SURUÇ’U GEÇECEKSİN

SURUÇ’U GEÇECEKSİN

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Sal Tem 21, 2015 13:58

SURUÇ’U GEÇECEKSİN
Efendim, ‘Batı’da, emperyalizm mi artık her kimse, solculara ‘çocuk bahçesi’ gibi bir alan ayırmıșmıș da, orada onlar ‘derin çözümlemeler’ yaparmıș da kimseye zararları dokunmazmıș.
Pekiyi bu savda bulunanlar ne yaparmıș?
Bunların aydın yazarları, her gün ABD’li Bașkan’ın, Avrupalı Bakan’ın, Pentagon’dan bir çavușun söyledikleri ve yazdıklarına göre, dünyanın ve bölgenin ‘gidișat’ındaki ‘strateji’ ve ‘taktik’leri ‘keșfederlermiș.
Hergün bir ‘taktik’ değișikliği, her ay bir ‘stratejk’ derinlik bulup çıkarırlarmıș.
Kendi payıma, onlara akıl erdiremedim ama, ‘Akçakale’ye top mermisi düșse de düșmese de Türkiye bu savașın içine girecek’ diyordum ve sözümde duruyorum.
Türkiye’de ‘kanlı bir boğazlașma’ olacak diyordum ve sözümde duruyorum.
Sıkı durun, bir ‘Üçüncü Dünya Savașı’ çıkacak dedim ve sözümde duruyorum.
Bunları remil atarak değil, o küflü raflardaki ‘derin çözümlemeler’e bakarak çıkarıyordum.
O ‘Çocuk bahçesi’nde oynarken öğreniyordum.
Birinci Dünya Savașı’ndan önceki Devletler, topu topu İngiltere, Almanya, Avusturya-Macaristan, Rusya, İtalya ve Amerika’dan olușan haydi on Devlet diyelim, hem kendi ‘yazgı’larını ve hem de bütün diğer ‘halkların yazgısı’nı belirliyorlardı.
İkinci Dünya Savașı’nda bu ‘Büyük Devlet’ sayısı ‘onbir’ olmadı.
O iki ‘Büyük Savaș’ yine onlar arasında oldu.
İkinci Dünya Savașı’ndan sonra ise, ‘küçük devlet’ler arasında, sayısı belli, tam yüz savaș oldu.
Bu yüz savașın yüzünde de ‘Büyük Devlet’lerin parmağı vardı, desteği vardı.
Ama Büyük Devlet’ler doğrudan karșı karșıya gelmediler.
Ne var ki, deniz bitti. ‘Strateji ve taktik’ler tükendi.
‘Ekonomi politiğin tunç yasaları’na geldi sıra.
Șimdi ‘sermaye’ büyük/küçük ‘Devlet’ tanımıyor artık.
Artık ‘yönlendirilmesi’, ‘denetlenmesi’ olanaksız bir ‘banka-banker ağı’ var; ellerinde dünyasal üretimin tam yirmi katı kadar ‘para’ları var.
Bunları ‘borç vererek’ değerlemeleri gerekiyor.
Sen istemesen de sana ‘zorla borç’ veriyorlar ama bu ‘borç’lar, ‘yeniden-üretim’e yönelmediği için ‘batak para’ya dönüșüyor.
Dr Recep, bu ‘zorla borç verilmesi’ döneminde iktidara geldi. Gökten para yağıyordu.
Bugün de, istenirse, bir gecede Dr Recep’e 200-250 milyar dolar bulunabilir.
Kaldı ki, Türkiye özelinde, buna eșdeğer bir ‘kara para’ trafiği var.
Ve gerek PKK ve gerekse İȘID bu ‘kara para’, yani dünya finans sistemi dıșındaki paralarla ayaktalar.
Dünya finans sistemi sahipleri, yani o ‘finansal emperyalizm’ denilen kiși, kurum ve kurulușlar için, sistem dıșındaki bu gelișmeler ‘hazmedilebilir’ boyutu aștığı anda, ‘israfil surunu vuracak’ demektir.
Demek ki, sen istesen de istemesen de, Akçakale’ye top düșse de düșmese de, senin strateji ve taktiklerin çok ‘derin’ olsa da olmasa da, ‘Sur’a üflenecek’tir’.
Pekiyi, bu bir ‘ekonomik yazgıcılık’ mıdır ? Senin ellerin armut mu toplayacak ?
Hayır, sen de, eğer biliyorsan, ‘sübjektif koșulları’nı hazırlayacaksın.
Çünkü ne senin ve ne de benim ‘nesnel koșullar’da bir söz hakkımız yok.
Hamaset üreteceğine, bilgili ve bilinçli kadrolar olușturacaksın.
Ya istiklal ya ölüm diye, gözü kapalı yardan da atlanılmaz ki..
Don kișot gibi, gidip Soros’u vuracak değiliz ya..
Yakasına yapıșacağımız ‘somut’ adamın bilinmesi gerekiyor yani.
Çünkü ‘Vakit’in eli kulağında.
Ortalıkta tonla ‘Mustafa Kemal’in askeri’ var; ama bir mantar tabancası patlasa nereye kaçacağının hesabında.
Birinci dünya savașından önce, Fransa’da bir ‘asker-ulus’ terimi vardı. Çok tartıșıldı.
En çok da ‘sosyalist aydın’ ve ‘yurtsever askerler’ tarafından tartıșıldı.
Alman tehdidine karșı, bir ‘ulusal savunma stratejisi’ önerip, geliștiriyordu.
Eğri oturup doğru söylenirse, sayın Apo’nun ‘stratejisi’ de buna benziyor.
‘Türk tehdidi’ne karșı örgütlenmișler bile.
Bizim ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ de Atatürk’ün hoșaf içtiği tasın önünde fotograf çektirme sırasındalar.
Suruç’u geç, Akçakale üzerinden Ceylanpınar’a gel bakalım.
‘Atatürk’ün çiftliği’ var orada.
Girebiliyor musun giremiyor musun?
Emperyalizmin ‘çocuk bahçesi’ymiș…
Sen Atatürk’ün bahçesine giremiyorsun a dostum.
Yeri geldiğinde mangalda kül bırakmıyorsun da, emperyalizm okyanusun ötesinde ise Ceylanpınar aha tam șurada.
Reyhanlı’dan çıkarsan yola, Suruç’u geç, Akçakale den sonra bir gıdım yolun kalıyor geriye.
Suruç’u geçeceksin.
Yolun tamamını ‘tasavvur’ edebiliyor musun edemiyor musun?
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1664
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x