Tarih yazan Başbakan!..

Tarih yazan Başbakan!..

İletigönderen Başkomutan » Çrş Ara 09, 2009 3:59

TARİH YAZAN BAŞBAKAN!...

Zaman, zaman bir kısım gazcının, yağcının, sayın başbakanla ilgili yaptıkları, tarih yazan başbakan tanımlamasını duyuyorum. Bu cümleyi her duyduğumda gülsem mi? ağlasam mı? diye, kendimle mücadele ediyorum.

Tirajı komik bir durumla karşı karşıyayız

Şüphesiz ki, tarih milletlerin ve dünyanın kaderinde rol almış simaları kayıt altına alır. Bu simaların kimisini gelecek nesillerin hayırla, iftiharla yad edeceği meziyet ve eylemleri ile, kimisini de lanetle hatırlanacak eylemleri ve davranışları ile kayda geçirir.

Bildiğimiz hakikat, tarih yazmanın tarihçilerin işi olduğudur. Tarihçilerin yazacağı zaman diliminde rol almış simalar, tarih metinlerinde rollerinin gereği kayda geçerler. Tarih yazmak ile, tarihin o zaman diliminde kayda geçirdiklerini karıştırmamak gerekir. Tarih yazan sözüyle anlatılmak istenen, tarihin seyrini değiştirmek, tarihe yön vermek ise, bu insanlık tarihi boyunca, çok az simaya, guruba, millete nasip olmuştur.

Tarihi gerçekleri saptırmak ve olanı kendi lehine yorumlamak için, kişilerin, gurupların, milletlerin zaman zaman, tarihçi geçinen birilerine, düzmece tarih metinleri hazırlattığı olmuştur. Ancak, bu metinlerin tarih biliminin gerçek metinlerinin yanında, hiçbir kıymeti olmamıştır. Sadece mizah konusu olarak kalmışlardır.

İsterseniz gelin, sayın başbakanın tarih yazmasını bırakıp, tarihin sayın başbakanın devri iktidarı boyunca eylem ve davranışlarından nasıl bahsedeceğine dair, hakikatlerin bir kısmını kayda geçirelim

Cumhuriyet tarihimiz boyunca hiçbir başbakan kendi danışmanı tarafından, ABD yetkililerine, 'kullanın ve zamanı geldiğinde çöpe atın' denilerek, aşağılanmamıştır.

Sayın başbakan dışında, Cumhuriyet tarihimiz boyunca, alt-üst kimlik lakırdısı ederek milleti 36 etnik kökene ayırmak için gayret gösteren, , hiçbir başbakana rastlanmamıştır.

Cumhuriyet tarihimiz boyunca, onlarca bin masum insanımızı katleden, yüz milyarlarca dolar kaynağımızı yok eden, bir eşkıya gurubunu ve bu gurubun çete reisini muhatap alıp, müzakere ve mütareke peşinde olan bir başbakana rastlanmamıştır. Sayın başbakan, bunun ilk ve son numunesidir.

Cumhuriyet tarihimiz boyunca, sayın başbakanın devri iktidarı döneminde yapılan, yolsuzluk, arsızlık, saygısızlık, adaletsizlik, özel hayatın ihlali, kurumlar arası çatışma, diktatöryal yönetim sevdasının, bir benzeri görülmemiştir.

Sayın başbakanın devri iktidarına kadar, devletimizin ve milletimizin kırmızı çizgileri silinmemiş, bu dönemde ki gibi yok sayılmamıştır.

Milletimiz kurtuluş savaşı yıllarında bile görmediği yoksulluğu, kimsesizliği, aşağılanmayı,sayın başbakanın yedi yıllık iktidarında yaşamıştır.

Başta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yaşayan soydaşlarımız olmak üzere, Irak'taki Türkmen kardeşlerimizden, Doğu Türkistan'da ki soydaşlarımıza kadar, Türk milletinin unsurları, sayın başbakanın devri iktidarında olduğu gibi yok sayılmamış, yalnız bırakılmamıştır.

Cumhuriyet tarihimizin en büyük işsizliği ve cinnet yansımaları, sayın başbakanın iktidarı döneminde olmuştur.

Cumhuriyet tarihimizin en yüksek tutuklu ve hükümlü sayısı, bu dönemde ortaya çıkmış, toplum yoğun bir şekilde suç batağına saplanmıştır. Ülkenin sokakları hiçbir dönemde yaşanmamış ölçüde, eşkıyaya teslim edilmiş, can ve mal güvenliği kalmamıştır.

Cumhuriyet tarihimiz boyunca devlet kadroları, bu dönemde olduğu gibi liyakatsiz ve ehil olmayan yandaş kadrolardan oluşmamış, yasa ve kurallar bu dönemde olduğu gibi, yok sayılmamıştır.

Sayın başbakan, kendisinden önceki tüm hükümetler döneminde oluşan iç ve dış borç stokunu, yedi yıllık iktidarı boyunca iki katına çıkarmış ve Türkiye'yi tefecilerin insafına terk etmiştir.

Cumhuriyet hükümetlerinin başbakanlarının içinde, sadece sayın başbakan, Osmanlı imparatorluğunun tasfiyesini gerçekleştiren teslimiyetçi Sadrazam Damat Ferit'le, özdeşleştirilerek anılan davranışları ve eylemleri sergilemiştir.

Yukarıda bir bölümünü ifade etmeğe çalıştığım bu hakikatleri yazı alanıma sığdırmam mümkün olamayacağı için burada kesiyorum.

Sayın başbakanın, tarih yazıcılarına, gelecek nesillerin öfke ile okuyacağı, epey malzeme bıraktığı hakikatini, hiçbir gazcı, yağcı, paralı tarih yazıcısının, ortadan kaldıramayacağını bir kere daha hatırlatarak, bu zevata ölçülü olmalarını tavsiye ediyorum.

Yağcılığın, gazcılığın de bir ölçüsü olmalı. Ölçüsü kaçmış yakıştırmaların taraftarı da, inananı da olmaz.

Muhabbetle...


Gürcan Dağdaş
Ortadoğu Gzt.
08.12.09

Resim
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x