Taraf'tan yeni TSK iddiası: AKP ve Gülen'i bitirme planı

Tartışma Alanı

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Haz 16, 2009 18:33

Belge Hem Doğru Hem De Yalan

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan olağanüstü toplantı tamamlandı. Toplantıda elbette Taraf Gazetesi’nde yayınlanan ve Genelkurmay Başkanlığı’nın yalanladığı “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesi konuşuldu.

Herkes belgenin sahte mi gerçek mi olduğunu tartışırken meseleyi açıklayan önemli bir iddiadan söz etmemiz gerekli. Bu iddia belki de tüm süreci net olarak anlamamızı sağlayacak.

Fethullah Gülen cemaatinin faaliyetlerinin ordu tarafından uzun yıllardır izlendiği bir gerçek. Ordunun değişik kademelerinde cemaatin devleti ele geçirme projesi olduğuna dair bir kanaatin mevcut olduğu bir sır değil.
Bunun somut nedenleri de var.

En bilineni Fethullah Gülen’in 1999 yılında ortaya çıkan ve devletin değişik kademelerini yavaş yavaş ele geçirme stratejisini anlattığı kasetleri. Ancak yakın zamanda Ergenekon Soruşturması’nın da cemaat tarafından manipüle edildiği iddiaları artık geniş çevreler tarafından kabul görüyor.

Buna dair yakın zamanda önemli bir eylem de yaşandı. Zaman, Bugün ve Taraf Gazeteleri ile Samanyolu Televizyonu 11 Mart 2009 tarihinden itibaren 2. Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığı, Kayseri Garnizon Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler ve Hava Kuvvetleri Askeri savcıları aleyhine yayın yapmaya başladılar. Zaman ve Taraf’ın Tümgeneral Ulugüler’e yönelttiği suçlama Kayseri’de çeşitli kişileri fişlediğine dair idi.

Bu konu ile ilgili yapılan araştırmada olayın bir başka yüzü ortaya çıktı. Fişleme yapma ihtimali olan ve “karargah evleri” örgütlenmesi içinde bulunduğu söylenen subayların evine yapılan baskında, Fethullah Gülen cemaatine mensup askerler yakalandı. Baskın yapılan ev, Ergenekoncular’ın olduğu iddia edilen “karargah evi” değil, cemaatin dili ile “ışık evi”çıkmıştı.

SAHTE BELGE HAZIRLIYORLARDI

Konu ile ilgili astsubaylar Ali Balta ve İsmail Dağ tutuklandı. Her iki subayda cemaatin isteği ile Ergenekon Operasyonu’nun yönlendirecek sahte belge hazırladıklarını sorgulamalarında itiraf ettiler. Ordu mensuplarının girip çıkmasına mahzur olan mekanların listesini, bu iki subay üzerinde oynayarak “fişleme listesi” haline getirmişti. Her iki subay bu suçu itiraf etti.

Peki 11 Mart günü cemaatçi medya ve Taraf’ın Kayseri kampanyasını başlatan haber neydi? Bu subayların dışarı sızdırdığı hangi belge kampanyayı başlatmış ve bu olaylara neden olmuştu.

Çok ilginçtir; bu kampanyayı 11 Mart 2009 günü Taraf gazetesi başlattı. Yani cemaatin yandaş medyaya sunduğu belgelerin ilkini yayınlayan gazete Taraf Gazetesi'ydi.
Peki hangi haber?
O haber “Dünyanın En Zengin Askeri Savcısı” başlığını taşıyor. Haberde karargah evleri operasyonunu yürüten Hava Hâkim Yüzbaşı Mehmet Çelik aleyhinde bir yolsuzluk imasında bulunuluyor. Bu haberin içeriği daha sonra mahkeme kararı ile yalanlandı.
Bu haberi Taraf’ta yapan muhabir kim?
Mehmet Baransu.
Yani “İrticayla Mücadele Eylem Planı” haberini Taraf’ta yapan muhabir.
Yaptığı haberler yüzünden 22 kez hakkında dava açılan Baransu, mahkemede sıkıştığında "belgeleri-bilgileri polisten aldım" dedi.
Son dönemde mahkemedeki ifadesini unutturmak için "belgeleri üst düzey komutanlardan aldım" demesi dikkat çekiyor.
Sanki kaynak şaşırtması yapıyor gibi.
Ordunun içinde bir cemaat hücresinden beslendiğine dair iddialar da var.
Bu sürpriz de değil…

