Talabani: "Bence Bush Irak'ı özgürleştiren bir kahramandır."

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

Talabani: "Bence Bush Irak'ı özgürleştiren bir kahraman

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Mar 16, 2009 14:43

"Bence Bush Irak'ı özgürleştiren bir kahramandır."

Irak Cumhurbaşkanı Talabani: Birleşik Kürdistan için şiirlerimiz olduğunu inkâr etmiyorum. Ama hayal etmeye devam edemeyiz. Türkiye'yi, İran'ı ve Irak'ı nasıl bölecekseniz...

Saddam Hüseyin trajik sonun başlangıcındaydı. Kuveyt'i işgal etmişti. ABD ise Kuveyt petrollerini kaptırmak niyetinde değildi. Saatlerin geriye saydığı 24 Aralık 1990 gecesi Erdal İnönü'yle küçük bir jetle Bağdat'a uçtuk. İnönü, "Belki savaşı durdurabiliriz" diyordu.. Karanlık bastıktan sonra indik ambargo altındaki Bağdat Havaalanı'na.. Ünlü El Reşit oteline gittik. Saddam, ABD ile alay edercesine otelin döşemesine Bush'un mozaikten portresini yaptırmıştı.. Basarak otele giriliyordu. Sabah kalktığımızda, İnönü Saddam'la görüşmeye gitmişti bile. Sonunda bizi de almaya geldiler. Saddam öldürülmekten korktuğu için her gece ayrı bir yerde yatıyordu. Camları siyaha boyanmış minibüsün içinde nereye götürüldüğümüzü bilmeden uzun süre dolaştırıldıktan sonra bir yerde durduk. Kültür Sarayı'ymış. Saddam Hüseyin'le bir saatten fazla konuştuk. "Bush da kimmiş ki ? Bana bir şey yapamaz?" havasındaydı.

16 Ocak 1991 gecesi Kuveyt'e füze yağmuru başladığı zaman da Saddam, ABD'nin neler yapabileceğini hâlâ anlayamamıştı.. 1994'de Bağdat'a ikinci gidişim çok daha maceralı oldu... Bu kez Saddam'ın sağ kolu Tarık Aziz'le görüşmek için gittim. Ambargo altındaki Bağdat'a tek gidiş yolu Amman'dan bin kilometrelik otobandı. Kiraladığım ciple çölde ip gibi uzanan otobanı 12 saatte aştık ve yine Bush'un portresine basarak El Reşit Oteli'ne yerleştim. Tarık Aziz'le 1 saatlik bir görüşme yaptım. Sıkıntılıydı ama çaresiz meydan okuyordu. O görüşmemin üzerinden 15 yıl geçti. Cumhurbaşkanı Gül'den önce Irak Devlet Celal Talabani'yle görüşmek için Bağdat'a gitmeye karar verdim. Kafamda yüzlerce soru vardı. Bağdat'ta uçmama birkaç saat kalmıştı ki ateş altındaki bölgede mucizeler yaratan Büyükelçimiz Derya Kanbay'la genç ve parlak diplomatımız Emre Uygun'dan telefon geldi: "Talabani sizi Süleymaniye'de bekliyor. Biletimi iptal edip Süleymaniye'ye uçtum. Talabani'yle, Saddam'ı, Irak'ın geleceğini ve herkesin büyük özlemi olan barışı konuştuk.

Celal Talabani'yle ilk tanışmamız 1990'ların başına rastlar. Saddam'ın Kuveyt'e saldırının ağır faturasını ödemeye başladığı günlerdi. Turgut Özal, Irak Kürtleri'ni güvenlik şemsiyesine almıştı. İncirlik'ten kalkan Amerikan savaş uçakları 35. paralelin kuzeyinde kuş bile uçurtmuyorlardı. Özal'ın talimatıyla, Talabani ve Barzani'ye TC kırmızı pasaportu bile verilmişti. "Bağımsız Kürdistan" için savaşan iki Kürt lider böylece dünyayı dolaşabiliyorlardı. Talabani'yle yıllar içinde birçok kez görüştük. Ama ilk kez Süleymaniye'ye tepeden bakan ve adeta kuş uçurtulmayan geniş arazi içindeki 3 katlı büyük villasında konuştuk. İran'dan gece geç saatte dönmüştü. Oldukça yorgundu. Diz kapaklarınki sorun yüzünden bastonla yürüyordu ama neşesinde ve enerjisinde hiçbir azalma yoktu.

