1- Kobane-Rojova Kürt isilmlendirilmesi ile; bölgenin sahibi ve sakinlerinin sadece Kürt olduğunun gayrimeşru anlamda tescili hedeflenmiştir..Bölgenin esas ismi Ayn El Arap yani Arap Pınarı (Kürt Pınarı değil).Aynen Kamışlı'ya Rojova(Batı Kürdistan),Diyarbakır'a Amed denmesi gibi.
(*Eğitimci Mahiye Morgül'ün saptamasına göre:AMED bile eski Türk ismidir)
2-Apolitik olan aşiretlerin, PYD-HPG -PKK saflarına şiddet yoluyla çekilmesi...
Şiddet sebebiyle, geçim imkanlarından mahrum kalan Suriye vatandaşlarının: Koalisyonun taşeron eşkiyalarınca, paralı asker haline geçirilebilir.
3-Bölge halklarının ABD-İSRAİL kaynaklı terör ile; üretim ve hayatını devam ettirme imkanlarından mahrum kalarak;dış yardıma ve dolayısı ile iliştirilmiş sözde sivil özde ajan toplum kuruluşlarının ağına düşürülmesi...
Gönderilen dış yardım tuzaklamasında;bu bölgede yerel üretim ve ticaret imkanının ortadan kalkarak dış yardım -desteğe muhtaç hale getirilmesi ile sosyal çözülme hızlanabilir.(bakınız:Afrika;Ruanda-Somali-Kenya)
4-BARZAN-PKK-PYD unsurlarının silahlı güçlerinden bölgesel bir ordu kurularak (Düzenli Ordu) ;
iliştirilmiş sahte örgüt IŞİD vasıtasıyla;legalleştirilmesi,özgürlük savaşçısı olarak sunularak;kanlı eşkiya tarihlerinin temizlenmesi istenmektedir.
5-Yine IŞİD benzeri eşkiya örgütlerinin ;aynen Hitler'in siyonist olmayan yahudileri öldürerek;Siyonistlerin Filistin'e göç hedefine ,korku yolu ile yardım ettiği gibi;
IŞİD aracılığı ile aciz yurtsuz gösterilerek;bölge Ulus devletlerini parçalamak üzere mikro-milliyetçiliği yaygınlaştırmak; Çekiç Güç oyunundan beri 'Sözde Sivil -özde Ajan' Toplum Kuruluşlarının odak çalışma alanlarıdır .
6-ABD'nin IŞİD üzerinden sözde Irak'tan çekilme planlarının aksine,yeni tampon bölgelerle;'Büyük Kürt Devleti 'yalanında Büyük İsrail için bölgede daha da yerleşmesinin sağlanması.Bu konumlanmada ,bölge lider ülkesi olarak; 'ODED YİNON' planı uygulayıcısı İsrail öne çıkarılacaktır.
Irak Savaşı sonrası :Kuzey Irak tampon bölgesinden, Barzan Aşiret uydu devletçiği çıkarılmıştır.
Suriye Tampon bölgesinden de yeni bir aşiret devletçiği çıkarılmak istenmektedir.
Esas hedef İsrail'in hakim bölge ülkesi olabilmesi için;
Musul-Erbil-Hayfa petrol boru hattını teşkil ederek;enerji akışı ve bölge kontrolünü İsrail'in eline vermektir.
Çünkü Batı ve ABD ;ancak İsrail'in güvenliği bahanesiyle , Orta Doğu'daki işgal planlarını canlı tutabilmektedir.
7-Bu konumlanmada IŞİD'i destekleyen ülke olarak İsrail veya ABD değil;toplumsal kalıtsal hafızasına (engram) Türkiye işlenerek;bölgedeki tüm etnik aşiretlerde Türk Düşmanlığı vurgusu yapılacaktır.
8-Tampon bölgesi sıcaklığı,hem Türk Ordusu'nun güçsel bölünmesi ,hem de esas görevi
'Savunma' yerine; yeni bir Asimetrik Psikolojik Harp ile '
Etkiye Tepki' denklemine sıkışarak akıl gücünü de harcanmasına çalışılacaktır.