Baransu cemaatin haftalık yayın organı Aksiyon’dan Taraf’a geçti. Kısacası cemaat ile açık bir ilişkisi var.
Sonuçta ortaya hukuki zorluklar nedeniyle “iddia” olarak tanımlamak zorunda olduğumuz bir durum ortaya çıkıyor.

BELGE ASLINDA NEYİ ÖNLEMEYİ AMAÇLIYOR

Şöyle ki…
Genelkurmay uzun süredir faaliyetlerini izlediği ve cumhuriyet ve demokrasiye tehdit olarak gördüğü; bürokrasi, yargı, emniyet içinde örgütlü olduğu bilinen ve son örnekte görüldüğü gibi ordu içinde faaliyete geçen cemaate karşı harekete geçecekti.
Bu hareket hukuk dışı bir hareket olmayacaktı. Yani “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” isimli sahte olduğu tahmin edilen belgede söz edildiği gibi komplolar yaşanmayacaktı. Cemaatin bünyesi ve devletin içindeki faaliyetleri deşifre edilerek sonlandırılacaktı.

İşte tam bu sırada cemaat tarafından “İrticayla Mücadele Eylem Planı” isimli sahte bir belge yaratıldı. Bu belge önce Ergenekon Operasyonu adına yapılan baskınında eski askerin evinde “bulundu”. Ardından da bu belge emniyet içinden basına servis edildi.

Peki bu belge ne işe yaradı?
Cemaat bu belge sayesinde kendisine yönelik hukuki bir hareketi engellemeyi amaçladı. Cemaat karşıtı atılacak soruşturmaların meşruiyetini ortadan kaldıran bir hukuksal ve kamusal yapı yarattı.

Yani...
Aslında Genelkurmay'ın her daim iç ve dış zararlı (örneğin 5. Kol) faaliyetlere yönelik araştırmalarını durdurmak için böyle bir senaryoyu hareket geçirdi.

Mağdur rolünü oynamaya başladı.
Bu servisi elbette medyada ilk yayınlayan daha önce Kayseri örneğinde olduğu gibi Taraf’ın "cemaat temsilcisi" Mehmet Baransu olacaktı.

Tüm gelişmeler ışığında daha önce “Taraf’ın yayınladığı belgenin kaynağını açıklıyoruz” başlıklı yazımızda yaptığı haberlerin kısa bir özetini sunduğumuz Mehmet Baransu’nun emniyetten sızan sansasyonel belgelerin Taraf’taki kapısı olduğunu söyleyebiliyoruz.
Belgenin yaratılış hikayesi ve ortaya çıkışı böyle…

Barış Terkoğlu

Odatv.com
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen yigitler » Sal Haz 16, 2009 19:32

Taraf denilen o tuvalet kagidi zaten yakinda kapaniyor. Insallah belgeler shatedir, ve o serefsiz yazarlarinin hepsi hapsi boylar. Fethullah'a gelince, niye gelmiyor Turkiye'ye? Gelemez tabi, havaalaninda herkes ona kin kusar, ama yakinda Feto da bitecek, vallahi ben Obama olsam bunu kapi disari ederdim!
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

İletigönderen antalyalim » Sal Haz 16, 2009 20:28

Yahu TSK bu Taraf genelevini neden denetlemiyor?
Ne pislik cikarsa bunlardan cikiyor. Ergenekon yalaninin ilk günlerinde yanlis hatirlamiyorsam Isci Partisi Genel Merkezine "Darbe Planlari" adi altinda bir belge faxlanmisti. Polis baskinindan bir kac saat önce belgenin gönderildigi numaranin Taraf genelevine ait oldugu ortaya cikmisti. Isci Partililer belgeyi ve gönderildigi numarayi polise vermisti.
Hani kim hatirliyor?

