Sümerliler Türk mü? - Muazzez İlmiye ÇIĞ

İletigönderen İrade-i Milliye » Prş Mar 12, 2009 18:22

bezgin yazdı:
İrade-i Milliye yazdı:Ayrıca dil bilimi konusunda da bir şey söylemek istiyorum. Hint-Avrupa dil ailesine ait olan Farsça ve Kürtçe ile Ural-Altay dil ailesini -ki günümüzeki son araştırmalara göre artık Ural ve Altay bir grubu birbirinden ayrılmıştır- birbirinden ayırmak gerekiyor. İki farklı dil grubu var karşımızda. Aryan ırkından gelen Fars kökenli Kürtleri Türk yaptınız ya, buna da helal olsun denir artık. Kürtlerin Türk olmadığını ispatlamaya çalışırsam ve bu konudaki belgeleri-bulguları göstermek istersem sanırım farklı bir forum sitesi açmak zorunda kalırız. Ergenliğe ulaşmış bir çocuk bize yürümeyi öğretsene derse ne yapabiliriz.

Dünya tarihindeki hakim görüş şudur kısaca:
1)Sümerler Türk değildir.
2)Kürtler Türk değildir, Fars kökenlidir. Zazalar hem Türk değildir, hem de Türk değildir, farklı bir topluluktur.


Beylik laflari birakip sadede gelelim. Ben bu konuda hicbirsey bilmiyorum ve siz de cok sey bildiginizi iddia ediyorsunuz, o yüzden bildiklerinizi ben de ögrenmek istiyorum.

son kez soruyorum: Kaynak gösterir misiniz?


Göstereceğim sevgili Bezgin. Diyorum ya Mirşan'a ulaşmam lazım diye. :) Ben çok şey bildiğimi iddia etmiyorum, ben de öğrenme gayreti içindeyim.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen AlpereN » Prş Mar 12, 2009 21:52

Ram yazdı:Osmanlıcı Murat Bardakçı'ya göre bunlar, "fasa fiso", "deli saçması" olmalı ki: "Üç-beş benzer kelime buluyorlar, ondan sonra Türk ilân ediyorlar" benzeri söylemlerde bulunuyor.


aynı söylemi Fatih Altaylıda Orhan Koloğlunun konuk olduğu zaman demişti.

Fatih Altaylı
"Birde Sümerlerin Türk olduğu hurafesi var " demişti.Orhan Koloğluna soru olarak,ama soru kaynadı tabi.

internette dolaşırken şunu gördüm.Okumaya değer diyorum.

Resim

http://www.hermeskitap.com/catalog/prod ... osCsid=987
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen İlteriş » Cum Mar 13, 2009 1:56

AlpereN yazdı:internette dolaşırken şunu gördüm.Okumaya değer diyorum.

Resim

http://www.hermeskitap.com/catalog/prod ... osCsid=987


Alperen, Turkcesine ulasamayacak, yurtdisindaki arkadaslar icin, bahsettigin kitabin tamaminin Ingilizcesi
"Turk Tarihi Arastirmalari Kitap ve Makale Havuzu"muzda da mevcut,

"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen İlteriş » Cum Mar 13, 2009 2:42

1)Göktürklerin Fars kökenli oldukları iddiası ayrı bir konudur. O konuda şu an bir şey diyemiyorum. Mirşan'ın yalancısıyım.


Türk adiyla kurulan ilk Türk devletine de Fars kokenli dediniz ya, Mirsan'in yalancisi olmaniz da kurtarmiyor olayi, boyle bir safsata dunyada en guvendigim insandan ciksa dahi onun yalancisi olmazdim, cunku boyle tarihsel bir gercekligi tersyuz ederek insan ancak kendi mantiginin yalancisi olabilir.

