TARİHİ FIRSAT MI, TARİHİ İHANET Mİ?
İrfan Tuna
24 Mart 2009 tarihli Radikal gazetesi Ve Gül adını Koydu! manşetini attı
Gül neyin adını koymuştu?
Aynı gün İsmet Berkanın Radikaldeki Kürdistana Kürdistan demek başlıklı yazısından okuyalım:
Adı Kürdistan olan bir yere bu isimle hitap etmek neden bir devletin 80 yıldan fazla zamanını alır? Böyle soruların genellikle mantıklı açıklamaları yoktur. (
)
Irak Kürdistanına bir türlü Kürdistan diyemiyor, onun yerine Kuzey Irak diyor; oradaki gücünü anayasadan alan yerel yönetime de Kuzey Irak yerel yönetimi diyorduk, Kürdistan yönetimi demek yerine.(
) Şimdi Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı gitti, o topraklardan adıyla söz etti, Kürdistan dedi. Dünya başımıza mı yıkıldı? Hayır. Bağımsız bir devlet olarak Kürdistanı tanımış mı olduk? Hayır. Türkiye Cumhuriyetinin bir tabusundan daha kurtulduk. Fena mı oldu?
Aynı gün Ahmet Altan, Kemalist kardeşlerimize ıhhh dedirtse de Kürdistana Kürdistan denilebilen günlere geldik. ''diye yazdı. (24 Mart 2009-Taraf)
* * *
6 Nisanda ülkemize gelen ABD Devlet Başkanı Obama, duvarında Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir yazılı TBMMde bir konuşma yaptı. Konuşmasında, ülkemizin gerçeklerine ve ulusal yararlarımıza uymayan pek çok küstahça sözler söyledi. Obamanın söylediği küstahça sözler arasında "Türkiye'deki Kürt azınlığın bu toplumda özgür bırakılmasını isteriz" sözleri de vardı.
Bu sözlerin ardından ilk harekete geçen Hasan Cemal, soluğu Irakın kuzeyinde aldı. PKKnın bir numarası Murat Karayılanı eliyle koymuş gibi buldu. Söyledikleri sanki yeni şeylermiş gibi günlerce süren bir yazı dizisiyle ısıtıp serbest piyasaya sürdü.
Daha Hasan Cemalin teri kurumadan sıraya Ertuğrul Özkök girdi. 8 Mayıs tarihli Hürriyetteki yazısında, Hasan Cemal, bize dağdan bir mesaj getirdi. Keşke bana izin verilse de ben de İmralı'dan bir mesaj getirebilsem. Belki hepimizin hak ettiği huzurun ülkemize geri gelmesine hizmet etmiş oluruz. Ben böyle bir postacılığa hazırım. dedi.
Yazılı ve görsel medyada arzı endam eden ne kadar Amerikancı varsa, hepsi peş peşe, Kürt Sorununda tarihi bir fırsat yakalandığına ve bu fırsatın kaçırılmamasına ilişkin yorumlar yapmaya başladılar
Bu isimlerden Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Obama ülkemize gelmeden çok daha önce işaret fişeğini ateşlemiş, bu tarihi fırsat içinde Apoyu Mandelayla eşdeğer bir ulusal kahraman ilan etmişti bile
En büyük görevi Türk Silahlı Kuvvetlerine ve ulusalcılara çamur atmak olan Tarafın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, 19 Mart 2009 tarihli Apo ve Mandela başlıklı yazısında, Öcalanı da kapsayacak bir genel af önerisinde bulunmuş ve şunları yazmıştı:
Bugün Apoyu barış sürecinin dışında tutmak, PKKnın varlığını görmezden gelmek gerçek duruma uymuyor. (
) Apo, Kürtlerin Mandelası bugün. Onların ulusal kahramanı. (
) Bu savaşta iki tarafın da canı yandı, iki taraf da acı çekti, iki taraf da çocukları için ağladı. Bunu uzatmanın ne anlamı var? Apoyu barış sürecine katmanın büyük yararları olabileceğini görmemek mümkün mü? (
) Anladık savaşmayı çok iyi beceriyoruz da... Barışmayı becermenin de savaşmak kadar değeri yok mu?
* * *
Obama gazıyla hızını artıran medya içindeki Amerikancılara bakılırsa, 25 yıllık terör mücadelesinde bir dönüm noktasına gelmiştik
Bu fırsat kaçırılmamalı, barış için ilk adım atılmalı, iki taraf da silah bırakmalıydı
Kimdi o iki taraf?
PKK terör örgütü ve Türk Ordusu.
Hangi PKK?
Eline ABD tarafından BOP haritası ve silah tutuşturulup, BOP kapsamında ABD tarafından gerek görüldüğünde ülkemizin ve bölge ülkelerinin üzerine saldırtılan PKK
Barışçıl çözüm için PKK ve Abdullah Öcalan muhatap kabul edilmeli diyorlardı
Genel af çıkarılarak PKKnın dağdan inmesi sağlanmalı diyorlardı
PKKnın istediği hedefe silahı bırakarak barışçı yöntemlerle ulaşması için gerekli siyasal olanaklar ve özgürlükler sağlanmalı diyorlardı
Hasan Cemal, bu önerileri kabul etmeyenlere bir de posta koyuyordu. Ne yapmak istediğini biliyor musun, bir oyun planın var mı? diyordu
Sanki kendisinin ve takım arkadaşlarının kamuoyuna pazarlamaya çalıştığı oyun planı ABDye değil de kendilerine ait bir planmış gibi
* * *
Ortada bir tarihi fırsat falan yok. ABD güdümünde ülkemizi parçalanmaya, etnik ayrışmaya götüren tarihi bir ihanet var.
Ve Türkiyemizin bu tarihi ihanete izin vermeyecek tarihi birikime sahip olduğunu hem ABD emperyalizmi hem de onun ülkemizdeki uzantıları er geç anlayacaklar