Silivri'yi Başınıza Yıkarız, Zaten Az Kaldı, Çok Az…

Cumhuriyet, demokrasi, hukuk; bizim bir derdimiz yok insanı insan yapan ve insanca yaşatan sistemlerden ve değerlerden… Cumhuriyet Savcısı, hâkimi ve mahkemeler; bizim bir derdimiz olmaz kanundan, kitaptan, adalete giden her yol bizimdir… Ama Silivri’den şikâyetimiz var…

Silivri’den şikâyetimiz var, çünkü suç iddiası da deseniz, bağımsız hukuk, yargı da deseniz, bu dünyada kimsenin gücü ERGENEKON adını bir suç soruşturmasına KOD ADI olarak veremez. Zorumuza gidiyor kıymetli okurlar, zorumuza gidiyor; HUKUKEN VE SİYASETEN VE DE AHLAKEN verilemez bir kutsal ismin terörle yan yana getirilmiş olması zorumuza gidiyor… Bir destan, üstelik yaratılış destanı, Türk Milleti’nin var oluş destanı, şimdi artık oldu bomba, cinayet ve terör… Bunu yapmaya kimsenin hakkı yoktur!

Peki ya ERGENEKON adını kullanarak insanlarımızı korkutmalarına ne demeli? “ERGENEKONCU”, ne demek bu kardeşlerim, Ergenekoncu ne demek? Suç işlediği iddiası olanlar varsa kanunu uygula, yapma diyen var mı, yok! Soruşturma yapacakmışsın, yap! Dava açacakmışsın, aç! Tutuklayacakmışsın, tutukla! Ama neden ERGENEKONCU deyip korkutmaya çalışıyorsun, bir milletin destanını korku aracı olarak kullanmaya çalışmak ahlaksızlık değil mi? Bir millet, kendi varoluş destanı ile korkutulur mu hiç!

ERGENEKON SAVCISI, ERGENEKON HAKİMİ; var mı böyle bir makam kardeşlerim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde böyle bir makam var mı? Yok! Olmadığına göre neden çığırıyorsun her gün, neden çığlık atıp korkutmaya çalışıyorsun halkımızı, bu ahlaksızlık değil mi?

Silivri’den şikâyetimiz var, çünkü hak, hukuk ve adalet gibi kutsal değerler insanımızı korkutmak amaçlı kullanılamaz. Ama bunlar kullanıyor…

Silivri’den şikâyetimiz var; orada hak da yok, hukuk da, adalet de, yok yere yatıyor hepsi…

Silivri’den şikâyetimiz var; bunlar sanki Türk Milleti ve Türk Tarihi’ni yargılamaya kalkışıyor, öyle Ergenekon Savcısı ne demek, Ergenekon Hâkimi ne demek, siz neyi yargılamaya ve soruşturmaya kalkışıyorsunuz, Türk Milleti ve Türk Tarihi’ni mi, gücünüz yetmez!

Bunlar sanıyor ki biz kuzuyuz, sanıyor ki biz civciviz, sanıyor ki “vur ensesine, al lokmasını” diyecekleri kadar biz safız…

Biz kuzuyuz, biz civciviz, biz safız hepsi doğrudur, zaten saf olmasak bu hallere düşmez idik, ama biz şehit kanlarıyla sulanmış kutsal toprağını satan hain değiliz! Biz Müslüman Türk Milleti’ni Hıristiyanlaştırmak için türlü dalavere yapan alçak da değiliz! Biz yedi bin yıllık Türk kültür ve uygarlığını yok sayacak kadar da satılmış değiliz!

Yıkarız, Silivri’yi başınıza yıkarız!

Devlete isyan olsun için değil, Hükümet’i devirmek için değil, Anayasa’yı yok etmek için değil, Türk Milleti ve Türk Tarihi’ne sahip çıkmak için Silivri’yi başınıza yıkarız!

Bu gücümüzü bilmiyorsa eğer çakallar, çıyanlar, sülükler, leş kargaları açsın Türk Anayasası’nı okusun, bakın ne diyor Anayasa;

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI  ^(*) 

Kanun No.: 2709 Kabul Tarihi: 7.11.1982

BAŞLANGIÇ (Değişik: 23/7/1995-4121/1 md.)

Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;…

(Değişik: 3/10/2001-4709/1 md.) Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;…

FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur…

Anayasamızı korumak görevi bizim, Anayasa’dan güç alıp Silivri’yi başlarına yıkarız; çünkü bu ülkede her şey halkımızındır, demokrasi gücü bizdedir, hesap soracak olan da halktır, halk da biziz başkası değil!

Yıkarız Silivri’yi, zaten az kaldı, çok az…

_________________________________________
 *  Bu Anayasa; Kurucu Meclis tarafından 18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır.

---

Erdal SARIZEYBEK, 1 Aralık 2011
erdalsarizeybek@gmail.com