Balcılar’daki Kuran kursunda 18 cana malolan patlamanın ardından şikâyetçi kimse çıkmazken belde halkı ölenlerin "şehit" olduğu görüşünde. 12 yaşındaki kızını yitiren Barış Semerci yaşananları "takdiri ilahi" diye değerlendirip kimsenin ihmalini görmediğini söyledi ve ekledi: Sakın kurs için kötü bir şey yazmayın.

KONYA’nın Taşkent İlçesi’ne bağlı Balcılar Beldesi’nde, izinsiz Kuran kursu olarak kullanılan ve önceki gün sabaha karşı gaz kaçağının neden olduğu patlamayla yıkılan Boğaziçi Özel Öğrenci Yurdu’nun enkazı altında can veren 17 küçük öğrenci ile kurs öğretmeninin yakınlarıyla, yaralanan 29 kişi arasından tek şikâyetçi çıkmadı. Çocuklarını önceki gece son yolculuklarına uğurlayan anne- babalar, olayın sorumluları hakkında şikáyetçi olup olmayacakları sorulduğunda, "Takdiri ilahi. Ölüme inanıyoruz, şikâyetçi olmayacağız" yanıtını verdi. 12 yaşındaki Leyla Semerci’nin seramik ustası babası Barış Semerci, kızının ölümü için "takdiri ilahi" diyerek, kızının "şehit" olduğunu söyledi. Semerci, "Kuran kursundaki patlamada bir ihmal görüyor musunuz?" sorusuna ise "Hayır! Sakın kurs için kötü bir şey yazmayın. Onlar her zaman bizi ve beldemizi düşünüyorlar" dedi.

Güllerimiz soldu

Çöken yurtta kızı Şerife’nin yaralandığını söyleyen Ahmet Atayer ise, "Yaşanan takdiri ilahi. 18 şehit verdik, güllerimiz açmadan soldu. Cenazelerimizin birinin yüzünde Arapça harflerle kendiliğinden ’Lailaheillallah’ yazılmış. Bu büyük bir mucizedir" dedi. Atayer, kızını yabancı dil öğrenmesi için bu yurda verdiğini belirtirken, "Şikáyetçi olmayacağız. Bu takdiri ilahi ve Allah’tan gelen bir şeydir" diye konuştu. Belde halkının büyük kısmı da kayıplarını "şehit" olarak niteledi. Patlamadan sağ olarak kurtulan Kuran kursu öğrencisi Merve Avcı, rahatsızlanınca yeniden hastaneye sevk edildi. Yaralılardan 2’sinin tedavisi Ankara’da, 25’inin ise Konya’da sürüyor. Patlamadan kurtulanlara psikolojik destek verileceği açıklandı.

Erkek yurduna giremedik

Balcılar Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’ne bağlı olarak beldede faaliyet gösteren Boğaziçi Erkek Öğrenci Yurdu ise önceki günkü patlamanın ardından kapılarını dışardan gelenlere kapadı. Yurt yetkilileri muhabirimizin içeri girme önerisini kabul etmedi. Yetkililer, "Kapasitemiz 100 kişilik. Ancak şu anda 60 kadar öğrenci var" demekle yetindi. Bu sırada yurtta kalan erkek öğrencilerin pencerelerden bakmaları dikkat çekti. Süleymancılar cemaatine ait erkek Kuran kursu yaz döneminde 60 kişilik bir kapasiteye ulaşılırken, Diyanet’in Kuran kursuna ise yoklama defterine göre 30 öğrenci katılıyor. Boğaziçi Erkek Öğrenci Yurdu modern görüntüsüyle dikkat çekerken, Diyanet’in kursundaki bakımsızlık, yatakhanelerin durumu, bazı yatakhanelerin gelişi güzel atılmış yataklarla depo haline getirilmiş olduğu görüldü.

Genel müdür Azrail

yurt binasınına enkazında bulunan bir mektup dikkat çekti. Bir öğrencinin yazdığı tahmin edilen, ’Kandiliniz mübarek olsun’ diye başlayan mektupta, esprili bir şekilde ölüm anlatılıyor. Mektupta ’Ahiret Havayolları ile seyahat edileceği, Ahiret Hava Yollarının genel müdürünün Azrail olduğu’ yazıyor.

