Sümerliler Türk mü? - Muazzez İlmiye ÇIĞ

Sümerliler Türk mü? - Muazzez İlmiye ÇIĞ

İletigönderen Türk-Kan » Prş Mar 12, 2009 1:59

.
Kitap Dünyası - Muazzez İlmiye ÇIĞ

Resim

Sümerlilerde Tufan Tufan'da Türkler

Yaşayan en ünlü Sümerologlardan biri olan Muazzez İlmiye Çığ, son kitabı "SUMERLİLERDE TUFAN, TUFAN'DA TÜRKLER"de, Sümerlerin Türk olduklarına ilişkin yapılan son çalışmaları anlatıyor ve "Bugüne kadar 'Tarih Sümerle Başlar' deniyordu, fakat, Türklerle Sümerler arasında çeşitli konularda ortaya çıkan bağlar dolayısıyla, bunda böyle 'Tarih Türklerle Başlar' dememiz gerekir" diyor.

Sümerler ve Türkler belki baştan biradaydılar, sonra ayrıldılar. Ama bazı birliktelikler var. Ben son kitabımda bu ilişkinin jeolojik bulgularını, arkeolojik ve dilsel kanıtlarını ortaya koydum. Mesela, Sümerler kendilerine Kengerler diyorlar. Sumer, onların oturdukları bölgeye Akadlar tarafından verilen bir ad. Kengerler halen yaşayan ve uzun zamandır yaşamakta olan bir Türk boyu..




İzle:





>> İndir <<
Sümerliler Türk mü? - Muazzez İlmiye ÇIĞ

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Mar 12, 2009 2:32

Öncelikle böyle güzel bir izlence için sana teşekkür ederim. Sümerler'i hep merak etmişimdir, eminim ki "Sümerlilerde Tufan Tufan'da Türkler" kitabı bize çok yararlı bir kaynak olacaktır.
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen Türk-Kan » Prş Mar 12, 2009 3:25

Sümerlilerin Türklerle bağlantılı bir 'halk' olduğu fikri, Atatürk zamanında geçerliydi. Böyle olabileceği hiç de hakikatten uzak değildir.

Samueul Noah KRAMER (Tarih Sumerle Başlar'ın yazarı)





Sümerler Türk mü?

Elimde küçük ve şirin bir kitap var. 1935 yılında basılmış ve Türk Dil Kurumu yayını... Türkçe’den Osmanlıca’ya Cep Klavuzu... Önsözünü İbrahim Necmi Dilmen yazmış. Buradan bir cümle ile başlayalım:

"Hele Türk olduğuna şüphemiz kalmamış Sümerlerin dili hakkında iki-üç seneden beri alimler tarafından ortaya konulan ince araştırma eserleri gözönüne alınırsa, işaret ettiğimiz büyük hakikatin az zamanda güneş parlaklığıyla kendini göstereceğine şüphe edilemez."

Onu biliyoruz... Atatürk döneminde Sümerlerin Türk olduğu biliniyordu. Sümerbank ve birçok kişinin adının ya da soyadının Sümer olması da bundandı...

Sonra o işler bırakıldı. Ama bilim öz yolunda yürüdü...

Kazakistanlı büyük bilgin Olcas Süleymanof’un "Az İ Ya" adlı çıkarması çok ses getirdi. Çok tartışmalara yol açtı. Olcas Bey, Sümerce, Göktürkçe ve bugünkü Türkçeler arasında geçişleri ortaya koyan ilginç çalışmalar yaptı.

Azerbaycan’da Prof. Dr. Aydın Memmedof, Sümerce ile Türkçe arasında 800 ortak söz buldu. Azerbaycan’da bu konuda yapılmış çok çalışma var.

OSMAN NEDİM TUNA

Türk Dil Kurumu’nun 1997 yılında yayınladığı küçük dev çıkarma elimde... (Sümer ve Türk dillerinin tarihi ilgisi ile Türk dili'nin yaşı meselesi) Yazarı Prof. Dr. Osman Nedim Tuna... 168 söz üzerinde yaptığı çalışma ile Sümerce’nin Türkçe ile ilgisini ortaya koydu. Kendisi bana sonradan bunları 600’e çıkardığını söylemişti... Bulup yayınlamalı...

Tuna Hoca, çalışmasını bilim kurulları önünde savundu ve kabul edildi.