Ne oldu Keriz Feneri, nerede AK-man?

AKP ve Fetosu bitirme planlari diye bi belge neden TSK da hazirlansin ve bu belge Taraf araciligi ile yayinlaninca buna kim inansin???
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

İletigönderen maydonos » Sal Haz 16, 2009 20:46

simdi gercek gundem var mayinli arazi asker bu evrakla tehdit edildi :!:
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Haz 16, 2009 20:59

AKP'den suç duyurusu

AKP yöneticileri, Genelkurmay Harekat Başkanlığında hazırlandığı iddia edilen ''İrticayla Mücadele Eylem Planı'' ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Ankara Adalet Sarayı'na gelerek, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu'nun makamına geçti.

Şahin ve Bozdağ, hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini, Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.

AKP yöneticilerince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde, ''Hukukun koruması altında bulunan bir siyasi partinin ve onun kurduğu hükümetin ortadan kaldırılması, görevlerini kısmen veya tamamen yapamaz hale getirilmesine yönelik yasa dışı çalışmalar bir hukuk devletinde asla kabul edilemez ve cezasız bırakılamaz'' denildi.

AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmek üzere, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Taraf Gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli nüshasında, çeşitli ifadelerin içerisinde yer aldığı bir belgenin, ''AKP ve Gülen'i Bitirme Planı'' manşetiyle yayınlandığı kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ''Cumhuriyetin nitelikleri'' kenar başlıklı 2. maddesinde, ''Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal hukuk Devletidir'' denildiği belirtilen dilekçede, ''Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma'' kenar başlıklı 68. maddesinin iki ve üçüncü fıkralarında ise ''Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlardır. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler'' hükümlerinin yer aldığı ifade edildi.

Cumhuriyetin önemli niteliklerinden biri olan demokrasinin, siyasi yönetimin meşruiyetini yönetilenlerin rızasına ve temsiline dayandıran bir yönetim biçimi olduğu vurgulanan dilekçede, şunlar kaydedildi:

''(Halkın iktidarı) anlamına gelen demokrasi, eşitlik, özgürlük ve çoğulculuk gibi değerleri öne çıkaran toplumların yegane siyasi tercihidir. Çağdaş demokrasilerin temel ilke ve özellikleri; serbest ve düzenli seçimler, çoğulculuk ve siyasi yarışma, insan hakları, hukuk devleti ve temel politikaları belirleme yetkisine seçilmişlerin sahip olmasıdır. Demokrasiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran temel özellik, yönetilenlerin kendileriyle ilgili karar ve kuralların oluşturulması sürecine katılmalarıdır.
Bu bağlamda, halkın yönetime katılımının başlıca aracı olan siyasi partiler, demokrasilerde merkezi bir role ve öneme sahiptirler. Siyasi partiler, toplumdaki farklı düşünce ve görüşleri siyasi alana taşıyarak, halkın temsili, siyasi iktidarın kullanılması ve muhalefet işlevlerini yerine getirirler. Onun için siyasi partiler demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olarak kabul edilmektedir.

Bu kabulün bir sonucu olarak modern demokrasiler, aynı zamanda (partiler demokrasisi) olarak da anılmaktadır. Demokrasiyi geliştiren siyasi partilerdir ve siyasi partiler olmadan demokrasi düşünülemez. Bu nedenledir ki siyasi partiler, sahip oldukları vazgeçilmez konumları sebebiyle hukuki güvencelere kavuşturulmuştur.

