Şimdi gördünüz mü Osmanlı coğrafyasını?
Tayyip Erdoğan, ABD’nin YPG’yi terör örgütü olarak görmediği yönündeki resmi açıklamanın sorulması üzerine, “PYD ve YPG, bunların hepsi terör örgütüdür bize göre. Amerika bu işte şu anda bedel ödemiyor. Bedel ödeyen biziz. PYD’nin, YPG’nin yaptıklarını da bilen biziz. Dolayısıyla bu yanlış bakışı, herhalde tekrar değerlendireceklerdir diye düşünüyorum. Biz, DAİŞ’i de terör örgütü olarak görüyoruz, PYD’yi ve onun yanındaki bu tür kuruluşları, PKK yine aynı şekilde” dedi.
* * *
ABD, PYD’yi desteklemek suretiyle, Kuzey Irak’taki Barzani devletini Akdeniz’e kadar uzatmak istiyor. Türkiye, güya bu oyunu bozabilmek, yani koridoru kesmek için Cerablus bölgesinde güvenli bölge oluşturmaya çalışıyor ama ABD yönetimi buna karşı çıkıyor.
Türkiye’yi yönetenler, Amerika istediği için Suriye ile ilişkileri bozarak, Esad’ı devirmek hedefiyle çeşitli silâhlı grupları desteklerken, sonucun böyle olacağını göremediler mi?
Mehmet Ali Güller, kendi sitesinde hatırlatıyor:
“Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı’na atanma sürecinde Türkiye’nin uygulamak istediği tezi 21 Mart 2009 günü şöyle rasyonalize etmiştir: ‘Türkiye, küresel yeni düzene, çevresinde alt bölgesel düzenleri yeniden kurarak katkıda bulunacak.’
Yani Türkiye kendisi için genişlemeyecek, ABD’nin küresel düzeni için yeni bölgesel düzenler kuracak!
Ta en başından Erdoğan’ın ‘Diyarbakır’ı BOP’un merkezi yapmak’ diye tarif ettiği görev budur.
Suriye’ye düşmanlık yaparak ve ABD’yle Suriye’de iş birliğini sürdürerek koridoru engelleyemezsiniz; tersine Irak’ta yaşandığı gibi en sonunda koridora bekçi olursunuz!”
* * *
Suriye’deki silâhlı grupları terör örgütü olarak görüp görmemek konusuna gelince...
AKP iktidarı, PKK, PYD ve IŞİD’i terör örgütü kabul ediyor da peki ya diğer silâhlı gruplar; onları ne olarak görüyor?
Meselâ Suriye’de rejimi değiştirmeye çalışan silâhlı gruplara “diaspora” adını vererek 25-26 Nisan tarihlerinde İstanbul’da ev sahipliği yapan, AKP iktidarı değil mi?
Toplantıya katılan, Ahraru’ş Şam İslami Hareketi, Ceyş’ul İslam, Şam Kolordusu, Şam Direnişçileri Taburları, Humus Kolordusu, Yermuk Ordusu, Ensar’ul İslam Cephesi, Ebabil Ordusu, Fe İstakim Kema Umirt grupları, 24. Yaya Birliği, Habib Mustafa Tugayları, 96. Bölük, Hür Yargı Meclisi, İdlib Kent Meclisi, Halep Kent Meclisi, Şam Kırsalı Meclisi, Hama Meclisi, Bedr askerleri Grubu 313. Tugayı, Amud Huran Bölüğü, Mutez Billah Tugayı, Humus Kent Meclisi, Birinci Kolordu, Güney Tugayları Birliği, Hak Süvarileri Tugayı ve 111’inci Bölük temsilcileri, “Fetih Ordusu” olarak adlandırılmıştı.
Şimdi bu “tugay”lara ev sahipliği yaptıktan sonra PKK/PYD ve IŞİD’i terör örgütü saymak, durumu kurtarır mı?
* * *
AKP iktidarı, “çözüm süreci” boyunca PKK’ya operasyon yapmayı yasakladı! Dolayısıyla, PKK bütün gücüyle PYD’yi destekledi. Amerika, Almanya, İngiltere ve Fransa, modern silahlarla PYD’yi ve dolayısıyla PKK’yı donattı.
“Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa tarafından Suriye ve Irak’ta gelişigüzel dağıtılan silâhlardır. Öyle ki Mehdi Ordusu ya da Maliki’nin Şii Milisleri’ne dağıtılan silâhlar bile şu anda PKK’nın eline geçti” diyen, AKP’nin eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu değil mi?
ABD ve diğer müttefikler, Suriye’de Türkiye’ye büyük bir tuzak kurdu; AKP iktidarını oluşturan siyasi kadro ve onlara oy verenler, bu tuzağın kurulmasına, PKK ve PYD’nin silâhlandırılmasını seyrederek ve Suriye ile savaşan gruplara silâh ve lojistik destek vererek yardımcı oldu. Tuzak kurulurken de AKP’ye oy verenleri, “Osmanlı coğrafyasına müdahale ediyoruz” diye aldattılar! Şimdi gördünüz mü Osmanlı coğrafyasını?
Arslan BULUT, 25 Eylül 2015
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr