SEVR İLAN EDİLDİ! / BANU AVAR

Banu AVAR haftalık yazıları ile yaşanan gelişmelere, gündeme ışık tutuyor.

SEVR İLAN EDİLDİ! / BANU AVAR

İletigönderen Türk-Kan » Prş Tem 14, 2011 20:52

SEVR İLAN EDİLDİ!

Verili tarihten bir gün önce 14 Temmuz 2011'de , 13 vatan evladının şehadetiyle birlikte ÖZERK KÜRDİSTAN İLAN EDİLDİ!

Söz bitti! Konuşacak birşeyimiz yok.. Yapacak işimiz çok!

91 yıl önce SEVR anlaşması imzalanmıştı. Bir ay sonra yıldönümü. 90'larda YENİDEN SEVR projesinden sözettiğimizde birileri 'paranoya' demişti. Buyursunlar şimdi!

Sevr, iki aşamada uygulanacaktı. Önce 'yerel özerklik' sağlanacaktı. Suriye, Irak ve Türkiye sınırındaki bölge özerk olacaktı. Sonra, Bağımsız Büyük Kürdistan kurulacaktı. Milletler Cemiyeti özerklik isteyenlerin arkasında duracaktı! Türkiye, bu bölgeler üzerindeki bütün hak ve sıfatlarından vazgeçmek zorunda kalacaktı. Plan 1920 de buydu.. Başarısız oldu. Peki ya şimdi…

Öcalan’ın avukatı Ahmet Zeki Okçuoğlu David Philips'in Kürt raporu'nun ardından yazmıştı. Tarih 2010 Kasım ayı.

‘Kürt meselesi bölgesel bir mesele diyorlardı, bölge devletleri tutumlarını değiştirmeleri beklenmeli’

Beklerken yapılacakları şöyle sıralamıştı:

    ‘toplumsal, ekonomik ve siyasal istikrarsızlaştırmalar,

    iç savaşlar ve bölgesel savaşlarla ekonomik yaptırımlar ,

    uzun vadeli ve karmaşık stratejilerle değişimin zamana yayılması!’
Bir yıldır yapılan buydu... İlk aşama tamamlandı. BDP /PKK demokratik özerklik ilan etti! AKP ile 'zamanlama'nın referandum öncesi karara bağlandığı birkaç gün önce açıklanmıştı...

İkinci aşamada 'BM Koruma yasası' çerçevesinde, Türkiye bölgede tüm 'hak ve sıfatlarını' kaybedecek!

Tüm vatanseverler, aydınlar ve halk BİRLİK olma sırrına eremezlerse, önce Güneydoğu'da 'kan çiçekleri' açacak.. Ardından planladıkları gibi Doğu Karadeniz ve batıdaki büyük şehirlere yayılacak. Bu oyunu bozmak bizim elimizde! 17 temmuzda şehitlerimiz ve milli bütünlük için Taksim meydanına!



Banu AVAR, 14 Temmuz 2011

Elmek: banuavar@superonline.com
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: SEVR İLAN EDİLDİ! / BANU AVAR

İletigönderen Sabırlı_Vatandaş » Cum Tem 15, 2011 0:40

"Bu hain saldırıyı şiddetle telin ediyorum"

Sayın Gül, devletin başı, başkomutanı bu olayı sadece kibarca "telin" edebildi. Ancak bu "telin"den ne BDP'liler nasibini alabildi ne de İmralı iti. Toprağa düşen fidanlar için ise sadece "derin bir üzüntü duydu"..Uyan Türk milleti; 14 Temmuz 2011 tarihi itibariyle; başkomutanın, genelkurmayın, başbakanlığın ve tüm kurumların iflas etmiştir. Ve bunun için resmi hiç bir makamdan herhangi bir tepki, bir müdahale bekleme. Çünkü aziz vatanın tüm kaleleri zapt edilmiştir.

Evet, bugün devlet(!) iflas etmiştir. Vatanın; bayrağı ve milletiyle bölünmez bütünlüğü bozulmuştur. Bugün sözde bağımsız ve halkın seçtiği vekiller, hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde, resmen bağımsızlığını ilan edip uluslararası kamuoyunu bu özerkliği tanımaya davet edebilmiştir. 13 fidanımız için de sadece "üzüntü duyulmuştur, şiddetli bir telin yapılmıştır". Ve bu ülkenin güya başkomutanı; bu hainlerin vatanın bölünmez bütünlüğünü ihlal ettikleri için vekilliklerini düşürmesi gerekirken; bu ülkenin silahlı kuvvetleri bu apaçık ihaneti bertaraf etmesi gerekirken tüm bu ihanet sadece ve kibarca "telin" edilmiştir.Açıkça LANETLEME cesaretinde bile bulunulmamıştır.

