Selam Olsun Ahmedinecad'a

Selam Olsun Ahmedinecad'a

İletigönderen İrfan Tuna » Pzr Haz 14, 2009 11:21

14 Haziran 2009

Selam Olsun Ahmedinecad’a

İrfan Tuna


İran’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini, ülkesini küresel eşkıyalara yağmalatmayan, başı dik, onurlu,
vatansever lider Ahmedinecad, oyların yüzde 65’ini alarak ezici bir üstünlükle yeniden kazandı.

Seçim sonuçlarının ortaya çıkmasından sonra hem emperyalist Batı merkezlerinde, hem de ülkemizdeki Batı güdümlü çevrelerde gözle görülür bir hoşnutsuzluk ve üzüntü var. Hatta öylesine gözle görülür bir hoşnutsuzluk ki bu, sonuçları son dakika haberi olarak veren dünkü Milliyet’in internet sitesi, ‘’İran halkı kara’rını verdi’’ başlığını atmıştı. Haberdeki ‘’Kara’’ kapkara harflerle yazılmıştı. Akıllarınca Ahmedinecad’ı seçen İran halkının karanlığı seçtiğini vurgulamaya çalışıyorlardı ama asıl ‘’Kara’’lar bağlayan kendileriydi…

Dün akşam, hangi Batı güdümlü haber kanalını açtıysam, CeNeNe’sinden NeTeVe’sine, SeKeYe’sinden Habertürk’üne, hepsinde de konuyla ilgili konuşan ‘uzman’ yorumcuların döktüğü gözyaşlarına mendil yetişmedi.

* * *

Emin olun, eğer Ahmedinecad, ‘’Ey küresel eşkıyalar, ben ülkemi pazarlamakla yükümlü bir liderim… Ülkemin tüm yer altı yerüstü zenginlikleri size feda olsun, gelin istediğiniz gibi yağmalayın. Gelin çıkarlarınıza uygun olarak ‘reformlar’ yapın, yasalarımızı çıkarlarınıza uygun olarak nasıl istiyorsanız öyle düzenleyin. Komisyonumu verin de ne yaparsanız yapın, her şeyimizi tepe tepe kullanın…’’ diyen bir lider olsaydı Amerikanperestlerin keyfine diyecek olmazdı.

Ama neylersiniz ki, dünya artık Soros çocuklarının istediği yönde gitmiyor. İran’da tezgâhladıkları ‘Yeşil Devrim’ de mosmor oldu.

İran halkı uşaklığı değil, başı dik ve onurlu yaşamayı seçti. İran halkının başı dik ve onurlu bir biçimde insanca yaşamasını temsil eden Ahmedinecad, Batılı emperyalistlerin ülkedeki işbirlikçilere akıttığı fonlara rağmen ezici bir üstünlükle kazandı.
Ahmedinecad’ı ilk kutlayan, Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’de, Amerikan emperyalizminin entrikalarına göğüs gererek ülkesini emperyalist sömürüden ve yağmadan koruyan bir başka lider.

Şurası artık çok açık ki, bir coğrafi terim olmaktan çok, dünya emperyalist sistemi karşısında kararlı bir duruşu ifade eden, emperyalizm karşısında ciddi bir seçenek olarak her geçen gün daha da güçlenen Avrasya Seçeneği; insanlığı köleleştiren, onursuzlaştıran, yozlaştıran emperyalist saldırganlığın kaçınılmaz sonunu her gün biraz daha yaklaştırıyor.

Selam olsun Ahmedinecad’a!

Selam olsun Hugo Chavez’e!

Selam olsun dünyanın tüm anti-emperyalist liderlerine!

Çünkü onlar kazandıkça insanlık da kazanıyor…
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

İletigönderen Laçin » Pzr Haz 14, 2009 18:20

İnsanlık adına mı yapıyorlarmış bu dik duruşu? Hiç sanmıyorum.... Bu adamların güç odaklarına karşı dik duruşlarını bende övüyorum ama devrimleri için ne insan hakkı, ne de başka bir şeyi kaale alırlar. İran'da son yıllarda yaşananlar ne batı odağıyla ne de doğu direnişiyle açıklanır.
Ahmedinejad'ın karşısındaki en güçlü aday kimdi ? Musevi..! Peki, "bu adam kim" diye sorarsak...

Tebrizli bir Azeri olan ünlü bir mimar, aynı zamanda İslam devrimini yapan Humeyni'nin ki, bugünkü dini liderler ve muhafızlar konseyinin esas grusu ve bir çok politikaların temel atıcısıdır kendisi, yani bugünkü İranı kuran adam; Musevi işte bu adamın 8 yıl başbakanlığını yapmış kişidir..!
Reformculuğu ise, öyle batı yandaşlığı gibi anlayışın yakınından bile geçmez! Reformculuğu gelir iştsizliği gibi konular, petrol gibi gelirlerin dağıtılmasıdır. Yoksa başını aç, nükleer faliyetleri durdur, Amerikalı şirketlere kapıları aç vesaire vesaire...