Bakınız bunu nasıl açıklıyor:

"9 Nisan 1974’te son defa University of Pennsylvnai’da üniversitenin Yakın, Orta ve Uzakdoğu dilleri uzmanları, ikisi Hind-Avrupa (George Cardona, Henry Hoenigswald), biri Mukayeseli Kızıl Derili Dilleri (John Fauht), biri Sümerolog (Ake Sjöberg), biri Assriolog (Earl Leichty) olan iki çivi yazıları uzmanı, toplam 22 kişilik bir grup konuyu enine boyuna münakaşa ettik. Bu toplantıların hiçbirinde bütüne, 200’den fazla karşılaştırma içinde (Pritsak tarafından ileri sürülen) sipad hariç, hiçbir kelimeye itirazda bulunulmadı. Tebliğimin sonunda, Sinor metnin bir an önce yayımlanmasını istedi. Hepsinde, kullandığım metot beğenildi ve sonuncusunda impeccable ‘kusur atfedilemez’ olarak tavsif edildi. Son sözü söyleyen lengüistlerden ikisi (Cardona ve Faugnt) değerlendirmelerinde, davayı ispatlanmış kabul ettiklerini, birisi (Hoenigswald) time depth ‘zaman derinliği’ meselesi dolayısı ile ‘ufak bir rezervasyonla’ ispat edilmiş saydığını açıkladılar."

Hocamızın çalışmasında kurallı ses değişmeleri ve doğrudan görülebilen denklikler var. Örneklere bakar mısınız:

Türkçe Sümerce

Ata Adda
Agır Agar
Asgı Azgu
De! (söyle) Di
Tengri Dingir
Dök Dug
Es
Kom (ağıt) Kum
Kapkacak Kapkagac
Kaç Kaş
Ko (koy) Ku
Men Men
Sağ Sag
Sun Sum
Tin Tın
Toku Tuku
On U
Öbür Ubur
Yumuş (iş) Umuş
Us (akıl)
Sağ (taraf) Zag
Çibin (sinek) Zibin

Peki bunlardan ne çıkar... Sümerlerin atalarımız olduğu çıkar ne çıkacak...

Belirtmeliyim ki Sümerler ondokuzuncu yüzyıla kadar bilim dünyasının bilmediği bir gerçekti... Diyorum ki, bilim adamlarının araştırması gereken daha neler neler var... Sümerlerin Orta Asya’dan geldikleri biliniyor. Peki geldikleri yerde ve Avrasya’nın enginliklerinde başka hangi zenginlikler vardı. Avrasya’da binler yıl önce Türklük nelerle uğraşıyordu. Araştırın ve çıkarın.

Sümerler niye mi önemli?

Onun karşılığını da S. M. KRAMER versin. Türk Tarih Kurumu’ndan çıkan kitabın adı: "Tarih Sümer’le Başlar,"

Yani? Yani bugünkü tarih biliminin bilgi birikimine göre tarih Türk ile başlar... İster inan, ister inanma... Ama oku, incele ve araştır... Sonra tartış...


Yazar Namık Kemâl ZEYBEK, 4 Subat 2005, Tercüman

http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi ... ziid=10582
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen baragakal » Prş Mar 12, 2009 4:37

Sagol Turk-Kan nefis programmis, ben yeni izliyorum :)

Muazzez teyze sen ne olaganustu kadinsin! Basimizdan eksik olma!
Kullanıcı küçük betizi
baragakal
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 377
Kayıt: Prş Şub 21, 2008 11:51

İletigönderen mukanorkan » Prş Mar 12, 2009 9:43

Türkler de olmasaymış tarih öksüz kalırmış :)
Kullanıcı küçük betizi
mukanorkan
Üye
Üye
 
İletiler: 425
Kayıt: Çrş Oca 07, 2009 16:18

İletigönderen Balasagun » Prş Mar 12, 2009 10:44

Sadece Sümerlilerin değil Etrüsklerin de Türk (Ön-Türk) olduğu bilimsel yönden kanıtlanmıştır. Kazım Mirşan, Haluk Tarcan ve Turgay Tüfekçioğlu'nun araştırmalarına bakınız.
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

İletigönderen Ram » Prş Mar 12, 2009 11:24

Osmanlıcı Murat Bardakçı'ya göre bunlar, "fasa fiso", "deli saçması" olmalı ki: "Üç-beş benzer kelime buluyorlar, ondan sonra Türk ilân ediyorlar" benzeri söylemlerde bulunuyor.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Ustten devam

İletigönderen Yusuf Batum » Prş Mar 12, 2009 11:58

Akadca Babil= Bab-il, Tanri ' nin kapisi.
Sumerce Kadingirra= Ka (Kapi), Dingir (Tengri, Tanri).

(Namik Kemal ' e mutevazi bir katki)
Veni Vidi NoN Vici / Poet Valent, Poem Manent

Eskali Cizilmis Tutku: Memleket!