Bu ülkenin medyası ne yapmaktadır peki. Şu saat itibariyle "uyku" saati olduğu için, lüzumsuz programlara başlamıştır. CNNTürk' te Okan bey seks ve sigaranın bağımlılık yaptığından bahsederken, NTV gece bülteni Davutoğlu'nun bir sosyal paylaşım sitesinden saldırıyı "kınadığını" ve fakat "Türkiye'nin özgürlükler ve demokrasi konusunda verdiği mücadeleyi kazanabilecek kuvvete sahip olduğunu" ilan ettiğinden bahsediyor. Halt etmişiz! Kanal D'si öyle bir geçer zaman, Star'ı Behzat Ç'sini yayınlamaktadır. Yani uyu Türkiye'm sen, sabah yepyeni bir güne başlıyoruz. 14 Temmuz bitti, artık 15 Temmuz. Unut dün olanları, hiçbir şey olmamış gibi, uykuna devam et. Nasılsa padişahımız başımızda, bize bir şey olmaz. E yeni anayasa da gerekliydi zaten, (akşam bültenlerinde tüm "aydın"lar ne alakaysa çözümü yeni anayasa olarak pazarladı) bu olay da bu işi hızlandıracak, yeni anayasamızla bir daha şehit haberi asker haberi falan duymayacaksın. Zaten mücadelesi verilecek bir toprak da kalmayacak. Uyu sen geçti! 2 gün sonra şehit cenazelerine memleketlerinden canlı bağlantı yapar, kendini tutamayıp ağlayan askerlerimizi, şehit analarının feryatlarını izler duygulanırız biraz. Cenazeler gömülmeden de acımız biter zaten. Üzme sen tatlı canını aziz milletim. Senin daha önemli işlerin var. Git açıl saçıl daha, açacak satacak bir şeyin kaldıysa durma onu da sat. İki kişinden birisi gitsin oraları da sattırsın. Sonra mı, üzülme Yeni Osmanlı geliyor. Padişahımız bugün doğuyu verdi ama, yarın Suriye' yi alacak merak etme sen, bir koyup 6-7 alacağız. Ne gerek var öyle sabahtan akşama, akşamdan sabaha cenaze haberi konuşup "kan üzerinden siyaset yapmaya". Sağ duyulu ol canım biraz. Tam da çözüme yaklaşılmış müzakereler devam ederken, şimdi birilerini suçlamanın zamanı mı ki? Ayıp senin yaptığın.

Yok kardeşim; bu iş lafla yürümüyor. Yaz yaz, anlat anlat nereye kadar. Bir YAŞ zirvesi için hangi cumhurun başı olduğu belli olmayan C.Başkanı, neyin başı olduğu belli olmayan Başbakan ve askerine sahip olamayan bir Genelkurmay başkanı 2 saatlik zirve yaparken; o çok önemli programlarını bölüp toplanan devlet(!)in zirvesi sadece 1 saat toplanıp sonrasında bir kınama mesajı yayınlıyor ve işine dağılıyor. Meali; koltuğumuz memleket meselesinden de 13 tane kelle(!)den bile daha önemli! Ben sade vatandaş olarak bunu anladım. Senin şimdi sabahlara kadar sabahlardan akşamlara kadar kafa patlatıp o 13 şehidinin hesabını sormanın yollarını araman lazım arkadaş. Daha önemli ne işin var? O bir saatlik zirve(!)nde yapsan yapsan kınama metnini taslağını hazırlarsın ki o da zaten bir yerlerinizde hazır olarak vardır. Neye çözüm getirdiniz, 1 saatte aldığınız hangi karar sizi "tatmin etti" de dağıldınız, şimdi 13 cansız beden morgta üşürken, 7 tane gazim canını dişine takmış belki de saniyeleri sayarken siz evinizde rahat yatağınızda nasıl rahat uykulara dalabiliyorsunuz?

Özetle bizi siz üçünüz de düşünmüyorsanız söyleyin Allah aşkınıza (varsa tabi), söyleyin bu milleti, bu memleketi kim düşünsün? Bizi ne hallere düşürdünüz siz be! Ben, biz sade vatandaşlar bile uyku uyuyamaz "ne yapmalı" diye düşünürken sizin bu uykunuz ne uykusudur Allah aşkına!
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Kullanıcı küçük betizi
Sabırlı_Vatandaş
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 101
Kayıt: Cmt Tem 31, 2010 9:42

Re: SEVR İLAN EDİLDİ! / BANU AVAR

İletigönderen Erkan Güçiz » Cmt Tem 16, 2011 14:56

ABD 1924’de hazırlamıştı bunu

Pek çok ülkenin milli arşivlerinde “Lozan Antlaşması” nın ve diğer antlaşmaların orijinal kopyaları var. ”Sevr Antlaşması” nın orijinal kopyasını bulmak mümkün değil, bütün İngilizce kaynaklar “The Treaties of Peace 1919-1923, Vol. II, Carnegie Endowment for International Peace, New York, 1924” adresini gösteriyor. Fransızca kaynaklarda konu hakkında bilgi ve yorum var ancak doküman olarak yine İngilizce olan, “ABD’de yerleşik Carnegie Endowment for International Peace” adresine gönderiyorlar.