Bu gibi konular aday olan 4 kişinin yakınından bile geçmez. Fark sadece budur. Hah bide işte sosyal reformal. İkinci karıyı alırken birinci karıdan izin almak gibi herhalde. :D
Zaten İran'ın yönetim şeklide buna izin vermez. Ömür boyu görevde bulunan bir dini lider varken. Hemde baya yetkili bir lider!

İran'ın yönetim yapısı, burdan incelenirse daha iyi anlaşılır belki;

Resim

Ulusal Güvenlik, Silahlı Kuvetler, Radyolar Televizyonlar hatta parlamentoyu fes etme, Cumhurbaşkanını onama gibi gibi...

Heey hey!
Kullanıcı küçük betizi
Laçin
Üye
Üye
 
İletiler: 80
Kayıt: Cum Oca 09, 2009 22:48

İletigönderen İrfan Tuna » Pzr Haz 14, 2009 21:17

Sayın Laçin,

Ahmedinecad, emperyalistlerin çıkarlarına uygun bir lider olsaydı, İran’ın içişlerine bu kadar fütursuzca karışarak onu böylesine açık bir biçimde tasfiye etmeye çalışmazlardı.

Musavi adındaki zat da, emperyalistlerin çıkarlarına uygun bir kişi olmasaydı, onu ‘reformcu’ ambalajıyla bu kadar açık biçimde İran halkına pazarlamaya çalışmazlar, açık desteklerini bu kadar yüksek perdeden göstermezlerdi.

Musavi’ye ‘reformcu’ etiketini bizler değil, Batılı emperyalistler yapıştırdı. Kuşkusuz ki onların reformdan ne anladıklarını çok iyi biliyoruz. Bir lider isterse dünyanın en kanlı diktatörü olsun, Batılı emperyalistlerin ülkesini rahatça yağmalamaları için gereken imkânları sağlıyorsa, onlar için en ‘reformcu’ lider odur... Ama numaraları bir kez daha tutmadı, Musavi’ye akan Soros fonları ne yazık ki bir kez daha çöpe gitti…

Ama yine de katkılarınız için teşekkür ederim
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

İletigönderen baragakal » Pzt Haz 15, 2009 1:00

Somurunun tanimi bu derece dar degil; yani ulke zenginliginin yabanci iştahindan sakinilmasiyla bitmiyo.

Iran'daki yonetim ve yarattigi Islam, Irfan Tuna'nin tanimindaki somuruyu engellemek adina "milletini suruye çevirme gayretiyle, onlarin yasamlarini, omurlerini, ruhlarini somuruyor".

Iran'in da, liderlik mekanizmasinin da elle tutulur tarafi yok, Laçin'in attigi liste, ayni zamanda bu memleketin petrolunden gidasina, ilacina kadar su baslarini tutanlarin listesi, "yabancidan esirgediklerini kişisel ihtiraslarindan esirgemeyenler listesi gibi..." Iran'in dolar bazinda kaç milyarderi oldugunu duyan var mi? Hangi zenginligi ne derece halkiyla paylasiyo? Dokhol'un(*)'un sesi uzaktan hoş gelmesin.

Bu arada, Musevi'nin nasil bir sahsiyet oldugunu bilemiyorum, bilgi kirliligi yaratmak batililarin tekelinde degil, her turlu guç odagi kirli bilgi uretebilir, bu şahsi liboş gostermek, destekleyen Soros ve turev fonlardan bahsetmek yaratilmis kirlilik olabilir. Iran'i az çok izleyebilenler bu tur paranin o cografyada ise yaramayacagini gorur, iletisim kanallari olaganustu kontrol altindadir.


(*) Davul kelimesinin kokeni Farsça "Dokhol'dur". "Khorna", yani bize zurna olarak geçen kelime de Farsça'dir.


_
Kullanıcı küçük betizi
baragakal
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 377
Kayıt: Prş Şub 21, 2008 11:51

İletigönderen Laçin » Pzt Haz 15, 2009 10:20

İrfan abi adamın adı "Musavi" değil zaten, "Musevi" dir. Bunu da zamanında başbakanlık yaptığı sıralarda, ülkemizde yahudi olarak algılanmasın diye "musavi" diye adamın ismini değiştirmişler.
Oysa "Musevi" Şia'nın 7. imamı olarak kabul edilen İmam Musa'nın soyundan gelenler için verilen adtır. Humeyni'nin bir ismide "Musevi" zaten.
Tabi bu adam Azeri ama ünlü kişilerin adları herkese veriliyor. Bunu önce düzeltmek lazım. ("Abi" tanımını benden büyük olduğunuz düşünerek kurdum. Saygımdan...)