Mezkur belgede ise hukuk devletinin gereklerine uygun ve demokratik yollarla iktidara gelen ve hükümet etmekte olan Partimize yönelik olarak asılsız, haksız, mesnetsiz, gerçeklerle asla bağdaşmayan hayali suçlamalarda bulunularak, demokratik olmayan yöntemlerle ve hukuka aykırı bir şekilde iktidardan uzaklaştırılmasının planlandığı görülmektedir.''

Habere konu belgede yer alan ve ''suç teşkil eden'' ifadelerin, ''AKP'nin Türkiye'de ve dünyada farklı bir konumda gösterilmesine sebebiyet verecek nitelikte olduğu'' ifadelerine yer verilen suç duyurusu dilekçesinde, ''Partimizin kişilik haklarına saldırının ötesinde, iftira niteliğinde çalışma yapılmasının planlandığı, bu çalışmaların gerçekleştirilmesine yönelik olarak illegal bir yapılanma suretiyle suç örgütlenmesine gidildiği haberin içeriğinden anlaşılmaktadır'' denildi.

Dilekçede, ''hukukun koruması altında bulunan bir siyasi partinin ve onun kurduğu Hükümetin ortadan kaldırılmasının, görevlerini kısmen veya tamamen yapamaz hale getirilmesine yönelik yasa dışı çalışmaların, bir hukuk devletinde asla kabul edilemeyeceği ve cezasız bırakılamayacağı'' vurgulandı.

AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin'in imzasıyla sunulan suç duyurusu dilekçesinde, ''gerekli soruşturmanın yapılarak suç fail veya faillerinin ortaya çıkarılması ve cezalandırılmaları hususunda gereğinin yapılması'' talep edildi.

''SUÇ DUYURUSU, HABERDE İSMİ GEÇEN KİŞİLERE KARŞI''

AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin, ''AKP tüzel kişiliği adına'' bulundukları suç duyurusunun, ''haberde ismi geçen kişilere karşı'' olduğunu söyledi.

Şahin, AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile suç duyurusu dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına vermelerinin ardından Ankara Adalet Sarayı önünde bekleyen gazetecilere açıklamada bulundu.

''Taraf Gazetesinde 12 Haziran 2009'da yayınlanan bir belge ve ona bağlı habere dayalı olarak, AK Parti'nin tüzel kişiliğini temsilen'' suç duyurusunda bulunduklarını belirten Şahin, bundan sonraki değerlendirmeyi adli makamların yapacağını bildirdi.

Suç duyurusu dilekçesinde şüpheli olarak herhangi bir ismin geçip geçmediğine ilişkin soruya, Şahin ''Hayır, sadece haber ve habere konu olan eylem planı ve gazetede yer alan haberin hukuki değerlendirilmesi ifade ediliyor. Dilekçemizde onun dışında bir şey yok'' karşılığını verdi.

Bir gazetecinin, ''Bu suç duyurusu kime karşı'' sorusuna Şahin, ''Haberde ismi geçen kişilere karşı'' karşılığını verirken, suç duyurusu dilekçesinde isnat edilen suç maddesinin tayininin ve tashihinin savcılığa ve gerektiğinde mahkemeye ait olduğunu ifade etti.

Şahin, bir gazetecinin, ''Başsavcı ile görüştünüz. İstanbul'daki davayla dosyanın birleştirilmesi hakkında herhangi bir bilgi verildi mi?'' sorusuna, ''Hayır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın kendisine göre bir inceleme yaptığını biliyoruz, ama bizim şikayetimiz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, görevli başsavcılık aracılığıyla gidecek'' yanıtını verdi.

AKP Grup Başkanvekili Bozdağ da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere suç duyurusu dilekçesini verdiklerini ifade ederek, dilekçenin özetle, habere ilişkin konunun araştırılması, suçun fail veya faillerinin tespiti ve cezalandırılması için gerekli işlemlerin yapılmasını içerdiğini belirtti.