IRAK PARÇALANMAZ


"Hoş geldiniz Nur Hatun" deyip ceviz kaplama masasında oturdu ve "Bana her şeyi sorun" diye söyleşiye girdi. Ben de 1.5 saat boyunca her şeyi sordum.

-Herkes Irak'ın gelecekte parçalanacağını düşünüyor. Amerika çekildikten sonra parçalanma nasıl önlenecek? -Bakın Irak parçalanamaz.

-Neden? Kürtler hep bağımsızlık istemediler mi ? - Gerçekçi olalım. Irak Kürdistan'ı Irak'ın bir parçasıdır. Kürtler referanduma sunulan yeni anayasanın ilk maddesinde "Irak Federatif demokratik bağımsız bir ülkedir" diyor. Iraklı Kürtler yüzde 95 oranında anayasaya evet dediler. Hepsi hür iradeleriyle Irak'ın birliği için oy verdiler.

KİMSE AYRILMAK İSTEMİYOR

- Ama zamanı geldiğini düşündüklerinde bağımsızlık ilan etmeye kalkamazlar mı? -Tamam, farz edelim bağımsızlık ilan ettiler. Ne olacak? Türkiye, İran, Irak ve Suriye, Kürtlere savaş açmayacaklar ama sınırları kapatacaklar. Nasıl yaşayacaklar? Nasıl ithalat ve ihracat yapacaklar? Türk kardeşlerime söylüyorum. Kürdistan'ın bağımsızlık ilan etmesinden korkmayın diyorum. Ayrıca Irak'ın içinde kalmak, Kürt halkının ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasi çıkarınadır. Federasyonda kendi kendimizi yönetiyoruz. Irak Cumhurbaşkanıyız. Genelkurmay Başkanıyız, Başbakanız. Birçok bakanımız var. Kendi çıkarlarımızı görüyoruz. Son olarak bu yüzyıl da halkların birleştiği bir yüzyıl. Avrupa'ya bakın.. Globalizasyon döneminde halkların çıkarı ayrılıkta değil birlikte yaşamaktan geçiyor. Birlikte yaşadıkları takdirde daha fazla siyasi, ekonomik ve sosyal çıkar sağlıyorlar. Bütün bu nedenlerle Kürdistan'ın ayrılığı başarısız olur. -Ya Sünniler? - Hayır bu ülkeyi uzun süre yönettiler, ayrılmak istemiyorlar.

- Basra bölgesindeki Şiiler kopmaz mı? - Hayır. İlk kez parlamentoda ve hükümette çoğunluğa sahipler. Onlar da ayrılmak istemiyor. Ayrıca unutmayın uluslararası toplum ve ABD, Irak'ın parçalanmasına karşı çıkıyor. Ortadoğu'da Avrupa'da Irak'ın parçalanmasını destekleyen tek bir ülke yok. Bu yüzden imkânsız.

- Barzani de sizle aynı görüşte mi? - Evet ! Evet ! Evet ! O da aynı görüşte.. Birçok kez bunu izah etti.

NASIL BÖLECEKSİNİZ

-Ya büyük Kürdistan hayali ne olacak?
- O şiirlerdeki bir rüyadır. (gülerek )

- Gerçekten mi? (gülerek) - Gerçekten. Büyük Kürdistan? Nasıl Türkiye'yi İran'ı, Irak'ı böleceksiniz? Bunu düşünmek bile imkânsız. Böyle bir şey için dünya savaşı gerekir. (gülüyor) Bu imkânsız. Osmanlı döneminde Kürtler bölünmüş. Bazıları Türkiye'de bazıları İran'da kalmış. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra da bu bir gerçek haline dönüşmüş. Gerçeği kabul etmemiz lazım. Bütün her şeyi değiştirmeye kalkamayız. İkinci Dünya Savaşı yaşandı ama Ortadoğu değişmedi. Birleşik Kürdistan için şiirlerimiz olduğunu inkâr etmiyorum. Ama hayal etmeye devam edemeyiz.