Benim katılmadığım nokta, Musevi'nin batılılar tarafından desteklendiğidir. Ben böyle bir hisse kapılmadığımı açıkça belirteyim. @baragakal,
güzel açıklamış. Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Azeri arkadaşların varsa İranda, sende benim gibi bir konuş onlarla. Hangisi neyi vaad ediyor. Sonuçta bu takibatını bizim medyamızda yaptın, buna göre yorumladın. Bizim medyamız ise, batı medyasından alıyo herşeyi zaten.

Ama durum öyle değil İran da... Herkes bakmak istediği yerden bakıyor. Görmek istediğini görüyor.
Kullanıcı küçük betizi
Laçin
Üye
Üye
 
İletiler: 80
Kayıt: Cum Oca 09, 2009 22:48

İletigönderen İrfan Tuna » Pzt Haz 15, 2009 13:48

Değerli kardeşler, arkadaşlar, dostlar,

Konuyu ayrıntıya boğma yanlışına düşmeyelim. Gereksiz tartışmalara girip, asıl görmemiz gerekenleri gözden kaçırmayalım.

Ahmedinecat’ın yönetimini, ideolojisini beğenirsiniz, beğenmezsiniz. O ayrı konu. Musavi’nin adının Musavi ya da Musevi olması da hiç önemli değil.

Bu konuda, önemli olan, ABD emperyalizmi karşısında kimin, hangi tavrı aldığıdır.

Bu konuda öncelikle yanıtlamamız gereken soru, ülkemiz ve bölgemiz için en büyük tehdit olan ABD emperyalizmi karşısında hangisi başı dik bir liderdir; hangisi teslimiyetçi bir liderdir?

Ahmedimecad, ülkemiz ve bölgemiz için en büyük tehdit olan ABD emperyalizmi karşısında kesinlikle teslimiyetçi bir lider değildir. Ahmedinecad, kesinlikle emperyalistlerin çıkarlarını değil, ülkesinin ve bölgemizin yararlarını kollayan bir liderdir. Ülkemizin ve bölgemizin yararları açısından önemli olan ve desteklenmesi gereken budur.

Ahmedinecad yönetimindeki İran, ABD emperyalizminin kontrol ve denetimindeki PKK’ya karşı son derece kararlı operasyonlar gerçekleştirmiştir. Ahmedinecad yönetimi, bölgemizi etnik çatışmalara sürüklemeye çalışan ABD emperyalizminin, ülkemizi ve bölgemizi tehdit eden emperyalist projelerinin önündeki önemli bir engeldir. Bunun için ABD emperyalizminin ve emperyalist Batı’nın hedefidir.

Ahmedinecad, ülkesinin zenginliklerini, varlıklarını kesinlikle küresel haramilere yağmalatmamıştır. Ahmedimecad yönetimi, hiçbir zaman Amerikan uşağı olmamıştır, ülkesine İMF’yi, NATO’yu, NATO’ya bağlı karanlık örgütleri sokmamıştır.

Zaten bu yüzden de onu en önce, dünyadaki önde gelen bir başka anti-emperyalist lider olan Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez kutlamıştır.
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

İletigönderen Laçin » Pzt Haz 15, 2009 16:21

Ahmedinejad'ın Amerika karşısında, Amerikan sermayesi karşısında dik durması güzel! Ama benim demek istediğim zaten Amhedinejadı kötülemek filan değil...
Kötülemedim de zaten. Musevi'nin sanki Amerikan uşağıymış gibi lanse edilmesi yanlış. Böyle bir şey olması imkansız bir kere. Hem geçmişine hem söylevlerine bakarsanız. Burda önemli olan İran halkının talepleri ve aslında birazda sosyal adalet ve eşitsizliğin kalkmasıydı... Örnek vermek gerekirse her iki adayın da karısı kapalı. Zaten zorunlu! Ama Ahmedinejad'ın ne karısını görürsün, görsende ne yüzünü görürsün. Musevi kadınlara bunları sağlıyordu.
Kendi karısı mitinglerde çıkıp propaganda yapıyor, halka sesleniyor, televizyonlara çıkıp konuşuyordu. Ha kadın örtünmeye karşımı, hayatta!
Örtünmek zorunludur diyor. Ama mühim olan beyinlerdeki örtünün kalkması. Üstü örtülü olsada farketmez. Bunu yapıyordu. Bu adam İranda kadını siyasete sokmaya çalışıyordu!
İrandaki bu ekonomik sorunlar yüzünden özellikle şehirli kesim Ahmedinejad'a kızıyordu.
Ülke zengin ülke, ama halkı perişan..!
Musevi ise bu konuda daha adaletti olacağı söylevleriyle aşikar olan biriydi. Doğalgaz ve petrol gelirleri konusunda...

Ama olmadı, İran halkı seçmedi söyleyecek laf bize düşmez. Hile var mıydı, yok muydu gibi tartışmalar sürer gider.