Bilge Kagan, Kül Tigin Âbidesi Guney Yuzu'nde yazdı: [1] Tengri teg tengride bolmış Türk Bilge Kağan bu ödke olurtum. Sabimin tüketi eşidgil. Ulayu ini yigünüm oğlanım biriki oğuşum budunum biriye şadpıt begler yırıya tarkat buyruk begler Otuz [Tatar ... ]
[1] Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar…

[2] Tokuz Oğuz begleri budunı bu sabimin edgüti eşid katığdı tıngla: İlgerü kün toğsık[k]a birigerü kün ortusıngaru kurığaru kün batsıkınga yırığaru tün ortusıngaru anda içreki budun [kop] m[ang]a k[örür]. [Bunç]a budun
[2] Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tâbidir. Bunca milleti

[3] kop itdim. Ol amtı ariyıg yok. Türk kağan Ötüken yış olursar ilte bung yok. İlgerü Şantung yazıka tegi süledim, taluyka kiçig tegmedim. Birigerü Tokuz Ersinke tegi süledim, Tüpütke kiçig [teg]medim. Kurığaru Yinçü ög[üz]
[3] hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde Dokuz Ersine kadar ordu sevk ettim, Tibete ulaşmama az kaldı. Batıda İnci nehrini geçerek

[4] keçe Temir Kapığka tegi süledim. Yırığaru Yir Bayırku yiririge tegi süledim. Bunca yirke tegi yorıtdım. Ötüken yışda yig idi yok ermiş. İl tutsık yir Ötüken yış ermiş. Bu yirde olurup Tabğaç budun birle
[4] Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Ötüken ormanından daha iyisi hiç yokmuş. İl tutacak yer Ötüken ormanı imiş. Bu yerde oturup Çin milleti ile

[5] tüzültüm. Altun kümüş işgiti kutay burigsuz anca birür. Tabğaç budun sabi süçig ağısı yımşak ermiş. Süçig sabin yımşak ağın arıp ırak budunuğ anca yağutır ermiş. Yağuru kondukda kisre ariyığ bilig anda öyür ermiş.
[5] anlaştım. Altını, gümüşü, ipeği ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor. Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırır-mış. Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş.

[6] Edgü bilge kişig edgü alp kişig yontmaz ermiş. Bir kişi yarigılsar oğuşı budunı bişükinge tegi kıdmaz ermiş. Süçig sabıriga yımşak ağısıriga arturup öküş Türk budun öltüg. Türk budun ölsikirig. Biriye Çoğay yış Tögültün
[6] İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa, kabilesi, milleti, akrabasına kadar barındırmazmış. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Güneyde Çogay ormanına, Tögültün

[7] yazı konayın tiser Türk budun ölsikig. Anda ariyığ kişi anca boşğurur ermiş. Irak erser yablak ağı birür, yağuk erser edgü ağı birür tip anca boşğurur ermiş. Bilig bilmez kişi ol sabığ alıp yağuru barıp öküş kişi öltüg.
[7] ovasına konayım dersen, Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi bilmez kişi o sözü alıp, yakına gidip, çok insan, öldün!

[8] Ol yirgerü barsar Türk budun ölteçi sen. Ötüken yir olurup arkış tirkiş ısar nerig buriguğ yok. Ötüken yış olursar beriggü il tuta olurtaçı sen. Türk budun tokurkak sen. Açsık tosık ömez sen. Bir todsar açsık ömez sen. Antağırigın
[8] O yere doğru gidersen, Türk milleti öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiç bir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın. Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Açlık, tokluk düşünmezsin. Bir doysan açlığı düşünmezsin. Öyle olduğun

[9] üçün igidmiş kağanıngın sabin almatın yir sayu bardığ. Kop anda alkıntığ, arıltığ. anda kalmışı yir sayu kop toru ölü yonyur ertig. Tengri yarlıkadukın üçün [ö]züm kutum bar üçün kağan olurtum. Kağan olurup
[9] için, beslemiş olan kağanının sözünü almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. Orda, geri kalanınla her yere hep zayıflayarak, ölerek yürüyordun. Tanrı buyurduğu için, kendim devletli olduğum üçün, kağan oturdum. Kağan oturup

[10] yok çığarfy budunuğ kop kubratdım. Çığariy budunuğ bay kıldım. Az budunuğ öküş kıldım. Azu bu sabımda igid bar ğu? Türk begler budun bum eşidirîg. Türk [budun ti]rip il tutsıkırigın bunda urtum. Yarigılıp ölsikirfgin yime
[10] aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa, bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine

[11] bunda urtum. Neng nerig sabim erser berîggü taşka urtum. Arigar körü bilirig. Türk amtı budun begler bödke körügme begler gü yarigıltaçı siz? Men b[eriggü taş tokıtdım ... Tabğ]aç kağanda bedizçi kelürtüm, bedizet[t]im. Menirîg sabimin sımadı.
[11] burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız? Ben ebedî taş yontturdum …. Çin kağanından resimci getirdim, resimlettim. Benim sözümü kırmadı.

