yazısının yer aldığını söyleyen Gürcihan, Danıştay cinayeti ve Cumhuriyet gazetesi bombaları ile Ergenekon, gladyoyu ilişkilendiren bu yazı, LOBİ teşkilatını Türk basınında deşifre eden ilk yazılardan biridir. Eğer ben örgütün üyesiysem, bu yapının temel taşlarından LOBİye karşı neden tavır alıyorum? Ben dünyanın en salak terör örgütü üyesi miyim ve örgüt dünyanın en salak terör örgütü mü? dedi.