Şehitlerimizin Sorumlusu Türk Ordusu Değil, ABD İle İşbirliği Yapan AKP Siyasetidir, İşte Kanıtları…
Yıl 2007. 17 Ekim... TBMM’den Irak’a sınır ötesi harekât tezkeresi geçti… O gün itibariyle teröristlerin konuşlu olduğu yerler Avaşin ve Basyan idi, gerçi bugün de oradalar ya… Alınan istihbaratlar, teröristlerin sınır boylarındaki karakollara baskın tarzında eylem yapacağını gösteriyordu. İlk hedefte Dağlıca ve Aktütün vardı. İşte resmi, haritası, Dağlıca ve Aktütün’ün yeri ile hainlerin yeri:
Yıl 2007, 21 Ekim… Irak’a harekât tezkeresinin çıkarılışından dört gün sonra, Avaşin ve Basyan’da konuşlu teröristler Dağlıca Piyade Taburumuza saldırdı, 12 şehit, 6 Askerimiz ise hainler tarafından kaçırıldı ve Irak’a götürüldü…
SORU: Hükümet 17 Ekim tezkeresini neden çıkardı?
CEVAP: Avaşin ve Basyan’daki teröristleri imha etmek için. Yani Hükümet, teröristlerin yerini ve eylem hedeflerini biliyordu…
SORU: Hükümet neden Irak kuzeyindeki terör inlerine harekât yaptırmadı, neden bu yetkiyi ordumuza vermedi?
CEVAP: ABD-Barzani ve Talabani ve de PKK istemediği için…
SORU: Hükümet tezkereyi ordumuza verip harekât yaptırsaydı, Dağlıca Baskını olur muydu?
CEVAP: Hayır…
SORU: O halde Dağlıca şehitlerinin sorumlusu kimdir?
CEVAP: Hükümettir…
SORU: Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Yasası’na göre hükümetin bu eylemi suç mudur?
CEVAP: Suçtur…
Yargılayın o zaman, ey adalet, yargılayın o zaman!
Vatan topraklarımızın Irak kuzeyinde konuşlu PKK denilen karma bir güç tarafından saldırıya uğrarken… Bu karma güç ABD-AB ve İsrail tarafından meydana getirilmişken ve de bu ülkeler Türkiye’ye karşı örtülü bir savaş yapmakta iken… Ülkemizin Başbakan’ı, sahip olduğu milli kuvvetleri kullanmak ve bu saldırılara en ağır cevabı vermek yerine, kalkmış, ne yapacağını sormak için ABD’ye gitmiş, oradan da “PKK müşterek düşman, anlık istihbarat paylaşımı” masalıyla geri dönmüştür…
Yine aynı Başbakan, elinde “halkın iradesi adına Irak’a harekât yetkisine sahip iken”, bu yetkisini kullanmamış ve kaçırılan askerlerimizin peşinden Türk Ordusu’nu göndermemiştir. Kahraman Mehmetçik, yine bu siyasetin desteğiyle başına çuval geçirilmiş olan kahraman Mehmetçik, Irak’a giderek PKK’lı ağabeyleriyle görüşme yapan PKK siyasetçileri tarafından yurdumuza geri getirilmiştir… Bu bir utançtır!
SORU: Hükümetin görevi nedir?
CEVAP: Türk milleti ve yurdunun, Türkiye Cumhuriyeti’nin hem tarihine sahip çıkmak, hem bugününe, hem de geleceğine sahip çıkarak, Türk yurdu ve Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamak, ilelebet yaşatmaktır. İç güvenlikten ve milli güvenlikten doğrudan doğruya hükümet sorumludur.
SORU: Türk Ordusu’nun elini kolunu bağlayarak PKK terör örgütü karşısında savunmasız bırakmak suç mudur? Ordumuzun bir piyade taburu saldırıya uğradığı anda, halk iradesi adına elinde bulundurduğu yetkiyi kullanmamak ve Irak’a harekât yaptırmamak suç mudur? Türk yurdunun savunmasını, elindeki milli kuvvetleriyle yapmak yerine, yurdun savunmasını ABD’nin inisiyatifine terk etmek ve ondan aldığı talimatları uygulamak suç mudur?
CEVAP: Suçtur hem de anayasal suç!
