SÖKÜK DEMİŞ Kİ; GİDİYORUM!
Sökük demiş ki; “Gidiyorum!” İğne tutmuş.
Ulusal bayramlarımız gitti gidiyor. Tutanı yok. Son on yılda beş kez 30 Ağustos Zafer Bayramımız iptal edildi, kutlatılmadı. Diğer bayramlarımız da tam dokuz kez böyle yasaklanmış.
Geleneksel olarak Genel Kurmay Başkanlığınca verilen 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonu (resmikabul töreni) ilk kez 2011’de iptal edildi. Bunun gerekçesi artan terör olayları, şehit haberleri olarak gösterildi.
Ertesi yıl (2012), dönemin Cumhurbaşkanı Gül’e kulağındaki rahatsızlık nedeniyle doktorları resepsiyona katılma izni vermemişler(?). Tören iptal edilmiş. Bunun nedeni, yasaların değiştirilmesi, o yıla kadar Genelkurmay Başkanlığınca yapılan kabul töreninin Genel Kurmaydan alınıp Cumhurbaşkanlığına verilmesiydi. O yılın bir özelliği de Gaziantep ve Şanlıurfa’daki kutlamaların 21 Ağustostaki terör saldırıları nedeniyle iptal edilmesiydi.
Gelelim 2015 yılına. Davutoğlu başbakan. Bir genelgesiyle 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri iptal ettirildi. 30 Ağustos’ta; “Şenlik, eğlence, konser, kutlama yapılmaması uygun görülmüştür”, denilerek. Gerekçesi, artan terör olayları. Bayramda, tek çelenk konacak ve tebrikler kabul edilecekti.
Yıl 2016. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın kutlatılmamasını kimse üzerine almadı, dolaylı bir yol izlendi. Önce, Milli Savunma Bakanı bu yıl tören yok dedi, tepki alınca, tören var ama 30 Ağustos törenlerinde askeri araçların gösterisi olmayacak dedi, İstanbul Valiliği de araya girdi, şehitlere saygıdan resepsiyon iptal dedi.
30 Ağustos 2020’de herkes anımsar, salgın bahane edilerek 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları tüm yurtta yasaklandı. Kabul törenlerine bile izin yoktu. Oysa aynı yıl pek çok başka etkinlik (Ayasofya’nın açılışı 24 Temmuz) iktidarca serbest bırakılmıştı.
Daha önceki bayram iptallerinde de iktidar yöneticileri bayrama katılamıyor ama partili düğünlerine katılabiliyorlardı. Ya da başka ülkeye gezi düzenleniyor, hastalanılıyor, türlü bahanelerle kutlamalara katılınmıyordu.
Bu bayram böyle yasaklanırken aynı zaman diliminde iktidar pek çok etkinliğe katıldı. Örneğin 2016’da bayramdan dört gün önce köprü açılışı (Y.Sultan Selim) yapılması.
On ikiye beş var derler ya, yumurtanın kapıya dayandığını belirtmek için, şu an da öyle. Bugün 28 Ağustos, yarın 29, öbür gün ise 30 Ağustos. Bu kez farklı bir yol tutturulmuş. Algılar tutsak ediliyor, başka etkinlikler öne çıkarılarak Türk tarihinin en büyük günü ulusa unutturuluyor.
