Sulukulenin başına gelmeyen kalmıyor. Başbakan ucube diyor, Fatih Belediyesi
"kentsel yenileme" için gözüne kestiriyor.
Hatta 2006da Sulukule için
"acil kamulaştırma kararı" çıkartılmış. Bu gidişle Sulukulede yüzyıllardır yaşayan üç binden fazla Roman tahliye edilecek. Peki bu insanlar nereye gidecek?
Doğrusunu isterseniz Başbakan Tayyip Erdoğanın
"ucube" demesinden beri İstanbulun Sulukule semtine ilgim daha da arttı.
Neler oluyor Sulukulede?Geçen hafta İstanbul, Akaretlerde restore edilen Sıraevlerin açılışını yapan Başbakana bakarsanız bu
"ucube" semt
"kentsel yenileme" projesiyle yepyeni bir yüze kavuşacak. Modernleşecek.
Başbakanımız her konuştuğunda gaflar peş peşe geliyor
Yüzyıllardan beri Romanların yaşadığı mahalleyi
"ucube" diye tanımlaması bir yana
"Sulukuleyi bilmeyenler, gidip görmeyenler kentsel yenileme projesiyle ilgili garip garip konuşuyor" diyor.
Ne kadar yanılıyor...Zira Sulukulede yapılanların yanlış olduğunu söyleyenler mahalleyi iyi bilen, birkaç kez gezip incelemiş bilim insanları: Sosyologlar, şehir planlamacıları, mimarlar, arkeologlar...
Sulukulede
"kentsel yenileme" projesi de yanlış bir değil onlarca.
En başından başlarsak. Fatih Belediyesi burasını "
kentsel yenileme" için gözüne kestirmiş. 2006 yılında Sulukule için
"acil kamulaştırma kararı" çıkartılmış. Oysa bu karar sadece deprem gibi afetler için çıkartılan bir karar.
Kamulaştırma Sulukulede yüzyıllardan beri yaşayan üç binden fazla Romanın tahliyesi anlamında. Peki bu insanlar nereye gidecek?
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir
"TOKİnin Taşolukta yaptığı evleri vereceğiz onlara" diyor. Bedava değil krediyle elbet.
ŞEHRE 45 KMDE EVLERGünü gününe yaşayan, kazandığını aynı gün harcayan Romanlarda kredi ödeyecek para nerde?
Kaldı ki, çalgıcıysa, çiçekçiyse Sulukuleden 45 kilometre uzaklıktaki Taşoluktan nasıl şehir merkezine inecek?
Ruhları özgür Romanları kendi ortamlarından kopartıp
TOKİ evlerine tıkmak nasıl bir mantık?
Peki dünyada Romanların ilk yerleşim merkezi diye bilinen Sulukule neye dönüşecek?
Vaktiyle burada 300 kadar müzisyen yaşamış, müzik bir "ekol" haline dönüşmüş ve nesilden nesile aktarılmış.
Yine vaktinde Sulukule eğlencenin, turizmin merkezi.
Şimdi aralarında
"tescilli" olanlar dahil evler yıkılacak. Yerlerine
"Osmanlı" tarzı villalar kondurulacak.
"Kentsel yenileme" projesi bu.
BİZANS KALINTILARININ ÜZERİNEİşin bir de arkeolojik boyutu var.
Bu tarihi mahallenin altında Bizans kalıntılarının hatta bir Bizans Sarayının olması ihtimali çok yüksek.
Üstelik Türkiyenin 1982de imzaladığı UNESCO konvansiyonu
"Yeraltındaki arkeolojik varlıklar incelenmeden inşaat yapılmaz" diyor.
Kim takar UNESCOyu?UNESCO İzleme Komitesi üyesi Prof. Dr. Cevat Erder, Sulukuleyi gidip gören bilim adamlarından.
"Ağlayan yaşlı kadınlar gözümün önünden gitmiyor. Evlerine kırmızı bir çarpı işareti konmuş. İşaret evleri yıkılacak anlamında."Avrupanın bazı şehirlerinde "kentsel yenileme" projeleri gördüm. Hiçbirinde o mahallelerde yaşayanlar yerlerinden kopartılmamıştı.
Aksine. Yenileme projeleri onlar düşünülerek yapılmıştı.
Sulukule, Başbakanın deyişiyle
"ucube"likten kurtarılacaksa bu Sulukulelileri de kucaklayacak bir şekilde yapılamaz mıydı?
Gila BENMAYOR
gbenmayor@hurriyet.com.tr KAYNAK