Avrupa'dan kaz gelmez, tavuklarinizi ziyan etmeyin...
Kullanıcı küçük betizi
Yusuf Batum
Üye
Üye
 
İletiler: 192
Kayıt: Çrş Şub 27, 2008 16:18

İletigönderen Parola Vatan » Prş Mar 12, 2009 14:26

Muazzez İlmiye Çığ ülkemizin yetiştirdiği en önemli değerlerden biridir. Atatürk Cumhuriyeti'nin yetiştirdiği aydın kuşağının son temsilcilerindendir.

Ömrün uzun, kalemin baki olsun!
Kullanıcı küçük betizi
Parola Vatan
Üye
Üye
 
İletiler: 157
Kayıt: Sal Eyl 30, 2008 15:43

İletigönderen İrade-i Milliye » Prş Mar 12, 2009 16:04

Balasagun yazdı:Sadece Sümerlilerin değil Etrüsklerin de Türk (Ön-Türk) olduğu bilimsel yönden kanıtlanmıştır. Kazım Mirşan, Haluk Tarcan ve Turgay Tüfekçioğlu'nun araştırmalarına bakınız.


Göktürklere Fars kökenli diyen Kazım Mirşan'a temkinli yaklaşmak lazım. Muazzez İlmiye Hanım Sümerler Türk demiyor ki. Ben belgeselden öyle bir sonuca varmadım. Sadece ilişkilerinden bahsediyor.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen bezgin » Prş Mar 12, 2009 16:20

İrade-i Milliye yazdı:Göktürklere Fars kökenli diyen Kazım Mirşan'a temkinli yaklaşmak lazım.


Kaynak gösterir misin?
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

İletigönderen İrade-i Milliye » Prş Mar 12, 2009 16:29

"Bir dilin bir dil ailesine mensup olup olmadığı,dilleri birbirleri ile mukayese etmek suretile neticeye ulaşan dil ilmi metodu ve bu alanda elde olunan tecrübe ile belirlenebilmektedir. Kürtçenin Prototürkçe ailesine mensup olup olmadığı ve Kürtçeye "bir Türk dili" nazarı ile bakılıp bakılamayacağını belirlemek isteyen bu eserimizde:


70 adet Kürtçe sözün Prototürkçe kökenli olduğunu,
10 adet Kürtçe sözün, Türkçenin söz yapma kaidelerine göre teşkil edilen sözler olduğunu,
40 adet Kürtçe sözün bilhassa Tatarcada var olan sözler olduğunu ve
40 adet Kürtçe sözün Türkiye Türkçesinde bulunan sözler olduğunu
tesbit etmiş bulunmaktayız. Diğer taraftan birçok Prototürkçe sözlerin Kürtler vasıtası ile Arapçaya geçmiş olam ihtimali de belirmektedir ve buna göre, pek çok Prototürkçe sözlerin Kürtler vasıtası ile Farsçaya geçmiş olması da mümkündür. Kürtlerin Önasyadaki yerleşim alanlarının hususiyeti onların bu alan d.ö. birinci binyılın birinci yarısında yerleştiklerini gösterebilcek mahiyettedir.

1983, 50. sayfa"


Kaynak belirtmek ben de çok isterdim, ama kendisine mail atıp sorabilirim ve doğrulatabilirim isterseniz. Kuvvetli bir olasılıkla şu kitapta bu iddia geçmektedir: "PROTOTÜRKÇE DEN BUGÜNKÜ KÜRTÇEYE "

Yani Kürtçe, Kazım Mirşan'a göre Ön Türkçe'nin uzantısı. Sonra Kürtçe, Arapça ve Farsçayı etkilemiş. Bu sadece bir iddiadır.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen bezgin » Prş Mar 12, 2009 16:44

O zaman

İrade-i Milliye yazdı:Göktürklere Fars kökenli diyen Kazım Mirşan'a temkinli yaklaşmak lazım.


Yerine

İrade-i Milliye yazdı:Iranlilara Göktürk kökenli diyen Kazım Mirşan'a temkinli yaklaşmak lazım.


yazman gerekmez miydi.


O sekilde formüle etsek bile mantiga uymuyor. Iki dilin birbirinden etkilesmesi o dili konusanlarin ayni kökenden geldigini göstermez. mesela günümüz Türkcesi'nde yüzlerce Farsca sözcük mevcut.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

İletigönderen Türk-Kan » Prş Mar 12, 2009 16:47

İrade-i Milliye yazdı:Göktürklere Fars kökenli diyen Kazım Mirşan


İrade-i Milliye yazdı:pek çok Prototürkçe sözlerin Kürtler vasıtası ile Farsçaya geçmiş olması da mümkündür


Türkce Farsca'ya gecmis diyor, Göktürkler Fars kökenlidir demiyor ki burada.

