SUÇLAMADIKLARI BİR ALLAH KALMIŞTI “Fiyatları tayin eden, Allah’tır.”

SUÇLAMADIKLARI BİR ALLAH KALMIŞTI “Fiyatları tayin eden, Allah’tır.”

İletigönderen İlteriş Kağan » Cmt Tem 30, 2022 16:56

SUÇLAMADIKLARI BİR ALLAH KALMIŞTI
Diyanetin Din İşleri Yüksek Kurulu;
“Fiyatları tayin eden, Allah’tır.”
Fetvası verdi.
Aklın durduğu, sefilliğin zirve yaptığı noktadalar…
Bunlar;
DiYANET İşleri Başkanlığında yüksek maaş alanlara daha ucuz, işçilere daha pahalı yemek yediren bir kurumun personelidir… Adalet yok! Adalet yoksa din de yoktur.
Hırsızlıklara, yolsuzluklara, tecavüzlere, cinayetlere, rüşvetin yaygın hale gelmesine, uyuşturucunun ilkokullara inmesine neden olan siyasi erki hiç görmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı,
Diyanet ve kadrosunu itibarsızlaştırma politikasını sinsice sürdürüyor.
Unutmayın bu cümleyi…
Mantara kurt kökünden düşer….
*** ***
Sonsuzluğu, galaksileri yaratan bir Allah’ın varlığından söz edip, o galaksiler içinde bir nokta kalan dünyanın içinde zerrelerin zerresinin fiyatıyla uğraşan bir Allah öyle mi?
O küçücük beyinlerinizle, AKP’yi kurtarmak için Allah’ı suçlamak…
Çukursunuz!
Aklı olan hiç kimse sizin bu fetvanıza zerre kadar değer vermez…
Sizleri dinlemek zaman kaybıdır. Siz insanları dinden çıkarmaya yemin etmiş provokatörlere ne çok benziyorsunuz?
Sizlere cüz-i irade ne hatırlatıyor diye sorsam anlamsız. İşiniz din değil, dini itibarsızlaştırmaktır…
Neden mi? Küresel Güçler bu yüz yılda dini değişimin Türkiye’den başlayacağını zaten söylemişti. Bütün dinleri bitirip, Protestan Evangelist Müslümanlığa geçebilmek için mevcut olanın bitirilmesi gerekiyor.
AKP Genel Başkanı İspanya Başbakanı ile birlikte Dinler arası Diyalog Eş başkanı idi. İspanya’ya heykeli bile dikildi. Sonra, ben bundan bir şey anlamadım diyen İspanya Devlet Başkanı istifa etti. AKP Genel Başkanı’nın istifa ettiğini duymadık.
Bu diyanet İşleri Başkanı’nın Tek Dünya Devleti için planlanan “Ortaya Karışık” tek din için özel seçildiği anlaşılıyor. Aldığı eğitim de bu projeyi yürütmesi için uygundur. Dinler arası diyalogun destekleyicisidir. Afganistan’a gittiğinde de “dinler arası diyalog” dedi. Abant(FETÖ) toplantılarını desteklemiştir.
*** ***
DİYANET ŞEYTANLAŞTI
Şeytan hikayesini bilirsiniz. Adem’e karşı kibir yaptı, ben ateşten, o topraktan yaratıldı. Ona niye secde eydim dedi. Adem’e eğilmedi. Tanrı’da kibre kapılan şeytanı kıyamete kadar lanetleyerek kovdu.
O nedenle gerçek İslam alimleri;
“Her kim ki KİNNİDİR, bilin ki o Cinnidir(ateş varlıklar-şeytan) der. Kininize sahip çıkın diyen kincilere bu söz üzerinden bir selam yollayalım… Ve diyelim ki;
“Biz sizden beriyiz.”
Şeytan Tanrı’ya savunmasını şöyle yapar;
“Senin yazdığın kaderden ben mi sorumluyum?”
Zaten bu savunma nedeniyle kovulur.
Adem cennette yasak meyveyi yer ama suçu nefsine yükler. Tanrı Adem’i bağışlar. Adem(insan) sıfatıyla dünyaya gönderir.
Diyanet personeli kuruldu kurulalı bu hikayeyi anlatır… Anlatır anlatmasına da,
Bu durumda son demde tarafını şeytandan yana seçti. Yani şeytanlaştı. Dedi ki;
“Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır.”
Bu durumda günah-sevap-suç kavramı da inkar edilmiş oluyor.
Türkçe açıklaması;
Tanrı’nın yaptığından AKP sorumlu değildir!
Ürkütücü bir karanlık!
*** ***
2006 yılında samimi Müslümanlara seslenerek;
“AKP DİNE OPERASYON YAPIYOR. Mantara kurt kökünden düşer. Hiçbir değere zıttı ile operasyon yapamazsınız. Din söylemli bir parti üzerinden yapacaklar. Dininize bugün sahip çıkın, YOKSA GELECEKTE AĞZINIZI AÇACAK YÜZÜNÜZ OLMAYACAK.” Dedim.
Ne yazık ki öngörüm gerçekleşti. Bugün din söylemi;
Yalan, yağma, cinayet, hırsızlık, rüşvet, tecavüz, kayırmacılık, beytül mal(milletin hazinesi) üzerinden gösteriş ve israf uygulaması, putperestlik boyutunda tapınma, ahlaki çöküş gibi dinin lanetlediği ne varsa, beraber anılıyor.
*** ***
Diyanetin Din İşleri Yüksek Kuruluna;
Sizlere bir hikaye anlatayım, belki biraz aklınızı başınıza alırsını!
Köyde adamın birinin elma bahçesi vardır. Bahçeye giden adam elmalarını toplayan yabancı birini görür. Yanına gidip ne yaptığını sorunca yabancı;
“-Allah’ın adamı, Allah’ın bahçesinden, Allah’ın elmalarını topluyor.” Diye cevap verir.
Bunun üzerine elma bahçesinin sahibi, elindeki kızılcık sopasını yabancının kafa-göz neresine gelirse indirmeye başlamış. Yabancı yandım anam diye bağırıp elma bahçesinin sahibine;
-“Ne yapıyorsun be adam?” diye bağırınca, bahçenin sahibi cevaplamış;
Allah’ın bahçesinden, Allah’ın elmalarını toplayan Allah’ın adamını, Allah’ın adamı Allah’ın sopasıyla dövüyor demiş.
Ne yani, size cevabı illa ELMA BAHÇESİNİN SAHİBİ GİBİ;
ALLAH’IN KIZILCIK SOPASIYLA MI VERELİM?
Siz din adamı falan değilsiniz. Siz dininizi çıkarınız için AKP’ye satmış zavallılarsınız. Sizin Tanrınız da, kitabınız da AKP olmuş. Çıkarınıza göre fetva veren PUTPERESTLERSİNİZ. SİZLERİN KÖTÜLÜĞÜNÜZDEN TANRI’YA SIĞINIRIM!
Zahide UÇAR(30.Temmuz 2022)
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Evet, BOP'cular kötülüğü daha da azdırıyor ve o kötülükten besleniyor.

