SüperNATO katliamı! [2 Temmuz 2009]
2 TEMMUZ UNUTULMAMALI!
SİVAS KATLİAMININ SORUMLULARI İKTİDARDA!
Türkiye, 15 yıl önce naklen yayınlanan bir katliam izledi. İnsanlık tarihinin belki de en vahşi, en insanlık dışı katliamını
Cumhuriyet Devriminin önemli merkezi Sivasta, aydın, sanatçı, ozan, genç; 35 Cumhuriyet yurttaşı, emperyalist merkezlerin maşası Haçlı İrticanın yobaz güruhu tarafından yakılarak katledildiler. Aradan geçen uzun yıllar yangını söndüremedi. Yangın yüreklerde, vicdanlarda büyüyerek devam ediyor. İnsani boyutuyla tarifsiz bir acıdır yaşanan.
2 Temmuz yangını, Cumhuriyetimizi de, milletimizin birliğini de yakmaya devam ediyor. Sivas katliamı, Türkiyenin 60 yıldır yaşadığı karşı devrim sürecinin önemli bir kilometre taşıdır. Madımak yangını, Küçük Amerika olmak zavallılığıyla başlayan, Yeşil Kuşak, Türk-İslam Sentezi, Ilımlı İslam, Dinler Arası Diyalog vb adı altında Yeni Dünya Düzeni saldırısıyla sürdürülen ve nihayet Büyük Ortadoğu Projesi ile doruğa çıkan karşı devrim sürecinin sıçrama noktalarından biridir.
2 Temmuz, bir yanıyla laik cumhuriyete karşı şeriatçı ayaklanmadır. 4 Eylüle, 23 Nisana, 29 Ekim'e meydan okumadır. Ancak meydan okumanın anlamını, dayanaklarını, planlayanlarını, amacını irdelemeden sadece bununla açıklamak, hem kolaycılık hem de olayın tarihsel anlamını kavramamaktır. Nitekim Madımak katliamına ilişkin değerlendirmelerin hemen tamamı bu kolaycılığı seçmiş ve laikliğe karşı bir yobaz ayaklanması olarak tarifle yetinmiştir. Öte yandan kimileri de sol adına katliamın faturasını devlete kesmeyi yeğlemiştir.
Bugünden bakıldığında 2 Temmuzu anlamak çok daha kolay
2 Temmuzu bize ABDnin ülkemiz ve bölgemizdeki uygulamaları anlatıyor. 2 Temmuz, ABDnin Büyük Ortadoğu Projesinin ilk adımlarından birisidir. Başında ülkemizin yer aldığı, 24 Asya ve Afrika ülkesinin haritalarını yeniden düzenlemeyi, bölgeyi ABDnin mutlak egemenliği altına almayı hedefleyen BOP uygulamasında, etnik ve dinsel ayrışmaları kışkırtmak, iç karışıklık ve iç savaşlarla milli devletlerin ortadan kaldırılması ez cümle bölge halklarını devletsiz bırakmak esası oluşturmaktadır. BOPun Türkiye uygulamasında Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-dindar ayrışması yaratmak böylece milletin birliğini bozmak önemli yer tutmaktadır. Türkiye gibi devrimle kurulmuş ve güçlü bir milletleşme atağı ile milli devletini inşa etmiş bir ülkenin yıkılmasında etnik ve dinsel ayrışma önemli bir silahtır. İşte bunun için Maraş, Malatya, Sivas, Çorum katliamları gereklidir. Bunun için Madımak yangınları, Başbağlar katliamları kaçınılmazdır.
Plan Amerikanın, tamam da peki ya uygulayıcılar? Madımakın önüne yığılıp, yak, yak naralarıyla, Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak diye haykıran binlerce kişi nereden çıktı? Kim örgütledi, kim topladı? 1970lerden bu yana Amerikan emperyalizminin projelerinde roller üstlenen hükümetler, onların kontrgerillaları, Çiller Özel Örgütleri, SüperNATOları, Fetullahçı Gladyoları
Aynı karanlık güçler şimdi Türk Ordusu'na, İşçi Partisi'ne, yurtsever aydınlarımıza karşı Ergenekon tertibini yürütüyorlar.
Tıpkı İstiklal Savaşımızın, 23 iç isyanını kurgulayan ve uygulayan Kuvvayı inzibatiye gibi
Emperyalizmin emrinde, onun planlarını uygulayan işbirlikçiler!
Madımak yangını devam ediyor. Yangını, kebapçıyı kapatıp müze yapmak, Alevi kimliği -bir anlamda azınlık kimliği- oluşturmak veya Cemevlerine ibadethane statüsü kazandırmakla söndürmek mümkün mü? Ortaçağı tasfiye etmeden, emperyalizme bağımlılığa son verip tam bağımsızlığı sağlamadan kısaca yangının siyasal ve toplumsal zeminlerini yok etmeden yangını söndürmek mümkün mü?
Yangını söndürmek ve yeni yangınların zeminini yok etmek ancak bunu hedefleyen bir program ve iktidar ile olanaklıdır. Ülkemiz, sınanmış ve başarılmış bir programa sahiptir. Bu Kemalist Devrimin programıdır.
Türkiye, karşı karşıya olduğu tehditleri ancak yeniden yapılanarak, Kemalist Devrimin kurumlarını ve toplumunu yeniden örgütleyerek göğüsleyebilir. O nedenle muhafaza edilecek bir Cumhuriyetimiz değil, yeniden kurulacak bir Cumhuriyetimiz vardır.
Türkiye halkı, Kurtuluş Savaşını başarıya ulaştırarak ve Cumhuriyeti kurarak, Türk milletini devrimle oluşturmuştur. Cumhuriyeti kurma iradesine ve eylemine, eşit yurttaşlık bağına, ortak millî kültüre ve birlikte yaşama arzusuna dayanan millî birliğimizi pekiştirmek ve kaynaşma sürecini ilerletmek; özgürleşmenin gereğidir.
Laiklik, millî egemenliğin ve halk iktidarının şartıdır ve demokratik devrimlerdeki bu içeriğiyle hayata geçirilmelidir. Din bir vicdan işidir. Dünya işleri, devletin bağımsızlığı, milletin egemenliği, vatanın bütünlüğü ve halkın mutluluğu esaslarına göre düzenlenmelidir. Türkiye şeyhler, müritler, dervişler ve mensuplar ülkesi olamaz. Alevi yurttaşlarımızın azınlık konumuna düşürülmesine izin verilmesi düşünülemez.
Herkes, vicdan, kanaat, dinî inanç veya inanmama özgürlüğüne sahiptir. Herkes, ibadetini serbestçe yapar. İnsanların ibadet ihtiyaçlarını karşılayan yerler kapatılamaz.
Dinler hakkındaki bilgi, felsefe, tarih ve sosyoloji derslerinde verilir.
Program vardır. Bütün mesele, bağımsız millî devletimizi halkçılık temelinde yeniden örgütleyecek bir meclis ve hükümetin oluşturulmasıdır. Yangını söndürmenin birinci adımı buradadır!
Hasan Basri Özbey
İP Genel Başkan Yrd.
2 Temmuz Pir Sultan Abdal Vakfı Kurucu Başkanı
hbozbey@ip.org.tr