Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Deniz Feneri davası ile ilgili Almanya'dan dosya istenmesi ile ilgi yazı hazırlandığını açıkladı.
Deniz Feneri ile ilgili soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Almanya'da karara çıkan Deniz Feneri davasıyla ilgili belgeleri resmi olarak Almanya'dan istedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, soruşturmanın devam ettiğini belirterek, gerekli yazışmaların yapılacağını söyledi. Soruşturmanın esasını Alman mahkemesinin verdiği kararın oluşturduğunu ifade eden Boyrazoğlu, kararın bir örneğini istemek için yazı yazdıklarını, bakanlık kanalıyla karar örneğini isteyeceklerini bildirdi.
Karar geldikten sonra soruşturmanın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının görev alanına girip girmediğine karar vereceklerini belirten Boyrazoğlu, davanın yurt dışında olması ve dava konusu derneğin yurt dışında faaliyet göstermesi nedeniyle soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının görev alanına girdiğini düşündüğünü kaydetti.
Başsavcılığın bu talebi Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in gazetecilerin "Deniz Feneri davasıyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Adalet Bakanlığı kanalıyla Almanya'dan belge istedi mi" sorusuna "Şu ana kadar ne Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından ne de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından Bakanlığa yazılı bir talep ulaşmadı. Böyle bir talep gelmesi halinde yasal prosedürü işleteceğiz" cevabını vermesinden sonra geldi.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Deniz Feneri Derneği ile ilgili başlatılan soruşturmaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu'nun kendisine bilgi verdiğini ve soruşturmanın devam ettiğini belirterek, ''Her soruşturma olduğu gibi bu da gizlidir. Ancak bazı kurumlara yazılar yazıldı ve bu yazıların cevaplarının beklendiğini bana ifade etti'' dedi.
''BAZI KURUMLARA YAZILAR YAZILDI''
''Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu ile konuyla ilgili görüşeceğinizi söylemiştiniz'' denilmesi üzerine Şahin, ''Ankara Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Boyrazoğlu beni ziyaret etti, soruşturmayla ilgili de kısaca bilgi verdi. Bu soruşturma devam ediyor. Her soruşturma olduğu gibi bu da gizlidir. Ancak bazı kurumlara yazılar yazıldı ve bu yazıların cevaplarının beklendiğini bana ifade etti'' diye konuştu.
Şahin, gazetecilerin ''Soruşturmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da adı geçiyor'' ifadesi üzerine, ''Bu soruşturmayı ben yürütmüyorum. Soruşturmayı görevli Cumhuriyet Savcımız yürütüyor. Soruşturmanın seyrine göre hep birlikte takip ederiz, bakarız'' dedi.
''Başvuru 8 Eylülde yapıldı. Şu ana kadar bir bilgi, belge istenmemesi normal mi?'' sorusunu yanıtlarken Şahin, soruşturmanın ne zaman biteceği, ne zaman bir davaya dönüşeceği veya dönüşmeyeceği, ne zaman karar verileceği konusunda yasalarda bir sürenin öngörülmediğini ifade etti. Şahin, ''Tabii ki Cumhuriyet Savcımız veya savcılarımız, yürüttükleri soruşturmalarla ilgili mutlaka titiz bir çalışma yapıyorlardır'' diye konuştu.
Mehmet Ali Şahin, ''Deniz Feneri Derneğinin merkezi İstanbul olduğu için Ankara'daki soruşturmada yetkisizlik verilebileceği'' yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine, ''Bunlar tamamen Adalet Bakanı olarak benim dışımdaki karar, yargı mercilerinin vereceği kararlarla ilgilidir'' dedi.
KILIÇDAROĞLU İLE FIRAT GÖRÜŞMESİNDEN RAHATSIZ
Şahin, 450 adli yargı hakim ve savcı adayının ad çekme törenine katılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'na gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki polemiği değerlendirmesi'' istenen Şahin, Kılıçdaroğlu ve Fırat'ın üsluplarında sertleşmeler yaşandığını, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın bugün konuya ilişkin bir açıklamada bulunduğunu hatırlattı.
''Başkan'ın açıklamaları benim duygularıma tercüman oldu'' diyen Şahin, tartışma ve polemiklerin siyasete ve siyaset kurumuna, özellikle TBMM'ye itibar kaybettirdiğini belirtti. TBMM ve siyasetin itibarını korumanın siyasetçilerin görevi olduğunu ifade eden Şahin, bu tür tartışma ve polemiklerden bir parlamenter olarak rahatsızlık duyduğunu söyledi.