[12] Tabğaç kağanıng içreki bedizçig ıtı. Arigar adınçığ bark yaraturtum. İçin taşın adınçığ bediz urturtum. Taş tokıtdım. Körfgülteki sabimin u[rturtum ... On Orig oğlırig]a tatıriga tegi bum körü bilirig. Benggü taş
[12] Çin kağanının maiyetindeki resimciyi gönderdi. Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine dışına bambaşka resim vurdurdum. Taş yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum … On Ok oğluna, yabancına kadar bunu görüp bilin. Ebedî taş

[13] tokıtdım. b[u ... il] erser, anca takı erig yirte irser, anca erig yirte berfggü taş tokıtdım, bitid[d]im. Anı körüp anca bilirig. Ol taş [ ... ]dım. Bu bitig bitigme atisi Yol[l]uğ T[igin].
[13] yontturdum … İl ise, şöyle daha erişilir yerde ise, işte öyle erişilir yerde ebedî taş yontturdum, yazdırdım. Onu görüp öyle bilin. Şu taş …. dım. Bu yazıyı yazan yeğeni Yollug Tigin.



Yukaridaki metindeki gunumuz Turkcesi olmayan kisimlarda kac tane Farsca sozcuk var Irade-i Milliye?

Orhun abidelerinin kulaklari olsa da bu iddianizi duyabilselerdi, ve dile gelselerdi "bugune kadar onca firtinaya, yagmura gunese bosuna mi dayandik da bu gunlere kadar ayakta kaldik" derlerdi sanirim. Peki ya Bilge Kagan? Tonyukuk? duysalardi Kabir azabi cekerlerdi herhalde:-)
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen fatihgsen » Cum Mar 13, 2009 4:16

paylasim icin cok tesekkurler. Ataturk buyuk adammis hakkaten.
Kullanıcı küçük betizi
fatihgsen
Üye
Üye
 
İletiler: 52
Kayıt: Cmt May 24, 2008 19:22

İletigönderen İrade-i Milliye » Cum Mar 13, 2009 18:01

GöktürkMehmet yazdı:
1)Göktürklerin Fars kökenli oldukları iddiası ayrı bir konudur. O konuda şu an bir şey diyemiyorum. Mirşan'ın yalancısıyım.


Türk adiyla kurulan ilk Türk devletine de Fars kokenli dediniz ya, Mirsan'in yalancisi olmaniz da kurtarmiyor olayi, boyle bir safsata dunyada en guvendigim insandan ciksa dahi onun yalancisi olmazdim, cunku boyle tarihsel bir gercekligi tersyuz ederek insan ancak kendi mantiginin yalancisi olabilir.

Bilge Kagan, Kül Tigin Âbidesi Guney Yuzu'nde yazdı: [1] Tengri teg tengride bolmış Türk Bilge Kağan bu ödke olurtum. Sabimin tüketi eşidgil. Ulayu ini yigünüm oğlanım biriki oğuşum budunum biriye şadpıt begler yırıya tarkat buyruk begler Otuz [Tatar ... ]
[1] Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar…

[2] Tokuz Oğuz begleri budunı bu sabimin edgüti eşid katığdı tıngla: İlgerü kün toğsık[k]a birigerü kün ortusıngaru kurığaru kün batsıkınga yırığaru tün ortusıngaru anda içreki budun [kop] m[ang]a k[örür]. [Bunç]a budun
[2] Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tâbidir. Bunca milleti

