SIÇAN VE EȘEK
Sayın Sevgili Kemal Kılıçdaroğlu ya da kısaca SSK Kılıçdaroğlu, ‘sıçan gider yol olur’ diyordu.
Doğrusunu isterseniz hangi eyleme gönderme yaptığını șimdi anımsamıyorum.
Ancak sıçanın açacağı yoldan ne olur?
Olsa olsa, küçük delikli, karanlık dehlizli bir yol olacaktır.
Oysa asıl yol açacı, șu hep küçümsediğimiz eșekten bașkası değildir.
Gerçekten sarp dağlardan geçebilmek için eșekten iyi bir yolgösterici bulamamıștır insanoğlu.
Ne de ıssız çöllerde selamete çıkaran bir yol..
Kervanların en önünde giden bizim o sevgili eșeğimiz değil midir?
Dağ yollarındaki virajların mühendisi de eșekten bașkası değildir.
Demek ki insanların kullanımına açılan yol, sıçanın değil ama eșeğin açtığı yoldur.
O zaman Kılıçdaroğlu’nun sözü ettiği uzdeyișin doğrusu ‘Eșșek gider yol olur’ olmalıdır
Ne var ki eșek var eșșek var yeryüzünde.
Google’a bakıp kaç tür eșek var diye araștırmadım ama ‘Mısır eșeği’, ‘Kıbrıs Eșeği’, ‘Karakaçan’ gibi cinslerini bilirim.
Büyüğü var küçüğü var.
‘Eșșeğin büyüğü ahırda’ diye bir sözümüz de yok mu?
Günümüz Türkiye’sine gelindikte; yeni cins ‘fare’ ve ‘eșșek’lerin türemiș olduğunu görüyoruz.
Ve neredeyse açılan tüm ‘yeni yol’lara bunlar önderlik etmekteler.
Öyle ki bunlar dağları delip, denizin dibinden yol bile açabiliyorlar.
Çok daha becerikliler.
Öncekilerden farkları ise, yeni açılan bu ‘yeni yol’ları ‘ne için’ açtıklarına ‘insan aklı’nın ermemesi..
Ne kendilerine ne de bașkalarına bir ‘yarar’ı var?
Sinop’tan Anamur’a bir kanal açılıp, iki denizin birleștirilmesinin kime ne yararı olabilir örneğin?
Eski bakan, bașbakan ya da cumhurbașkanlarının ‘mezar’larını açmanın...
Kime ne yararı var?
Durup dururken gidip önlerinde ‘sap gibi durmanın’ da bir anlamı olmasa gerek.
Turgut Özal’dan buyana açılan tüm bu ‘yeni yol’lar karanlığa açılmıștır oysa.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yıkılmasına yönelik yollar olmușlardır.
‘Anayasa’yı bir kez delmek’le bașlanmıș, ‘anayasal düzen’ delik deșik edilmiștir.
Șortla ‘askerî birlik’ denetlemek mi dersiniz, kafasına ‘çuval geçirmek’ mi?
Yeni yeni yollar bulunmuștur.
‘Gözde komutanlar’ı tutuklayıp mahkum etmek yolu da açılmıștır denilebilir.
Bilim adamını, politikacıyı, gazeteciyi ‘zindana atmak’ yolu bilinmekte idi.
Ancak nerede o yolları açan ‘eski eșșekler’ ?
İnsanın rahmet okuyası geliyor.
Tanrı kimseye yolunu șașırtmasın diyelim; ve eșșeğe muhtaç etmesin.
Hem benim derdim bugün bunları irdelemek de değil.
Benim merakım ‘cephanelikte el bombası nasıl patlatılır?’ da değil șu pazar günü.
Bundan böyle Adnan Menderes’in mezarının CHP’lilerce ziyaret edilip edilmeyeceğini merak ediyorum sadece?
Yeni bir yol daha açılmıș olacak mı olmayacak mı?
Açanın kim olduğu ise hiç önemli değildir.
Habip Hamza Erdem