Irak terörü yenmeye başladı

Saddam hatasının faturasını hayatıyla ödedi.. Ama Irak da ödedi ve ödüyor.. Ülke kan gölüne döndü. Akan kanı nasıl durduracaksınız ?


- Size tam katılmıyorum. Irak çok şey kazandı. Binlerce masum toplu mezarlara gömüldü. Dünyanın en korkunç diktatöründen kurtulduk. Bunun bedelini ödedik. Dünyada her devrimin faturası olur. Irak tarihinde ilk kez hürriyetini kazandı. İlk kez bağımsız seçimler oldu. Irak halkı parlamentosunu ve hükümetini seçti. Büyük bir değişim ve başarıdır.

-Yine de çok insan ölmedi mi? - Evet ama teröristler yaptı. Terör her yerde var. Pakistan'a Hindistan'a Mısır'a ve diğer ülkelere bakın. Terörizm insanlığa yönelik bir tehdit.. Irak dışarıdan gelen terörün saldırısına uğradı. Bu hürriyetin ve demokrasinin bedelidir.

-Her şey doğru yönde mi gidiyor? -Evet. İnsanlar terör korkusundan yavaş yavaş kurtuluyorlar. Birçok bölge daha güvenli bir hale geldi. El Ambar gibi birçok yerde halk güvenliği sağlamaya başladı. En önemlisi de bu. Terörizmi Irak halkı yenmeye başladı.

'Başkan Bush kahramandır'

- Herkes Bush'u Irak'ta büyük hatalar yapmakla suçluyor.
-Hayır katılmıyorum. Bence Bush Irak'ı özgürleştiren bir kahramandır.Tabii ki Amerikalılar bilmedikleri bir ülkeye gelip birçok hatalar yaptı. Ama genellikle Bush'un politikası dostçaydı.

-Eğer Türkiye Irak'a müdahale için Türk topraklarının kullanılmasına izin verseydi daha az kan akardı diyenler var. - Türkiye'nin iç meselesiyle ilgili yorum yapmak istemiyorum.

- Amerikalılar çekilmeye başlayınca Irak'da iç savaşın patlak vermesinden korkanlar var. Siz de korkuyor musunuz?
-Hayır kesinlikle iç savaş bitti. Teröristler sivil Şiiler'i öldürüp, bazı Şii gruplar da intikam almaya kalkıp masum Sünniler'i öldürmeye başladığı zaman böyle bir tehlike yaşandı. Şimdi iki toplum da birbiriyle işbirliği halindeler. Samara'da Sünni Araplar yaşıyor. İlk kez bu yıl Şiiler Samara'daki kutsal camilerine gittiler ve birlikte dua ettiler. Bu Sünniler ve Şiiler arasındaki dostluğun yeniden güçlenmeye başladığını gösteren bir işaret.


Nur Batur/Sabah


Kaynak
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen maydonos » Sal Mar 17, 2009 3:42

Inonu, savasa katilmadi sizinde tum hayalleriniz suya dustu 2. dunya savasinda sayin talabani.O zaman yapamadiginizi 4 milyon insani katlederek ozgurlestik diyorsunuz.Cok yazik.Asil cakma diktator bunlar.Olan kadinlar ve cocuklara oldu.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Haberler

İletigönderen jamesB07 » Sal Mar 17, 2009 8:41

ickici George Bush, nasil kahraman oluyor anlamadim! iraka geldi milyonlari oldurdu, irak'in sozde ve kukla baskani talabani
kalkmis,katili kahraman acikliyor! dunya tersine dondu anlasilan, kahraman herkesi kurtarir,oldurmez! biz filmlerden boyle
gorduk, kukla baskan talabani'nin kahraman dedigi katil Bush ise herkesi olduruyor! bu nasil kahramandir? ---TANHU---
Kullanıcı küçük betizi
jamesB07
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Pzr Eyl 28, 2008 2:39

İletigönderen Urumchi » Çrş Mar 18, 2009 1:17

Amerikan Kopekleri
Ülkemiz, dünyanın en büyük en zengin ekonomisine dahi sahip olsa, asla tatmin olmayacak, Bosna, Afganistan, Çeçenistan ve Irakta yaşadığı vicdan sızısını gidermeden rahat etmeyecek, bir halk.