[3] kop itdim. Ol amtı ariyıg yok. Türk kağan Ötüken yış olursar ilte bung yok. İlgerü Şantung yazıka tegi süledim, taluyka kiçig tegmedim. Birigerü Tokuz Ersinke tegi süledim, Tüpütke kiçig [teg]medim. Kurığaru Yinçü ög[üz]
[3] hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde Dokuz Ersine kadar ordu sevk ettim, Tibete ulaşmama az kaldı. Batıda İnci nehrini geçerek

[4] keçe Temir Kapığka tegi süledim. Yırığaru Yir Bayırku yiririge tegi süledim. Bunca yirke tegi yorıtdım. Ötüken yışda yig idi yok ermiş. İl tutsık yir Ötüken yış ermiş. Bu yirde olurup Tabğaç budun birle
[4] Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Ötüken ormanından daha iyisi hiç yokmuş. İl tutacak yer Ötüken ormanı imiş. Bu yerde oturup Çin milleti ile

[5] tüzültüm. Altun kümüş işgiti kutay burigsuz anca birür. Tabğaç budun sabi süçig ağısı yımşak ermiş. Süçig sabin yımşak ağın arıp ırak budunuğ anca yağutır ermiş. Yağuru kondukda kisre ariyığ bilig anda öyür ermiş.
[5] anlaştım. Altını, gümüşü, ipeği ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor. Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırır-mış. Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş.

[6] Edgü bilge kişig edgü alp kişig yontmaz ermiş. Bir kişi yarigılsar oğuşı budunı bişükinge tegi kıdmaz ermiş. Süçig sabıriga yımşak ağısıriga arturup öküş Türk budun öltüg. Türk budun ölsikirig. Biriye Çoğay yış Tögültün
[6] İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa, kabilesi, milleti, akrabasına kadar barındırmazmış. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Güneyde Çogay ormanına, Tögültün

[7] yazı konayın tiser Türk budun ölsikig. Anda ariyığ kişi anca boşğurur ermiş. Irak erser yablak ağı birür, yağuk erser edgü ağı birür tip anca boşğurur ermiş. Bilig bilmez kişi ol sabığ alıp yağuru barıp öküş kişi öltüg.
[7] ovasına konayım dersen, Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi bilmez kişi o sözü alıp, yakına gidip, çok insan, öldün!

[8] Ol yirgerü barsar Türk budun ölteçi sen. Ötüken yir olurup arkış tirkiş ısar nerig buriguğ yok. Ötüken yış olursar beriggü il tuta olurtaçı sen. Türk budun tokurkak sen. Açsık tosık ömez sen. Bir todsar açsık ömez sen. Antağırigın
[8] O yere doğru gidersen, Türk milleti öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiç bir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın. Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Açlık, tokluk düşünmezsin. Bir doysan açlığı düşünmezsin. Öyle olduğun

[9] üçün igidmiş kağanıngın sabin almatın yir sayu bardığ. Kop anda alkıntığ, arıltığ. anda kalmışı yir sayu kop toru ölü yonyur ertig. Tengri yarlıkadukın üçün [ö]züm kutum bar üçün kağan olurtum. Kağan olurup
[9] için, beslemiş olan kağanının sözünü almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. Orda, geri kalanınla her yere hep zayıflayarak, ölerek yürüyordun. Tanrı buyurduğu için, kendim devletli olduğum üçün, kağan oturdum. Kağan oturup

[10] yok çığarfy budunuğ kop kubratdım. Çığariy budunuğ bay kıldım. Az budunuğ öküş kıldım. Azu bu sabımda igid bar ğu? Türk begler budun bum eşidirîg. Türk [budun ti]rip il tutsıkırigın bunda urtum. Yarigılıp ölsikirfgin yime
[10] aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa, bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine

[11] bunda urtum. Neng nerig sabim erser berîggü taşka urtum. Arigar körü bilirig. Türk amtı budun begler bödke körügme begler gü yarigıltaçı siz? Men b[eriggü taş tokıtdım ... Tabğ]aç kağanda bedizçi kelürtüm, bedizet[t]im. Menirîg sabimin sımadı.
[11] burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız? Ben ebedî taş yontturdum …. Çin kağanından resimci getirdim, resimlettim. Benim sözümü kırmadı.

