KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Ada'da son dönemde artan sivil-asker gerginliğinin "kaşınmaması'' gerektiğini söyledi.
Rum kesiminde, Makarios iktidarına karşı uygulanan darbe sayesinde Türkiye'nin Barış Harekatı'nı gerçekleştirdiğini hatırlatan Talat, "Rum kesiminde, ordu-sivil yönetim ve Yunanistan ile sorun yaşanması onlar açısından felaket oldu. Böylece, 1974'te Türkiye'nin müdahalesini sağladılar'' dedi. Talat'ın dikkat çekici açıklamaları şöyle:
KKTC'NİN İLANI HATA MI TARTIŞAMAM
Cumhurbaşkanı olarak KKTC'nin daha ileri götürülmesi için ettiğim yeminler ve bağlılıklar var. Bu konumdaki biri olarak KKTC'nin ilanının hata olup olmadığını tartışma konusu yapamam.
MAKARİOS HATIRLATMASI
Askerle aramızda problem olmamalı. Kıbrıs davasına bundan büyük kötülük olamaz. Bazı sıkıntılar oldu ancak bunların kaşınmaması lazım. Bunu geçmişte Rumlar yaşadı. Rum ordusu ile sivil yönetimi arasında, Yunan ile Rum yönetimi arasında sorunlar yaşandı. Böylece 1974'te Türkiye'nin müdahalesini sağladılar. Bu onlar açısından felaket, Kıbrıslı Türkleri ise Yunanistan'la birleşmekten kurtaran bir olaydı. Asker-sivil ilişkileri ve Türkiye-Kıbrıs ilişkilerinde son derece hassas olmalıyız, bunun şakaya gelir yanı yok. Türkiye ile işbirliği dışında bir seçeneğimiz yok.
TARİH KİTAPLARINDAN KATLİAMI ÇIKARDIK
Tarih kitaplarında katliam yerine, şehitlerin şehit olmadan önceki fotoğraflarını kullanarak hamasetten uzaklaşılmaya çalıştık. Türkiye'de yayınlanan tarih kitaplarının hiç birinde katliam resmi yok, o zaman Türkiye'deki kitapları hazırlayanlarda mı düşman?
BELGESEL LİNÇİ DOĞRU DEĞİL
KKTC'de devlet televizyonunda yayınlanan ve tartışma konusu olan belgeseli izlemedim ama izleyeceğim. İddiaları doğruysa tabii ki doğru bulmuyorum ancak birilerini linç etmenin anlamı yok. Belgesel, iki gözlüklü çekilmez, Rum gözüyle ve Türk gözüyle. Ortaya böyle şey çıkmış.
'Sezer sonrası Köşk yolu sıklaşabilir'
Talat, Köşk için ise şunları söylüyor: "Türkiye'de Kıbrıs sorununu yöneten makam Cumhurbaşkanlığı değil. Türkiye Cumhurbaşkanı da Kıbrıs sorunuyla ilgili çalışmıyor, bu nedenle yakın çalışmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yeni Cumhurbaşkanı uluslararası politikada daha fazla rol alırsa ben de daha sık Köşk'e giderim. Camlı Köşk'te kalmama nedenim de, otelde daha rahat olmam. Sezer, Ecevit'in cenazesi için Camlı Köşk'te kalmamı önerdi ancak ben cenazeye katıldıktan sonra döndüm."
Kaynak