Dört büyük ulusal günümüz - ulusal bayramımız var bizim:
19 Mayıs 1919 Türk Kurtuluş Savaşı’nı Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlatması. (19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı)
23 Nisan 1920, Kurtuluş Savaşını halkın katılımıyla yürütmek için Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması, Atatürk’ün başkan seçilmesi. (23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı)
30 Ağustos 1922, Atatürk’ün başkomutanlığında Türk Kurtuluş Savaşının zaferle bitirilişi. (30 Ağustos Zafer Bayramı)
Devletin uzun siyasi mücadeleler sonunda tapusunun alınması (Lozan, Temmuz 1923). Dünyaya Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu ilan etme, ilk Cumhurbaşkanımız Atatürk (29 Ekim 1923). (29 Ekim Cumhuriyet Bayramı)
Bu dört büyük bayramı yeni yetişenler tam anlamıyla kutlayamadılar bu son on yılda. Halk bayramından uzak kaldı. Yaş yaşamışlar eski bayramlarını aradılar, gençlerse bayram nedir bilmediler… Hem, 2013 yılında bayramların statlarda, alanlarda kutlanması kaldırılmıştı. Bayramlar dar alanlara, okullara sıkıştırılmış, yolda elde bayrak yürümek bile bayram kutlamadan sayılmıştı. Görsel şenlikler, törenler, askerin geçit törenleri, okulların geçit törenleri, halk şenlikleri unutulmuştu. Son bir buçuk yıldır da zaten okul kavramı değişti, okullar kapatıldı, sanal eğitim dedikleri şeyle oyalandı çocuklar…
Açın bakın bilgi ağındaki gazetelerin başlıklarına. Bayrama iki gün kala gazetelerimiz nelerin haberini veriyor, görün. Algınızı koruyun, çocuklarınıza, gençlere sahip çıkın… Hem 26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferi kutlanıyor da, 30 Ağustos nedense sessizce geçiştiriliyor. 30 Ağustos zaferi olmasaydı, ne Malazgirt’i kutlayabilirdik, ne İstanbul’un fethini… Vatanımızı 30 Ağustos’taki zafere borçluyuz. Cumhuriyetimizi de bu zafer sayesinde kurduk. Şimdi bağımsızsak bu zafer sayesinde…
Dosta düşmana karşı büyük gösteriler yapacağımıza, şenlikler düzenleyeceğimize, askerimizin geçit törenleriyle onurlanacağımıza bakınız nelerle uğraşıyoruz?
*
“Kapadokya’da 2'nci Uluslararası Kapadokya Balon Festivali başladı.”
Kapadokya’da ilk kez 2019’da Uluslararası Balon Şenliği düzenlenmiş, Temmuz başında. 2020’de şenlik yapılmamış. Bu yıl 2021’de nasıl bir cinlikse bu, şenlik tarihi değiştirilmiş, 28 – 29 – 30 Ağustos’ta yapılıyor. Bayram güme gitmiş anlayacağınız. Bu en büyük ulusal gün, atalarımızın canları kanları pahasına düşmanı kovdukları, Yunan’ı yendikleri - kovaladıkları bu gün yurdumuzun bir yerinde balon bayramı olarak kutlanacak. Balonlara binecek yerli - yabancı baloncular. Televizyonlar bangır bangır onları gösterecek, hafızalara bu görüntüler kazınacak. Hem biliyor musunuz 2019’daki ilk kutlamalarında programda ne ilgisi varsa Gürcistan halk oyunları var, iki gün üst üste, ayrıca gece gösteriminde de. Başka ülkenin bir şeyi yok, bizim halk oyunlarımız tören geçişinde, gündüz.
Bu yılki programda ayrıca bir konserin adı geçiyor. Pinhani grubuymuş. Gençlik dizilerinin müziklerini falan yapmışlar bu sahnedeyken ayakları şortlu, saç sakal bir yanda, elleri gitarlı orta yaşlı Batı taklitçisi müzikçiler. En son Adana’da bunlara izin çıkmış ortalığa yeniden dökülmüşler. Mırıldanır gibi bir şeyler söylüyorlar, dinleyen gençler baygın, eller havada, bağrışıyorlar, telleri yıkacaklar…
“Afyonkarahisar, Dünya Motokros Şampiyonası'na hazır.”
Afyonkarahisar’daki etkinlik bu kadarı da olamaz dedirtiyor insana. 30 Ağustos – Afyon – Kocatepe… Hepsini unutalım mı?
Nereden nereye. Afyon bu günlerde tarihteki en büyük zaferimizin kutlanmasına hazır olacağına, gece gündüz bunu konuşacağına, halk bununla coşturulacağına neye hazırmış duydunuz mu?
“Afyonkarahisar, Dünya Motokros Şampiyonası'na hazır.”
Haber DHA’dan (27. 08. 2021). Şöyle başlıyor:
“Cumhurbaşkanlığı himayesinde 4-8 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek MXGP Of Turkey ve MXGP Of Afyon yarışları öncesi…”
Belediye başkanı demiş ki: “2020 yılında yapamadığımız bu şampiyonayı 100 bin kişilik bir katılımla gerçekleştirmek istiyoruz.” Bu da hediyeleri (!):
“Şehit yakınları, gazilerimiz ve engelli bireylere girişler ücretsiz olacak.”
