Şehitlere Mektup
TEOMAN ALİLİ
Sizinle tanışmadım ama kim olduğunuzu biliyorum. Ben hep sizin sayenizde rengi solmayan bayrağın sahiplerinden biriyim. Sizin sayenizde her an daha kızıllaşan ve her an bize değerini daha çok anlatan o bayrağın sahiplerinden biriyim, sizinle tanışmadım ama sizi herşeyden çok sevenlerdenim.
Çoğunuz kardeşim yaşındasınız o yüzden sizinle tanışmasam da kardeşlerimsiniz. Sizin sayenizde milyonlarca kardeşiz, sizin sayenizde hilalle yıldızın süs olmadığını öğrendik biz. Taşa vatan demeyi öğrettiniz bize çünkü kan desenlediniz taşın üstüne. Siz birlik için öldünüz ya ruhlarınız bedenlerimize doldu, bedenleriniz toprağa karıştı ya işte o toprak o zaman vatan oldu ve her birinizle daha çok vatanlaşıyor.
Şimdi o topraktan çıkan suya sizin de kanınız karıştı, ne tatlı o su ve ne özlenesi bir bilseniz. Gittiniz ama nereye gittiğinizi biliyorum. Onların yanına gidiyorsunuz, Bedr şehitleri kadar şanlı olan vatan şehitlerinin yanına. Kiminizi Türkçe kiminizi Kürtçe uğurladık yolculuğa belki son kez ananınızın kınalı ellerinden börek istedi canınız ya da yavuklunuzun testisinden bir maşrapa ayran, olmadı ama sayenizde kınalı eller başka evlatlara kına yakacak.
Gidince oraya alaylar dolusu tertibinize selam götürün bizden ve anlatın neler yaşadıklarımızı. Söyleyin onlara deyin ki: kafasına sıktı Kırcı albay, Tatar yarbay, deyin ki hortladı Şeyh Sait, 57. Alay’dakilere söyleyin Queen Elisabeth demirledi yine boğaza, Selahhadin’i görürseniz, konuşabilirseniz Kılıçaslan’la onlara söyleyin Mehmetçiki Andrea Dorya gemisine bindermek istiyorlar. Talat Paşa’ya anlatın mahpusta yatan komutanları ve vatanseverleri. Şikayet için değil bilsinler diye ve bilsinler de taşsınlar diye toprak altındaki en büyük servetimiz... şehitlerimiz. Uğruna öldüklerinizin herbirinin rüyasına girsinler... girsinler ve silkelesinler bizi. Ne mutlu size Mustafa Kemâl’i gördüğünüzde kara kalpaklarınızı takacaksınız.. Ya biz...
TEOMAN ALİLİ, 16 Temmuz 2011