
'Tandoğanda, Anıtkabirde toplananlar, ABD imamı sloganını atarken ABD İslamı na karşı çıkıyordu, İslama değil! ...Türk halkının öz den gelen gücüydü, söz den değil! Bu güce karşı kim durabilmişti ki,Amerikan İslamı nın Türkiyedeki tezviratçıları yaptıkları yayınlarla durabilsin!..'
Arslan Bulut'un yazısı:
----------- Tandoğanın mesajını iyi algılayanlar! ------------
Cumhuriyet mitingini Paristen, dünya televizyonlarından takip etmeye çalıştım. Batı dünyası, özellikle ABD, Türk halkının mesajını algılamıştı. Mesaj özetle şöyledir:
Şüphe yok ki, arkadaşlar, millet birçok fedakârlık, birçok kan pahasına, en nihayet elde ettiği hayat dayanağına kimseyi tecavüz ettirmeyecektir. Bugünkü hükümetin, meclisin, kanunların, anayasanın mahiyeti ve hikmeti hep bundan ibarettir.
Dolayısıyla kimse, hükümet olmayı, seçmenin dörtte bir oyuyla mecliste çoğunluk elde etmiş olmayı, kanunlarla ve Anayasa ile istediği gibi oynama fırsatını bulmuş olmayı ve Anayasadaki Cumhurbaşkanlığı seçim şartlarını Türk Milletinin hayat dayanağına tecavüz için kullanamaz!
* * *
Mustafa Kemal Paşa, Vaktaki Muaviye ile Hz. Ali karşı karşıya geldiler. Sıffin vakasında Muaviyenin askerleri, Kurân-ı Kerimi mızraklarına diktiler ve Hz. Alinin ordusunda, bu suretle tereddüt ve zaaf husule getirdiler; işte o zaman hak olan Kurân, haksızlığı kabule vasıta kılındı sözleriyle İslam ülkelerinin başına gelene özetliyor ve Onların menfi yönde atacakları bir adım, yalnız benim şahsi imanıma değil, yalnız benim gayeme değil, o adım benim milletimin hayatına karşı bir kasıt, o adım milletimin kalbine havale edilmiş zehirli bir hançerdir. Benim ve benimle hemfikir arkadaşlarımın yapacağı şey, mutlaka o adımı atanı tepelemektir diyordu! Mesaj budur!
* * *
Cumhuriyet mitinginde sanki İslama yönelik bir saldırı varmış gibi gereksiz savunma yapanlara gelince..
Bugün, ABD Türk varlığına karşı Muaviye yöntemi ni kullanmaktadır. Bugün ABDnin Gerçek Furkan adı altında Kuran-ı Kerimi bile yeniden yazdırdığını, ve ABDnin eski Ankara Büyükelçisi, Edelmanın, ABDnin 21. yüzyıldaki en büyük stratejisi İslamı dönüştürme stratejisidir dediğini biliyoruz.
Tandoğanda, Anıtkabirde toplananlar, ABD imamı sloganını atarken ABD İslamı na karşı çıkıyordu, İslama değil!
Onlar, ABDnin, İslamı istismar ederek iktidarı ele geçirmiş bir siyasi grupla Türk ülkesini yönetmesine karşı çıkıyordu! Bu sebeple konuşmacılar, Afganistan ve Irakta Müslümanları boğazlayan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olduğunu söyleyen Tayyip Erdoğana ve AKPnin Cumhurbaşkanı belirlemesine karşı çıkıyordu!
Mesajı bu sebeple en iyi algılayan Amerikan medyası oldu! Tabii Amerikan medyası derken, miting sırasında Amerikan filmleri yayınlayan Türkiye televizyonlarını da kastediyorum! Onlar da mesajı iyi algıladığı için saklamaya çalışıyordu ama nafile!
* * *
Biz, miting günü Pariste Talat Paşa Komitesinin düzenlediği Fransa dur, beynini hapsetme! Ermeni Soykırımı emperyalist bir yalandır konferansındaydık. Talat Paşa Komitesinin Avrupa Temsilciliği de kuruldu.
Fransa, bu toplantının mesajını da iyi algılamıştı ki Türk Dışişlerine baskı yaparak, Bastilde yapılacak yürüyüşü engellemiş hem de her ihtimale karşı aynı gün Paristeki kaçaklara bir konser düzenletmişti! Fakat Ankaradaki Cumhuriyet mitingini önleyebilecek hiçbir güç yoktu!
Çünkü bu Türk halkının öz den gelen gücüydü, söz den değil! Bu güce karşı kim durabilmişti ki,Amerikan İslamı nın Türkiyedeki tezviratçıları bir aydır yaptıkları yayınlarla durabilsin!
Bir ders de Biz sokağa inmeyeceğiz diyenler almıştır! Bizim Çağlayanda düzenlediğimiz mitingde sanatçı Volkan Konakın ifade ettiği gibi Tarihin çektiği fotoğrafta gözleri kapalı çıkmıştır!
Arslan Bulut, 17 Nisan 2007