SOYCA TÜRK OLUP DA OSMANLICILIK ÖZLEMİNE KAPILMIŞ OLAN SEFİLLERE!

Devlet-i Aliyye-i Osmaniye

SOYCA TÜRK OLUP DA OSMANLICILIK ÖZLEMİNE KAPILMIŞ OLAN SEFİLLERE!

İletigönderen İlteriş Kağan » Pzr Eyl 24, 2023 23:45

Osmanlı elbette bir Türk Devleti idi, adı da kendi lisanınca Devlet-i Ali-i Osmaniye idi, ama batılılar onun adına Türkiye Devleti diyordu, pek azı OTTOMAN EMPİRE adını kullanıyordu.

Fakat, unutma ki bu devletin ihtişamı kadar sefaleti de vardı; "Osmanlının ihtişamının payı bünyesindeki azınlıklara, sefaletinin payı ise onu kuran Türklere düşmüştür. Osmanlı dönemi, her ırkın aziz sayıldığı, fakat sadece imparatorluğu kuran Türk ırkının horlandığı, hatta Türklerin devlet yöneticisi yetiştiren Enderun'a bile alınmadığı bir dönemdi; Enderun'dan yetişenler devlet yönetimine gelince, o yönetimi koruma görevini kendileri gibi azınlık ırklarına mensup yeniçerilere vermişlerdi; devlet yönetimi bir "azınlık ırklarının oligarşisi" haline gelmişti. Osmanlı döneminde Türklere ülkeyi doyurmak ve korumak görevi verilmişti. Türkler ülkeyi doyurmak için tımarlarda ter döküyor, korumak için de savaşlarda kan veriyorlardı. Türklerin savaştığı bir ırkın çocuğu, bir gün Enderun yoluyla Türklerin başına yönetici olabiliyor ve bu fırsatı da, Rum Mahmut Paşa, Kuyucu Murat Paşa örneklerinde olduğu gibi genellikle Türklere yönelik zulüme, katliama, hatta soykırıma vesile olarak kullanıyordu. Bu sebeple Türkler defalarca Osmanlı'daki bu dönme devşirme yönetimine başkaldırmışlardır; bu başkaldırmaların en ünlüleri tarihe "Celali İsyanları" olarak geçmiştir."

İşte bu Celali isyanlarının en yoğun olduğu 16. yüzyıl sonu ile 17. yüzyıl ortalarına tekabül eden elli yıllık bir dönemde, hemen hemen tamamı Türk olan Amasya vilayetinin nüfusu beşte bire inmiştir. Ankara şehrinin nüfusu iki bine kadar düşmüştür. Anadolu'daki bütün vilayetlerin Türk ahalisinin durumu budur. Kısacası adına "Büyük Kaçgunluk" adı verilen bu dönemde, Anadolu bugünkü Suriye'den de beter bir konumdadır.

Senin bu anlattığım tarihi gerçeklerin zerresinden haberin var mı da, "şanlı ecdadım" sayıklamalarıyla, "Osmanlı da Osmanlı" diye tepiniyorsun bre ahmak, bre cahil, bre nankör!
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2190
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Şu dizine dön: Osmanlı İmparatorluğu

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x