Anayasa'ya göre sorumsuz ve tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı;15 Temmuz'dan bu yana karşı darbesi ile fiili yarı başkan hükmünde konuşuyor...
Bakıyorsun; sanki Muaviye Tv'lerde vücuda gelmiş, en üst cahil seviyesinde; Yetkisizleştirilmiş ancak partizanlaştırılmış kamu görevlisi hükmündeki muhtarlara, taraftar olmayı anlatıyor...
Oysa kamu görevlisi olmanın ''olmazsa olmaz şartı'', eylemlerinde tarafsız-genel ve tüm vatandaşlara karşı eşit olması temel unsurken; muhtarları bindirilmiş kıta haline getiriyor...Bu Anayasal anlamda apaçık suçtur !
Söylem ve kıyaslar, oldukça ilkelce...
Millet kendini seçeçecek, ancak onun her isteği ve yaptığı milletin iradesi olacakmış, mış,mış...
Mitomani* ve Dunning-Kruger sendromu** tavan yapmış bir ruh, kendisini baş öğretmen ve fiili başkan sanıyor..
Her seçim sonrası balkon konuşmaları ile tarafsızlık vaat eden bir politikacı, şimdi yarı başkanlığı parti başkanlığı ile birlikte yaşatarak; tek taraflı başkanlık sistemi için, SALT TARAFTARLIK İSTİYOR !

Milleti ifade ederken anlatımı da çok ilginç.''Biz,İbrahim milletiymişiz''...Türk Milleti'nin ağzına almayan, Türklüğü bir budun-ulus anlamında değil; etnisite olarak gören akıl; dinsel kılıflamalara sığınıyor. Halbuki Çanakkale'de Şanlıurfa'daki, Hatay'daki bu vatanın kurtuluşu için bizimle bir kan döken arap Türkü vatandaşımızın da, Erzurum'daki veya Nevşehir'deki Kürt Türkü vatandaşımızın da, kendini Türk olarak görebildiğini anlamak istemiyor.

Çünkü etnisitelere bölerse, o zaman herkesi daha kolay idare edebileceğine ve daha kolay ezebileceğine inanıyor(Böl-Yönet).

''O yönetirse, millet yönetecekmiş'' böyle addedilecekmiş.''
16 ayda bir seçim olan ülkeye, kendileri gelince 5 yılda bir seçim getirmiş, 5 yıllı icraat dönemine istikrar sığmazmış(!)'' , ''iktidarın hiç kimse tarafında kısıtlanmaması lazım''mış ***.
Cumhuriyet'in manası, halkın yönetimi iken ; bunun ön koşulu yasama-yürütme ve yargı( ve basın) güçlerinin ''Güçler Ayrılığı'' iken; kendisinin hukuksal denetimden bile kaçıracak; sözde Başkanlık özde diktatörlük istiyor.
Gerçek Başkanlık sisteminde katı güçler ayrılığı ve anayasa üstünlüğü hakimken;öne sürdüğü başkanlık sisteminde, başkan ne isterse yapabilecek, ancak hukuksal bakımdan denetlenemeyecek; hatta kendini denetleyebilecek sözde hukuksal erki bile kendi seçerek belirleyecek...Buna Cumhuriyet veya Başkanlık denebilir mi?

..
''18 yaşında gençleri asıyorlarmış, kendileri seçme ve seçilme hakkı vermiş''.''Efendim neymiş? askerlik göreviymiş, ''bu konuda millet için gereğini yapar; en önemli görevi yerine getiren bu gençler için askerlikten muafiyeti getiririz.''****
Yani milletvekili olmak, asker olmaktan üstünmüş(!).Seçilmiş, atanmış halk içinde en üstünü imiş.Liyakatin aslı seçimlerde milletin oyunu almak yeterliymiş...Ya hukuk ? Hukuku sadece seçilmişler belirlerse, ihanet çetesinin belirlediği bir sistemde, seçmeyenin hakkını kim savunacak ?



Türk Bayrağı'nın sembolizmini bile bilmeyen bir adam Cumhurbaşkanı olabilir mi?
Bayrağın rengi ; Şehit kanıymış
Hilal: Özgürlük salt sembolüymüş.
Yıldız: Şehitmiş...
Bu durumda bayrağımız acaba sadece şehitler bayrağı mı imiş ?

http://i.hizliresim.com/WgJzom.jpg

Oysa ki gerçek sembolizasyon;Kanın manası hak ve hukuk için kutsal manada savaşmayı...Bayrağın her yerini kaplaması ise, vatanın bu çabayla kazanılmış olmasındaki kutsallığı ifade eder.
Tek al renk, esasta;tek vatan-tek devlet-tek dil-tek bayrağın sembolizasyonu olduğunu;
Hilalin aydınlanma ile beraber bir ucundan diğer ucuna oluş-olgunlaşma ve sürekli bir ilerleme ile ebedi vücut ile sonsuzluğu-yaşamı temsil ettiğini;
Hilal ile yıldız arasındaki boşluğun ise, ay tutulmasında dünya halesi gibi gizlenmiş ancak her yerde olan bir evrensel oluşu (Tanrı) betimlediğini ;Yıldız'ın, Hilal'e bağlı insanı temsil ettiğini; SÖYLEYEMİYOR!

