Tarihi Fırsat mı, Tarihi İhanet mi?

Tarihi Fırsat mı, Tarihi İhanet mi?

İletigönderen İrfan Tuna » Pzr Haz 07, 2009 15:38

‘TARİHİ FIRSAT’ MI, TARİHİ İHANET Mİ?

İrfan Tuna

24 Mart 2009 tarihli Radikal gazetesi ’’Ve Gül adını Koydu!’’ manşetini attı

Gül neyin adını koymuştu?

Aynı gün İsmet Berkan’ın Radikal’deki ’’Kürdistan’a Kürdistan demek’’ başlıklı yazısından okuyalım:

’’Adı ‘Kürdistan’ olan bir yere bu isimle hitap etmek neden bir devletin 80 yıldan fazla zamanını alır? Böyle soruların genellikle mantıklı açıklamaları yoktur. (…)…Irak Kürdistanı’na bir türlü ‘Kürdistan’ diyemiyor, onun yerine ‘Kuzey Irak’ diyor; oradaki gücünü anayasadan alan yerel yönetime de ‘Kuzey Irak yerel yönetimi’ diyorduk, ‘Kürdistan yönetimi’ demek yerine.(…) Şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı gitti, o topraklardan adıyla söz etti, Kürdistan dedi. Dünya başımıza mı yıkıldı? Hayır. Bağımsız bir devlet olarak Kürdistan’ı tanımış mı olduk? Hayır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir tabusundan daha kurtulduk. Fena mı oldu?’’

Aynı gün Ahmet Altan, ’’Kemalist kardeşlerimize “ıhhh” dedirtse de Kürdistan’a Kürdistan denilebilen günlere geldik. ''diye yazdı. (24 Mart 2009-Taraf)

* * *
6 Nisan’da ülkemize gelen ABD Devlet Başkanı Obama, duvarında ‘‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’’ yazılı TBMM’de bir konuşma yaptı. Konuşmasında, ülkemizin gerçeklerine ve ulusal yararlarımıza uymayan pek çok küstahça sözler söyledi. Obama’nın söylediği küstahça sözler arasında "Türkiye'deki Kürt azınlığın bu toplumda özgür bırakılmasını isteriz" sözleri de vardı.

Bu sözlerin ardından ilk harekete geçen Hasan Cemal, soluğu Irak’ın kuzeyinde aldı. PKK’nın bir numarası Murat Karayılan’ı eliyle koymuş gibi buldu. Söyledikleri sanki yeni şeylermiş gibi günlerce süren bir yazı dizisiyle ısıtıp serbest piyasaya sürdü.

Daha Hasan Cemal’in teri kurumadan sıraya Ertuğrul Özkök girdi. 8 Mayıs tarihli Hürriyet’teki yazısında, ’’Hasan Cemal, bize dağdan bir mesaj getirdi. Keşke bana izin verilse de ben de İmralı'dan bir mesaj getirebilsem. Belki hepimizin hak ettiği huzurun ülkemize geri gelmesine hizmet etmiş oluruz. Ben böyle bir postacılığa hazırım.’’ dedi.

Yazılı ve görsel medyada arzı endam eden ne kadar Amerikancı varsa, hepsi peş peşe, Kürt Sorunu’nda tarihi bir fırsat yakalandığına ve bu fırsatın kaçırılmamasına ilişkin yorumlar yapmaya başladılar…

Bu isimlerden Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Obama ülkemize gelmeden çok daha önce işaret fişeğini ateşlemiş, bu ‘tarihi fırsat’ içinde Apo’yu Mandela’yla eşdeğer bir ‘ulusal kahraman’ ilan etmişti bile…

En büyük görevi Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve ulusalcılara çamur atmak olan Taraf’ın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, 19 Mart 2009 tarihli ’’Apo ve Mandela’’ başlıklı yazısında, Öcalan’ı da kapsayacak bir genel af önerisinde bulunmuş ve şunları yazmıştı:

’’…Bugün Apo’yu barış sürecinin dışında tutmak, PKK’nın varlığını görmezden gelmek gerçek duruma uymuyor. (…) Apo, Kürtlerin Mandela’sı bugün. Onların ulusal kahramanı. (…) Bu savaşta iki tarafın da canı yandı, iki taraf da acı çekti, iki taraf da çocukları için ağladı. Bunu uzatmanın ne anlamı var? Apo’yu barış sürecine katmanın büyük yararları olabileceğini görmemek mümkün mü? (…) Anladık savaşmayı çok iyi beceriyoruz da... Barışmayı becermenin de savaşmak kadar değeri yok mu?’’

* * *

Obama gazıyla hızını artıran medya içindeki Amerikancılara bakılırsa, 25 yıllık terör mücadelesinde bir dönüm noktasına gelmiştik… Bu fırsat kaçırılmamalı, barış için ilk adım atılmalı, ‘iki taraf’ da silah bırakmalıydı…

Kimdi o iki taraf?

PKK terör örgütü ve Türk Ordusu.

Hangi PKK?

Eline ABD tarafından BOP haritası ve silah tutuşturulup, BOP kapsamında ABD tarafından gerek görüldüğünde ülkemizin ve bölge ülkelerinin üzerine saldırtılan PKK…

‘Barışçıl çözüm için PKK ve Abdullah Öcalan muhatap kabul edilmeli’ diyorlardı… ‘Genel af çıkarılarak PKK’nın dağdan inmesi sağlanmalı’ diyorlardı…‘PKK’nın istediği hedefe silahı bırakarak barışçı yöntemlerle ulaşması için gerekli siyasal olanaklar ve özgürlükler sağlanmalı’ diyorlardı…

Hasan Cemal, bu önerileri kabul etmeyenlere bir de posta koyuyordu. ’’Ne yapmak istediğini biliyor musun, bir ‘oyun planı’n var mı?’’ diyordu…

Sanki kendisinin ve takım arkadaşlarının kamuoyuna pazarlamaya çalıştığı ‘oyun planı’ ABD’ye değil de kendilerine ait bir planmış gibi…

* * *

Ortada bir ‘tarihi fırsat’ falan yok. ABD güdümünde ülkemizi parçalanmaya, etnik ayrışmaya götüren tarihi bir ihanet var.

Ve Türkiye’mizin bu tarihi ihanete izin vermeyecek tarihi birikime sahip olduğunu hem ABD emperyalizmi hem de onun ülkemizdeki uzantıları er geç anlayacaklar…
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Şu dizine dön: İrfan TUNA

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x