İrade-i Milliye yazdı:Muazzez İlmiye Hanım Sümerler Türk demiyor ki. Ben belgeselden öyle bir sonuca varmadım. Sadece ilişkilerinden bahsediyor.


"Sümerler Türk'tür ve tarih Türklerle başlar"

Günümüzde yaşayan en ünlü sümerolog olan Muazzez İlmiye ÇIĞ, "yapılan son çalışmalar Sümerlerle Türklerin ilişkisini kesin olarak ortaya koymuştur. Sümerler, Mezopotamya'ya Orta Asya'dan göç ederlerken kültürlerini birlikte taşımışlardır. O nedenle, 'Tarih Sümerlerle değil, tarih Türklerle başlar' dememiz gerekir" diyor.

33 yil 74 bin çivi yazılı tableti deşifre eden ve 68 yıldır yazdığı her eseri Sumerolojinin kilometre taşı sayılan Muazzez İlmiye ÇIĞ, "Sümerlilerde Tufan, Tufan'da Türkler" adlı kitabında tarihin yeniden yazılmasını gerektiren açıklamar yapıyor.

92 yaşındaki dünyaca ünlü Sümerolog, her yaşta genç kalabilmenin sırlarını da anlattı.


M. Kemal SALLI



Yaşayan en ünlü Sümerologlardan biri olan Muazzez İlmiye Çığ, son kitabı "SUMERLERDE TUFAN, TUFAN'DA TÜRKLER"de, Sümerlerin Türk olduklarına ilişkin yapılan son çalışmaları anlatıyor ve "Bugüne kadar 'Tarih Sümerle Başlar' deniyordu, fakat, Türklerle Sümerler arasında çeşitli konularda ortaya çıkan bağlar dolayısıyla, bunda böyle 'Tarih Türklerle Başlar' dememiz gerekir" diyor.

Dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye çığ, Caddebostan Kültür Merkezi'nde düzenlenen imza gününde verdiği konferans sonrasında yaptığımız söyleşide, çok ilginç açıklamalarda bulundu. Sümerlerle Türkler arasındaki ilişkileri ortaya koyan son çalışmaları anlatan Çığ, ayrıca, her yaşta genç kalabilmenin sırlarını da verdi.

Muazzez İlmiye Çığ'ı bu güne kadar Sümerler konusunda yazdığı kitaplardan tanıyoruz, yalnızca biz değil, bütün dünya tanıyor ve saygı duyuyor. Çünkü o, dünyaca tanınan ve bu konudaki otoritesine saygı duyulan üç ünlü Sümerologdan biri. Muazzez İlmiye Çığ bu güne kadar yazdığı kitaplarda Sümerleri çeşitli yönleriyle anlatmıştı. Muazzez İlmiye Çığ, son kitabında, bu güne kadarki birikimlerini ve otoritesini ortaya koyarak, Sümerlerin kökeni konusunu ve Sümerlerle Türkler arasındaki ilşkileri inceliyor. Dünya çapında yankı bulacak bu çalışması konusunda aklımıza takılanları sorduk, bu arada ( belki de Gılgamış'tan öğrendiği) her yaşta genç kalmanın formülünü de rica ettik.

- Sayın Çığ, bu güne kadar."Tarih Sümerle Başlar" deniyordu, son kitabınızda anlattıklarınızdan sonra bu söylemi nasıl değiştirmemiz gerekecek?

- "Tarih Türklerle Başlar" diyeceğiz, artık öyle dememiz gerekiyor..

- Bu güne kadar 'Sümerler Türktür' diyemiyorduk, elimizde yeterli veri mi yoktu, yoksa inanmakta mı zorluk çekiyorduk?

- Efendim, son kitabımda ben bunun nedenlerini yazdım. Son kitabıma kadar, bu konuda kesin birşey söylemek istemiyordum. Çünkü birşeye kendim inanmadan katiyen yazmam. Sümerler ve Türkler belki baştan biradaydılar, sonra ayrıldılar. Ama bazı birliktelikler var. Ben son kitabımda bu ilişkinin jeolojik bulgularını, arkeolojik ve dilsel kanıtlarını ortaya koydum. Mesela, Sümerler kendilerine Kengerler diyorlar. Sumer, onların oturdukları bölgeye Akadlar tarafından verilen bir ad. Kengerler halen yaşayan ve uzun zamandır yaşamakta olan bir Türk boyu.. Onların en önemli şehirlerinden birinin Kiş olduğunu görüyoruz. Sümerlerin Mezopotamya'da ilk kurdukları şehir de Kiş. Aynı adlı yerleri Anadolu'da da buluyoruz. Örneğin, Bitlis'in Hizan ilçesinde Kiş köyü. Malatya'nın Kablı ilçesinde Kişli Köyü, Urfa'nın Bozova İlçesinde Kişkan Köyü, Sümerlerin Ur/Uri şehri çok önemli. Üç kez burada Sümer Sümer krallığı kurulup dağılmıştır. "Ur" (etrafı surlarla çevrili şehir) ile yapmış yer adlarını hem Asya'da hem Anadolu'da buluyoruz. Adıyaman'da Urgöç, Hilvan'da Urgez, Ardahan'da Ur köyüönümüze çıkıyor. Ardahan'ın Kura nehri yanındaki Ur köyünün Uygur Türklerinin Urtigin soyundan gelenler tarafından kurulduğunu öğrendim. Bunlar çok önemli.. Uygur beylerine 'ur' deniyormuş.