İletigönderen İlteriş Kağan » Cmt Tem 30, 2022 17:07

Ortadoğu büyük bir bataklığa dönüşmüş. Biz de o bataklığın bir parçası olduk.

Parçası oldukları çıkar ittifakı dağılınca “Yanıldık” dediler. Cemaat’in yaptığı kötülükler, ülkeye verdiği zarar ortadaydı. Buna rağmen destek olmaktan geri durmadılar. Sonra da, “Böyle olduğunu bilmiyorduk, yanıldık” deyip işin içinden çıktılar.

İktidarın Suriye politikasının Türkiye’yi bataklığa sürükleyeceği çok belliydi. Birazcık aklı, vicdanı, zekası olan herkes bu politikanın felaket getireceğini gördü, yazdı, söyledi. Fakat hiç oralı olmadılar. İşler çığırından çıkınca, “Suriye politikası çok yanlıştı. Görememişiz” dediler.

Ortalama insanın gördüklerini bile göremiyorlar. Hayati her konuda yanılıyorlar. Ama hiçbir şey olmamış gibi utanmadan hâlâ yazıyorlar, konuşuyorlar.

Çünkü ahlak yok. Zeka yok. Karakter yok. Kişilik yok. Bir fikir, bir düşünce ürünü tek bir sözleri yok. Türkiye diye bir dertleri de yok.

Bu insanlar Türkiye için büyük sorun. Çünkü toplumu yanlışa yöneltmekten vazgeçmiyorlar.

“Bu ülkede her şey olabilirsin ama rezil olamazsın.”

Bu tür insanlar başka ülkelerde bırakın yazmayı, konuşmayı sokağa bile çıkamaz. Fakat bizde aydın, yazar muamelesi görüyorlar.

Evet, BOP'cular kötülüğü daha da azdırıyor ve o kötülükten besleniyor.

Bütün bir ülkeyi büyük bir karanlığa sürükleyen eğitim sorunumuz var. Cehalet adeta yüceltiliyor.
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53


Şu dizine dön: Zahide UÇAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x