Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Sevgili vatandaşlar, değerli din kardeşlerim, istibdat dönemi bitiyor. Devlet baskısı, şunun bunun baskısı yok. Vergi yok. Ne var peki? Artık demokrasi var! Aç gözünü doldur keseni, demokrasi geliyor. Demokrasi partimizle geliyor. Demokrasi ne demek sayın hemşerilerim? Demokrasi öyle bişeydir ki... dadından yinmez. Anladınız di mi!!! (İ.Z.)
Yüz binlerce şehidin kanı pahasına kazanılan Meşrutiyetimizi mahvedip yerine yine istibdadı kurmak üzere İstanbul’da o köhne Bizans’ın Yıldız Burcu’nda ikamet eden baykuş, insan kanı emmekten, öksüz yetimlere gözyaşı döktürmekten zevk alan haris,600 senelik muhteşem, muzaffer bir milletin tarihini, ecdadının namusunu lekeleyen o insan kıyafetindeki canavar; İstanbul’da avcı taburlarını kandırtmış, para mukabilinde namuslarını satan o alçaklar da emirlere itaat eden diğer askerleri cebren ve kendi istekleriyle isyanlara iştirak ettirmişler. Orada ne kadar hamiyyetli kardaşlar, ne kadar genç mektepli subaylar varsa hepsi bir biçimde şehid ediliyorlar. İşte, bu şehitlerin içinde Aşar-ı Tevfik Zırhlısı kaptanı Ali Kabüli Bey de var. İstanbul’un namus erbabı pencerelerden bile bakmaya cesaret edemiyorlar. Makam-ı Hilafet kan ağlıyor. Başkent bizden, ordudan imdat bekliyor. Vatan gidiyor, millet mahvoluyor. Ne duruyoruz? Bizde cesaret, bizde hamiyyet yok mu? İşte ben tekmil servetimi ordunun övünç giderlerine, hayatımı da vatana feda ediyorum. Hürriyetin kazanılması için benimle beraber İstanbul’a gidecek içimizde çok kahraman var…"
-Bir subay
“ Paşa, kumandan hepimiz gideceğiz, cümlemiz senin yolundan gideceğiz. Kanımızın son damlasını vatanın, Meşrutiyet’in kazanılması için dökmekten, bu uğurda güle güle can vermekten çekinen içimizde bir kişi yoktur. Hepimiz hazır, emrinizi bekliyoruz.
-Mahmut Şevket Paşa
“Öyle ise ordu marşı çalarak ileri.”
İşgâlciler ölmeli!
"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."