Suriye'nin Dostları... / Habip Hamza ERDEM

Suriye'nin Dostları... / Habip Hamza ERDEM

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzr Tem 22, 2012 10:37

SURİYE’NİN DOSTLARI
Dünyanın gündemine oturtulan ve ‘Suriye Arap Cumhuriyeti’ diye adlandırılan ‘Suriye’den sözediyorum.
Güncelinde ne var, o ayrı bir konu.
Amacım bilgi vermek değil.
Zaten ben okurlarımı düșündürmek için yazarım genelde.
Ve çoğunlukla ‘gelecek kușaklar’ca anlașılabileceğimi sanmaktayım.
Sözgelimi soru șu olsun; ‘Suriye’ diye bir ses duyulduğunda ‘ne’ ‘algılamıș’ oluyoruz?
Algılamak, sıkça yinelediğim gibi, tam da bu durumlar için geçerlidir.
‘Suriye Devleti’ mi?
Șu anda o devleti ‘temsil’ eden Devlet Bașkanı Bașer El Esad mı?
Suriye diye sınırları çizilmiș olan topraklar mı?
O sınırları çizilmiș olan topraklarda yașayan halk mı?
Araplar mı, Süryaniler mi Keldaniler mi, Türkmenler mi Kürtler mi, Ermeniler mi Yahudiler mi?
Etnik grupların müslüman mı hristiyan mı, sünni mi șîi mi, katolik mi ortodoks mu olup olmaması da șöyle dursun diyelim.
Yani bu yazının konusu, ‘Suriye’nin dostları’ denilen kesimlerin kimler olabileceği üzerine ‘akılyürütme‘ ile sınırlandırılmıș olsun.
Bu ‘dostlar’, Suriye diye ‘algılanan’ sınırları çizilmiș’ toprakların dostları mıdırlar?
Yani ülke olarak Suriye’nin dostları mıdırlar, devlet olarak Suriye’nin dostları mıdırlar, ulus olarak Suriye’nin dostları mıdırlar ?
İște ‘zurnanın zırt dediği’ yer burasıdır.
Genel olarak ülke, devlet ve ulus kavramları eșanlamlı olarak kullanılmaktadır.
Oysa Türkiye’de, Fransa’da ya da șurada burada toplanan ve kendilerine ‘Suriye’nin dostları’ diyenler; görevdeki Devlet Bașkanı’nın düșmanları ve demek ki varolan ‘devlet’in bölünmesinden ve hatta parçalanmasından yana olanlardır.
Parçalanmıș bir Suriye Devletinden birkaç ‘özerk’ ya ‘özel’ devlet çıkacağı için o sayıda Suriye ülkecikleri ve bir o kadar da sözde ‘kaderlerini kendileri belirlemiș olan halkçık’lar doğmuș olacaktır.
Șimdi de Suriye’ye batırılan çuvaldızın küçücüğü olan iğneyi kendimize batıralım bakalım.
Daha doğrusu Suriye’ye batırılan iğneden çok daha büyük olan çuvaldız Türkiye’ye çoktan batırılmıș durumdadır denilebilir.
Nereden bakılırsa bakılsın otuz yıldan buyana bu çuvaldızın acısını çekmektedir Türkiye.
Suriye’de oynanan ‘uluslararası oyun’, ‘Dur bakalım n’olacak’ mantığıyla yürütülmesine karșın, Türkiye’de ‘planlı ve programlı’ bir biçimde otuz yıldan buyana uygulanmaktadır.
Bütün bu söylenilenlerin ıșığında, Türkiye’deki AKP iktidarına ‘düșürmeye’, Baykal’ın bașbakanı ile Bahçeli’nin cuhurbașkanına suikastler düzenlemeye kalkıșanlar ‘Türkiye’nin dostları’ sayılmayacaklar mıdırlar?
Aristo mantığına göre ‘bal gibi’ sayılabileceklerdir.
Ve Türkiye’de, ya bu kadarcık ‘mantık’tan yoksun ya da sözde ‘Türkiye’nin dostları’ olan ama gerçekte ‘halis muhlis’ Türkiye düșmanları’ olan bir güruhla karșı karșıya olduğumuz söylenebilir.
Bu güruha bakan-makanlar, asker-maskerler, hukukçu-mukukçular, aydın-maydınlar, gazeteci-mazeteciler ve hepsinden önemlisi ‘büyük milletimiz’in büyük bir çoğunuluğu da dahildir.
Kim ki Suriye’ye ‘insan hakları’ ya da ‘ileri demokrasi’ getirmekten yanadır görünürde ‘Suriye’nin dostu’ ama gerçekte ‘Türkiye’nin düșmanı’dır.
Nasıl Fransızlar kediye kedi diyorlarsa, bizim oralarda da ite it derler.
Adı aslan, kaplan, panter olsa da...
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1635
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x