CNN adlı bir yayın kanalının bu günü, 30 Ağustos’u bilgi ağında tanıtması:
“Her yıl kutlanan 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında birçok kişi Büyük Taarruz'da savaşan ve zaferi armağan eden atalarını anmayı sürdürüyor.”
Yukarıdaki sözleri Büyük Taarruzla yurdumuzdan attığımız düşman söylese uyardı da…
Bakın, bu habere ne diyeceksiniz. Özellikle 30 Ağustos öncesi böyle bir işe girişilmesine:
“Büyükada Rum Yetimhanesinde restorasyon başlıyor.” (DHA) 28. 08. 2021
Ya eski Yunan’ı, tanrılarını, efsanelerini yine bu günlerde kutsamaları, haberlere taşımaları:
“150'inci yılında Osmanlı belgeleri ışığında Troya Kazıları sergisi açıldı.”(DHA) 27. 08. 2021.
Diyanet de boş durmamış, haber Yeniçağ’dan:
“Diyanet 30 Ağustos'u andığı hutbesinde Atatürk'ü anmadı.” Açıklanıyor:
“Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı Büyük Taarruz'u andığı hutbesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri, Büyük Taarruz’un Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’ten hiç bahsetmedi.
Hutbede Diyarbakır’ı fetheden Hazreti Ömer’in komutanı İyaz bin Ganem’in adını anan Diyanet, Büyük Taarruz’un Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’ü yine anmadı.” 28 Ağustos 2021.
İstanbul’u da bayram öncesi iyice bir bunaltacaklar:
“İstanbul Valiliği, İstanbul'da yapılacak "Tiger 3" filminin reklam çekimleri için bugünden itibaren iki gün boyunca (28 Ağustos – 29 Ağustos) bazı yolların trafiğe kapatılacağını duyurdu.”
Kıytırık bir film için eziyete hazır olun. Zamanlama müthiş! Diğer günlere kıran girmiş!
Bu da bir bayram kutlama tanıtımı:
“Aydın'da, 30 Ağustos Zaferinin 99. yıl dönümü kutlama programı belli oldu.
30 Ağustos Zafer Bayramı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Covid-19 gölgesinde alınan tedbirler kapsamında kutlanacak.”
Bayram, tedbirler kapsamında, motor yarışı yüzbinlerin katılımıyla…
Bunlara bir de her gazetede yayınlanan şu haberi ekleyelim, iş bitsin. Artık, isteyen söküğü dikmeye çalışsın isteyen sökmeyi sürdürsün:
“AKP'li belediye, Atatürk'ün resmini ters astı.
Kocaeli'de Çayırova Belediyesi, bayraklama çalışması yaparken Atatürk'ün resmini ters astı. Yurttaşlardan gelen tepki üzerine fotoğraf düzeltildi. 28 Ağustos 2021.”
Daha önce Trabzon Üniversitesi bunu 23 Nisan’da yapmıştı. Gebze ticaret odası da denemişti aynı yolu… Çok ucuz, çok çirkin hareketler, ne özrü olur ne açıklaması… Utanç verici…
Siz bunları boş verin. Şu habere bakın şu habere:
“Engin Altan Düzyatan'lı Barbaroslar dizisi gümbür gümbür geliyor.”
Masallarla avunma dönemine giriyoruz. Cumhuriyet öncesine dönüş hayalleri.
Bu ne demektir sizce?
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın Talim ve Terbiye Kurulu’na son yapılan atamalarda dikkat çeken detaylar ortaya çıktı. Son atanan kişi; Hilafet yanlısı ve harf devrimine karşı.”
Böyle kuşun böyle olur kuyruğu.
Başkomutanımız, Başöğretmenimiz, devlet kurucumuz, devrimlerimizin öncüsü yüce Önderimiz Atatürk ne demişti, yeniden anımsayalım:
“Bir millet, savaş alanlarında ne kadar zafer elde ederse etsin, o zaferin sürekli sonuçlar vermesi, ancak kültür ordusu ile mümkündür.”
“Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır!”
Kültür ordumuzu güçlendirelim, sökülmelerine izin vermeyelim…
Bayramları kutlamak çok çok önemlidir.
Bayramımızı kutlayalım!
Feza Tiryaki, 28 Ağustos 2021