Türklerle Sümerlerin yer adları bağlantısı çok önemli.. Türkler geldiklere yerlere, çıktıkları yerleri adlarını da birlikte getiriyorlar. Sümerlilerde de bu gelenek var. İşin ilginç yanı, Sümerler Asya'dan göç ederken bulundukları yerin adını Mezopotamya'ya, Türkler de aynı adları Anadolu'ya taşımışlar. Anadolu'da böyle birçok yer adları var. Şimdi bir bakıyorsunuz Sümerlere, çıktıkları yer Ur, Uruk, Kiş. Türkiye'de Ur'lu Uruk'lu, Kiş'li birçok yer adları var. Belki dağ adlarında, nehir adlarında da bulacağız bu benzerlikleri... Mesela Moğolistan'da "Suber/Sumer" adlı bir dağ bulunmaktadır. Moğol efsanesine göre, dünya yaratıldığında her tarafsu imiş. Bu sudan iki dağ çıkıyor: "Sumerula". Moğolcada "ula" dağ anlamına geliyor. "Sumerula=Sümer dağı" anlamına geliyor. Türkmenistan'da Madau Tepesi, Madan Daağları var. Sümer dilinde mada= yurt, uygalık yurdu anlamına geliyor. Mezopotamya'daki Lagaş yer adı, Asya'daki Balkaş Gölü'nü anımsatıyor. Son kitabımı hazırlarken gördüm bu ilginç benzerlikleri; çok heyecanlandım. Demek ki Sümerler geldiklere yerlere kendi kültürlerini taşımışlar. Zaten düşünün, Sümerler, hiç madeni olmayan bir yerde (Mezopotamya) madencilik yapıyorlar..Şaşırtıcı bir durum. Sümerlerin anavatanı olduğu savunlan Türkmenistan'da 4 bin yıl önce maden işçiliği ve tarım yapıldığı biliniyor. Sonra buğday cinsi, koyun cinsi Anadolu'dan gitti Avrupa'ya.. Daha sonra da Amerika'ya..

Dil bakımından, efsaneler bakımından, destanlar bakımından, yer adları bakımından ve tufan efsanesi bakımından son derece benzerlikler var. Destanlardaki benzerlikler inanılmaz derecede.. Bunlar çok çok önemli bulgular.. Beni ençok heyecanlandıran, Atatürk'ün söylediği çıkıyor. Atatürk Türklerin tarihi konusunda araştırma yapılmasını istiyordu. Atatürk Türklerin Anadolu'ya binlerce yıl önce geldiklerini söylüyordu. Şimdi bu kanıtlanıyor. Arkeoloji bakımından, dil bakımından, efsaneler bakımından,yer adları bakımından yapılan araştırmalar gösteriyorki, Anaddolu binlerce yıldır Türk vatanı..
Avrupalılar yakın zamana kadar Anadolu'da İndu- Avrupa dili hakimdi diyorlardı. Şimdilerde yeni birşey buldular: Kurgan dili diyorlar. Ama Kurgan Türkçe.. Türkçe demeye dilleri varmıyor.. Yapılan çalışmalar gösteriyorki, Anadolu Türkler atrafından binlerce yıl önce keşfedilmiştir.

Geçenlerde bir profesör televizyonda, "Türkler Anadolu'ya göçebe olarak geldiler, tarımı burada öğrendiler" diyordu. Kanım beynime sıçradı.. Türkler tarihlerinin hiçbir döneminde göçebe olmadılar ki.. Göçebe değil, göçeriz.. Görmüyor musunuz, dünyanın hiçbir yerinde bizim kadar yazlık ev yokmuş. Bu, genlerden gelen birşey..