Hugo Chavez İran Cumhurbaşkanıyla tanışıklığı olduğu için tabiki samimi bir mesaj gönderiyor. Tanışıklığı olmasa bu da olmaz. Musevi seçilmeseydi tebrik etmiyecek miyidi ? Kahinlik mi yapacaz ? Edecekti tabiki!
Ha Chavez de bu konuda pek temiz sayılmaz. Devleti tamamen idaresi altına alıp adeta bir Krallık kuruyormuş havası var. Anayasayı da değiştirip sürekli seçilmesini sağlayabilirse demeyin keyfine..

Akıl edip Putin gibi bir adam bulsa da demokrasiye inancı olduğunu kanıtlasa! :D
Yarıgı dahi kendine bağlayarak, televizyonlarda bizim Taayip'in yaptığı gibi ulusa seslenerek... Bu iş olmaz.

Pazarları televizyona çıkıp, bakanları haşlayıp, adamlara canlı yayında sopa atıp, halka ne kadar daha şirin gözükmeye çalışabilir..?
Bunlar; emperyalist güçler halkını, milletini sömürmesin diye mi, yoksa kendi saltanatı bozulmasın diye mi yapılıyor ?
Ciddi bir samimiyetsizlik onda da var.
Ha, karşıdaki şeytan bu naapsın diyorsanız; doğrucu olsun. Çıkan petrolün yarısını Amerikaya satıp, sonrada ben kafa tutuyorum demesin.
Sudiler de yarısını Amerikaya satıyor ama gökdelenleri dikmeyi unutmuyorlar. Venezuella halkı ise sürünüyor. Güney Amerika'nın en sefil ülkelerinden biri! Çoğu petrol ülkesi gibi. Kaderleri mi çözemiyorum bir türlü! En fazla cinayetin olduğu Güney Amerika ülkesi...
Yine @baragakal'ın dediğine döneceğim. Davulun sesi uzaktan hoş gelir.

Bide Venezuela gezisi yapmak lazım..!
Kullanıcı küçük betizi
Laçin
Üye
Üye
 
İletiler: 80
Kayıt: Cum Oca 09, 2009 22:48

İletigönderen baragakal » Pzt Haz 15, 2009 17:01

Irfan Tuna, benim sorgulamadigim diger tarafa bilgi eklemissin. Yok mu fikrin?


Neyse, senin son ekledigin uzerine ben bildiklerimi yazayim:
Ahmedinecat'in sahsida Iran rejimini tartismak dogru olmaz; tartisirsak, Iran'i bilmedigimizi mavzal okudugumuz dusunulur. Necat, içerdeki -halka zulum- kanadinin yansimasidir, birey bile degildir. Dikkat eder bakarsan yukarda ovdugun kararlarin-tavirlarin temeli Musevi kabinesidir!


Turkiye'nin temeli, buyuk bi cesaretle "bireyin ozgurlugu" uzerine atilmamis midir? Demem o ki; bizim Iran'dan ogrenecegimiz nerdeyse hiçbisey yok, onlarin ayakta durma yontemi bizimkinden baska: "Sopayla insan guderler, delige sokup tas atarlar, kadinlari kara çarsafa paketler, iinsani falakaya yatirirlar", benim sozlugumde aslinda rejim diye bile geçmezler. Ovdugun haliyle, en fazla Taleban'a ilham kaynagi olsunlar. Bireyden olusmayan millet millet degil guruhtur, agziyla kus tutsa ne yazar!


Turkiye'nin sinavi Iran'la kiyaslanmayacak derece zor. Bireyler birey olma savasini kazanmak zorunda.

-
Kullanıcı küçük betizi
baragakal
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 377
Kayıt: Prş Şub 21, 2008 11:51

İletigönderen İrfan Tuna » Sal Haz 16, 2009 1:14

Değerli arkadaşlar,

Daha öncede yazdım, bir kez daha üzerine bastırarak, altını kalın çizgilerle çizerek bir kez daha vurgulayayım, Ahmedinecad’ın ideolojisini, yönetim anlayışını beğenirsiniz, beğenmezsiniz, o konumuzun dışında. İşin o yanı zaten İran’ın içişleriyle ilgili. Burada ne ben, ne de aklı başında herhangi birisi, ''İran rejimi çok iyi bir rejim, getirip Türkiye’ye uygulayalım'' demiyor.

Burada bizim açımızdan önemli olan, İran yönetiminin ABD emperyalizmi karşısında aldığı tavırdır. Ahmedinecad yönetimi, ABD emperyalizmine direndiği oranda ülkemiz ve bölgemiz için yararlı bir görev yapmış olacaktır. Bundan niye bu kadar rahatsız oldunuz anlamadım.