[12] Tabğaç kağanıng içreki bedizçig ıtı. Arigar adınçığ bark yaraturtum. İçin taşın adınçığ bediz urturtum. Taş tokıtdım. Körfgülteki sabimin u[rturtum ... On Orig oğlırig]a tatıriga tegi bum körü bilirig. Benggü taş
[12] Çin kağanının maiyetindeki resimciyi gönderdi. Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine dışına bambaşka resim vurdurdum. Taş yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum … On Ok oğluna, yabancına kadar bunu görüp bilin. Ebedî taş

[13] tokıtdım. b[u ... il] erser, anca takı erig yirte irser, anca erig yirte berfggü taş tokıtdım, bitid[d]im. Anı körüp anca bilirig. Ol taş [ ... ]dım. Bu bitig bitigme atisi Yol[l]uğ T[igin].
[13] yontturdum … İl ise, şöyle daha erişilir yerde ise, işte öyle erişilir yerde ebedî taş yontturdum, yazdırdım. Onu görüp öyle bilin. Şu taş …. dım. Bu yazıyı yazan yeğeni Yollug Tigin.



Yukaridaki metindeki gunumuz Turkcesi olmayan kisimlarda kac tane Farsca sozcuk var Irade-i Milliye?

Orhun abidelerinin kulaklari olsa da bu iddianizi duyabilselerdi, ve dile gelselerdi "bugune kadar onca firtinaya, yagmura gunese bosuna mi dayandik da bu gunlere kadar ayakta kaldik" derlerdi sanirim. Peki ya Bilge Kagan? Tonyukuk? duysalardi Kabir azabi cekerlerdi herhalde:-)


Ben de buna karşı çıkıyorum zaten. Bunu ben iddia etmiyorum.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Nis 02, 2009 20:21

Bir çok şeyin ilkini merak ederiz. Bu ilk ne zaman yapılmıştı? diye kendimize sorduğumuz çok olmuştur. Sümer uygarlığından söz ederken merak ettiğimiz birçok ilk’e yanıt bulabiliriz. Dünya kültürünün üzerine kurulduğu bilgi birikiminin temelinde Sümerler vardir. Günümüzden yaklasık 5000 yıl önce, MÖ 3000'lerde Sümerler yazıyı bulmuşlar, ilk kent devletlerini kurmuşlar, ilk yasaları düzenlemişler, ilk mit ve destan örneklerini vermişlerdi. İnsanlık bir tan sökümü yaşıyordu ve bunu sağlayan Sümerler olmuştu.

MÖ 4. binyılın başlarında Eridu’da, Dicle ile Fırat’ın İran Körfezi’ne döküldüğü yerde yer alan ve bentlerle, kurutma çalışmalarıyla “toprağı sudan ayırmanın” gerektiği bataklık bir kesimde, kuzeyden gelen insanlar toprak tanrısına adanmış bir tapınak yaparlar. Çok geçmeden El Ubeyt’te, Ur’da, Lagaş’ta, Uruk’ta, Gavra’da büyük dinsel yapılar, oturmuş bir mimari özellikle kendilerini belli etmeye başlar. Tarım tanrılarını ve ana tanrıçaları canlandıran kil heykelcikler, cenaze törenlerinin izleri, El Ubeyt kültürü denen bir uygarlığa bağlı insanların dinsel kaygısına tanıklık eder. Kili, put yapımından başka çeşitli aletler, sözgelimi kantarlar, sapan topları gibi araçların yapımında kullanırlar. Zanaatçılar altını işler, bakırı kurşunlu kalıplara dökerek biçimlendirirler. Ticaret canlıdır. İran yaylasındaki kervan merkezleriyle, Sus ve Sialk’la bağlantılar kesintisiz biçimde sürdürülmektedir. Buralardan çeşitli madenler, lacivert taşı gibi değerli taşlar, süslü çömlekler getirtilir. Bu kültür kısa sürede ilk sınırlarının dışına taşarak tüm Mezopotamya’ya yayılır. İşte bu dönemde doğudan, büyük olasılıkla da Kafkasya’dan gelen bir halk çıkar ortaya: Sümerler. Bu insanlar süslü çömlek yapmayı bilmezlerse de mimarlıkta çok ustadırlar. Böylece Hafece’de, Gavra’da, Eridu’da, özellikle de Uruk’ta görkemli tapınaklar yükselir. Bu devasa, dikdörtgen ya da oval tapınakların çok sayıda oda ve hücreleri vardır.

