
Bu ayrı bir konu. Lakin ben istemesem de, siz bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamını işgal ediyorsunuz. O zaman size soruyorum:
İçinden çıktığınız karanlık parti; kırk bin insanımızın ölümünden sorumlu, ülkemizin milyar dolarlık maddi kaybına neden olan etnik bir faşisti, küresel bir fahişeyi sayfiye evine çevrilen İmralı’da rahat ettirmek için elinden geleni yapıyorken,
Odasını özel kağıtlarla kaplayıp, çalışma odası bile verirken,
Yandaşlarına adaya gidebilmeleri için bütün imkanlar hükümet tarafından sağlanırken,
Caninin canı sıkılmasın diye PKK lı katiller özel olarak seçilip yanına verilirken,
Örgütünü içeriden yönetme imkanları sunulurken,
Yüksek koruma altında beslenirken,
15 yıldır beslene beslene daha da kuduz bir it haline getirilmişken,
İmaj yenilemesi yapılmış ama canavar ruhunu yansıtan gözlerini gizleyemedikleri resimleri alçakça billboardlara asılırken,
Siz, EVET SİZ!!
Size SORUYORUM.
Rektörü olduğu üniversiteyi bilim yuvası haline getiren Fatih Hilmioğlu’nu,
“Et yiyen virüs” hastalığına yakalanan ve Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören tutuklu emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ü,
26 yaşındayken vücudunun yarısını Güneydoğu’da bırakan ve ölümcül “Obstrüktif Uyku Apne Hipopne Sendromu” teşhisiyle hastanede yatan tutuklu Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk’ü,
Ve şimdi de;
1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'na Komando Tugayı ile Teğmen rütbesinde katılan, üstün cesaret ve feragat Altın madalya ile taltif edilen ve pankreas kanseri teşhisi konan Muzaffer Tekin’in öldürülmesini hangi gerekçe, hangi vicdan ile seyrediyorsunuz?
Setretmeye devam ederseniz, bir can daha bu dünyadan göçerse;
İçinden çıktığınız partiniz ile birlikte siz de dolaylı yoldan işlenen bu cinayet ya da cinayetlerin ortağı olacaksınız.
Ve bizler bu cinayetlerinizi asla unutmayacağız!!.
Unuttur-maya-cağız!!.
Çünkü bu insanlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası için mücadele ettiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesine sahip çıktıkları için esir alındılar.
Bu ülkeye sahip çıkan insanlarımıza karşı açılan savaşın yandaşı olmaya devam edecek misiniz?
Bu ülkeden toprak koparmak için kan döken PKK ile savaşanları cezalandırmak için kurulan kumpasın ve kumpasçının yanında yer almaya devam edecek misiniz?
Ölüm cezalarının kaldırıldığı bir süreçte, idam edilemeyen esirlerin, dolaylı olarak öldürülmeleri karşısında üç maymunu oynamaya devam edecek misiniz?
Gerçek terör örgütü elemanı katillerin sırtını sıvazlayan, her bahane ile örtülü bir afla sokağa salan partiniz, bu eli kanlı katiller ile savaşan askerlerin %80’ini yargı zinciri ile esir aldı. Bebek katilini dışarı çıkarmak için kırk takla atarken, bebek katilini tutuklayan, sorgulayan kim varsa içeri tıktı.
Ergenekon ve türevi davaların tamamı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve bekasına karşı “yargı kılıfı geçirilmiş” bir savaşın adıdır!!.
Siz bu savaşın tarafı mısınız? Sizin için bu savaş “güzel şeyler oldu” tanımı içinde midir?
İşgal ettiğiniz makam “mezar kazıcı” olanların desteklenmesi gereken bir makam mıdır?
Sahi Sayın Gül;
Sizin vicdanınız VAR MI?
Zahide UÇAR, 12 Şubat 2014
http://www.zahideucar.com
zahide@zahideucar.com