İran’da ABD emperyalizmine direnen, teslim olmayan bir yönetimin işbaşında olması, Türkiye’miz ve bölgemiz açısından yaşamsal derecede önemlidir. Çünkü Türkiye’mizi ve bölgemizi tehdit eden biricik güç ABD emperyalizmidir. Emperyalist ABD’nin bölgemizde uygulamaya çalıştığı kanlı projelerdir. ABD emperyalizmi, Obama’nın Devlet Başkanlığına gelmesiyle, etnik çatışmaları kışkırtarak, bölgemizdeki 24 ülkenin sınırlarını ve rejimlerini kendi çıkarlarına göre değiştirmeyi amaçlayan projesinden vazgeçmiş değildir. Unutmayın ki, ABD’de kim başa gelirse gelsin, onu perde arkasından yönlendiren ekip hep aynıdır. Üstelik, Bush döneminin Savunma Bakanı olan eli kanlı Robert Gates, Obama döneminin de Savunma Bakanı’dır.

ABD eşkıyalığına direnen Ahmedinecad hem ülkemizin, hem de bölgemizin dostudur. Hiçbir lafazanlık bu gerçeği değiştiremez.

Ayrıca, İran konusunda fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmak isteyenlere, Güncel Meydan sitemizin arşivinde de bulunan Banu Acar’ın Sınırlar Arasında programının İran’la ilgili bölümünü izlemelerini öneriyorum. İzlemeniz için linkini de aşağıya yapıştırıyorum.

http://www.guncelmeydan.com/forum/banu- ... 12501.html
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

İletigönderen baragakal » Sal Haz 16, 2009 1:55

Irfan Tuna, ayni seyi tekrarlayip durmakla kalmadin, bi de bizi lafazanlikla sifatlandirdin... Yazdiklarinin buyuk kismina katilmiyorum, argumanimi da baska bir açiya koyuyorum, bunu da ustune basarak yaziyorum, gurur meselesi yapmaya gerek var mi? Beni yazdiklarim da seninkiler de ortada...


Ayrıca, İran konusunda fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmak isteyenlere, Güncel Meydan sitemizin arşivinde de bulunan Banu Acar'ın Sınırlar Arasında programının İran'la ilgili bölümünü izlemelerini öneriyorum.



Iran'i ne derece bildigim hakkida zerre kadar bilgi sahibi degilken! Banu Avar'dan duyup-dinlediklerini bana ogretmeye çalistigin cumlenin basina "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" gibi bir buyuk sozu yakistirmissin, yerini bulmamis...



-
Kullanıcı küçük betizi
baragakal
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 377
Kayıt: Prş Şub 21, 2008 11:51

İletigönderen MansurSah » Sal Haz 16, 2009 9:45

Önce yüzeysel bir dokunayım: İrfan Tuna, Ahmedinecat'ı, anti-emperyalist olduğu kanısından dolayı seçilmiş olmasını kutluyor ve selam gönderiyor. Peki, ilk soru: Musavi anti-emperyalist değil mi? Musavi, Amerikancı mı? Kendisi hakkında pek bilgim yok ama yukarıda arkadaşların verdiği bilgiye göre, hiç alakası yok. O da anti-emperyalist ve anti-amerikancı. Kendi aralarında, daha çok, sosyal adalet ve belki biraz da ileri-geri çekişmesi var gibime geliyor.

İran'ı pek bilmiyorum ama kimisi oldukça samimi, birçok İran'lı arkadaşım var ki hepsi doktora yapmakta olan, yani okumuş çocuklar; ülkelerinin en akıllı çocukları. Sohbetlerimden biliyorum, anti-emperyalistler, oldukça milliler, ilericiler, aydınlar. Ve benim geçen senelerde "sizde ne güzel Ahmedinecat var ABCD'ye kafa tutuyor, biz de hiç öyle değil" dediğimde, "Fatih durum pek de öyle dışardan gözüktüğü gibi değil" diyorlardı hep, konu açılıyordu. Biraz devam edince "Ah işte, sizde Atatürk vardı bize de öyle bir lider lazım şimdi" diyorlar.

Bugünlerde facebook'taki anasayfam, o arkadaşların yayımladıkları video ve fotoğraflardan geçilmiyor. Hepsi "where's my vote" resmini profil resmi yapmış. Benim tanıdığım o kadar İran'lıdan bir teki bile, bırakın Ahmedinecat'a oy vermeyi yada tarafsız kalmayı yada yalnızca Musevi'nin tarafındaymış gibi gözükmeyi, şiddetle Musevi'yi savunuyorlar ve bu duruma hepsi celallenmiş, heyecanlanmış, içi içini yer vaziyetteler, ne haldeler. Video ve fotoğrafları, hem göstericiler üzerinde polisin zulmü, hem durumun vehametini anlatan karikatürlerle dolu.