Şimdiki Turan Ovasında muazzam yerleşim yerleşim birimleri varmış. Turan Ovası deniz olmuş. Bugün oralarda, 15 metre derinliklerde yerleşim merkezleri buluyorlar. Bugün Orhun Abidelerinin olduğu yerlerde şehir harabeleri bulmaya başladılar. Çok önemli bu.. Daha neler bulunacak.. Şimdi bizim arkeologlarımız da çalışmaya başladılar. 80 sene sonra biraraya geldik.

- Hocam son zamanlarda Sümerlerle Türkler, Sümerce ile Türkçe arasındaki ilişkileri ortaya koymaya çalışan kitaplar yayınlandı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Sümerce ile Türkçe'yi karşılaştırmalarda birçok zorluk var. Sümerce, kendisinden tamamen ayrı bir grubu olan Akadça yoluyla çözülüyor. Akatçada, Türkçede olan ı,o,ö,ü sesli harfleriyle ç,f,ğ, ng gibi sessiz harfler yok. Bir zorluk da, Sumercede bir işaretin çeşitli okunuşları ve anlamları olmasıdır. Örneğin, göğü işaret eden bir işaret hem an=gök, hem de dingir=tanrı olarak okunuyor. Ayrıca bu dilleri çözenlerin kendi dilleri de bir başka dil grubundan. Türkçe ile karşılaştırmak için, en eski Türkçeyi lehçelerinden hiç olmazsa bir kısmını bilmek veya bir kelimenin en eski şeklinden bugüne kadar bütün lehçelerdeki şeklini gösteren etimolojik bir sözlük gerek. Ne yazık ki, Türkçe için şimdiye kadar böyle kapsamlı bir sözlük yapılmadı. Diğer taraftan Sümerce de kuşkusuz, yazılmaya baçlandığı DÖ 3000 yıllarında konuşma dilinden çıktığı DÖ 1800 yıllarına kadar bir hayli değişiklik geçirmiştir. Bu kadar süre içinde bir kelimenin nasıl değişiklik geçirdiğini gösteren etimolojik bir sözlüğü yok. Ondan vazgeçelim, Sumercenin henüz geniş bir sözlüğü bile yapılmadı. Amerika'da hazırlanmakta olan sözlüğün 2019 yılında tamamlanacağı söyleniyor. Diğer taraftan, Sumerce yazılı belgelerle Orhun Yazıtları arasında 4000 yıllık bir zaman aralığı var..

- Bu konuda yazılmış kitaplardan söz eder misiniz?

- Bu kadar zorluklara karşın, son yıllarda Azerbaycan'da Prof Atakişi Celiloğlu bir kısım Sumer işaretlerine yeni okunuşlar da vererek çok eski Türk kelimeleriyle karşılaştırmalar yapmışve onları 'Sümerce Kesin Olarak Türk Dilidir' adlı bir kitapta toplamıştır. Samuel Noah Kramer de Sumercenin okunuşlarının ilerde değişeceğini söylemiştir.

Yüksek Mühendis Selahi Diker, yaşamının kırk yılını gelmiş geçmiş dillerle Türk dilini karşılaştırmaya adamış, sonunda bütün dillerin kaynağının Türkçe olduğunu gösteren bir kitap yazmış. İran'dan Rohsan Kheyavi, yazmaya başladığı ve bütün Ural-Altay dillerinin etimolojisini kapsayan sözlüğün ilk cildini tamamlamış.

Prof. Nedim Tuna,165 Sumer kelimesini hem anlam hem de fonetik bakımından uyan Türkçe kelimelerle eşleştirmiş. O, bu tezini Amerika'da Türkolog ve sumerologların bulunduğu bir kongrede sunmuş ve tezi hemen hiç tartışma olmadan kabul edilmiş. Nedim Tuna Türklerle Sumerler arasında tarihsel bağ olmasını, Tüerklerin 3500-4000 yıl önce Anadolu'nun doğusuna yerleşmiş olmalarına bağlıyor ve "Türk dili 5500 yıl önce bağımsız iki kollu bir dil olarak bulunuyordu. İlk ana dil ise 10 000 yıl önceye gidiyordu" diyor.

Sumer kültürünü arkeolojik buluntular, mimarlık, efsaneler, yer adları ve dil yoluyla karşılaştırmış olan Begyrat Gerey, anlam ve fonetik bakımından Türkçe-Sumerce 295 kelimeyi eşleştirmiş. Böylece, 5 000 yıllık Sumer Türkmen bağlarını bir kitapta göstermiştir. ( 5000 Yıllık Sümer-Türkmen Bağları)

Son yıllarda bu çalışmalara İran'ın kuzeyindeki Azerbaycan bölgesinden Mimar Esmail Arif katıldı. Gönderdiği e-postalarda, yaşadığı yerde 6000 yıllarına tarihlenen 5-6 metre derinlikte yerleşim yeri kalıntısı bulunduğunu ve bu yerlerin adlarının Sumer adlarına benzerdiğini, aynı zamanda bunların "proto-Türk olduğunu bildirdi.

