Sıkmabaş Nereden Çıktı?

Sıkmabaş Nereden Çıktı?

İletigönderen Gilda » Cum Kas 30, 2007 21:50

Mine Kırıkkanat, "sıkmabaş" olarak nitelediği kadının kafasının kapatılmasının tarihini yazdı.

Resim




Sıkmabaşın esrarı


İnsanlık tarihi, hangi dinden olursa olsun tüm toplumların ya geçmişte ya da halen, ama uzunca bir süre mutlaka, kadın kafasıyla uğraştığına tanıktır. Gelişmiş insanlıkla gelişmemiş insanlık arasında bu anlamdaki yegâne fark, birincilerin kadın kafasına değgin yasağı kaldırırken, ikincilerin hâlâ içinde debelenmesidir. Çünkü kadın kafasına yönelik saplantıyı din oluşturmaz. Ataerkil, yani erkek egemenliğindeki toplum yapısı oluşturur ve kadına konulan yasağı ya da yasakları, kutsal kitaplara geçirmek suretiyle din kültürünün bir parçasıymış gibi tartışılmaz kılar.

Ataerkil toplum yapısı evrensel olup, sosyal antropolojinin dilemmalarından biri, tüm toplumların daha önce anaerkil, yani kadın egemen bir süreçten geçip geçmedikleridir. Eski çağlarda anaerkil bir toplum yapısı vardı, ama ne kadar yaygındı ve hangi aşamada egemenlik erkeğe geçti, hâlâ araştırılmaktadır.


***

Çinli antropologlar, Yunnan ve Seşuan bölgelerinin Tibet'e yakın sınırlarında yaşayan Mosuo kabilesinin anaerkil toplum yapısının çağdaş örneği olduğunda hemfikir. Mosuo'lar, Çinli olmayan bir etnik azınlık.
1954'te antropolog Wang Shu Wu, 1984'te etnolog Yan Ruxian ve 1993 yılında HAGIA Akademisi'nden Heide Goettner-Abendroth başkanlığındaki araştırma ekiplerinin Mosuo'ların toplumsal yaşamına ilişkin topladığı bilgiler, hem çok değerli, hem de anaerkil toplum yapısının erkek egemen bir insanlıktan daha barışçı, doğaya daha yakın, çevreye daha saygılı olduğunu göstermesi bakımından ilginç.

Yüksek dağlarla çevrili muhteşem bir vadiyi yurt tutan Mosuo'larda, her aile, reisi sayılan en yaşlı kadının adını soyadı alıyor. Bu soyadları, “Kaplan Ana”, “Puma Ana”, “Ağaç Ana” türünden doğa güçlerini simgeliyor. Ev, tarla ve aileye ait ne varsa, kızlardan kızlara geçiyor.

Bütün kutsallıklar da doğaya değgin ve tanrı yok, tanrıça var: En yüksek dağa, en büyük tanrıça olarak Gun Mu, yani “Ana Dağ” deniyor. Çinlilerin Lugu diye adlandırdıkları göl, Mosua dilinde Şinami (Ana Göl) diye bir tanrıça... Mosuo kadınları her işi yapıyorlar, ama her biri birer prenses gibi giyinirken, çalıştırdıkları erkekleri çok sade giydiriyor, bir de sıkı durun, kafalarına Amerikan kovboylarının şapkalarına çok benzeyen şapka taktırıyorlar!

Bu ayrıntıyı okurken çok güldüm ve demek ki dedim, kendi kendime, ataerkil ya da anaerkil, ayrımcı bir toplumda kim dizginleri ele alırsa, ötekinin kafasını kapatmaya uğraşıyor!


Örneğin Hunlar.

Tıpkı Mosuo'lar gibi çekik gözlü bir Asya kavmi; Çinli olmayan Hunlar, çook eskiden anaerkil bir toplum aşamasından geçmişler miydi, bilinmez. Ama araya taraya çok ilginç bir bilgiye ulaştım: Avrupa'da Orta Çağ'a kadar kapatılan kadın başı hem Hunların marifetiymiş, hem de “sıkmabaş” dediğimiz baş sargısı Hun icadıymış.

Günümüz “modern türban” buldumcukları, kız çocuklarının kafatasını geriye doğru uzatacak biçimde deforme etmek için sıkarak bağlayan Hunların iki bin yıllık modelini uygularlarmış meğer.

Hunların, İ.S. 354 yılından öteye istila ettikleri Avrupa'da kadınların kafası aynı yöntemle bağlanmaya başlanmış. Avrupa'da Hun egemenliğinin bittiği 455 yılından öteye, kız çocuklarının kafatasını topatan kavunu biçimine dönüştüren cendere sargısından yavaş yavaş vazgeçilmiş, ancak karşı cinse hükmetmek için kafasını kapatmak ataerkil Hristiyan toplumların da işine geldiğinden, sıkmabaş modeli Orta Çağ'ın sonuna kadar kadın kafasını sıkmadan örtmeye devam etmiş. Yeni ve Yakın Çağ'a da rahibe modeliyle ulaşmış. Şimdi bizim ellerde türban...

Nereden nereye, diye bile şaşamıyoruz. Çünkü 354'ten 2007'ye ataerkil toplumların yarısında, zavallı kadın kafası hiçbir yere gidememiş!

Ve ne yazık ki, kadın erkek, kafa saplantısından kurtulanlarla kurtulamayanlar aynı çağı paylaşıyor ve saplantıdan kurtulamayanlar, iki bin yıllık baskıyı çağdaş, fikirlerini modern, zaten takıntıyı da moda sanıyorlar!


Mine Kırıkkanat/Vatan
yalakalar cok oldukca aydinlik tabiki los isikta nazli kiz gibi olur....
Kullanıcı küçük betizi
Gilda
Üye
Üye
 
İletiler: 1078
Kayıt: Pzt Mar 12, 2007 12:58
Konum: kendimden...

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

cron

x