Siyasi tarafı bir yana, Ahmedinecat'ı esas ekonomik uygulamaları yüzünden de çok ciddi eleştirmekteler. O zengin ve güzel ülke, şu an ne kadar fakir durumda. Yalnızca verim geniş toprakları, kültürü ve akıllı genç insanları değil aynı zaman gaz ve petrol zengini. Lakin (arkadaşlarımın anlattığına göre) doğru dürüst petrol rafinerisi yok ve o kadar ham petrolü ucuza satıyor, işlenmişini dışarıdan satın alıyor. Hele ki petrol rafinerisi, oldukça basit bir teknoloji; kısa sürede sıfırdan ar-ge'si geliştirilecek bir teknoloji. Hiç olmadı dışarıdan getirt rafineriyi yaptırt. Ama bu kadar basit birşey bile yapılmazken, nükleer enerji ve nükleer silah teknolojisini geliştirmeye çok büyük önem veriliyor. Nükleer yapılmasın değil ama, ortada çok büyük bir dengesizlik ve saçmalık var.

Bu saçmalık tablosunu iyi okuyamadan da yalnızca kendi nükleer teknolojisini -ki o da aslında eski Rus ve biraz da Çin teknolojisi katkılıdır- geliştiriyor, arada bir de Ahmedi, arkadaşlarımın deyişiyle Ahmagi, çıkıp ABCD'ye, parmağını sallayarak Van Minüt diyor diye, onu vayy, Anti-Emperyalist, süper lider sanmaya, alkışlamaya, kutlamaya gerek görmüyorum.

Öte yandan, Museviciler demeyeyim, esas olarak Ahmedinecat muhaliflerinin, hemen herkes Musevi'ye oy vermesine rağmen Ahmed'in ezici çoğunlukla oy almasına karşı gösterdikleri tepki (daha az önce, tek bir yürüyüşteki ölü sayısı 12'ye çıktı) bazı kaynaklarda, Sorosçu çocuklarının tepkisine benzetiliyor. Seçim sonucunu kabul etmemek, seçimin tekrarını istemek, gösteriler yapmak, çadırlar kurmak, toplanmak falan. Evet, elbette benzer tarafları var. Peki ama bir düşünelim, başka ne yapılabilir? Tamam belki başka şeyler de yapılabilir, ama bunlar yapılmaz mı? Düşünün ki bir sonraki seçimde, AQP %60 hatta %70 alıyor ve bu gerçekten çok uydurma gözüküyor. Biz ne yapacağız? Sorosçu çocuklarının eylemlerine benzemesin diye, seçimi protesto etmeyecek miyiz? Gösteri yapmayacak mıyız? Spreylerle yazılar yazmayacak mıyız? Taksim 1 Mayıs Alanı'na, Kızılay Meydanı'na çadırlar kurup, istediğimizi alana dek karşı koymayacak mıyız?

Yani aslında Sorosçuların, seçim sonrası eylemleri, ilk bakışta, kim olsa yapacağı şeylere çok benziyor. Şimdi sırf Ahmedinecat karşıtlarının, insan başka ne yapar ki, sokağa dökülmesini ve "bu seçim hileli" demesini, "aa bak bunlar Sorosçu, onlar da öyle yapıyor" diye mi yorumlamak gerekiyor?
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

yine cehalet kazandi

İletigönderen alamancı » Sal Haz 16, 2009 11:51

Ahmedinecad bizim AKPliler gibi uyanik. sadece bugünün degil gelecegin seçmenini de düsünerek cahil kesime daha çok dogurun diyor. yahu n'oldu bu büyük uygarlik Iran'a? daha eski misirlilar hititler ve iskender zamaninda Iran vardi. dünyanin en büyük ve en eski uygarliklarindan biri. nasil bu hallere geldi nasil bu derece yobazlasti? üstelik okuduklarima göre Iran halki Türk halkindan daha okumus ve egitimli özellikle de kadinlar. Iranlilar bizim aksimize okumayi seven milletlerden sayiliyor. Hep din faktörü dini yobazlik. Dinciler sözümona islam devriminde özgürlükçü solculari nasil da oyuna getirdiler... güya Sah despotizmine karsi özgürlükçü demokratik bir devrim olacakti. Mollalar iktidari ele geçirir geçirmez ilk is beraber devrim yaptiklari solculari kitir kitir dogradilar. Iran tarihinden Türkiyeye önemli dersler çikar. Bugün türbana özgürlük diyenler yarin iktidari tamamen ele geçirdiklerinde türbansiz sokaga çikmayi yasak ederler.
Kullanıcı küçük betizi
alamancı
Üye
Üye
 
İletiler: 241
Kayıt: Pzt Mar 02, 2009 13:45

İletigönderen İrfan Tuna » Sal Haz 16, 2009 14:59

15 Haziran 2009-YENİÇAĞ GAZETESİ

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haber ... ?hit=18182

İran'da ABD tezgahı

CIA planlarını devreye sokup çeşitli provokasyonlarla halkı ayaklandırmaya çalışan ABD; bir yandan da İran için düşündüğü isim olan devrik Şah’ın oğlu Pehlevi’ye halka ‘sivil itaatsizlik’ çağrısı yaptırdı.