Bir gazetecinin, suç duyurusunda bulunmalarının ardından telefonla yaptığı görüşme üzerine, ''Sayın Başbakan ile son değerlendirmeyi de yaptınız herhalde'' sözleri üzerine Bozdağ, ''Tabii, şu anda bunlarla ilgili görüşmeler yapılmıştır. Bizim dilekçemizin içeriği özetle konuyla ilgili fail veya faillerin tespiti ve tecziyesi hususu talebini içermektedir. Bununla ilgili süreç bundan sonra adli makamlarca yürütülecektir'' dedi.


Gerçek Gündem


Henüz ortada fol yok yumurta yok, hayırdır bu ne acele? :imam:
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen maydonos » Sal Haz 16, 2009 21:17

mayinli araziye onay verdi morc -gul...
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen antalyalim » Çrş Haz 17, 2009 19:21

Nasil da katakulleye getirdiler!!!!
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

İletigönderen Türk-Kan » Cum Haz 19, 2009 14:24

Sırası gelenler...


DEMEK ki Genelkurmay'daki subay, yazıcıya "Darbe planı yapalım" dedi. Yazıcı "Kaç kopya olsun komutanım?" diye sordu.

Komutan "Üç..." dedi:

"Biri avukat arkadaşa gidecek, birisi Taraf Gazetesi'ne, biri de zaten gizli..."

Yazıcı selam çaktı, oturup yazdılar.

Bitince subay komutana koştu:

"Komutanım adı ne olsun?.."

"Neyin?.."

"Darbenin... Yapmıyacak mıyız?.."

"Yapacaz..."

"Darbenin adı olsun ki, ne yaptığımızı bilelim..."


Sonunda gizli şifreli, kimsenin anlayamayacağı bir isim buldular:

"AKP ve Fethullah Gülen'i bitirme planı..."

Komutan sordu:

"Ne olduğu anlaşılıyor mu?.."

Öbürü yanıtladı:

"Hayır komutanım, hiç anlaşılmıyor... Sanki başka bir şeyin şeyiymiş gibi belli bile değil..."

Komutan sevindi:

"Şifreli ya..."

*

İki gündür onu düşünüyorum; Genelkurmay'ın darbe planı herhangi bir avukatın bürosunda ne arıyor?..

Doğrusu belgenin başlığı da ilgimi çekiyor:

"AKP ve Fethullah Gülen'i bitirme planı..."

Levazıma bulgur alımı emrini gördüğümüzde, iki gün "LK-BAT"ın bizim akşam yiyeceğimiz bulgur pilavı ile ne ilgisi olduğunu düşünmüştük.

Sonra anlamıştık ki "Levazım Komutanlığına-Bulgur Alma Talimatı" yani; LK-BAT...

Ama darbe planı bu kadar açık ve net:

"AKP ve Fethullah Gülen'i bitirme planı..."

*

Neler oluyor sizce?..

Ergenekon davası, emekli paşalara ve sıradan insanlara gerekeni yaptı. Ama TSK içindeki rütbelilere uzanamadı...

Bunun ön hazırlığı mıdır bu?..

Dilini tutamayan Bülent Arınç'ın halkın önünde daha geçen gün "Sıra büyüklerinde..." demesinden tam on gün sonraya denk geliyor bu olanlar...

Sıra büyüklerde mi?..


Bekir COŞKUN, 17 Haziran 2009
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen democris » Cum Haz 19, 2009 14:38

Diyelim ki: cemaatin (feto) neferlerinden biriyim ve Feto'ya yürekten inanıyorum. Üstelik yeryüzündeki herşeyden daha üstün din adına bu cemaatin bir neferiyim. Fakat inancımın şu an ki lideri olan o mazbut insan bir müslüman ve kendi doğduğu topraklarda değil de bana dünyanın şeytanı olarak adlandırılan AMERİKA'dan ve üstelik hıristiyan topraklarından hitap ediyor....