SÜMERLER KENDİLERİNE KENGER DİYORLARDI

(...) Son yıllarda bu çalışmalara katılanlardan biri de Yüksek Mühendis Ünal Mutlu. O bir kubbe tamiri yaparken, bunu ilk kimlerin icat ettiğini merak etmişve araştırmaları onu Sumerlilere götürmüş. Sumerliler bütün kültürleri başlattığına göre, bunlara ait sözlerin de onlarda başlaması gerek düşüncesiyle, Sumer sözlüğünü arıyor. Sumer sözlüğü henüz tam olarak yapılmadı. Philadelphia Üniversite Müzesi'nde başlanan sözlüğün 2019'da tamamlanacağı söyleniyor. Ancak, yapılan çalışmalar internete veriliyor. Ünal Mutlu, internetteki sözlükten yararlanarak sanat, ticaret mühendislik gibi çeşitli konulara ait kelimeleri buluyor ve daha sonra bulabildiği çeşitli Türk dillerine ait sözlüklerden bunların karşılıklarını arıyor; hatta daha ileri giderek Batı dilleriyle karşılaştırmalar yapıyor. Bu çalışmalarını 'Dünya Uygarlıklarında Türk Dili ve Kenger/Sumer Uygarlığı' adlı kitabında meraklılarına sunuyor.

Türkmenistan, Azebaycan ve Türkiye'de yapılan bu çalışmalarda, Sumerceden fonetik/ses uyumu ve anlam bakımından Türkçeye uyan pekçok kelime saptandı. (...) Bazı bilimadamları, iki dilde birbirine uyan kelimelerin bulunmasını rastlantı sayıyorlar. Bazıları buna katılmayarak, "iki dilde fonetik ve anlam bakımından 100'den fazla kelimenin birbirinden bağımsız olarak icad edilme olasılığı birkaç milyonda birdir" diyorlar. Bazıları da aynı gruptaki kelimelerin eşleştirilmesi gerekiğini öne sürüyorlar. Bunu ilk deneyen Olcas Süleyman. O, 1975 yılında insan, tanrı, tabiat ile ilgili fonetik ve anlam bakımından uyan 60 kelimeyi karşılaştırmış ve bunları Rusça bir kitapta yayınlamış. Kitap Rusya'da rejim değişinceye kadar yasaklanmış. Şimdi Türkçesi var. (Az İ Ya: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı)

Bu araştırmada Türkçe ile karşılaştırılan 400'den fazla Sumerce kelime var. Sumer dilinde de kelimeler, sözcük köküne ek alarak oluşturuluyor. Sesuyumu var, kelimelerde dişi-erkek ayırımı yok. Cümlede özne başta eylem sonda. Zamirlerde çok benzerlik var. Bazı örnekler verelim:

ME: ben (men), ZE: sen, ENE: o, MARA: bana, ABBA: yaşlı, ADDA: ata (yaşlı), İKKİ: iki, EŞ: üç, U:On, UŞ-U: otuz (üçon), AN: gök, DİNGİR: tanrı (tengirit), LİL: yel, KASUGA: kursak, DUMUZİ: tomuz(temmuz), KAGARAŞA: kargaşa, HAPKAGAK: kapkacak, HAŞGAGA: kahkaha, Dİ: dimek (söylemek), SİR: cır-lamak (şarkı söylemek), SİLİM: selam, DUUŞ: duş (yıkanma yeri), DURİ: durmak, İRİ: büyük, ZİRDUM: zeytin, DUP/TUP: tablet (tabla, tepsi, tab etmek), NE ME: bune?

Bu kısa liste, bize Sumercenin bugünkü Türkçeye bile ne kadar yakın olduğunu gösteriyor. (...) DÖ 2400 yıllarında Sumer ülkesine girip Akad Krallığına son veren Gut'lar orada bir krallık kurup varlıklarını 150 yıl sürdürmüşledir. Sumer belgelerine göre bunların 12 kralları olmuş. (...) 1937 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Sumeroloji profesörü olan Breno Landsberger ve aynı fakültede Türkolog olan von GabainGut/Kut krallarından 12'sinin adının Türkçe olduğunu saptamışlar.

"GİLGAMEŞ Mİ, BİLGAMEŞ Mİ?"

- Sayın Çığ bugünkü konferansınızda da değindiniz, Sümerlerin ünlü destan kahramını Gılgameş'in adı da Türkçe değil mi?