Irak ve Bosna işgaline sessiz kalan Avrupa karşısın­da, halkımız ve aydınlarımız, bir insanlık sesi arıyor, kendi kültürlerinin içinden bir adalet duygusu, bir iyilik fikri devşirmek istiyor.

Karşılıksız iyilik, iyilik, mal gibi, borsa gibi, dolar gi­bi yükselen ya da Avrupanın yasaları gibi dünya alem görsün diyen hukuki metinler değil, hiçbir tanımı ve ta­rifi ve kuralı olmayan bir iyilik.

iyilik, hızla yayılır, iyilik, her insanın, her devletin in­sanlığın yasaması için olmazsa olmaz en temel duygumuzdur. insanlığın en büyük değeri. Bir küçük iyilik, dünyanın neresinde olursa olsun fırtınalar yaratır, çok çabuk çoğalır, etkileri asırlar sürer.

Şimdi, kapısı sabah vakti Amerikan askerlerince kı­rılıp parçalanan, annesi babası don gömlek yataktan fırlatılıp duvara dizilen dört yaşındaki Iraklı çocuklar, bizlerden bir iyilik beklemekte. Uçsuz bucaksız çöller­de kendi halinde yaşayan bir Iraklı çoban hepimizden Allah rızası için adalet beklemekte.

Bizi, aydınlarımızı, halkımızı, insanlığı yüceltecek olan değer, iyiliktir. Rusya, ABD ve Avrupa kültürünün karşısında bizi yüceltecek ve elimize insanlık meşalesi-

ni verecek olan duygu, Allah rızası için kardeşlerimize iyiliktir. Küçük bir iyilik, devletlerin tüm maddi yasala­rından ve zenginliklerinden ve kudretinden daha büyük anlamlar taşır! İnsanoğlu’nun kaybolmuş ruhu, ezilmiş vicdanı ve hâlâ insanoğlunun evrendeki en büyük mu­cizesi, yardımlaşma, el sıkışma, paylaşma, bir küçük yardım paketi gönderme, komşusunu düşünüp, üzülmesidir!

Petrol ve madenlerimizi ve inançlarımızı bilmeksizin yağmalayanlar karşısında insanoğlunun acısını din­dirmenin tek yolu, iyiliktir. Hem kendimiz hem halkımız hem devletimiz hem insanlık, zalimlerin işgal ettiği bu dünyada ancak iyilikler yaparak, varolabilir.

Topraklarını, çoluk çocuklarını, inançlarını, sokakla­rını, dünyanın en manyak en delirmiş silahlarına karşı savunan insanların yanında iyiliklerimizle durabilmeli-yiz. Milli menfaatler, devlet çıkartan ve politikalar dü­şünmeden yapabileceğimiz iyilikler tüm insanlığın özle­diği ve aradığı insanlık çığlığıdır.

Ortadoğu toprakları kan ağlıyor. Şarkı söyleyen bir Arap çocuğunu en son ne zaman gördünüz? Yoksul, mazlum, silahsız insanlar, dünyanın en büyük şeytanları Amerika ve İsrail’e karşı ayakta durmaya çalışıyor. 15 yaşındaki evlatlarını intihar bombalarıyla havaya uçurmaktan başka şansları kalmamış.

Isa, bugünlerde ne yapıyor? Hazret-i Musayla, Ku­düste, ölen, yağmalanan, talan edilen Müslüman ço­cukların ardından kahkahalarla mı gülüyor?

Batı, kültürümüzü ve insanlarımızı neden yağmala­yıp, tarihten silmeye çalışıyor. Batı, kültürümüzü işe yarar, verimli bulmadı mı?

Ama, karanlığımızı çok işlevsel buldu. Öyle verimli karanlığımız var ki, sürekli aydınlatmaya geliyorlar. Ne komik, batının dört yüzyıllık aydınlatma düşüncesi bizi kendi petrolümüzle aydınlatmaya geliyor.