Bir cemaati bile bu kadar yozlasmıs baska bir oluşum var mı acaba nasıl bir zihniyettir bana bu güne kadar kimse anlatamadı ve bende anlıyamıyorum.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...!
Kullanıcı küçük betizi
democris
Üye
Üye
 
İletiler: 3
Kayıt: Sal Haz 16, 2009 16:29

İletigönderen özgürtürk » Cum Haz 19, 2009 14:41

Geçenlerde emekli paşanın biri;
"Eğer bu belge gerçekse bile Türk halkı müsterih olsun! Bu kadar salak adamlar darbe marbe yapamaz"
Demiş! Aklımdan geçeni okumuş paşa... Bakınız Bekir Coşkun da aynı kanaatte.. Yahu koskoca Genelkurmayın koskoca kurmay albayı eğer bu kadar aptalca birşey yapıyor ve bunu hiçbir yazışma ve hiçbir İKK kuralına uymadan kod şifre kullanmadan yapıp adını da kabak gibi akepe ve fettoşu çökertme planı diye koyuyorsa evet hiçkimsenin darbeden marbeden korkmasına gerek yok aslında..
Korkulacak olan şudur, eğer bu belge gerçekse, zeka seviyesi 11 yaşındaki şabalak oğlandan hallice olan bir subay (!) nasıl olup da Harp Akademisini bitirebiliyor ve nasıl olup da Genelkurmayın en mahrem yerlerine atanıp amirlik yapabiliyor?
.......
Yahu güldürmeyin insanı! Herkesi kendiniz gibi salak mı zannediyorsunuz? Sahte imamlıktan, sübyancılıktan, yolsuzluktan başka bir halta çalışmayan minik beyinlerinizle daha ne kadar 70 milyonu uyutacağınızı sanıyorsunuz?
Eğer TSK da bu kadar salak bir subay varsa, kusura bakmayın ben T.C. vatandaşlığından istifa ediyorum!
Kullanıcı küçük betizi
özgürtürk
Üye
Üye
 
İletiler: 84
Kayıt: Sal Mar 31, 2009 15:19

Re: Taraf'tan yeni TSK iddiası: AKP ve Gülen'i bitirme planı

İletigönderen sessiz sedasız » Pzr Kas 01, 2009 12:38

TSK'ya karşı Soros modeli

Yahudi spekülatör Soros’un fonlarıyla Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan ve İran’da sergilenen oyun Türkiye’de de sahnede
Bir grup sözde sivil toplum kuruluşu, İrtica Eylem Planı’nı bahane ederek, halkı TSK’ya karşı kışkırtmak için harekete geçti
Haber: Sümeyra YILMAZ
Son günlere damgasını vuran “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” konusundaki tartışmaları fırsat bilen bir grup sözde sivil toplum kuruluşu, milyonlarca dolar para harcayarak Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan ve İran’da gençleri sokaklara döken Yahudi spekülatör Soros’un taktiğini devreye soktu. ’Genç Siviller’ile gayri milli eylemleriyle tanınan bazı sendika ve derneklerin öncülüğünde bir grup sözde sivil toplum kuruluşu, halkı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) karşı kışkırtmak için dün meydanlara indi.

İlk adım başkentte atıldı
Üç gün boyunca Ankara ve İstanbul’da yapılacak mitinglerle, “cuntaya hayır, darbeciler yargılansın”
sloganıyla, TSK karşıtı kamuoyu oluşturulacak. İlk adım dün Ankara’da atıldı. Mazlum-Der, Memur-Sen, Hak-İş, Hizmet-İş, İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) yetkilileri bir otelde basın toplantısı düzenledi. Grup adına açıklama yapan Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, belge ile ilgili hukuki süreci gözardı ederek Türk Silahlı Kuvvetleri’ni suçladı.

