SEÇİMLERE DOĞRU YAKIN TARİHTEN YAPRAKLAR… :arrow:
Dr.Noyan UMRUK
ABD'nin stratejik hedefleri konusundaki kuşkular 1980’lerde başlamıştı. 1986’da ABD, şimdilerde gündemde olan "Türkiye Himayesinde Kürdistan Planı"nı Evren ve Özal'ın oluruyla orduya dayatmıştı. Komutanlar, önce güneyde, Irak’ın kuzeyinde bir devletçik oluşturulması, daha sonra, zamana yayılarak bu devletçiğin kuzeye doğru genişletilmesi ile Amerika'nın Türkiye'yi bölmeyi amaçlayan planlar yapmasını ve bu planları Türk ordusu eliyle uygulama çabalarını endişeyle izlemeye başladılar. Plan, Genkur. Bşk. Org. Üruğ'un sert direnciyle karşılaştı. Daha sonra, ABD emrinde Kuzey Irak'a girme planına karşı çıkan Org. Torumtay istifa etti; Başbakan Akbulut bu işe sıcak bakmadı; plan suya düştü.
1990’da Org. Güreş döneminde Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler K.lığı'na dönüştürüldü. Bu, ABD ilişkilerin sorgulandığı sürecin somut bir sonucuydu. 1992’ de Muavenet vuruldu; şehitler verdik. 1993’de ABD'nin PKK'ya yardımını belgeleyen ve bölgeye barışı getirmek için yeni bir süreç geliştiren Org. Eşref Bitlis şehit edildi. 1994’de Org. Karadayı döneminde ABD görevlileri ÖKK binasından çıkarıldı; 1995 Mart'ında da Türk Ordusu, Çelik Harekâtı'yla K. Irak’a etkin biçimde yerleşti. İşte ip burada koptu. Türk Ordusu üzerindeki denetimi elinden kaçırdığını anlayan ABD köpürdü;"Türk Generalleri hizadan çıktı” yorumları yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Öte yandan, 2002 Martında, Başkan Yardımcısı Dick Cheney 12 bölge ülkesini ziyaret ettikten sonra Ankara'ya geldi. Morali bozuktu. Zira, Irak'ın işgali için umduğu desteği bulamamıştı. Hemen Köşk'e çıktı. Cumhurbaşkanı Sezer, tüm dünyaya söylediğini yineledi: "Uluslararası oydaşma ararım”.Ardından Başbakanlığa geçti. Ecevit, "İşgale karşıyız" dedi. Sonra akşam yemeğinde, protokolde olmamasına karşın, ısrarla Genkur.Bşk. Kıvrıkoğlu ile görüştü. O da kesin bir dille tersledi...Ayrıca Org. Kıvrıkoğlu, ABD işgali öncesi Kuzey Irak'a girmeyi öngören bir harekatı planlatmıstı. Herşey hazırdı. Genkur. Bşk. değişikliğinden sonra bu önemli plan da unutuldu.
2001 krizinden"ekonomiyi kurtarmak”için gönderilen Kemal Derviş, basının karşısına geçip"siyasal belirsizlik"ten bahsetti. Bahçeli,"3 Kasım'da erken seçim"dedi. 4 ay sonra Türkiye sandığa gitti; AKP tek başına iktidara geldi. Böylece, Irak'ın işgaline karşı çıkan Ecevit tasfiye edilerek, Org. Kıvrıkoğlu görev süresi uzatılmayıp, emekli edilerek, yerlerine AKP ve Özkök geldi. “1 Mart Teskeresi” ABD yönetimini çileden çıkardı. Temmuz 2003 Süleymaniye! Ö.K.in başına "Kürt liderlere suikast yapacaklar" savı ile çuval geçirildi. Org. Özkök döneminde içimizi sızlatan bu alçaklığa karşı ne öncesinde, ne olay sırasında ne de sonrasında bir tepki gösterilmedi. Hesap, ulusal onurumuzda derin bir yara açarak bir başka bahara kaldı. Türkiye'nin güneydoğusunu da içine alan Büyük Kürdistan haritası , süreci hala anlayamayanlar için, Roma NATO Kolejinde ABD'li subaylarca ekrana yansıtıldı. Türk subayları toplantıyı terk etti. Bütün bunlar, Türkiye ve Türk Ordusu'nu dize getirme sürecinin aleni aşamaları idi.
Bu gelişmeler sırasında , MGK, “komünizm” temel iç tehditinin yerine “bölücülük ve irtica"yı koydu. Diğer bir deyişle, MGK, Amerika'nın “enstrumanlarını” “nazar-ı itibare”aldı. Bu M.G.K. da çok oluyordu. İç müttefiklerin de “dünden hevesli” katkı ve gayretleriyle sivilleştirilen, içi boşaltılan, etkisi kısıtlanan MGK en sonunda üç ayda bir toplanır hale getirildi. Buna karşılık, kaldırılan MGK Toplumsal İlişkiler Başkanlığı, 2006’da tümen seviyesinden kolordu seviyesine çıkarılan ÖKK bünyesine dahil edilince,ÖKK'na yönelik giderek ağırlaşan ve karargâhının basılmasına varan süreç izlendi.
AKP iktidara iyice yerleşince, Silivri davaları başlatıldı.“Mısak-ı Milli”nin tüm güçleri kurbağa misali alıştıra, alıştıra saf dışı bırakılmakta. Fehmi Koru açıkca yazdı: “Düğmeye Erdoğan ile Bush'un Oval Ofis'teki görüşmesinde basıldı."
Hafıza-i beşer, nisyan ile maluldur. Yıllardır devam eden süreç ve direnç, son on yıldır hızlanarak devam ediyor, seçimler hayırlı, uğurlu olsun
AYDINLIK G.-21.04.2011