avrasya yazdı:Sayın Ram,
Tertibin arkasında değil, bizzat Merkezinde ABD ve Fetulah var..
Bunu Bilderbergci Fehmi Koru ve Nazlı Ilıcak da yazılarında belirtmişti..
Sayın Avrasya,
"
Arkasında" demek, bu işi tasarlayan demektir zaten.
Mehmet Haberal Akepe nin de, Patalya toplantılarında kurulduğunu söyledi ( basından)
Bu Patalya toplantıları Tayyip'e karşı yapılıyordu en son. Son toplantıdan sonra büyük dalgalar başladı birden; burada toplananların hepsi Ergenekoncu ilân edildi. Kimisi tutuklandı, kimisi hâlâ suçlanıyor.
Yine Başkent Üniversitesinde bir açılışta Tayyip Erdoğanın , Haberalın kendisine İhsan Doğramacıdan emanet olduğunu söylemesi .vb.. (basından)
Evet, biliyorum. Doğramacı'nın karşısında el pençe divan duruyordu bir açılışta Tayyipgiller, bunu da hatırladım şimdi.
ABD nin BOP projesinin hayata geçirilmesi için , öncelikle TSK nın ve Vatanseverlerin , ulusalcıların direncinin kırılması gerekmektedir..
Büyük Ortadoğu Tasarısı, çoktan hayata geçirilmiştir. İşte Irak, işte Afganistan, işte Türkiye, işte Kıbrıs, işte Suriye... İran arkasını Güney Amerika, Rusya ve bölgedeki Şii gücüne dayamasaydı, o da Suriye'den farksız olurdu. BOT değil de GOT olarak bakarsak meseleye; işte Gürcistan, işte Ukrayna, işte Ermenistan, işte Ürdün, işte Filistin, işte Suudi Arabistan, işte Kuzey Afrika ülkeleri... Büyük Ortadoğu Tasarı'nı çözümlemek için, büyük örümceklerin yazdıkları öngörüleri ve millî şevkülceys değerlendirmelerini okumanızı tavsiye ederim.
İşçi Partisinin tertibin hedefinde olması ise, ABD ve AB emperyalizmine karşı mücadelede , Vatan savunmasında en ön cephede olmasından kaynaklanmaktadır..
Hedefinde değil demedim. Hedefinde olmasa, tertipin içine katıp içeri almazlardı herhalde İşçi Partilileri... Fakat ana amaç değildir. Ana amaçlarına ulaşmak için sürdürüler oyunda yalnızca bir hedeftir.
Sayın Ram ,
"Osman Özbek işçi partilidir" demişsiniz ..Doğru değil..
Doğrudur, kendisi tertipten sonra İşçi Partisi'ni açıkça desteklediğini defalarca dile getirmiştir. ATATÜRK ilkelerine en bağlı parti olduğunu CHP'yi yererken de söylemiştir. Partiye üye olup olmadığını bilmiyorum; fakat
en azından bir Emin GÜRSES mantığında olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Ne demişti Emin GÜRSES¿? "
İşçi Partili değildim ama, bunlar adamı zorla İşçi Partili yapar. Bundan sonra büyük ihtimâlle İşçi Partisi'ne oy vereceğim" anlamına gelen cümleler sarfetmişti. Bunda yanlış bir şey de yoktur tabiî, bu yönde bir savım da yoktur.
Ben hiç duymadım , olsaydı , E.Korgeneral Yaşar Müjdeci, E. Albay Cemalettin Korkut ve diğer Emekli subaylar gibi partiye katılımı ve partide görev aldığı ilan edilirdi..
Partiye kayıtlı olup olmaması çok mühim değil, yukarıda da yazdım esasen.
Partili olmak örgütlü olmaktır, Partinin Hedefi vardır , iktidar olmaktır.. Güç olmaktır. Örgütsüz güç ise, güç değildir..
Örgütlenmek var, örgütlenmek var...