Bu uyanışı bastıramazlar

ABD’nin darbe planlarına rağmen İran’da yüzde 65 oyla yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Ahmedinecad “Halkımız gurur ve vakar yolunu seçti” dedi

İran’da, ABD istihbarat örgütü CAI’nın darbe planları ve reformcu kanat kanalıyla tırmandırılan kargaşaya rağmen yüzde 65’lik oy oranıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Mahmud Ahmedinecad, seçimlerin tamamlanmasının ardından İran televizyonuna açıklamalarda bulundu. ABD’nin desteklediği muhalefetin suçlamalarına rağmen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bağımsız ve demokratik olduğunu söyleyen Ahmedinecad, Mir Hüseyin Musavi ile diğer siyasi parti ve grupların seçimlerin şaibeli olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Tüm dünya gördü

Ahmedinecad, “Yaklaşık 40 milyon kişi bağımsız seçimlere katıldı ve bütün dünyanın önünde büyük bir demokrasi sınavından geçerek uyanış, gurur ve vakar yolunu seçti. Halk maziye dönüşe oy verebilirdi, ancak halk ileriye bakışa ve geleceğin adımlarına oy verdi” diye konuştu. İran İçişleri Bakanlığı ise, muhalefetin suçlamalarını kabul etmeyerek, şikayetlerin yasal yollarla bakanlığa yapılması gerektiğini bildirdi. Seçim sonuçlarının ABD tarafından yakından takip edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, tüm nükleer müdahalelere ve siyasi provokasyonlara rağmen ulusal politikalarından taviz vermeyeceğini de sözlerine ekledi.

SENARYO HEP AYNI

Dünya jandarmalığına soyunarak Gürcistan, Ukrayna, Kırgızistan ve Lübnan gibi ülkelerde renkli devrimler yaparak, yandaş yönetimleri işbaşına getiren ABD’nin planı İran’da tutmazken, Tahran yönetiminden rahatsız olan Amerika ve İsrail, seçimlerin ardından halk ayaklanmalarını destekleyerek Ahmedinecad yönetimini etkisizleştirme sürecini destekliyor. Uluslararası kamuoyuna Ahmedinecad korkusu aşılayan Washington Soros devrimlerinde olduğu gibi İran’da da aynı senaryoyu kurgulayarak İran halkını sivil toplum örgütleri vasıtasıyla kanalize edip, kampanya sürecinde yapamadığı darbeyi seçim sonrasında hayata geçirmek istiyor.

İşbirlikçiden sivil itaatsizlik çağrısı

Devrik son İran Şahı’nın oğlu Rıza Pehlevi, uluslararası toplumu İran’da “sivil itaatsizlik senaryosuna” destek olmaya çağırdı. ABD’de sürgünde yaşayan Pehlevi, RTL radyosuna verdiği demeçte, “Sivil itaatsizlik senaryosuna her zaman inandım, ancak bu uluslararası toplumun yardımı ve desteği olmaksızın mümkün değil. Özgürlük, insan hakları ve demokrasi savaşlarında dünyanın hemşehrilerime destek olma zamanı geldi” dedi. Rıza Pehlevi, “Mahmud Ahmedinecad’ın cumhurbaşkanlığına yeniden seçilmesinden başka bir sonucu beklemeye gerek olmadığını” söyledi. Pehlevi, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine karşı bir saldırısının da, “İran rejimine yarar sağlamaktan başka bir işe yaramayacağını” belirtti.

Yandaş darbeciler boş durmuyor

’Yeşil Devrim’ adı altında örgütlenerek seçimlerin tamamlanmasının hemen ardından Ahmedinecad’ın zaferini karalamaya çalışan provokatörler başkent Tahran sokaklarında terör estirdi. Polisle çatışan göstericiler,seçimlerin adil olmadığı gerekçesiyle yoldaki araçlara, caddelerdeki dükkanlara saldırdı. Aralarından eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin erkek kardeşinin de bulunduğu 100’den fazla reform yanlısının gözaltına alındığını iddia eden reformcular, ABD yandaşı Mir Hüseyin Musavi’nin “Seçimlere hile karıştırıldı, sandıklarda oyumuz engellendi” sözleriyle birlikte şiddet eylemlerine hız verdi. Emniyet Genel Müdür Vekili Ahmet Rıza Radan, seçim sonrası gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, halk güvenliğini tehdit edenlere karşı sert önlemler alınacağını uyarısında bulundu.Radan, gözaltına alınan 200’e yakın kişinin bazı suçlardan sabıkalı olduğunu ve soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Ahmedinecad yönetimi, ABD ve Batı işbirlikçilerinin Tahran sokaklarında tırmandırdığı şiddete taviz vermeyeceklerini açıkladı.

