SİMETRİSİ KAYMIȘ
Yūzūnū görmek istemem.
Gel gör ki, tūm televizyonlarda o.
Sabah namazından yatsıya değin de değil, sahurda bile...
Ne dediği önemli değil diyeceğim ama gece gūndūz kūfūr etmekte.
Saldırgan.
Ve bir șiddet bir celal...
Yine bağırıyordu televizyonda.
Yūzūne baktım, simetrisi bozulmuș..
İki gözūnūn altındaki șișkinlikler biribirlerine yan bakıyorlardı.
Bir önceki gūn ‘mezhep’ değiștirdiği için ‘çarpılmıș’ olabilir mi diye dūșūndūm.
Kardeși Mursi’nin durumundan da etkilenmiș olabilirdi.
Gezi Parkı mı Taksim Direniși mi çarptı adamı yoksa?
Hatay mı Eskișehir mi?
Apo’nun ‘tehditleri’ de olabilirdi belki.
Anayasa Mahkemesi kararı mı?
Yarın Yargıtay’dan çıkacak olan ‘karar’ mı karartıyor bahtını?
‘Ergenekon yalanı’ açığa çıkacak diye mi kopuyor ödū?
Balyoz mu geri tepecek yoksa?
Her hal ve karda, simetriden kayma var.
Terazisi bozulmuș.
Dengeler değișiyor da denilebilir.
Hem iç ve hem de dıș dengeler değișmekte gerçekten.
Uçağa atlayıp gūnūbirlik gidilecek kaç ūlke kaldı Tanrı așkınıza.
Hanımların bibirlerine sarılabileceği..
Yūklū hediyeler alınıp verilebilecek kaç ‘dost’ kaldı çevrede?
Bırakın yabancı ūlkeleri kırkbin köyden hangisinin kahvehanesine girebilecek yūzū var?
Hangi kasabada rahatça gezebilir dersiniz.
Bu dıșlanmıșlık, bu yalnızlık, bu suçluluk duygusu bitirecek adamı.
Bir deri bir kemik, iki de șașı göz kalacak sonunda.
Acınacak hallere dūștū dūșecek.
‘Yumușak iniș’ yapamayacağını söyleyenlerdenim.
Ancak bu çarpılacak gibi görūnūyor șimdi bana.
Dūn mezhep değiștirdi.
Yarın da din değiștirebilir.
İktidara gelirken ‘biz değiștik’ dememiș miydiler?
Yarın yine ‘değiștik’ diyebilirler.
Değișe değișe ‘değișik bir șey’ olmalarından korkulur.
İnançlı ya da değil, ama sonuçta asimetrik ‘bir șey’.
Dengesiz..
Habip Hamza Erdem