Antlaşmanın İngilizce metninde, “MADDE 433. Bu, Fransızca, İngilizce ve İtalyanca olan antlaşma onaylanacaktır. Bu üç diledeki metinler arasında farklılık olduğunda, Bölüm I (Milletler Camiası Antlaşması) ve Bölüm XII (İşçilik) için Fransızca ve İngilizce metinler eşit değerlendirmede olacak, diğer bölümler için Fransızca metin esas alınacaktır.” diyor amma Fransızların taraf olarak imzaladıkları bu antlaşmanın Fransızca kopyasına İnternet üzerinden ulaşmak mümkün olmadığı gibi kağıda basılı aslının da nerede olduğunu söyleyen yok.

Fransızların meşhur ansiklopedisi Larus, İnternet’te Sevr Antlaşması’nı şu şekilde veriyor, “Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920), İtilâf devletleri ve Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanan antlaşma. Birinci Dünya Savaşındaki yenilgisi sonrası eski topraklarının beşte dördünü kaybeden Osmanlı İmparatorluğu konusunu kapsar. 1923 Lozan Antlaşması, bu antlaşmayı değiştirmiştir.”, ancak orijinal metne bağlantı yok.

Fransa Dış İşleri Bakanlığı arşivlerindeki Sevr ile ilgili bilgi ise aşağıdaki kadar.
“Osmanlı İmparatorluğundan Arabistan’ı alan, Avrupaki topraklarından yalnız İstanbul civarını Osmanlıya bırakan, ve boğazları tarafsız bölge haline getiren 11 Ağustos 1920 tarihli Sevr Antlaşması Mustafa Kemal’in ayaklanmasına sebep oldu ve sonunda yerini, 1923 Lozan Antlaşması aldı.”

İki Fransız kaynak birbirinden farklı; birine göre Lozan Anlaşması Sevr Antlaşmasını değiştirmiş, diğerine (resmi kaynak, Fransa Dış İşleri Bakanlığı) göre Lozan ile Sevr ortadan kalktı.

Vikipedi, özgür ansiklopedi şu şekilde veriyor: “Sevr Antlaşması (Fransızca: Le Traité de Sèvres), I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km. batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde (Musée National de Céramique) imzalanmış fakat uygulamaya konmamış barış antlaşmasıdır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp, uygulamaya konduğundan Sevr Antlaşması yürürlüğe girmemiştir.” Bu tarif, konunun hukuki yönünü en iyi şekilde vereni.

Hemen hemen her yerde kaynak olarak kabul edilen “Carnegie Endowment for International Peace” de verilen Sevr Antlaşması İngilizce metin için başlık şöyle: “THE TREATY OF PEACE BETWEEN THE ALLIED AND ASSOCIATED POWERS AND TURKEY, SIGNED AT SÈVRES AUGUST 10, 1920”. (10 Ağustos 1920’de Sevr’de imzalanan, İtilâf Kuvvetleri ve Türkiye arasındaki Barış Antlaşması)

Türk Tarih Kurumu kütüphanemizdeki, 1953 baskılı, Prof. Nihat Erim’in “Devletler Arası Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri (Osmanlı İmparatorluğu Andlaşmaları)” kapağı altında verilen “Sevr Andlaşması” çevirisi de yukarıdaki “Carnegie Endowment for International Peace” den alınma. Zira, herne kadar başlıkta Osmanlı İmparatorluğu diyorsa da metinde taraf olarak gösterilen “Osmanlı İmparatorluğu” değil, “Türkiye”. İnternet yolu ile ulaşılabilinecek başka Türkçe metin yok “Sevr Andlaşması” için.

Burada karışık bir durum var; 1920 yılında adı “Türkiye” olan bir devlet yok idi; ”Sevr Antlaşması” na taraf olanlar, İtilâf Devletleri ve Osmanlı İmparatorluğu idi. Sevr Antlaşması ile, bugünkü Türkiye toprakları üzerinde Ermenistan ve Kürdistan kurmaya niyetli ABD’li dostalarımız, Lozan Antlaşmasının hemen akabinde, 1924’de Sevr antlaşmanın asıl metnini ulaşılmaz duruma getirmişler. Referans olarak alınabilecek tek belgeyi de tahrif ederek, Osmanlı İmparatorluğu yerine Türkiye yazmışlar.

Bugünkü 1920’ye, geriye doğru gidiş, herhalde Sevr’i, özellikle Bölüm III, Kürdistan başlığı altındaki 62, 63, ve 64’üncü maddeleri, yeniden yürürlüğe koyma yolunda. Ancak bunun için de, antlaşma tarafı Osmanlı İmparatorluğu değil, Türkiye Cumhuriyeti olarak gösterilerek kitabına uydurulacak herhalde.

Biz de zaten, kendi dilimizde de taraf olarak Türkiye’yi kabullenmişsiz, yarın aksini iddia etmemiz imkânsız olacak.
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18


Şu dizine dön: Banu AVAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

cron

x