SİL BAȘTAN

Dr Recep yine konuștu: PKK’lılar PKK’lı olduklarını en azından savcı karșısında itiraf etmemelilermiș.
Ederlerse ne olurmuș? Sil baștan..
Çünkü bilmem hangi yasanın bilmem hangi maddesinin bilmem ne bendine göre PKK’lı olmadığını itiraf edecekmișsin ki eve dönesin.
Hani șu yoluna mayın döșediğin köye..
Hani șu sana aydınlığı getirecek olan öğretmeni vurduğun.
Hani șu bacını doğurtmaya gelen hemșireyi kestiğin.
Hani șu namusunu koruyan askere kurșun sıktığın yer.
Yani öz yurdun, ana toprağın; yani ülken, yani ülkemiz.
Hani șu isteğinle ‘terkettiğin’.
Ve șimdi ‘zor’la getirildiğin.
‘Bașkan’ öyle demedi mi?
Emir emirdir, döneceksin.
Elinde mektup, gözünde gözlük..
Çünkü bașkanlar arasında öyle karar kılındı.
Bașkan ve eșbașkanlar daha doğrusu..
Obama’lar, Abdullah’lar ve Fetullah.
Mayın döședeğin yolları asfalt yaptılar șimdi.
Uydu anten ve TRT șeș ile iki dubara bir düșeș.
Yani PKK’lı olacaksın ama, en azından savcıya öyle demeyeceksin.
Bașkan de ama sakın ‘sayın’ demeyesin.
Okul-mokul yok, anandan ne duydu isen onu okuyacaksın.
Lavuk-mavuk olabilir örneğin.
İçin bașka dıșın bașka olacak.
Türküm doğruyum demek yasak zaten.
Olabildiğince yalan söyleceksin.
Öyle ‘tek tip’ falan da giyinmeyin gelecek sefere; ülkemiz liberallești çünkü.
Kalabalık gelecek iseniz, Bașbuğ’a söylesinler de cemse-memse tahsis edile.
Kara-kıșa da kalmayın sakın.
Irak’ta seçim-meçim olur da Talabani dayınız giderse, Arap’lar sizi keser vallahi.
Hem gelin kıșı birlikte geçirelim, yaza yeniden dönebilirsiniz.
Giderken bașkan ve eșbașkanlarınız da gelebilir sizinle.
Çünkü onlar da ‘zor’ duruyorlar yerlerinde.
Ülkemizde herșey ‘sil baștan’ edilecek bilesin.
Bașta savcı, yargıç ve adalet.
Sonra mal-mülk ve devlet.
Ordu-mordu, parti-marti ve cumhuriyet.
Hepsi sil baștan.
Edilecek...
Dr Recep’e malum olmuș ya.
O söyledi.
Ilk kez doğru mu söyledi ne?

Habip Hamza Erdem