SİLLEYİ MİLLET
Bir de sille-i millet vardır.
‘Osmanlı Tokatı’ da denir yerine göre.
Ve Tokat’ta olanlar artık bir tokat zamanının geldiğinin göstergesi olmalıdır.
Öyle seçimleri bekleyelim, sandıklara bakalım türü oyalanmanın zamanı değil șimdi.
Herhangi bir ‘demokratik ülke’de bir ‘Tokat olayı’ yașanmıș olsa, neye inanıyorsanız sizi temin ederim, İçișleri Bakanı istifa etse de kurtulamaz. İstifa etmemișse makamında tokatı yer suratına.
Oradan Bașbakanlığa geçilir ve onun da yüzüne tükürülür.
Tökat ilindeki vali ve emniyet müdürü en uygun yerlerinden tekmelenerek, kime güveniyorlarsa onun yanına gönderilir.
Bu ‘olağan’, ‘yerinde’ ve ‘haklı’ demokratik tepkilere dil uzatacak gazeteci-araștırmacı-köșe yazarlarının diline de biber sürülür. Hala dillerini uzatmaya yeltenecek olurlarsa bu kez kökünden kesilir. Bir daha konușmamak üzere çeneleri kapatılır.
Diyelim o bölge ‘jandarma bölgesi’dir ve jandarma komutanı sorumludur.
O zaman jandarma genel komutanı ve onun da komutanı ve onun da bașkomutanı kim ise ve ne kadar ayı, yıldızı, pırpırı ve kokartı varsa onlar sökülür ve ‘bașçavușun ağılı’na kapatılır.
Duruma bakın tanrı așkınıza!
Hani Irak sınırı değil, Rus sınırı değil, Yunan sınırı değil ve Ermeni sınırı değil.
Anadolu’nun tam ortası.
Güpegündüz.
Ve yedi aslan gibi delikanlı; vatani görevlerini yapmakta iken kalleșce șehit edilmekteler.
Ve buna ‘yüce ulusumuz’ sessiz kalmakta.
Ve Tokat ilinde kim sorumlu ise; vali mi kaymakam mı, emniyet müdürü mü jandarma komutanı mı her kim ise hala yerlerinde oturmaktalar.
Ve Ankara’da bakan mı bașbakan mı, genel kurmay bașkanı mı cumhurbașkanı mı her kimse televizyonculara demeç vermekteler.
Ya tüm bu sayılanlarda akıl yok ya da bu ulus toptan delirmiș.
Ya bunlar gerçekten vatan haini ya da ulus diye bir șey yok.
Ya burası Türkiye Cumhuriyeti değil ya da bu haber yalan.
Aborijen bölgesi mi burası?
Siz ey beyaz adamlar, AK görünüp yüreği karalar..
Siz ey bu ülkenin bașına musallat olanlar.
Hiçbirinize zerre kadar sevgi de duymuyorum saygı da..
Ve siz ey ülkeyi bunlara teslim eden aymazlar.
Siz ey Baykal’lar Bahçeli’ler!
Siz ey Baykalcılar Bahçeliciler!
Siz ey kasaplar manavlar; marangozlar bakkallar!
İșçi așçı; memur müdür tellaklar!
Kendinizde misiniz?
Hala koltuğunuzda oturup elinizde çay televizyona mı bakıyorsunuz?
Hala Hülya Aksu Ersoy’u mu izliyorsunuz?
Ya da dünyanın en așağılık araștırmacı-gazeteci-profesör doktorlarını mı dinliyorsunuz?
Vurulan bu çocukların ruhu gelip sizi boğmasın sonra.
Nüfus cüzdanlarınız yanınızda mı?
Bakın gerçekten yerinde mi?
Onu da yitirmiș olmayasınız?
Yoklayın bir lütfen.
Habip Hamza Erdem