SOROS,TESEV, OCCPYCHP
12 Nisan 2014 Günü Sosyal Medyada “occupyCHP” adıyla örgütlenen bir gurup gencin CHP Genel Merkezini işgal ettiği haberleri medyada yer aldı.
Haber ayrıntılarını okudukça bu eylemde bir gariplik seziliyordu. Çünkü işgal eylemini yapacak olanlar 1 Nisan 2014 ten başlayarak sosyal medyadan “Cumhuriyet Halk Partisi’ni biz kendi diliyle, mizahıyla, kendi yeni siyasi anlayışıyla işgal etmeye geliyoruz” diyerek yaygara yaparken, işgal edilecek olan CHP Genel Merkezi ise; “İşgalinizi dört gözle bekliyoruz, dükkân sizin gençler” diyerek, işgal eyleminden “mutluluk” duyacaklarını açıkladılar.
İşgal edecek ve edilecek olanların bu söylemleri, işin içinde bir “cinlik” olduğunu yeterince açıklıyordu. Siyasal tarihte işgal edilecek olanın işgalciye kucak açtığı her eylem karşı devrime hizmet eder. Bu nedenle “occupyCHP” eylemi CHP içinde gerçekleştirilen ince ince hazırlanmış bir karşıdevrim eylemidir saptaması doğru ve yerinde olacaktır.
“OccupyCHP” eylemi; 11 Kasım 1938’den bu yana emperyalist batı odaklı “yeniden yapılanma”, “değişim” operasyonlarıyla Kemalizm’le olan bağları iyice zayıflatılmış olan Atatürk’ün partisi CHP’nin geçmişinden tümden koparmayı amaçlayan bir karşıdevrim operasyondur.
Bunu nereden mi anlıyoruz?
Öncelikle şu “occupy” nedir ona bakalım. İngilizce kökenli bir kelime olan OCCUPY; anlam olarak işgal etmek, direnmek, direniş, elde tutmak gibi anlamların yanı sıra daha geniş kapsamda; zapt etmek, elde etmek, meşgul etmek, bir mevki işgal etmek vb işgal ve eylem amacı taşıyan bir kelimedir.
“Occupy” (İşgal et) sloganıyla başlayan akımlar önce Wall Street’te görüldü, ardından tüm dünyaya yayıldı. Mısır, Gürcistan, Kazakistan ve daha birçok ülkede İşgalciler protestolar düzenlemeye başladı. Son olarak “Occupy” (İşgal et) eylemcileri Küresel çetenin hedef tahtasına koyduğu Suriye’de ortaya çıktı.
Küresel çetenin önde gelen isimlerinden George SOROS dolaylı yoldan işi kitabına uydurarak Wall Street “Occupy” (İşgal et) protestolarını başlatan örgütleri finanse etmiştir. Birleşmiş Milletler’deki bir basın toplantısında “Occupy” eylemcilerini desteklediğini söyleyen SOROS’un “Açık Toplum Vakfı”, protestoculara tam 3,6 milyon dolar bağışta bulunmuştur.
“occupy” eylemcileri; 15 Ekim’i “Küresel Direniş Günü” ilan etmişlerdir. Bu gün için hazırladıkları logolarında ise ‘United for Global Change!’ yani “Küresel Değişim için Birleşenler!” yazmaktadır.
Peki, gerçekte Küresel Değişimi isteyenler kimler? Tek dünyacı küresel çeteler!
Bu durumda, Amerikalı yazar ve düşünürlerinden Kurt Nimmo ve Prof. Michael Chaussodovsky haklı olarak soruyorlar. “Küresel sermaye tarafından fonlanan Küresel direnişçiler, nasıl oluyor da dünyayı küresel şirketlerden kurtarma iddiasıyla ortalıktalar?!”
SOROS’un dünya genelinde faaliyet yürüten ve başta Türkiye’nin komşuları olmak üzere pek çok ülkede ‘turuncu devrim’ yapmayı başaran Açık Toplum Vakfı bu çabalarında yalnız da değildir.
Amerikan derin devletiyle ilişkili “Toplumlar neye ihtiyaç duyduklarını en iyi kendileri bilirler” felsefesine dayanan Chrest Vakfı “iyi niyet vakfı !” da “occupy” eylemcilerinin destekçilerinden. Vakıf, Türkiye’deki fonlarını çoğunlukla “Değişim için” yerel ve ihtiyaç duyulan alanlara yöneltmekte. Chrest Vakfı, iyi niyet bağlamında “Kürt Sorunun” barışçıl (!) çözümü, Anayasa reformu, özellikle “Kürt Sorunu” ile alâkalı ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarla ilişkili derinlemesine bir araştırma ve analiz gerçekleştirmek için (siz ABD istihbaratı olarak anlayın) yerli işbirlikçi sivil toplum örgütlerine cömertçe bağışlar yapıyor.
SOROS’un dünya genelinde faaliyet yürüten ve başta Türkiye’nin komşuları olmak üzere pek çok ülkede ‘turuncu devrim’ yapmayı başaran Açık Toplum Vakfı’nın ülkemizdeki en önemli, en bilindik müttefiki ise TESEV’dir. Kurucularını internet sitesinden duyuran TESEV bu durumu da inkâr da etmiyor. Hatta bizzat Başkanı Can Paker’in Sabah Gazetesi’ne verdiği röportajda olduğu gibi “yılda 2 milyon dolar katkı aldıklarını, AB ve ABD yanlısı bir siyaset tavsiye ettiklerini, Türkiye’nin çıkarının da bu iki rotada olduğunu” itiraf ediyor.