- Türk destanları ile Sumer destanları arasındaki başlıca bağlantıyı bize veren, Tufan olayını anlatan kahraman Bilgameş/Gilgameş'tir. Tufandan sonra Uruk Beyliği'nin 4. kralıdır ve 120 yıl yaşamıştır. Önce onun adından başlayalım:
Bilgameş/Gilgameş adının ilk hecesi olan "gil" işaretinin bir de "bil" okunuşu vardır. Sumerologlar rasında bu işaretin "gil" mi "bil" mi okunacağı hep tartışılmaktadır. Sumerlilere göre adın anlamı "çok bilgili, herşeyi bilen"dir. O, dünyadaki bütün bilimleri öğrenerek, onları yazdırarak gelecek kuşaklara aktarıyor. O, sır olanları açan, Tufandan önceki olayları bilen, bilgelik tanrısı tarafından bilgelikle donatılan bir kahramandır. Şimdi adının ilk hcesini "bil " olarak okuyacak olursak "Bilgameş" oluyor. Eski Türkçede "Bilga", "bilgan", bil kökünden "bilen" anlamında. Eski Türklerde Bilgehan=Bilen Kağan, Bilgabeg= bilenbey anlamına geliyor. "Meş" ise, Ural-Altay dillerinde soyluluk, kutsallık, yiğitliği ifade ediyor. Sumercede de bu kelime saygınlık, yücelik anlamına geliyor. Alpamış, İlalmış, Tohtamış, Tersuzamış buna örnektir. Adlar arasında bu kadar benzerlik olamaz, bunlar bir ana kökten gelmiş olabilirler, diyoruz.

Bu konudaki çalışmalar genişledikçe, Sumerlerle Türklerin ilişkileri daha da aydınlanacaktır. Çok çalışmak gerekiyor.

- Hocam, sizi yorduk, biliyorum ama yanıtlamanızı istediğim bir önemli sorum daha var: Her yaşta genç kalabilmenin, şık görünebilmenin sırlarını bize açıklar mısınız? (Okuyucularımız, muhterem Hocamızın (92) fotoğraflarına dikkatlice baktıklarında, Ankara'da Hayrettin Karaca (85) ile birlikte Meclis bahçesinde kar altındaki eylemlerini anımsadıklarında bu soruyu sormakta ne kadar haklı olduğumuzu anlayacaklardır)

- Bu soruya cevap veremiyorum ben.. Yukarıdaki desem, bir türlü.. Sanıyorum genlerden geliyor. Babam 70 yaşında, annem 86 yaşında vefat etti. Belki üretken olmamın tesiri var. Ben hiçbir çağımda çevremdeki gelişmelere ilgisiz olmadım. Günü yakalamaya çalışıyorum. İnternet kullanıyorum. "Vatandaş Tepkilerim"de anlattım bunları. Kitap çalışmalarım sürüyor. Daha kaç tane dosya var elimde.

- Peki, her yaşta genç kalabilmek için neler yapmalıyız, siz özel bir çalışma yapıyor musunuz?

- Herşeyi problem yapmıyorum. Ağrılarım yok değil.. Dizim ağrıyor, belim ağrıyor. Başkaları olsa oturur, yatar..Ben onu iyi etmek için uğraşıyorum. Ağrılarımı ortaya dökmek istemiyorum.

*****

Yayınevi yöneticileri sabırsızlanıyorlar; alt katta okuyucular imza için kuyruğa girmişler. Muazzez İlmiye Çığ Hocamızın anlatacağı çok şey var. Özellikle, her yaşta genç kalabilmenin sırları, başlı başına bir sohbet konusu.. O konuyu bir başka sohbetimizde daha ayrıntılı bir şekildekonuşmak dileği ile ünlü Sumeroloğumuzu okuyucuları ile başbaşa bırakıyoruz..
Dünyanın en ünlü üç Sumeroloğundan biri olan Muazzez İlmiye Çığ Hocamıza uzun ve sağlıklı bir ömür diliyoruz..
Ve 'çılgın ihtiyar'ın, fırsatını bulduğunda, dünya çapında ses getirecek bir eylem yapacağından, insanlığın en önemli mirasını barındıran Bağdat Arkeoloji Müzesi'ni talan eden Bush'tan, bu soygunun hesabını soracağından da hiç kuşkumuz yok.


http://www.oncevatan.com.tr/Detay.asp?yazar=3&yz=12692


Daha ne desin :D
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen İrade-i Milliye » Prş Mar 12, 2009 16:58

Dil konusunda ayrı bir eleştirim oldu, o konu başka. Göktürkler hakkındaki iddiası hakkında ben hala söylediklerimin arkasındayım. Tüm dünyayı Türk yaptık. :)
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

Sonraki

Şu dizine dön: Ön-Türkler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x