Ortak açıklama yaptılar
Ortak açıklamada, “İrticayla Mücadele Eylem Planı Belgesi” nin ve girişimin “hukuk düzenine yönelmiş açık bir tehdit niteliği taşıdığı” görüşüne yer verilerek, “Belgenin içeriği ve hedeflerinin vahametini konuşmak yerine basına nasıl sızdığını konuşmak, darbe girişimini hafife almaya ya da örtmeye yönelik değilse nasıl izah edilmelidir?” denildi. Aynı açıklamada, şunlar kaydedildi:

İkinci buluşma İstanbul’da
“Söz konusu belge ve içeriği ile ilgili olarak, Meclis ve Hükümetten, başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere, TSK komuta kademesinin konumunun netleştirilmesini istiyoruz.” Bugünkü buluşma ise saat 13.00’te İstanbul Taksim Meydanı’nda gerçekleşecek. “Cuntaya hayır!” sloganıyla yapılacak protesto gösterisinde, Özgür-Der, Mazlum-Der, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Akabe Vakfı, Medeniyet Derneği, AKDAV gibi kuruluşlar bir araya gelecek.

Mitingler devam edecek
Gösteriyi, bu kuruluşların oluşturduğu Adalet İçin Dayanışma Platformu organize edecek. Mitingler, pazartesi günü de sürecek. Aralarında Genç Siviller, Devrimci Sosyalist İşçiler Partisi, DTP, Sosyalist İktidar Partisi, Özgürlük Hareketi, Emekçi Hareket Partisi ve Mazlum-Der’in bulunduğu “Darbelere karşı 70 milyon adım koalisyonu” saat 19.00’da İstiklal Caddesi’nde fenerlerle yürüyüş yapacak. Bazı sözde sivil toplum kuruluşları da Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet komutanları hakkında suç duyuruları yaparak mitinglere destek verecekler .

Soros kimdir?
ABD’nin sözde demokrasi operasyonlarında başrolü oynayan George Soros, el attığı her ülkeyi karıştırmasıyla tanınıyor. Yugoslavya ve Ukrayna gibi Doğu Avrupa ülkelerine yaptığı mali yardımın tutarı BM yardımını aşınca, bu anormal ilginin altında “siyasal” bir çıkar olduğu konuşulmuştu. Bazı kesimlerin ’Kapitalist Lenin’benzetmesi de yaptığı Soros’un adı, önce Sırbistan’da Miloseviç’i deviren ayaklanmada, sonra sırasıyla Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’da yaşanan halk hareketlerinde duyuldu. Son seçimlerin ardından İran’da çıkan ayaklanmalarda da onun imzası vardı. Türkiye’de de birçok sözde sivil toplum hareketine para aktaran Soros, 2006 yılında Türkiye’ye 8 milyon dolar aktardığını itiraf etmişti. TESEV, Liberal Düşünce Topluluğu, Stratejik Araştırma Vakfı (SAV) , Türk Demokrasi Vakfı (TDV), Arı Grubu, Yeni Form Dergisi, Toplumsal Sorunları Araştırma Vakfı (TOSAV), Anadolu Stratejiler Araştırma Vakfı (ANSAV), Açık Toplum Vakfı ve Tarih Vakfı gibi bazı sözde sivil toplum kuruluşlarının Soros tarafından fonlandığı iddia edilmişti.

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: Taraf'tan yeni TSK iddiası: AKP ve Gülen'i bitirme planı

İletigönderen Başkomutan » Pzt Kas 02, 2009 20:24

Artin Ali Kemaller şuan CNN'de konuşuyor...
Allah'ın çok büyük olduğunu bunların suratlarına bakınca anlıyorum.Hatta o kadar büyük ki TÜRK milletini sınamak için ayağımızın altına bunları musallat etmiş!..

Başkomutan

Sahi Artin Ali Kemal'in sonunu hatırlayan var mı?
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Önceki

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x