Bilindiği üzere Kemal KILIÇDAROĞLU Açık Toplum Enstitüsü kurucusu SOROS’un desteklediği TESEV’in 183 no’lu kurucu üyesidir. Yine KILIÇDAROĞLU tarafından oluşturulan 80 kişilik Parti Meclisi’nin en az 40’nın CHP’ye ilk kez kaydolduğu, pek çoğunun SOROS’un desteklediği bir takım vakıflarda üyeliklerinin bulunduğu da belgeleriyle ortadadır.
Belki çoğumuzun dikkatinden kaçmış olabilir. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a düzenlenen “kaset operasyonu” ardından yaptığı istifa konuşmasında Sn. Baykal; “CHP’yi yani Türkiye’nin ana muhalefetini dizayn etmeye çalışanlar var. Onlarla mücadelem bundan sonra da sürecek” demişti.
Peki, kim ya da kimlerdi CHP’yi “dizayn etmeye çalışanlar”? Bu soru şu ana kadar yanıt bulamamış olsa da, CHP’nin “dizayn” edildiği ve edilmekte olduğu ortada.
Bu açıklamaların ardından sanırım “occupyCHP” eylemcilerine bakalım.
Bu gurubun https://www.facebook.com/occupyCHP sayfasında kuruluş amaçları şöyle açıklanıyor.
“Gençlik CHP’ye el koyuyor!”
Sevgili CHP,
Gezi sürecinden beridir görüyoruz ki, seni yöneten adamlardan bazıları bu muhalefet işini pek beceremiyor. Halk ittirmese çalınan seçim sonuçlarına itiraz edecek takatleri bile yok. O yüzden biz gençlik ve halk olarak seni işgal etmeye geliyoruz. Bize kucak aç!
Herkesi kapsayan, sosyal adaleti savunan, vicdanlı, dayanışmacı, paylaşımcı, ideolojik önyargılardan arınmış bir CHP için, tüm halkı CHP’yi işgal etmeye çağırıyoruz. Bunun ilk adımı olarak yurttaşları hemen oturduğu yere en yakın CHP örgütüne kayıt olmaya davet ediyoruz!
CHP Halk partisiyse yine Halkın olacak!
"occupyCHP”
Yine aynı sayfada;
“12 Nisan, sosyal medyada örgütlenen gençler burada toplandı. Bu arkadaşlar gelip Cumhuriyet Halk Partisi’ni biz kendi diliyle, mizahıyla, kendi yeni siyasi anlayışıyla işgal ediyoruz, biz Cumhuriyet Halk Partisi’ne geliyoruz ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin gençleşmesini ve bir şeylerin değişmesini istiyoruz”
“Biz parti içi ya da dışı dinamiklerden, ittifaklardan tam bağımsız bir sivil inisiyatifiz”
“CHP’yi daha özgürlükçü, geçmişinden bağımsız bir hale getirmek istiyoruz.”
“bir şeylerin değişmesini” isteyenler, değişmesi gerekenin ne olduğunu da açıkça dile getiriyorlar. “CHP’yi geçmişinden bağımsız hale getirmek”. Yani Atatürksüz ve altı oksuz bir CHP amaçlanıyor.
Bu istemi, başta TESEV kurucusu Kemal KILIÇDAROĞLU ve çoğunluğu SOROS destekli kimi vakıflarda üyelikleri bulunan parti meclisi üyelerinin hemen hepsi destekliyor. Bu nedenledir ki, onların sözcülüğünü yapan TR-705 olarak bilinen, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu “İşgalinizi dört gözle bekliyoruz, dükkân sizin gençler” söylemi ile parti meclisinin ortak görüşünü dillendiriyor.
Atatürksüz ve altı ok’suz, Kemalist ideolojiden arınmış bir CHP için “occupyCHP” eylemine destek veren CHP MYK üyelerinden bazıları hakkında kısa açıklamalar yaparsak durum daha iyi anlaşılacaktır. George SOROS kuruluşlarının Türkiye’de öne çıkmış en önemli siması olan Prof. Dr. Binnaz TOPRAK, AB kurumları ve SOROS vakıflarıyla sıkı ilişkisi olan, TESEV ve Açık Toplum Enstitüsü adına sendikal çalışmalar yürüten Perihan SARI, SOROS’un Amerika’daki merkez vakfı Open Society Institute’un da lisanslı araştırmacılarından Doğa ÇİĞDEMOĞLU
Sahnelenen şu oyuna bakın.
Yerel seçimlerde, CHP MYK’nın yanlış siyasal tercih ve politikaları nedeniyle bir hezimet yaşanıyor. Artık “burnundan soluyan” CHP seçmeni bu yenilginin sorumlularından hesap sormak istiyor. Tam da bu aşamada SOROS’un kızları ve oğulları tarafından pışpışlanan "occupyCHP” eylemcileri sahneye fırlıyorlar. Böylece bir taşla iki kuş vuruluyor. Bir yandan “burnundan soluyan” CHP seçmeninin gazı alınmış, öfkeleri tamponlanmış, diğer yandan İçinde Kemalizm ve Mustafa Kemal olmayan bir CHP’ye yelken açan yönetim, hezimeti nimete çevirerek bu amaca ulaşmada önemli bir adım daha atmış oluyordu.
CHP’nin geçmişine düşman, SOROS’çu genç sivillerini çağrıştıran "occupyCHP” eylemcilerinden ve “Atatürk’ü geçmişte bırakalım”, “Emperyalizmin iyi yönleri de var, onlardan faydalanalım”, “Atatürk’ün ilkeleri miadını doldurmuştur” diyen SOROS beslemelerinden CHP kurtulmadıkça, bu kaostan her zaman küresel çeten kazançlı çıkacaktır.
Mahmut ÖZYÜREK, 20 Nisan 2014