ŞEMDİNLİ'DE ŞEHİT DÜŞEN ÜSTEĞMENİMİZİN KATİLİNİ AÇIKLIYORUM
Hükümet de olsa bu örgütle işbirliği yapmak anayasal suçtur
Şehit haberi verip geçiyorlar, katiller kim soran yok. Kim bu katiller, nerden geliyor, ülkemizi yönetenler hiç merak etmez mi bunu, gökten inmiyor ya bu katiller, elbet bir yerlerden geliyor, peki nereden?
İşte bizi şehit eden, daha bugün Şemdinli Yeşilova’da bir üsteğmenimizi şehit eden katillerin Irak kuzeyinde barındığı yerler. Bu yerler 5 Kasım 2007 günü, Erdoğan siyaseti ile ABD siyaseti arasında yapılan ANLIK İSTİHBARATLA BOMBALAMA İŞBİRLİĞİ sonucu bombalanan yerlerdir ve bu durum Genelkurmay kayıtları ile sabittir:
Ne için yazdım bunu, işbirlikçi medya Genelkurmay’ın istihbaratı yok mu, deyip nara atıyor, işte buna bir cevap olsun için diye yazdım, yani teröristlerin yeri belli, yani istihbarat var, kimseyi aldatmasınlar.
İşin acısı daha dün bizi Dağlıca ve Aktütün’de şehit eden katiller de buralardan gelmişti, işte yerleri:
Yani herkes biliyor bu katillerin yerlerini; Cumhurbaşkanı biliyor, Başbakan biliyor, Genelkurmay Başkanı biliyor, MİT Müsteşarı da biliyor, ABD-AB-İsrail biliyor, bir de havadaki kargalar biliyor.
Peki bizi Çukurca’da şehit eden katiller nereden gelmişti? Yine aynı yerlerden, aynı yollardan, ama Başbakan biliyor da bunu, peki ne yapıyor, önemli olan bu soruya cevap bulmak. Bakınız kimseye iftira attığımız yok, işte Başbakan’ın kendi talimatı ile MİT Oslo’da PKK ile görüşme yaparken, yani onlar müzakere masasında laf çalarken, bu arada bu katiller bizi Çukurca’da şehit ediyordu, işte kanıtı:
Başbakan buraları bilmiyor mu sanıyorsunuz, biliyor, elimizde bunun da kanıtı var; 19 Haziran 2010’da Şemdinli Mezargediği’nde 11 askerimiz şehit düşmüş, Başbakanımız da askerlerimize moral olsun için Şemdinli-Mezargediği’ne gitmişti. İşte resmi; İşte Başbakan Şemdinli’de ve yanında da Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, mevzideler ve birlikte bakıyorlar, nereye bakıyorlar? Bizi şehit eden katillerin geldiği yere bakıyorlar, yani Hakurk’a yani Barzani bölgesine, işte kanıtı:
Bugün, 4 Nisan 2012, Şemdinli güneyinde Derecik beldemizin hemen yanı başındaki Yeşilova karakoluna teröristler saldırdı. Bir üsteğmenimiz şehit düştü, bir uzman çavuşumuz da yaralandı. Yukarıda gördüğünüz harita, işte Yeşilova karakolumuzun bulunduğu alanın haritasıdır.
Teröristlerin ana karargah diye anlattıkları büyük arazi parçası olan Hakurk, Yeşilova’nın doğusundadır. Derecik- Hakurk terörist ini arası yaya üç-dört saattir, helikopterle on dakika bile sürmez. Yani bu nedir biliyor musunuz, teröristler hemen yanı başımıza kamp kurmuş, gelip geçip bizi şehit ediyor ve aynı yere dönüyor demektir, bunu da Başbakan biliyor demektir.
Hakurk alanı Barzani aşiretinin bölgesidir. AKP siyaseti Barzani’yi resmen tanımış, Erbil’de Konsolosluk dahi açmıştır. Daha geçenlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Barzani ile halay çekmiştir Erbil’de, üstelik Burası Muş’tur türküsü ile.
Türk Ordusu Irak kuzeyine harekat yapamamaktadır, çünkü “Türk Milleti adına Irak’a Harekat Tezkeresi elinde bulunduran Hükümetimiz” bu harekata izin vermemektedir.
Hal ve şart budur, bu hal ve şartlar içinde şehitlerimizin sorumlusu hükümettir, Yeşilova’da şehit düşen Üsteğmenimizin katlinde de bu siyasetin parmağı vardır. Çünkü tehdide göz yummak demek, o tehditle işbirliği yapmak demektir, bu da anayasal suçtur. Bu anayasal suçu oluşturan deliller, sadece ve sadece işte bu sayfada yeterince mevcuttur.
Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasayı korumakla yetkili ve görevli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile şehit verdiğimiz tüm illerin Cumhuriyet Başsavcılıklarına, üstelik Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılıklarına çağrıda bulunuyorum; görevinizi yapınız, yetkilerinizi kullanınız. Çünkü bu terör örgütü anayasa ile korunan ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğü hedef almış bir Milli Güvenlik tehdididir, dolayısıyla hükümet de olsa bu örgütle işbirliği yapmak anayasal suçtur,.
Eğer ki hükümet de olsa anayasal suç işleyenlere karşı görevinizi yapmaz ve bu trajediye sessiz kalırsanız, bu tehdide göz yumanların yanı sıra, görevli ve yetkili oldukları halde bu tehdide karşı harekete geçmeyenlerin de yargılandığı günleri Türk Milleti ve Tarihi mutlaka görecektir.
Erdal SARIZEYBEK, 5 Nisan 2012