Günümüzde parti anlayışı da, iktidar olmak için yapılanlar da, olağan bir sistemin gerektirdiği şekilde değildir. İşçi Partisi iktidar olamaz, yazık ki yanından dahi geçemez. Bu karamsarlık değildir, bu yurdun gerçeğidir. Bakın, Hak ve Eşitlik tertemiz bir partidir, onun iktidar olma şansı, köklü İşçi Partisi'nin iktidar olma şansından kıyaslanmayacak şekilde fazladır. Bir resime bakıp da, nedir-ne değildir demeden PERİNÇEK'i "
vatan haini" ilân eden "
vatanseverlerin" sayısı hiç az değildir. Anlamıyorlar, bilmiyorlar, cahiller belki... Fakat, bunlar vatanseverdir, en azından Ergenekon'nun bir tertip olduğunu algılayabilen bir kesimdir. Bunu bir de Ergenekon'a inanan yahut "
Ergenekon olabilir" diye düşüncelere dalanların oranına vurduğumuzda, oldukça vahim bir durumla karşılaşırız. Gerçekçi olmak gerekir. Yıllardan beri aralıksız, her türlü iftiraya ve oyuna maruz kalan bir partiden medet umulamaz. Ne kadar da doğu olursa olsunlar, bu hayâlciliktir.
"
Peki çözüm nedir öyleyse?" diye sormayın. Burada hepimiz çözüm arıyoruz. İllâki bir cevap verecek olursak, taze ve lekesiz dahi olsa, bir partinin bu memleketi Gazi Paşa'nın çizgisine yeniden oturtup ilerletmesinin çok zor olduğunu düşünüyorum.
Hasan Yalçın'ın ;"ORTAK AKIL PARTİ" kitabını okumanızı öneririm -Kaynak yayınları..
Fırsat bulursam alır okurum.
Mesele, Sayın Erdal Sarızeybekin vatanseverliğinin tartışılması değildir..
Komutanın dik duruşu, vatanseverliği bellidir..
O vakit tartışmaya gerek yoktur.
Benim, üzerinde durduğum konu Sarızeybekin şu sözleridir..
« Erdal Sarızeybek » yazmış:
ŞİMDİ, KAMUOYUNA NEDEN BİZİM İSMİMİZİ BU İDDİANAMEYE GEÇTİĞİNİZİ AÇIKLAYIN, BU M. ALİ DENİLEN ADAMIN İFADESİNE SARIZEYBEK İSMİNİN NEDEN YAZILDIĞINI AÇIKLAYIN, AKSİ HALDE NE İDDİANAMEYE NE DE SİZE KAMUOYU GÜVENMEYECEKTİR! 25.03.2009
SAYGILARIMLA
ERDAL SARIZEYBEK
***
Sayın Sarızeybekin ismi iddianamede olmasa ne olur?
Olmasa şu olur; kendisini müdafaa etmek durumunda kalmaz. Herhalde kendi adı geçen yerde, İşçi Partisi'ni savunacak değildi.
Yani "AKSİ HALDE " bu durum, iddianameye ve Savcıya güveni sağlar mı? Sağlamaya Yeterli mi?
Bir yazının, bir üslûbu olur sayın Avrasya. SARIZEYBEK'i de tâkip eden bir kitle var. Kendi resmî sitesindeki topluluk da değildir yalnızca bu kitle... Albayı dinleyip de Ergenekon'a "
olabilir" şeklinde bir bakışları olanlar da vardır. SARIZEYBEK savcılara güvenseydi, iki defa HSYK'ya şikâyet dilekçesi vermezdi.
Ergenekon tertibi, zaten başlıbaşına Vatanseverleri susturmak , sindirmek paifize etmek , yok etmek içindir..
Ama ne yapsalar, başaramayacakları görülmektedir..
Saygılarımla..
Hay ağzına sağlık. Biz de bunu diyoruz, yarın-öbür gün sıra hepimize gelecek diyor, korkmadan ve alnımız açık bekliyoruz.
Saygılar & Sevgiler