Suriye'de Duvara Toslayan Batı!
Yaklaşık 3 yıldır süren Kuzey Afrika ve Ortadoğu kan operasyonları Suriye’de duvara tosladı!
Suriye, Rusya, İran kazandı, Batı’nın farklı küresel çeteleri, ve Ortadoğu’daki uşakları yere çakıldı.
Şu resim Avrasya’nın diplomatik gücüne en iyi kanıt. Davutoğlu'nu parmak şıklatarak çağıran Obama sahnesini hatırlayın.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un karşısındaki ABD Dışişleri Bakanı Kerry. Hani bizimkilere, ‘fazla konuşmayın, piyonluğunuzu bilin!’ diye fırça atan bakan. St Petersburg’da dış çeperde kalan Eşbaşkan hâlâ ‘cihan devleti’ diyor da, kaybeden taraf önce kediyi tekmeler, bir anlasa.
Kazanan ve kaybeden tarafların iyice belirginleşmeye başlayacağı bu sonbaharda, Türkiye kaybedenlerin top taşıyıcısı olarak en ağır yenilgiyi tadacak. Kılavuzu karga olan Türk milleti de bu yenilgiden nasibini alacak.
Türkiye yönetimi, emperyal güçlerin taşeronu olmakla böbürlenip, kan operasyonlarına yeltenirken, Suriye (Surlar Ülkesi), yedi düvele direndi direniyor. Ve yanında iki bölgesel dev, Rusya ve İran, bir yanında Irak ve Lübnan’ın antiemperyalist güçleri, bir katiller çetesine kafa tutuyor.
Batı uşağı basın yayının "RUSYA ABD Anlaştı" haberine biraz daha yakından bakın.
İki dev anlaştı! ‘Vay çimenlerin başına..’ edebiyatına sarılmaktan başka çareleri var mı?
Olan bu değil. İki buçuk yıldır Batının Suriye’de sürdürdüğü kan operasyonu, Avrasya güçlerinin direnişi ve diplomatik adımlarıyla püskürtülmüştür.
Suriye’nin ‘kimyasal silahlarını BM’ye devri’ vs. işin sosudur. Batı’nın yenilgiyi, suratına daha fazla tükürük yemeden kabullenmek için bulduğu yoldur. Rus diplomatlar Batılı kan çetelerini o nedenle oturarak önlerine çağırmaktadır.
Rus uydu görüntüleri, Şam kırsalındaki kimyasal saldırının muhalifler tarafından yapıldığını belgelemiştir. Bu uydu görüntüleri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumunda da gösterilmiştir. Üstelik Amerikalı temsilcilerin de bu görüntülerden haberdar olduğu da belirlenmiştir.
Atlantikçiler yenilmiştir.
Suriye binlerce yıllık tarihinde bir kez daha dünya güçlerinin restleştiği alandır. Ve burada kaybeden kan operasyonları yapan Atlantik ve taşeronlarıdır!
Özetle, Batı ŞAM’da duvara toslamıştır, çark etmeye mecbur kalmıştır.
Yapılan katliam taşeronların sırtına bırakılacaktır!
Seçenekleri tükenmiş AKP’ye önce dışişleri sözcüsü ardından bakan kanalıyla, ‘fazla konuşma sus otur! Suriye’de seni maşa olarak seçtik, ama işler istediğimiz gibi gitmedi!’ mesajı yollanmıştır.
ABD, Mursici AKP'ye karşı, CHP’li emekli diplomatları Mısır’da "Londra-Oslo Çetesi"nin adamı Sisi ile buluşmaya memur etmiştir.
Art arda yenilgiler, AKP içinde kaynamayı arttırmış, yeni bir partide boy göstermek isteyenlerin sayısı artmıştır.
Abdullah Gül sahne ışıkları altındadır. Erdoğancılar, bu nedenle, Gül’ün 10 senedir yazılıp çizilen 2 sayfa 9 maddelik ihanet anlaşmasını hatırlayıvermişlerdir.
Bunlar yenilgi sonrası kareleridir. Köşeye kıstırılan kedinin duvarlara atlayışıdır.
Ne yapsak da çark etsek arayışlarıdır.
Dinazorun başı ile kuyruğunun dönüşü aynı hızda olmuyor. ABD, ağır ağır geri çekilirken kuyruğu kendini ordan oraya atıyor. AKP, Salih Müslim üzerinden Esad’la masaya oturmayı denemekten, Mısır’a yaklaşmak için debelenmeye, İran ve Irak’la görüşmelere girmeye kadar yelpazelenen bir çarkediş içinde. Gazeteci Rafet Ballı 9 Eylül'de yazmıştı:
- “Bir: Erdoğan'ın danışmanları Irak hükümetiyle bağ kurdu. "İlişkileri düzeltelim" teklifinde bulundu.
İki: Maliki, Sünni liderler dahil ortaklarıyla toplandı. Tahran'la temas etti. İran, Dışişleri Bakanı Muhammet Cevat Zarif'i Bağdat'a gönderdi.
Sonuç: Irak ve İran, ortak girişim başlatma kararı aldı. AKP hükümetini "savaş cephesi"nden uzaklaştırmak için.”
Kan oyunları Suriye kalesine çarptı, bu oyuna teşne olanların yüzüne ağır tokatlar inecek.
Kartlar yeniden karılıyor ve Avrasya güçleri hamle üstünlüğü kazanıyor. 2. Cenevre toplantısına Batı süklüm püklüm gidiyor!
Celladına aşkla bağlı olanlara ve onlara bel bağlayanlara duyurulur.
Banu AVAR, 15 Eylül 2013
banuavar@superonline.com