Ahmedinecad yönetimi, ABD ve Batı işbirlikçilerinin Tahran sokaklarında tırmandırdığı şiddete taviz vermeyeceklerini açıkladı

Washington panikledi

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın 4 yıllık dönem için yeniden seçilmesi ABD ve AB’de endişe yarattı. ABD, İran’da cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından durumu yakından izlediğini ve özellikle hile iddialarının üzerine eğileceğini bildirdi. Kanada Dışişleri Bakanı Lawrence Cannon ile dün ortak basın toplantısı düzenleyen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da seçim sonuçlarının İran halkının iradesini yansıtması gerektiğini belirtti.

Avrupa Birliği huzursuz

Avrupa Birliği (AB) ise İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddialarıyla ilgili endişeleri bulunduğunu ancak, İran ile tartışmalı nükleer programına ilişkin diyaloğu sürdürmek istediğini açıkladı. AB dönem başkanı Çek Cumhuriyeti’nden yapılan yazılı açıklamada, İran’daki yeni yönetimin uluslararası topluluğa ilişkin sorumluluklarını üstleneceğini, uluslararası yükümlülüklerine de uyacağının umut edildiği belirtildi.



Dün Rusya'nın Yekaterinburg kentinde başlayan Şanghay İşbirliği Örgütü Toplantısına bugün de devam ediliyor. Toplantıda liderler bölgesel güvenlik sorunlarının yanısıra, ekonomik krizle mücadele konusunu da masaya yatırıyor. İran'da seçim sonrası yaşanan tartışmalar nedeniyle daha önce toplantıya katılmayacağı açıklanan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad da Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesine katılmak için Rusya'da bulunuyor.

16 Haziran 2009 ULUSAL KANAL
http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 6&Itemid=6

ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ ZİRVESİ

Şanghay İşbirliği Örgütü Toplantısı dün Rusya'nın Yekaterinburg kentinde başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Rusya Devlet Başkanı Dmitry Medvedev toplnatıda bölgesel güvenlik ve küresel ekonomik krizle ilgili konuları ele alacaklarını söyledi.

Diğer yandan, Ülkesindeki cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarıyla ilgili tartışmalar nedeniyle Şanghay işbirliği Örgütü toplantısına katılıp katılmayacağı merak konusu olan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmadinejad, Şangay İşbirliği Örgütü zirvesine katılmak üzere Rusya'ya gitti.

Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine, üye ülkeler Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan'ın liderleri ile örgütün gözlemci ülkeleri İran, Moğolistan, Pakistan ve Hindistan devlet başkanları katılıyor.

Rusya'nın Yekaterinburg kentinde bugün sona erecek Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinin hemen ardından, bu akşam başlayacak Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in üye olduğu BRIC zirvesi izleyecek.
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

İletigönderen yahac » Sal Haz 16, 2009 15:39

ABD, Musavi'nin "Amerikan karsiti" durusundan cok "halk yanlisi" ekonomi planindan etkilenmis olmali ki tum Amerikan TV'leri habire Musavi yandasligi yapiyor. Cunku ABD tum halk yanlisi(!) liderleri destekler !!!
Bence Amerika karsisinda daha ilimli politika izleyecegi vaadi onlara cekici gemisltir...
Ayrica gosterilerde de Turuncu devrim kokusu var...
Dostlarim siz karar verin. Neyse zaten cogunuz kararinizi vermissiniz...
Herkez istedigine inansin.

http://www.timesonline.co.uk/tol/news/w ... 157546.ece

Saygilar!
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen democris » Sal Haz 16, 2009 17:48

Aslına bakarsınız hepinizin düşüncelerinden cok farklı olarak Ahmedi'nin Amerikan emperyalizmine karsı duruş sergılemekten daha çok Amerikanın çıkarlarına göre haraket ettiğini düşünüyorum. Ne kadar kendi ülkesinde nükleer silahyaratmaya calıssa da ve ya rejimi cumhriyet tabanlı ülkelerde kabul görmesede Ahmedi'nin Amerikanın tam aradığı adam oldugunu düşünüyorum.

Bu konuyu konusurken herzaman Amerika ve İran eksenınde konusuyoruz. Burada asıl konusulması gereken Fransa'dır. İran ile Fransa'nın ilişkileri sorgulanmalıdır. Fransa'nın Amerikaya karşı İran üzerinden nasıl saman altından su yürttüğü gözlemlenmelidir.

Anlatmak istediğim şu: seçimlerin Musevinin kaybetmesi beni şaşırtmadı.Çünkü nasıl Amerika kendisine düşman yaratmak zorundaysa(emperyalizmin gereği) tıpkı İranda mevcut yönetim koşullarında bir düşmana ihtiyacı vardır.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...!
Kullanıcı küçük betizi
democris
Üye
Üye
 
İletiler: 3
Kayıt: Sal Haz 16, 2009 16:29

Sonraki

Şu dizine dön: İrfan TUNA

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x