Karanlıkta gömüldüler

YURT binasının çökmesi sonucu ölen 18 kişiden 17’si teşhis işlemlerinin uzaması yüzünden önceki gece gözyaşları arasında son yolculuklarına uğurlandı. İlk olarak faciada yaşamını yitiren 6 kız çocuğu için beldede cenaze töreni düzenlendi. Konya şehir merkezinden geç saatlerde beldeye getirilen 4 öğrencinin cenazesi ise hava karardıktan sonra, otomobil farlarının ışığında, dualarla toprağa verildi. 13 yaşındaki kızı Şehrinaz’ı hiçbir yerde bulamayan baba Hasan İbrahim Avcı’nın isteği üzerine akşam saatlerinde enkazda yeniden arama yapıldı. Enkazdan çıkarılan küçük kız da dün toprağa verildi.

3 kişi tutuklandı

OLAYLA ilgili olarak gözaltına alınan Balcılar Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği Başkanı Mehmet G, Özel Boğaziçi Ortaöğretim Yurdu Müdürü İbrahim Ç, Müdür Yardımcısı Mehmet S. ve yurdun kurucusu olduğu belirtilen Mümin E’nin, jandarmada ifadeleri alındı. Zanlılar daha sonra adliyeye sevkedildi.

Hadim Sulh Ceza Mahkemesi, 18 kişinin ölümü 29 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayda kusurlu gördüğü Boğaziçi Öğrenci Yurdu Müdürü Hüseyin Çömlek, Müdür Yardımcısı Mehmet Semerci ve Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı Mehmet Göktaş'ı tutukladı.

Sabaha karşı saat 04.00'te verilen tutuklama kararından sonra Hüseyin Çömlek, Mehmet Semerci ve Mehmet Göktaş, Konya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Çömlek, Semerci ve Göktaş, iddianamanenin hazırlanmasından sonra Konya Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.



[img]http://img178.imageshack.us/img178/7320/hurriyetlogosn3.jpg[/img]

---

Quo vadis Türkiyem...? Bu uyusturulmus beyinlere ulasmak cok zaman alacak, cok...

Canlarından birer parça olan yavrularını yanı başlarında herhangi bir caminin Kur'an kursuna gönderebilecekken;Kur'an kursu görünümü altında ''ATATÜRK rejimi nasıl yıkılır?''üzerine ŞERİATÇI eğitim almak üzere kim bilir hangi tarikatin ve hangi cemaatin denetiminde olan bu denetimsiz yerlere gönderen anne ve babanın zaten benim gözümde insan değeri yoktur.Ama şu yukarıda ki yazılanları da okuduktan sonra böyle ana ve babaya bela okunmaz da ne yapılır?

Bu kursun yöneticisi görünümünde olan kuklaları değil ama bu kursun sahiplerini bulup en ağır cezalara çarptırılmak üzere mahkeme etmesi gereken de devlettir.

Yurt faciasına şaşırtan tepki

Yaralı kızın babası Atayer, "Bizim kızımız köpük partisinde ölmüyor" dedi.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavisi devam eden Şerife Atayer'in (12) babası Ahmet Atayer (48 ), hastane önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, yurt hocaları, yöneticiler ve binayı yapan müteahhitte ihmal bulunmadığını, ihmalin gaz kaçağı olduğunda önceden uyarı veren cihazı yerleştirmeyenlerde olduğunu ileri sürdü.

Maliyeti çok düşük cihazın bulundurulmamasının, yaşanan acı olayda çok sayıda öğrencinin ölmesine ve yaralanmasına neden olduğunu belirten Atayer, ''18 çocuğa değer miydi? Gaz kaçağını bildiren bir cihazın maliyeti ne kadar?. Bu sorgulanmalı'' dedi. ''Bizim çocuklarımız baleye gitmiyor, diskoya bara gitmiyor, köpük banyosunda ölmüyor, bazı medya grupları neden çok abartıyor aklım almıyor'' diyen Atayer, şöyle konuştu:

''Çocuklar dil bilgisinden, yabancı dilden (Arapça, İngilizce) mahrum kalmaması için yurda gidiyor. Ben de çocuğumu bu amaçla gönderdim. Yaralı babası olarak şikayetim yok. Benim çocuğum kayıt olmak için yurda gitti. Akşam geç saatler olduğu için o gece yurtta kaldı. Zaman zaman burada kalıyordu. Burada ölenler şehit, kalanlar ise gazidir.'' Binanın çökmesi sonucu büyük kızı Huriye Durmuş'u (14) kaybeden, küçük kızı Esra Durmuş ise yaralanan acılı baba Abdullah Durmuş, evlat acısını çok kötü bir şey olduğunu, kızlarını kaybettikleri için büyük üzüntü içinde olduklarını bildirdi. ''Böyle acıları Allah kimsenin başına vermesin'' diyen baba Durmuş, ''Olay günü küçük kızım Esra, ablasının yanına gitmiş. Geç saat olunca da orada kalmış. Bilemezdi ki binanın çökeceğini'' dedi.



Kaynak

---

Yok arkadaslar, bu nesil tamamen uyusturulmustur. Evlat acisi ile bile ayikmayan beyinlere bizim yapabilecegimiz hicbir sey yoktur. Allah bir sonraki nesilleri kurtarabilmeyi nasip etsin.

Bu insanlari da Allah kurtarsin! (saydigim küfürler bana kalsin)

Lâ havle...

Şehitlik mertebesiyle avunuyorlar da, bu kayıpların şehit sayılması nedendir diye hiç sorulmuyor. Kaynağını bir hadisten alıyor fakat, hadiste bunun nedeni geçmiyor. Hadislere ne kadar güvenilir, bu da tartışılır elbette... Velevki şehit sayılsınlar; üstelik şehitlik, dünyevi değil uhrevidir. Dünyalık hataları sorgulamaya engel teşkil etmiyor.

İnsanımız cehaletten kıvranıyor, cehalletten. Avrupa diyoruz, Amerika diyoruz da, en büyük düşman olan cehaletten pek az bahsediyoruz.

Öncelikle ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

---

İyi de kardeşim bunların da beyinleri ölü!?.. Yaşayan ölüler.

Bu nedir yani? Takdir ilahi! Tamam olur, olabilir.

Fakat bu durum bu ihmali gösterenleri haklı çıkarmaz. Bu ne cahillik, bu ne vurdumduymazlık, bu ne saçmalık, bu ne gözü kararmışlıktır?

Tövbe estağfurullah.

Allah akıl fikir versin.

Haber sitesinde okudugum ve maalesef katildigim bir yorumu aktarmak isitiyorum:

Buralar çocuklara Milli Benliğini unutturup Arap Kültürü pompolama merkezleri... Kendilerine köle ve cariye yetiştirmek için oluşturdukları arka bahçeleri...

Belli bilgi ve psikolojik olgunluğa ulaşmamış çocukları korku ile terbiye edip beyinlerini yıkıyorlar...

Kız çocuklarına babalarının malları kocalarının köleleri 2.sınıf insan oldukları anlatılıyor...

Küçücük yaşta bu ezikliğe mahkum ediliyorlar... Erkekler ise potansiyel cihad savaşcısı olarak zihinleri işleniyor, kadınların kendilerine verilen armağan, yürüyen sex makinaları, cinsel tahrik metaları olarak algılamaya başlıyorlar...

dedi. ''Bizim çocuklarımız baleye gitmiyor, diskoya bara gitmiyor, köpük banyosunda ölmüyor,

Bu lafı okuyunca üzüldüm gerçekten üzüldüm,hem takdiri ilahi diyeceksin hem böyle diyeceksin Efendi sen ilkönce önlemini al ondan sonra takdiri ALLAH'A Bırak

Köpük banyosunda ölen gençlerimizde takdiri ilahi sonucu ölmüştü,kaderinde böyle ölmek varmış,ben köpük banyosunda ölen insanların ailelerin yerinden olsam şu adama dava açalım işte cehaletin bir örneğini gördük ALLAH Kimseye Cehaletsiz bırakmasın Amin

Ya gerçekten insanın aklı almıyo. Kardeşim senin canın ölüyo nasıl böyle salak salak tepkiler verebilirsin... Şoktayım ya. Ve kimsede şikayette bulunmuyo.

PES VALLAHİ PESSSS...