Son "ERGENEKON" senaryosu
Zaman Gazetesinden Hüseyin Gülerceye göre, Ergenekon un dış bağlantıları ve destekçileri varmış. Olan biteni tam anlayabilmek için Ergenekon un tam anlaşılması lazımmış. Doğru. Gerçekten herkes bu işin aslını öğrenmek istiyor. Gülercenin derin bilgileri belki bunu sağlar. Bir panelde konuşan İtalyan Gladiosunu çökerten savcı olarak tarihe geçen senatör Felice Casson ne demiş, Gülerceden öğreniyoruz:
Gladio (Roma kılıcı), Amerikan ve İngiliz örgütlenmesi olarak 1952 yılında kuruldu. 1956da casusluk ve gerilla savaşı için yapılandı. CIA tarafından yönetilen ve finanse edilen örgüt, Türkiyede Kontrgerilla olarak tanınıyor. Gladyo, doğrudan CIAya bağlı. Aslında CIAnın hoşuna gitmeyen grupları baskı altına alıyor, sindiriyor. Yani kim CIAya, Amerikaya muhalifse, hedefte onlar oluyor. Örgüt, tüm NATO üyesi ülkelerde var. Türkiyenin stratejik önemi, Arap dünyası, Rusya ve Avrupa arasında yer alması, ayrıca hem etnik hem de dinî problemlerinin olması, Ergenekonu tüm NATO üyesi ülkelerdeki yapılanmalardan daha önemli ve etkili kılıyor.
Gülerce bu bilgilerden sonra şu değerlendirmeyi yapıyor: Türkiyedeki Ergenekon soruşturmasının hedefine varması kolay değil. Devletin önemli birimlerinden ciddi direnç gelecek. İtalyada parlamento ve medya Cassona tam destek verdi. Sol partiler sonuna kadar yanında oldu. Türkiyede ise tam tersi bir durum var. CHP direniyor. Medyanın önemli bir bölümü, bırakın desteği her şeyi görmezden geliyor.
Doğrusu, olan biteni yine anlayamadık. Kontrgerilla/Ergenekon örgütü CIAya bağlı ve bunları ABD yönetiyorsa, bu örgütün elemanları neden tutuklanıyor? AB ve ABD Ergenekon soruşturmasını alkışlayıp, sonuna kadar gidilmesini niçin istiyor? Ayrıca batıcı medya; Hırant Dink, Papaz Santoro, Malatyadaki misyoner suikastını Ergenekon örgütüne malettiğine göre, bu cinayetleri CIA işletmiş olmuyor mu?
Haydi diyelim iktidar, CIAnın Ergenekon kanadını yakaladı ve ABD-AB filan demeden, hepsine meydan okuyor. İyi de bu iktidar AB-ABD yanlısı değil mi? Onlar da AKP kapanmasın diye çırpınmıyor mu? Sonra tutuklananlar neden hem Ergenekon cu, hem ABD karşıtı kişiler? Gel de çık işin içinden. Bütün bunlar gösteriyor ki, senaryoculuğa soyununca, olayı çözdüm derken, çözülüyorsunuz. Sonra da moral bozukluğu ile, soruşturmanın hedefine varması zor denmeye, Devletin önemli birimlerinden ciddi direnç geleceği iddiasında bulunmaya, CHP ve basından şikayete başlıyorsunuz. Hem de malum medya cansiperane destek verdiği halde.
O kafadan Bu kafaya
Bir başka tecrübeli yazarımız buyuruyor: Esasen, vatanını, milletini... seven insanlar için kanun falan gerekmez. Onlar zaten Türkiye Aşığıdırlar.., Doğru, böyleleri için kanuna ihtiyaç yok da ya böyle olmayanlar için... Aynı yazarımız; 301 değişince, sanki dünyanın sonu mu gelecek? Yâni, yarın sabah yataktan her kalkan, ilk iş olarak devlete ve millete sövmeye mi başlayacak? Eğer öyleyse, zaten çekiver kuyruğunu. Türklüğün onurunu korumak, eğer ancak kanun maddesiyle mümkün ise, ben bunu zûl addederim diyor.
Peki zül addetmek ne demek? Ruhsuz hamaset gayretine düşen şövalye ruhlu yazarımıza soralım. Bu ülkede vahşi terör yok mu? Devlete, millete, vatana, askere, polise, vatandaşa, beşikteki bebeğe kurşun sıkmıyor mu? Neredeyse her gün şehit cenazeleri gelmiyor mu? Bu vahşet Türk Milletine itirazdan çıkmıyor mu? Acaba bunu ne addetmeliyiz?
Uyuyanlar uyansın, 301 yeni haliyle uygulanamaz. Zira;
1. Soruşturma, Adalet Bakanlığının iznine bağlandı. Yani siyasi tercih esas oldu. Hukukun üstünlüğü zedelendi. Artık ABD ve ABye dayananlar yargılanamaz. Çünkü değişikliği onlar yaptırdı. İlk sevinen AB, devamı var dedi.
2. Cezanın üst sınırı 2 yıla indirilerek, erteleme ve paraya çevrilme imkanı getirildi. Böylece Türklüğe veya Türk Milletine hakaret, yapanın yanına kâr kalacak.
Bilinmeli ki, Millete ve Devlete hakaretin cezasız kalması endişe vericidir. Çünkü ihkak-ı hak ortamını yeşertir.
Acaba O kafa nasıl Bu kafa oldu?
Sadi SOMUNCUOĞLU
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=3608