Yargılayın o zaman ey adalet, yargılayın o zaman bu AKP siyasetini ve bu siyaseti uygulayanları!
Anlık istihbarat masalıyla ülkemize dönen ülkemiz Başbakanı, 1 Aralık 2007 tarihinden itibaren, ABD’nin sözde istihbaratıyla, Türk Ordusu’na talimat vererek Irak kuzeyini bombalatmaya başlamıştır. Terör sözde bitirilecektir... 1 Mayıs 2008 günü Türk Hava Kuvvetlerine bağlı uçaklar, yukarıda haritada gördüğünüz Basyan terör inlerini bombalar, ABD’nin verdiği istihbaratla. Bir hafta sonra aynı inlerden çıkan hainler Aktütün karakoluna saldırır, 6 şehit… Başbakan Erdoğan Türk Ordusu’nun harekât yapmasına yine izin vermez, vatan toprakları saldırıya uğradığı halde izin vermez!
Irak’a ABD istihbaratıyla bombalama devam eder… Yine aynı inlerden çıkan hainler 3 Ekim 2008’de bir kez daha Aktütün karakoluna saldırır, 17 şehit!
Başbakan Erdoğan’ın elinde Irak’ın kuzeyine harekât yapma yetkisi yine vardır, hem de TBMM’den alınmış, hem de halkın iradesi adına. Ama Başbakan kara harekâtını yine yaptırmaz ve ülkemiz şehit haberleriyle yanmaya devam eder, hala da yanmaktadır…
SORU: Elinde vatanımız savunacak Türk Ordusu var iken, bu milli gücü kullanmayıp ülkemizi terör saldırılarına açık hale getirmek ve vatanımızı ve Türk Ordusu’nu savunmasız hale düşürmek suç mudur?
CEVAP: Evet, suçtur ve bu, düşmanla işbirliği yapmak anlamına gelir. Bunun da adı Türk hukukuna göre Vatana İhanettir!
Yargılayın ey adalet, yargılayın bizi hallere düşürenleri!
Bu ihanet siyasetini durdurun ey adalet, durdurun ve hesap sorun!
Gözlerini aç artık ey yargı, ey adalet, ey hukuk:
http://www.erdalsarizeybek.com.tr/makaleler/pkk-eylemleriyle-akpye-akp-mevcut-siyasetiyle-pkkya-hizmet-ediyor-acin-gozlerinizi-271h.html
Yıl 2010… Şemdinli güneyindeki Barzani bölgesi Hakurk’tan yola çıkan hainler, Şemdinli Mezargediğinde konuşlu bir piyade taburumuza saldırır, 11 şehit… Yine bu Başbakan hemen Şemdinli’ye gider, oradan da Mezargediğine… Yanında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ vardır, her ikisi de bir savunma mevziine girer… Teröristlerin geldiği Hakurk’a bakmaya başlarlar… Başbakan teröristleri görmektedir, çünkü korunmak için eğilmiştir… Yanında ordumuzun komutanı vardır… Bu Başbakan, teröristlerin yerini bildiği halde, Ordumuza yine harekât izni vermez, aksine Alanya’ya tatile gider…
Ardından şehitler… Hakkâri’de, Çukurca’da şehitler… Yüksekova Şemdinli’de şehitler… Diyarbakır’da, Tunceli’de şehitler… Şırnak’ta, Mardin’de, Van’da şehitler…
Aç gözlerini ey halkım, aç artık gözlerini:
http://www.erdalsarizeybek.com.tr/makaleler/sehitlerimizin-sorumlusu-hukumettir-yargilayin-255h.html
Harekete geç ey MHP, ey CHP:
http://www.erdalsarizeybek.com.tr/makaleler/mhp-ile-chp-muhalefet-siyasetini-degistirmeli-ve-derhal-harekete-gecmelidir-270h.html
Şehitlerimizin hesabı dahi soramaz bir duruma düşersek eğer, bizi bu kutsal topraklarda yaşatmazlar:
Ve şehidinin hesabını soramayan bir Türk Milleti’nin de bu topraklarda yaşamaya hakkı yoktur!
Erdal SARIZEYBEK, 1 Eylül 2011
erdalsarizeybek@gmail.com