İlkel siteler kısa sürede devlet biçiminde örgütlenmekte gecikmezler. İktidarın kullanılması başlıca iki gücü: savaş önderiyle başrahibi karşı karşıya getiren çekişmelere yol açar; din ağırlığını duyurur. Çok geçmeden Babil yakınlarındaki Cemdet Nasr’da, renkli süslü seramik belirir; damga ve oyma silindir mühürler yaygın biçimde kullanılmaya başllar. Buyruklar, hesaplar, antlaşmalar tabletlere çivi yazısıyla geçirilirdi.

Bu dönemin en önemli olaylarından biri büyük tufandır. Günümüzde kutsal kitaplarda Nuh tufanı olarak bilinen büyük su baskınının kökeni Sümer’dedir. Söylenceye göre tanrılar insanlara kızdıkları için onları cezalandırmaya karar verirler. Kentlerin su altında kalmasına neden olan yağmurlar gönderirler insanlığın üzerine. Sellerden yalnızca Utnapiştim ve ailesi kurtulur. Söylence tüm dünyayı sular altında kalmış gibi gösterse de işin aslı elbette biraz daha farklı. O dönemde şiddetli yağışlar sonucu Fırat ve Dicle nehirlerinin taşması bu bölgede yer alan kentlerin sel felaketine uğramalarına neden olmuştu. Bu yıkım, Sümer uygarlığının atılımını bir süre durduracak ölçüde şiddetli olmuştu, insanların imgelemi öylesine sarsılmıştı ki, bu su baskınına sonradan evrensel boyutlar verildi. Nitekim benzer söylenceler akarsu kıyılarında kurulan bütün uygarlıkların mitolojisinde yer alır. Kurak bölgelerde yaşayan halklardaysa tam tersine, verimli toprakların yitmesi, büyük göllerin, denizlerin kuruması üzerine söylenceler vardır.

Başlangıçta her Sümer kenti bir doğa gücünü simgeleyen bir tanrının koruyuculuğuna verilmiştir. Ama tufandan sonra tanrılar insanlaşırlar. Devlet dininde Eridu kentinin su tanrısı Enki’nin, tarım tanrıçası Nidaba’nın ve daha birçok tanrıların yerini, büyük olasılıkla Sami kökenli olan daha gelişmiş tanrılar alır yavaş yavaş. Sonunda tanrılar arasında korudukları kentin gücüne göre hiyerarşi kurulur. Rahipler tanrılar arasında bir soy zinciri olurmak amacıyla yeni tanrılar yaratır, eski tarım tanrılarıyla bunlar arasında bağ kurarlar.

Sümerler denince akla gelen en önemli şeylerden biri de çivi yazısıdır. Bilinen ilk yazı olan Sümer yazısının ne zaman başladığını bilemiyoruz; çünkü bize kadar gelen ilk göstergeler, belirtilmek istenen nesnenin çok basitleştirilmiş resimlerinden başka bir şey değildir. “Piktografik” diye adlandırılan yazıdır bu. Bu yazıyla ancak çok basit düşünceler anlatılabilir; soyut kavramların anlatılması olanaksızdır. 3. binyılın başlarına doğru yeni bir yazı biçimi belirir. Birincisinden türetilmiş olan bu yazıda bir nesnenin resmi, yalnızca bu nesneyi göstermekle kalmaz, soyut bir düşünceyi de dile getirebilir. Önce yalnızca rahip-krallarca kullanılan bu bilim, tüccarlar arasında da kısa sürede yayılır. Sümerler insanlığa, deneyimlerin kalıcı olması olanağını vermişlerdir...

:arrow: TAMAMI
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen Balasagun » Prş Nis 02, 2009 22:00

Türk-Kan'a ve bitmek bilmeyen araştırma ruhuna sahip zafercem kardeşime teşekkür ederim :alkis:
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Önceki

Şu dizine dön: Ön-Türkler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x