SİVİL ANAYASA SAVAȘLARI
Kimilerine göre kurtulușa az kaldı.
Ülke bir ‘seçim sathı mahalline’ girdi. Șöyle de ya da böyle, bir genel seçimde Alaca Karanlık Partisi tek bașına hükûmet kuramayacak oranda oy alacak.
Zaten șimdiki genel bașkanı, nicedir aday olmayacağını söylemiyor mu? Onsuz bir Alaca Karanlıkla daha kolay halleșilebilecek.
Biraz Baykal, biraz Bahçeli, az-buçuk Cindoruk, Șener-mener (ki kișisel olarak saygıdeğer bulurum), neydi o Komutan, sizin parti-bizim parti bir cümbüș ki ilk altı ayda ülkenin altı üstüne gelecektir.
Aman efendim, yoksa ben de ‘istikrar’ yanlısı olmayayım.
Hani Alaca Karanlık’tan yana mıyım neyim?
Hayır efendim, bu Alaca Karanlık kesinlikle gidecektir ve bir saniye bile kalması ülkeye de devlete de zarardır.
Gitmesiyle kalmayacak, öyle koalisyonlarda falan da boy göstermeyecektir.
Muhalefet yapmasına bile olanak verilmeyecektir.
Önce hesap verecektir.
Çıkardıkları tüm yasalar yeniden ele alınacak, yaptığı tüm anlașmalar gözden geçirilecektir.
Yaptığı atamalar geri çekilecektir.
‘O kadarını da’.. diye söylendiğinizi duyar gibiyim.
Evet efendim. Tam da ‘o kadarına’ değini yapılacaktır.
Ya bu beklentiler yerine getirilecektir ya da ‘hiç gereği yok’la yetinilecektir.
Kalsınlar efendim, ‘Ölmüș eșșek kurttan kormaz’ derler.
Dr Recep gidecekmiș de, İMF planlarını MHP daha iyi uygulayacakmıș.
AB’ye davul-zurnayla değil de ‘șerefimizle’ girecekmișiz.
Darbeye karșıymıșız da, ordu da kendisine çeki-düzen vermeliymiș.
Demokrasiden yanaymıșız da ‘çürük elmaları’ ayıklamalıymıșız.
Özgürlüklerden yana olduğumuz için ‘vakit’ ve ‘nakit’ gazeteleri de yayınlarına devam etmeliymiș.
Yayım özgürlüğü konusunda ‘Uluslararası Kurulușlarla’ antlașmalarımız olduğu için tarikat televizyonlarına bi-șey diyemeyecekmișiz.
Hani șu suç duyurusunda bulunan gazeteciler var ya, ‘onlar da bizleri aydınlatmaya devam etsinmiș’.
Ya da ne olacakmıș? Efendim Alaca Karanlık gidecek olursa herșey daha bir ‘rayına oturabilecek’miș.
Yani tren gidecek ve bizler de raylarla uğrașacakmıșız.
Sağolun, sağlıcakla kalın ve yerlerinizden kımıldamayın beyler.
Bu Alaca Karanlık öyle bir gidecek ki, sizlerin kılınızı kıpırdatmanıza gerek bile kalmayacak.
Kılınızı kıpırdatmadığınız için de bașka zahmetlere girmenize hiç gerek kalmayacak.
Bunlar öyle seçimle-meçimle de gitmeyecekler.
Göreceksiniz bunlar ülkede bir ‘iç-savaș’ çıkartmadan gitmeyeceklerdir.
Geçenlerde bir Avrupalıya ‘iç-savaș’ dedim de, yani ‘guerre civil’; adam demek ki siz daha sivil olamamıșsınız dedi.
Doğru da söyledi.
Biz kurtuluș savașı verdik vermesine de, emperyalistlerle uğraștığımız için yeterince ‘sivil’ bir savaș yapamadık.
Șimdi Alaca Karanlıkçılar ‘Sivil Anayasa’ ‘Sivil Siyaset’ falan diyorlar ya, onu da yapmamız gerek.
Sivil bir anayasa ancak bir ‘sivil savaș’tan sonra yapılabilir.
Onlar istemeden de biz yapmalıydık aslında.
Șimdi onlar istiyorsa biz neden yapmayalım.
Bu savașta var mısınız yok musunuz?
Gerisi laf-ı güzaftır.
Habip Hamza Erdem