Bu planda;Türk Ordusu'nun görevlendiği bölgede; sözde Koalisyon veya terör örgütleri, sivil katliamlar yaparak,bunu Türk Ordusu'nun üzerine atabilir.
Hatta, Koalisyon güçleri TSK'yı suçlayarak,saldırabilir.Bu süreçte,TSK üst kademesi bölünebilir.Zaten Esaret Davaları ertesinde;Türk Jandarma Gücü'nün polisleştirilme çabası,TSK'nın yok edilmesi amacının ilk işaretidir.
9-Bölgeye sözde 50,000, gayri resmi ifadede ise 500,000 kişinin savaşacağı kadar yeterli miktarda silah ve mühimmat ile: Ordulaştırılacak Eşkiya Gücü'nün hedefindeki ülkeler, hangileri olabilir?
ODED YİNON planına göre,İsrail'in çevresinde ve İsrail'in emelindeki her müslüman toplum,hedef dahilindedir!
Vaad edilmiş topraklar yalanında ,İsrail'in kuzey genişleme hedef sınırı :Ermenistan'a kadar gidebilmektedir...
10-Yorulan ve bölünen TSK üst kademesi kullanılarak ,Kıbrıs'tan Türk Askeri Gücü çekilebilir.
AB ve ABD'nin ilk hedefi;Kıbrıs'ın İngiliz-İsrail-ABD üssü haline getirilmesidir.
11-Yaratılan Suriye şiddeti ile gerek ÖSO ,gerekse radikal terör örgütleri kullanılarak;planlı bir Türkiye'ye göç politikası yürütülmektedir.
Osmanlı 'nın son dönemlerinde; Arabistan yarımadasında Türk askerine isyan eden ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında Suriye ve Irak'a sürülen tüm aşiretler;
Türkiye'ye göç ettirilerek;Yezidi'sinden Nasturi'sine;aşiretçisinden ,dincisine ;başta Hatay olmak üzere ,Doğu ve Güneydoğu nüfusu başkalaştırılmaktadır.
75 milyonda, 2 milyon teröristi olan ülkemize ;her gün yeni teröristler getirilmekte ve toplum güvenliği eşkiyanın insafına bırakılmaktadır.
İşin ilginci;Bu güç, ülkede belirli bir alandaki mülteci değil;her yere yayılarak teşkilatlanan bir yapıya dönüştürülmüştür.
12-Ülkeye yerleştirilerek ,beslenen ;2 milyonun üzerindeki paralı asker statüsündeki mülteciler,dış ve iç güçlerce mezhep-etnik temelli bir iç savaş oyununda kullanılabilir.Mülteciler aynı zamanda ;kötü durumda olan ülke ekonomisinde, kaynakların adaletsiz dağılımında bile önemli birer etkendir.
Eylül ayına kadar mültecilere resmi harcama rakamı:4,5 Milyar dolardır.Diğer yandan Türk vatandaşı açlık,fakirlik ve işsizlikle tek başına bırakılmış durumdadır.
13-Arap Pınarı Operasyonu;aynı zamanda da Suriye topraklarını kuzeyden başlayarak katedecek bir işgal planıdır.Harekat kolaylıkla Suriye Devleti güçleri ile TSK arasında gerçekleşecek bir savaşa çekilebilir.
14-Sayın Özel'in sadece TSK'ye karşı Dokunulmazlık istemesi takdire şayan değil,
Açıkçası; ufkunun sadece kendini ve çevresini korumakla sınırlı olduğunun ifadesidir.
Çünkü ,Suriye ile savaşın bedelini TSK değil,Türk vatanı ve Türk milleti ödeyecektir!
Teröriste, terörist diyemeyen, bir Genel Kurmay AK Paşası bunu bilmeyebilir!
Suriye Savaşı Satrancı ve bozgun piyon örgütlerini güdümleyen,'' karşı Vezir ve Şah'' bellidir.
Bu oyunda;kimin vezir,kimin şah ,kimin piyon olarak görevlendirildiğini bilen akıl...oyunun sonunu da belirleyebilir.
Serdar Ateş
07.10.2014
twitter :@ates_serdar
Facebook:https://www.facebook.com/yazarserdarates