DİNGİL; genelde kamyonlara bir cingözlük eseri olarak sonradan monte edilen, fren gücünü azaltan ama avantadan fazla mal taşınmasını sağlayan, iki tekerlek arasındaki demire denir.
Bir anlamı daha; sirklerde tel cambazlarının telin üzerinde dengede durmasını sağlayan uzun sırık, dingil.
(.....)
Neyse, bizim konumuz; Sayın Dingil...
Partinin sözcüsü olarak ekranlara çıkmaya bayılıyor ve durup dururken diyor ki:
"Bu halkı 'göbeğini kaşıyan adamlar' olarak (.....) nitelendirenler var. Her toplumda sapık var, deli var. (.....) Onlara sadece acırım. Bunlar sağlıklı insanlar değiller. Onlar akıl sağlıklarına kavuşsunlar diye dua edelim..."
*
Halkımızı sevmediğimiz doğru değil.
Ama bizler kendi sessizliği-umursamazlığı-duyarsızlığı ve en önemlisi teslimiyetçiliği yüzünden halkımızın sürüm sürüm sürünmesine tahammül edemeyen insanlarız.
Halkımızı avutmak yerine, kabahatini dürüstçe söyleriz.
Bir çocuğun annesine kızması, babasını eleştirmesi, kardeşlerini uyarması gibidir bu.
Acıdır ama mertçedir.
Ve halkın uyku halinden çıkarı olan ikiyüzlüler bize kızarlar.
*
İşte:
Sayın Dingil'in siyasetçiliği yanında bir de şirketi var. İhracat yaptığı Ukrayna'dan gelen uyarı üzerine gümrük müfettişlerimiz baktılar, sahte mühür ve evrak düzenlenerek "hayali ihracat" yapılmış, devlete verilen zarar milyonlarca dolar.
Verilen teşvik primleri geri alındı.
Dava sürüyor.
*
Bizler böyle işler yapamayız.
Ama ne yapacaksınız, bizler "edepsiz", "akıl sağlığı olmayan", "sapık" insanlarız, Sayın Dingil "halkı seven" birisi...
Öyle mi?..
Bu millet ne zaman kendisine karşı açık sözlü, dürüst olanlar ile kendisine karşı ikiyüzlü-sahtekár olanları ayıracak bilemem. Kendi kirlerine-paslarına bakmadan, bizleri devamlı "suçlu" gösterenlerin elinden ne zaman kurtaracak bu halk bizi...
Ne zaman?..
Bekir COŞKUN
KAYNAK - Kaynak bildirmek zorundasınız