Başka neyi söyleyemiyor,misal ''Tek Dil'' diyemiyor ?
Çünkü, derse: Aslında Anayasal anlamda apaçık suç işleyerek ; terör örgütüne verdiği federalizm sözlerinin reddedilmesi ve arapça öğretim -yaşayan diller yalanları ile Türkçe'nin silinmesi planından geriye çark ettiği manasına geleceği için İYEMİYOR ! ****

Bazen bir insanın söylediklerinden çok, söyleyemediklerine ve eylemlerine bakmak gerekir.

''Aynası iştir kişinin'' dersek; 15 yılda ülkeye istikrar yerine; savaş-kan ve terör getirip; tüm reel sektörü bitirip; tüm devlet varlıklarını ve iktidasi teşebbüsleri satmasına karşın;ülkeyi 500 milyar dış borç altına sokanların; BOP için ülkesine ihanet edenlerin,terör örgütleriyle anlaşanların,devlet ihalelerinde gizliden komisyon alanların, masum kanı dökülmesine seyirci kalanların,hukuksuzluğunu ispat eden kamu görevlilerini darbeci yaftasıyla esir edenlerin; sözde herkes tarafından kandırılanların; acaba istikrar sözüne veya vaatlerine güvenilebilir mi?



Ekranlara Cumhurbaşkanı sıfatıyla çıkan adam, ne söylerse söylesin !
Tek milleti:Türklük, Tek dili; Türkçe bilmediği,ülkesi için; Cumhuriyet'i istemediği ve ilk önce millete hizmeti görev edinmediği sürece:
Yalan Söylüyor !

Oysa, Yalancı çobanların sonunu, millet çok iyi biliyor !

Serdar Ateş
08.02.2017



Dipçe

* Kendi söylediği yalana inanma sapkınlığı
**Cahil cesareti ilei herşeyi ve gerçeği sadece kendisinin bildiğine ve açıklayabileceğine inanma)
***Şair burada seçimsiz bir iktidar arzu ediyor.Herhangi bir savaş veya sözde darbeyi bahane OHAL ile seçimleri erteleyebileceği de düşünülebilir.Ayrıca şair burada Gezi'de emrederek öldürttüğü veya sakat bıraktığı gençleri ve terör örgütüyle anlaşarak ölümüne sebep olduğu şehitleri görmezden geliyor...


*****Al rengi; en yüce ve Tanrısal bir renk olduğundan 12. yüzyıldan da önce börk denilen Türk başlıklarında kullanılmaktadır.Tanrı gökten her şeye hakim olduğu için , başlıklara bu renk kuşaklar kullanılmıştır.
İslami anlamda ise ; Yeniçeriler dahil olmak üzere, başlıklarda al rengin kullanımı, Uhud Savaşında yaralanan peygamberin kanını kuşağının beziyle silen ve bunu başlığına takan Hz. Ali sembolizasyonu mevcuttur.Burada hak için mücadele eden insan manasında kullanılmıştır.
Türk bayrağı;Türklerin şamanizm inancı dönemlerden kalma simgeleri taşıyan nadir ulusal bayraklardan biridir. Ay-yıldızın genelde İslamiyete gönderme yaptığı düşünülür oysaki içtihatı olmayan anlayış; insan, bitki, hayvan, gezegen, vb. kıyametle beraber yok olacağı düşünülen varlıkların resmedilmesini, putperest dönemle benzeşmemesi için skolastik bir akılla yasaklamıştır. Bu yasağa uygun olarak bugün hiçbir koyu İslami rejimle yönetilen veya etnik Arap kökenli ülkelerin bayraklarında ay-yıldıza rastlanmaz (ki İslam devrimi öncesi şahlık bayrağında güneş olduğu halde devrim sonrası güneş kaldırılmıştır). aynı şekilde Suudi Arabistan, Umman, Katar, vb. ülke bayraklarında da yukarıda bahsedilen tarzda çizimler yoktur.

Not: Bu makale; Cumhurbaşkanı seçilme yeterliliğini mahkemelere ispat etme yükümü olarak Üniversite diplomasını gösterme ifası yerine gelmediği( veya 3 değişik numaralı sahte diploma gösterilerek yalan beyan yapıldığı ve Meslek Yüksek Okulu hükmündeki öğrenim derecesini halktan gizleyerek kanun dışı olarak bu görevi yürüten bir şahsın sıfatına hakaret kapsamı (görevi hak etme mutlak butlan dahilinde olduğu için) içerisinde değildir.