Batı, inançlarımızın ve tarihimizin eski olduğunu, bu kadar eskimiş şeyin asla modern olmayacağını, bu ka­dar eskimiş kültürün ancak zalim diktatörler yetiştire­ceğini iddia ediyor, işte bu yüzden, onurumuzu ve inançlarımızı bombalarıyla örseleyerek, artık bu hırpa­lanmış tarihten ve inançlardan kurtulup atmamızı bek­liyorlar. ABD askerlerinin sırt çantalarında getirdikleri, hukuk ve özgürlükleri bayramlar yaparak kullanmamı­zı istiyorlar.

Bağdat müzesini yağma etmelerinin sebebi, bizim kültürel zengin geçmişimizdi. Ancak, karşılığı dolar olarak belirtilmemiş eserlerdi. Batı, karşılığı dolar ola­rak yazılmamış hiçbir şeyden hoşlanmaz, bu yüzden yağmaladılar, şimdi bu değerli eserler el altı serbest pi­yasada dolar karşılıklarıyla değerlendirildi ve artık bu eserler de batının envanter zenginliklerine girdi.

işgal güçlerine zorluk çıkarttığı için Iraklılara tazmi­nat davası açacak kadar delirmiş, akıl hastası batı me­deniyeti!

Artık, gasp edilmiş bir şirketin malı Irak, iki ortağı yarın birbirine girer. ABD, İngilizlere, üç milyar ver, sa­na bırakıp çekileyim demeye başlar. Ya da ikisi de ar­tık çamura saplanmış bu ihaleyi Japonlara satabilir.

Şu anda, Avrupa ve Amerikanın üniversitelerindeki bilim adamları bu kadar sessiz kalacak hangi yoğun ça­lışmalar içindeler.

insanlık sorunu kalmadığına göre, ahlak bittiğine göre artık yapacakları, kesin bilimdir. Bilim tarihi de hep bu kesin bilimi arayıp durmadı mı? Çocukları öldü­rüp, ülkeleri yağmalatıp sarsılmayan tek insan türünü onlar bu kesin bilimle icat etmediler mi?

Irakın ne kadar barbar, geri, zalim, İslam’ın ne ka­dar vahşi bir din olduğunu dünya ekranlarından reklam etmek için Irakı atom bombalarıyla yağma ettiler. Bu sefer bilimsel inceleme için değil, askeri bir inceleme için geldiler. Bu ülkeyi işgal ve halkını topyekün öldür­mek, batı kayıtlarına ye idrakine, tamamen profesyonel bir çalışma olarak girdi. Bu profesyonellere yardımcı olmak hiçbir ülke ve modern insan için utanç verici de­ğil, artık.

Ama bilmedikleri bir şey var! Güneşin neden bu ka­dar parlak olduğunu hâlâ bilemiyor bilim adamları! Rüzgarın meteorolojinin konusu olduğunu sanıyor bu adamlar, rüzgarın Tanrının soluğu nefesi olduğunu unutmuş, bu adamlar!

O kaskatı, sert, çelik silahlarıyla, hala iyilikten, ada­letten bahseden Allahın çocuklarını ve Allahı öldürme­ye yemin etmişler!

Yer, gök, doğu, batı, uygarlıkları, bilim adamları... Görecekler, ilahiler mi deliyor bu gök kubbeleri, atom bombaları mı?

Şimdi, hepimiz dua ediyoruz, karanlık ve kutsal yal­nızlıklarına gömülmüş Iraklı çocuklara!

Ve hepimiz artık, Bağdatta bir Amerikalı asker daha öldürülünce,

Nihat Genc
Referans : http://www.metu.edu.tr/~ulubay/amerikankopekleri.htm
Ama bilmedikleri bir şey var! Güneşin neden bu kadar parlak olduğunu hâlâ bilemiyor bilim adamları! Rüzgarın meteorolojinin konusu olduğunu sanıyor bu adamlar, rüzgarın Tanrı'nın soluğu nefesi olduğunu unutmuş, bu adamlar! O kaskatı, sert, çelik silahlarıyla, hala iyilikten, adaletten bahseden Allah'ın çocuklarını ve Allah'ı öldürmeye yemin etmişler! Yer, gök, doğu, batı, uygarlıkları, bilim adamları... Görecekler, ilahiler mi deliyor bu gök kubbeleri, atom bombaları mı?
Kullanıcı küçük betizi
Urumchi
Üye
Üye
 
İletiler: 259
Kayıt: Çrş Şub 25, 2009 17:46


Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x